kadın basketbol branşında beşiktaş'a karşı 26 maç sonra aldığımız ilk mağlubiyet. tabi ki
dursun aydın özbek döneminde gerçekleşmiştir.
beşiktaş'ta zellous ve stokes hiç oyundan çıkmamış. perovanovic ve harding ise 36 dakika sahada kalmış. bizde 38 dakika sahada kalan
bonn bonn dışında sürekli bir rotasyon olmuş. irem 21 dakika oynamış mesela, topu kullandığı 6 pozisyondan 4 asist bir de 3 sayılık basket çıkarmış. istatistik kağıdında 1 top çalma ve 1 de bloğu var. moriah ise tam 36 sayı atmış, 7 asist ve 4 ribaund ile daha da bir taçlandırmış bu performansı.
tabi shavonte "zeliş" zellous durur mu, o da yapıştırmış 35 sayıyı. bunun 28 sayısını içeriden atmış, kalan 7 de serbest atışlardan gelen sayı. 5 ribaund ve 4 asistle kopup gitmiş. stokes 6/7 iç saha isabeti sağlamış ki maçı izleyemesem de eminim bunların en az 4'ü pota dibinde bomboş bırakılan turnikeler. aldığı 15 ribaund ile de double double'ı yapmış. bizim uzun rotasyonumuz ise toplam 8 ribaund alabilmiş. hücuma toplam katkıları ise 26 sayı, 3 asist.
toplam istastistiklere geçersek daha da ilginç verilen çıkıyor. beşiktaş'ın 4/9 üç sayı isabetine karşın 9/21 atmışız ki sadece burdan 15 sayı avantajımız var aslında. ama sadece 3 defa serbest atış çizgisine gelebilirken beşiktaş'lı oyuncuları tam 21 defa serbest atış çizgisine göndermişiz. onlar 17 sayı bulurken biz sadece 3 sayı bulabilmişiz ordan. iç saha isabetlerinde 23/52 isabetimize karşın 30/48 oynamışlar, en basit haliyle 4 atış eksiklerine rağmen fark 14 sayı. toplam ribaund sayılarındaysa 39'a 25 beşiktaş üstünlüğü var. bizim pota altında 14-10 bizim lehimize iken durum rakip potada 29-11 beşiktaş ezmiş bizi. bir diğer negatif olay, kaptan dahil tüm oyuncularımız ortalama 12 defa hücumda topu kullanan oyuncu pozisyonundayken moriah tam 39 kere topu kullanan oyuncu olmuş. beşiktaş'ta 35 sayı bulan zellous bile 34'te kalmış bu istatistikte. bu da hücum planımızın topu jefferson'a vermekten öteye geçemediğinin göstergesi...
maçın olayı ise
pınar demirok'un sakatlığı oldu. son periyotta yaşanan bir pozisyonda yere düşerken kafasını zemine çarpmış. maçı izlemediğim için olayı göremesem de boyunlukla sedyede giderkenki fotoğrafı bile son derece hüzünlüydü. kafa travması geçirmiş. ancak gece gelen haberlere göre tehlikeli ve endişe edici bir durumu yokmuş. bir kez de buradan geçmiş olsun...
fazlasıyla
taner karaman tarzı bir entry oldu ama, izle(ye)mediğin maçın entrysi bu kadar oluyor işte. 40 dakika oynanan bir maçın istatistiklerini 1 saate yakın inceleyip yazmak da ayrı bir hadise ya; o da başka konu...
üstad
captano'nun veciz bir sözü ile bitireyim: top bu, olur öyle...