16 kasım 2008 galatasaray istanbul bb spor maçı

• 26

  (bkz: daddy cool)
• 27

  harry kewell'ın attığı golle iddaa kariyerimi bitirdiği maç.
  
  (bkz: #24178)
• 28

  arda'nin kalp ritminin bozulmasi sebebiyle oyuna devam edemedigi karsilasmadir..
  kalp ritmi der demez spiker ustumden kaynar sular dokulmus, icimi sikinti kaplamistir..
  insallah onemli birseyi yoktur deyip bir an once sagligina ritmine geri donmesini diliyoruz.
• 29

  galatasaray oyuncularının 2 pozisyonda topu boş kaleye yuvarlayamadığı karşılaşma.**
  
  not: 2 oldu lincoln ile. dk 83.
• 30

  lincolnün topuk la gol attıgı karsılasma olmustur aynı zamanda. *
  
• 31

  lincolnün 1 metrekarelik alanda küçük bir şov yaparak gol attığı karşılaşma olmuştur..kewell ın da hakkını verelim, kornerlerde çok etkili oluyoruz sayesinde..
  
  geçen haftaki kazadan sonra tam olarak kendimize gelmiş görünmesek de iyi bir oyun çıkardığımız söylenebilir...tek endişe arda turan..umarım birşeyi yoktur..
• 32

  arda turan'ın bizi korkuttuğu maç olmuştur.
  
• 33

  2-0 bitmesine rağmen galatasaray bireysel oyunlar dışında pozitif hiçbir şey sahaya koyamamıştır. bir disiplinsizliktir gidiyor. daha oyuna girer girmez en basit sarı kartlardan birini gören aydın, hemen aklıma gelen örnek. bunun dışında hiçbir galatasaraylı futbolcu koşup pozisyon almak derdinde değil. herkes geçmiş bir rakip futbolcunun ardına, ne koşuyorlar ne de top istiyorlar. lincolnü biraz bu kategorinin dışına alabiliriz. onda zaten son haftalardaki gelişim mutlu etmekte bizi. ama bunun dışında eğer kişisel beceriler insiyatif almazsa ne bir ikili oyun ne de organize bir atak oluşturabiliyor galatasaray.
• 34

  ermancigima gore galatasaray'in iyi degil, belediye'nin kotu oynadigi karsilasmadir..
  anlamiyorum ki kardesim? her galibiyette rakibe suc atmak nedendir?
• 35

  hep karşımızdaki takım kötü oynasın, varsın biz oynamamış olalım, yine de hanemize hep böyle 3 puan yazılsın dedirtmektedir. tribünlerin genel beklenti üzerine boş kalmaması da sevindirici diğer yanı bu maçın.
• 36

  sonucuna arda turan'ın sağlık durumundan sonra baktığım karşılaşma. neyse ki iki durumdan da güzel haberler aldım.
  
  (bkz: önce sağlık)
• 37

  lincoln'ün golü için rıdvan dedi ki: ''ben olsaydım topukla atmazdım, bana göre değil.'' sen zaten lincoln değilsin rıdvancığım.
• 38

  galatasaray'ın 180 dakika oynasa dahi kazanacağını bildiği, rahat oynayıp rahat kazandığı bir maç.
• 39

  bazı futbolcuların uzun kollu, bazılarının ise kısa kollu forma ile sahaya çıktıkları karşılaşmadır. fark edenler mutlaka olmuştur, ilginçti. parçalı forma altına beyaz şortu da özlemişiz hani.
• 40

  takımın genel olarak kondisyonu düşündürücü. bu maçta da görüldüğü üzere fırtına gibi başlanan bir ikinci yarının 60-80 dakikaları arasında yarı sahamızdan çıkmakta zorlandık. üstüste aynı kadroyla maçlara çıkmanın da muhtemelen etkisi büyük. bunun üstüne mehmet topal gene aynı yerden sakatlandı. sakatlar geri dönsün isterken gelen gene sakatlanıyor. bi kısmetsizlik var kurşun mu döktürsek?
• 41

  arda turan'da bu maçın ardından cardiac arrhythmia, kalp atımının normal ritmini kaybetmesi, hastalığı olduğu tespit edilmiştir.
  
  *
  
  çarpıntı, göğüste veya boyunda vuruntu hissi, baş dönmesi, bayılma, nefes darlığı, göğüste rahatsızlık hissi, güçsüz veya yorgun hissetme gibi belirtileri vardır.
  
  bazı aritmilerde tedaviye gerek duyulmaz.
  
  tedavi, aritminin çeşidi ve ciddiyetine bağlıdır.
  
  medikal müdahelenin yanı sıra hayat tarzındaki değişiklikler de bu hastalığın tedavisinde işe yarayabilir.
  
  öyle ki; belli aktivitelerde ortaya çıkıyorsa bu aktivitelerden vazgeçilmeli, hasta sigara veya alkol içiyorsa bunları bırakmalı*, kafein kullanımı sınırlandırılmalı, nezle ve öksürük ilaçlarından uzak durulmalıdır.
  
  bir de kalp ameliyatı aritmiye sebep olan kalp rahatsızlıklarının giderilmesinde gerekli olabilir. dileriz bunlara gerek kalmaz tabi.
• 42

  (bkz: tarihte bugün)
  
  (bkz: harry kewell)
• 43

  gençliğimizden kör kütük sarhoşken oynanan maç. yine bir kadıköy rezilliği sonrasına denk gelmişti. izmir'de garip bir evde 6600 telefondan gelen skor bildirimiyle takip etmiştim. sözlükte yazılanlara bakınca ne kadar naif geliyor. şimdi hepimiz, her an, herkese had bildiriyoruz. cümleler keskin, götler çok daha yüksekte.
  
  galatasaray için de daha naif zamanlardı. 1992-2002 arası magnificient bir 10 yıl, onun arkasına gelince yıkıcılığı 10 kat artan acılarla yüreğimizi kararttın dönemi, o sırada son 40 yılın en güçlü fenerbahçe periyodunda yine de koparılmış 2 şampiyonluk...
  
  o zamanlar kaybetmek de şıklar arasında henüz bulunuyordu ve kaybetmeyi seviyorduk. artık öyle bir seçenek kalmadı...
  
  o değil de sen ne güzel topçumuzdun be harry kewell...