16 kasım 2005 türkiye isviçre maçı

• 32

  alpay özalan'ın feci bir gazla istiklal marşı'nı okuyup, marş bittikten birkaç dakika sonra penaltı yaptırdığı karşılaşma.
  
  kütahya'da öğrenci olduğum dönemde, ertesi gün medeni hukuk sınavımın olduğu bir akşama denk gelir bu maç. öyle müthiş bir atmosfer oluşmuştu ki, kavgalar biraz daha büyüse ilk uçakla istanbul'a gidecek hale gelmiştik. pek çalışamadığım medeni hukuk sınavımdan iyi bir not almıştım, ki bu da üniversite yaşantım boyunca pek görülmedik bir şeydir. fatih hocamın verdiği gaz işte.
• 5

  türk futbol tarihinin en stres dolu kar$ıla$malarından biridir.4 gün önce isviçre'de oynanan ilk maç 2-0 mağlubiyetimizle sonuçlanmı$ ve dünya kupasına katılma $ansımızı oldukça zora sokmu$tuk.ilk maç sonrası medyada ki bazı kalemlerde fatih terim'i tercihlerinden dolayı ağır ele$tirmiş,dünya kupasına katılmamızın artık mucizeye kaldığı konusunda hem fikir olmu$lardı.çünkü artık gol yemeden 3 farklı galibiyet gerekiyordu...
  
  maç günü fatih terim "ya hep ya hiç" demi$ olacak ki sahaya inanılmaz hücum ağırlıklı bir kadro sürdü.isviçre kalesinde tuncay-necati-hakan şükür-serhat dörtlüsüyle gol arayacaktık.o gün futbolcular dahil inanılmaz bir inanç vardı hepimizde.isviçrelilere 2.xamax bozgunu ya$atılabilirdi.müsabaka öncesi milli mar$lar okunurken isviçrelilerin bir çoğunun bacakları titremekle me$guldü.normalde mar$lar okunurken oyuncular hazır ol pozisyonununda durur,ancak bizimkilerde omuz omuza kenetlenmi$lerdi.özellikle alpay özalan'ın hırsı gözlerinden okunuyordu..
  
  maç ba$ladığı anda "bir gol atarsak devamı gelir" diye dü$ünürken,kritik maçların olay ismi alpay,isviçreli golcü frei'nın a$ırttığı topu eliyle kesti ve isviçrelilere penaltı kazandırdı.tam anlamıyla bir $oktu.daha 1.dakika bile dolmamı$tı halbuki.penaltı kullanıldı,isviçre 1-0 üstünlüğü yakaladı ve bir anda moraller sendeledi.golün ardından toparlanmak zaman aldı.oyuncularımız rakiplerine sert fauller yapıyor ve devamlı itiraz ediyorlardı.
  
  ardından yanılmıyorsam e.belozoğlu'nun ortasında tuncay'la e$itliği yakaladık.biraz daha top yapabilyordu takım ve baskımız artmı$tı.bu baskıyla birlikte ergün'ün ortasında devre bitmeden hakan şükür'ün nefis takipçiliğini tuncay tamamladı.2-1 öndeydik artık..
  
  $imdi 2.devre 2 gol daha gerekiyordu milli takımıza.son 25 dakıkada ki futbolla mucize gerçekle$ebilirdi.2.yarı ba$lar ba$lamaz umutlar daha da ye$erdi.serhat akın'ın dü$ürülmesi sonrası necati ateş'in penaltısı ağlarla bulu$tu ve almanya 2006 kapıları aralandı.hiç unutmam fatih hoca 3.gol sonrası ceketi çıkarmı$ eliyle "gidin gidin,devam" i$areti yapıyordu çocuklarına yedek kulübesine geri dönerek..1 gol gerekiyordu artık dünya kupasına gitmek için..
  
  artık tamamiyle oyun isviçre kalesine yığılmı$tı..hakan şükür,necati ve tuncay'la gol pozisyonları kaçırıyorduk.tabi zamanla arkada bo$luklar ya$anıyordu..bunlardan yine birinde tolga seyhan'ın yanlı$ pası isviçreli streller'e asist oldu.streller'de topu ağlarımızla bulu$turarak finaller umudumuzu tamamen yıktı.artık son 10 dakikaya yakın bir süre şuursuzca saldıracaktık..
  
  dakikalar 90'ı gösterdiğinde yine hakan şükür'ün doldurduğu topu tuncay tamamlamı$ 4 öne geçmi$tik.ancak tuncay attığı gole bile sevinememiş,eliyle "allah belasını versin","lanet olsun"diyerek isyanını dile getiriyordu...
  
  4 dakikalık uzatmanın sonucu dakikasında,tümer'in frikiği ağlarla bulu$mayınca gözlerde ya$ kalplerde sızı,finallere katılamamanın üzüntüsü içerisindeydik.
  
  biti$ düdüğünün ardından ya$anan olayları yazmaya gerek duymadım.herkes biliyor zaten...
• 34

  türkiye’nin yediden yetmişe motive olduğu efsanevi maç. o dönemin en formda forvetleri tuncay, necati ve hakan şükür yağmur gibi gol yağdırırken bireysel hatadan yenen iki gol bizi mahvetmişti. öncesiyle sonrasıyla unutulması mümkün olmayan bir maç.
• 10

  intikamı, yaklaşık 2.5 sene sonra, ''acı acı'' hem de isviçre'de alınmıştır.
  
  (bkz: 11 haziran 2008 isviçre türkiye maçı)
• 33

  bizim tribünün okul açık, fener kafa tayfasının migros ve maraton, nispeten az sayıdaki beşiktaş kafa tayfasının yine maratonda bulunduğu(devre arasında birbirlerine girmişler) gittiğim en keyifli milli maçtır skordan bağımsız.
• 35

  üzerinden 15 yil geçmi$ ama sanki dün gibi.
  
  isviçre o zamanlar öz isviçrespor. ricardo cabanas ve valon behrami haricinde dev$irme yok gibi. arnavut & yugoslav kökenli isviçreliler furyasi henüz ba$lamami$.
  
  maç ile aklimda kalan, cidditsiz bir oyundu. ayni 12 kasım 2005 isviçre türkiye maçında oldugu gibi gayet ciddiyetsiz oynuyorduk. alpay özalan mübariz ibrahimov reenkarnasyonu ile ba$lami$ti maça ve dakka 1 gol 1 hesabi daha 60 sn. dolmadan penaltiya sebep vermi$ti.
  
  sonra güzel gidiyoduk, taa ki streller kontra ile 2.yi atincaya kadar. akabinde zaten ben elimdeki ketçap $i$esini masaya vurmam ile birlikte nasil patladiysa, her yer kipkirmizi olmu$tu.
• 38

  tüm galatasaray kapalisinin, tayfasınin okul açık tribünde olduğu, maratonda çarşı ile fenerbahçe kfy tayfasınin konuslandigi ve devre arasında birbirine girdikleri, gfb tayfasınin ise migros tribünunde yer aldığı, ilk dakikada gol yenilemesine rağmen bu kadar tribuncunun olmasından mütevellit etkili bir milli takım tribününun yapıldığı maçtır. maç sonu ise herkes birbirine sektirmeye başlamıştı. erken çıktığımız için olayları canlı görmemiştik saha içinde olan.
• 27

  alpay özalan'ın penaltıyı 2. dakikada değil milli marş sırasında yaptırdığı maç.
• 31

  giriş gelişme sonuç dönemi göz önüne alınırsa; rezillikler abidesi bir maçtı.
  
  bunun nedenleri ilk maçta fatih terim tarafından çıkarılan hatalı kadro sonucu alınan 2-0'lık mağlubiyetin stresi, maç öncesi yapılan aşırı motivasyon yüklemesinin oyunculardaki akıl duyusunu sekteye uğratması, fatih terim'in ikinci maçta maçtan çok rakip takım kulübesi ile uğraşması, maçın son anlarında vogel'i indirin talimatı vermesi ve isviçrelilerin de bizi aralıksız tahrikleridir. yine de oyuncular 1-0 geriye düştükten sonra muazzam bir geri dönüş gösteriler.
  
  uzatma anlarında tümer'in kullandığı serbest vuruş gol olsa da maçı 5-2 kazansak bu maç destan(!) yazdığımız bir maç olacaktı çünkü ne o olaylar yaşanacaktı ne de medya isviçrelilerin tahrikleri harici ortalığı geren sebeplere hiç mi hiç değinmeyecekti.
• 37

  benim için en büyük travmalardan biri. 2006 dünya kupası yaşadığım ülkede oynanacaktı ve ne hayaller kuruyorduk. euro 2004 travmasını yeni yeni atlatıyorduk ama bu üzüntü benim adıma çok daha ağır olmuştu. ertesi gün futbol manyağı olduğumu bilenler fazlasıyla takılmıştı bana.**
  
  yalnız unutulmayacak derecede keyifli bir maçtı.
• 22

  isviçre de ya$ayan bir gurbetçi olarak bu maçtan sonra bayagi bir rahatsiz olmu$tuk. bir yanda milli gurur diger yanda yapilan terbiyesizligin çanak tutulamayacak kadar büyük olmamasi.
  
  ben $ahsen, "masa oyunlarini en iyi siz bilirsiniz, türkleri nasil provoke edebiliriz dersine çok iyi çali$tiniz, biz de sizin aginiza dü$tük" diyerek, ne yaptigimiz pisligi inkar etmi$, ne de her $eye ragmen laf sokmadan geçmemi$tim.
  
  ayriyeten marco streller in 2. golünden sonra elimdeki ketçap $i$esini artik nasil vurduysam masaya, maçi seyrettigim mekanda ta en arkadan en öne kadar milleti ketçap a boyami$tim. o nasil patlamaydi öyle.. neyse ki, hepsi tanidik ti da kimse sesini çikarmadi.
  
  8 sene geçmi$ üstünden. hey gidi günler..
• 15

  arda turan'ın 3 yıl sonra intikamını çok pis aldığı maç. o dakikaya kadar isviçre'ye bilenenler arda'nın golünden sonra her şeyi unuttu zaten. bu gol atılmasaydı savaş çıkacaktı savaş. *
  
  http://www.youtube.com/watch?v=Rh6b-dPJHSw
  
  edit: bu linkte daha iyi görüntü. bilsantu'ya teşekkürler.
  
  http://www.dailymotion.com/...z_sport#.UPliNydSglo
• 39

  tarihin en saçma sapan* dünya kupası elemelerinden son anda yaptığımız, daha doğrusu tümer metin'in yaptığı atakla ikinci olarak play off oynamaya hak kazanmıştık. bizi isviçre ile eşleştirdikten sonra uefa yönetimi, fıfa yönetimi falan açıkça isviçre'nin dünya kupası finallerinde olması gerektiğini, eğer olmazsa yazık olacağını falan söyler açıklamalarda bulunmuşlardı. bu maçın hakemi, belçikalı de bleckeere'nin, finallerde düdük çalmasının anahtarının bu maçtaki yönetimi olduğu falan açık, açık söylenmişti diye hatırlıyorum. ha tolga seyhan ve alpay özalan ikilisinden oluşan defans tandemimiz, hata üstüne hata yapmasa elemiştik isviçre'yi kesin ama olmadı işte. euro 2004 elemelerinde darbeyi yiyen türk milli takımının en güçlü jenerasyonu* ikinci darbeyi de bu maçta yemişti. sonra 2008'de biraz toparlanıp yarı final yapmıştı ama sonrası felaket oldu. 2010'lu yıllar...
  
  bu maç değişik bir maçtı o yüzden.
• 3

  dramatik bir şekilde elendiğimiz maç.
• 30

  (bkz: tarihte bugün)
  
  bu maç oynandığında doğubeyazıt'ta kısa dönem askerdim ve bu maç sebebiyle yaşadığım travma nedeniyle günlerce uyuyamamıştım.
  
  2006 dünya kupası almanya'da yapılmıştı hatırlarsınız. evimizde gibi olacaktık. bu maç aklıma geldikçe daralırım.
  
  milli takımın milli takım gibi sevildiği yıllardı.
  
  ayrıca alpay özalan'ın milli marşımızı hönkürerek okumasından bu maçta olacakları tahmin etmek zor değildi... tümer metin'e bu maç özelinde ekstra gıcık olurum. bildiğin satış yapmıştı.
  
  maç sonu olaylar ise utanç vericiydi...
• 36

  tüm türkiye'nin allah allah nidaları ile sinerji oluşturduğu, herkesin maça fatih terim motivasyonu ile hazırlandığı maç. öyle bir istiklal marşı daha hiçbir maçta okunmamıştır. ne zaman başladı, ne zaman bitti, sanki hayal gibi bir maçtı. atıyorduk, ama kolay yiyorduk. ergün penbe'nin adrese teslim ortalarının olduğu bir maçtı. deplasman golü kuralı ile elendik. vay be 15 yıl geçmiş.
• 28

  isviçre'de yaşayan bir gurbetçi olarak kahrolduğum maç.
  tolga seyhan ve tümer metin'e sinirim hala geçmedi diyebilirim.
  
  fakat 2 sene sonra arda turan'ın euro 2008'de 93. dk'da çaktığı golü st. jakob park'ta tam ceza saha çizgisi hızasında takip ederek içimin yağları erimişti.
  
  (bkz: tarihte bugün)
• 11

  maçla ilgili hatırladıklarımdan kısa notlar çıkarmak istedim:
  
  maç başlar başlamaz yediğimiz penaltı golü alpay'ın salaklığıydı.
  
  ergün penbe kariyerinin en iyi maçlarından birini çıkarmıştı. playoff turunun ilk maçında son dakikalarda ergün'ü oyuna alan fatih terim'i eleştiren hıncal uluç "ergün mü bu takımın kurtarıcısı?" demişti, bu maçtan sonra özür dilemişti.
  
  bizim penaltımız penaltı falan değildi, serhat almıştı penaltıyı.
  
  ikinci yediğimiz golde etkenler taca giden topu çevirmek isteyip rakibe asist yapan tolga ve malca bir çalım yiyen volkan'dı.
  
  tuncay'ın 4. golden sonra "attık ama bu da yetmedi." gibisinden bir isyanı vardı.
  
  maçın son anlarında fatih tekke altıpasa yakın bir yerde soldan ve yerden gelen ortada düşürülmüş, hakem bunu görememişti.
  
  tümer aynı 25 haziran 2008 türkiye almanya maçında olduğu gibi son şans olan frikikte topu tribünlere yollamıştı. o saniyede kaleye vurmak yerine doldursa belki de 2 aralık 1998 galatasaray juventus maçında olduğu gibi bir gol bulabilirdik. bu arada o maç tümer'in sahada olmaması fatih terim'in yanlış bir tercihiydi.
  
  serhat akın'ın aldığı penaltı dışında bir tane bile olumlu hareketi yoktu.
  
  fatih terim'in elinde 6 numara* gösterip, ayağıyla basma işareti yapması oldukça tartışılmıştı.
  
  tuncay muazzam bir maç oynamıştı.
  
  2. golümüz ofsayttı, kaleye girmekte olan topu tamamlayan tuncay ofsayt pozisyonundaydı, ancak gol hakan'a yazıldığı için ofsayt yok da diyebiliriz.
  
  edit: selçuk yula maçtan sonra fbtv'de maçla ilgili konuşmayıp, program boyunca tuncay'ı konuşup, 4 golün 3'ünü attığından bahsedip,* fenerbahçe'nin milli takım için ne kadar önemli olduğunu falan söylemişti.
  
  maçı gökhan telkenar anlatmıştı, kanal d yayınlamıştı.