• 27
    dursun ozbek hala nasil baskan saniyorsunuz?

    insaata dayali elde patlamaya mahkum bir ekonomi politikasi guden muhtemelen gelmis gecmis en yolsuz ve yozlasmis hukumet.

    taraftardan it muamelesi goren ve istifa etmemek icin tutunacak bir dal arayan gelmis gecmis en namussuz ve basarisiz kulup yonetimi.

    yolsuzluk icin bicilmis kaftan olan muhtemelen istanbulun en pahali arazilerinden ikisi.

    bunlari birlestir. sonra kapat kapiyi cereyan yapmasin.
  • 31
    bilmeyenler için yazıyorum, siz hiç riva'nın nerede olduğuna baktınız mı? ben bilmiyordum. izmir'liyim ve orada yaşıyorum. açtım maps'i baktım. şimdi uzun uzun yazmayacağım, yıldım çünkü insanlara yıllardır bu adamları anlatmaktan. 3 tane bkz vereceğim, meraklısı araştırır, bilmeceyi çözer.

    (bkz: kupon arazileri bana bildireceksiniz)
    (bkz: haluk karabel)
    (bkz: kendi dünyamızın lideri)
  • 35
    akreple yatağa girenlerin, sokulmayı çoktan göze aldıkları bir durumun sonucudur. bütün köşeler çok zaman önceden tutuldu, planlar yapıldı, geçmiş olsun.

    bu alışveriş, çaresiz ve teslim olmuş birinin elini kolunu bağlayıp, ağzına çorap sokarak zorla s.kmeye benziyor. bize de ucundan kıyısından zevk alacaksın, kendini boşuna kasma da canın yanmasın dendi ne yazık ki.
  • 38
    dursun özbek ve yönetimine olan nefretimi katmer katmer artıran olay. böyle olacağını adı gibi biliyordu. piyon çünkü dursun. riva'yı peşkeş çekmek için kullanılan bir devlet piyonu. bunlar daha iyi günlerimiz gibi duruyor. 3-5 transfer, 2-3 başarı sonrası her şey düzeliyor sanıp borçları kapatamadığımız görülünce, elde bir şey de kalmayınca fena çakılacağız gibi hissediyorum. abv dursun.
  • 39
    galatasaray'ın elinden son yıllarda adım adım alınanların son ve en önemli halkasıdır. önce stadın metrosu, yolları kepazeliği ile başladı zincir, sonra yabancı oyuncu kuralı, sonra hocanın ayartılması(ki bunda ne yönetim, ne hoca sütten çıkma ak kaşık değildir), sonra liseli dedeler üstünden ünal aysal başkan'a operasyon, sonra da yerine duygun yarsuvat yönetimi ile siyasete şirin görünme çabası ve en sonunda dursun özbek. galatasaray'ın elinde çok ama çok kıymetli iki yerde bulunan arsalar dursun özbek tarafından kongrenin bugüne kadar görülmemiş desteği ile o kadar alenen o kadar göz önünde peşkeş çekildi ki, küçücük çocuk bilyelerini böyle vermez. galatasaray'ın ölüm fermanına el kaldırıp, o fermana olur verenler ve peşkeşi çekip de 3-5 transfer ile bu olayın üstünü kapatırız mantığında olanlar gerçek galatasaraylıların nazarında hak ettikleri yeri bulacaklar ama olan galatasaray'a olacak. bu kadar kötü yönetilen, bu kadar kendi değerlerinden, geleneklerinden uzak tutulan bir yapı ya çöker ya da mahvolur. galatasaray zaten bu adamların ellerinde her geçen gün mahvoluyor, her geçen gün temeli olmayan binaya çıkılan yeni kat gibi zangır zangır titriyor. riva için artık ne yaparsak yapalım maalesef iş işten geçti, adamlar parayı çoktan kırdırıp da kullandılar, sözleşmeye yancı olarak katıldılar. bu düzeni yıkmak için belki size komik gelebilir ama tek çıkar yol spk müdahalesi ile hissedarların imtiyaz kazanmasıdır. o zaman fikri hür, vicdanı hür galatasaraylılar dedelerin düzenlerini delip genel kurulda güç ve oy sahibi olabilirler. yalnız her şeyi bu kadar aleni peşkeş çekenler o konuda garantiyi almamışlardır diye düşünmek saçma ama yönetim denilen oluşum bunu da atlamışsa şaşırır mıyım, tabii ki hayır.
  • 40
    nedense şaşırtmamış gelişme. galatasaray, devletle girdiği işbirliklerinde hep zararlı çıkan taraf olmuştur benim gözümde, ali sami yen arazisi gibi. galatasaray'ın kurtulması için bu tip ağır darbeler yemesi gerektiğini düşünüyorum çünkü bu çürümüş düzenin sona ermesi için kulübün baştan aşağıya yenilenmesi gerekiyor. birkaç sene içerisinde bileklik kampanyası tarzı girişimlerin başlayacağı aşikar, tarih tekerrürden ibarettir. kulüp yönetimi değişmedikçe taraftar olarak yayıncı kuruluş masrafı dışında kulübe tek kuruş kazandırmayı düşünmüyorum. geliri doğru yönetemeyen bir yönetime destek olmak gibi bir misyonum yok, biz destek verdikçe bu düzen maalesef devam ediyor.
  • 41
    riva arazisinde galatasaray’ın geliri hesaplanırken herkes aynı hataya düşüyor ve ihalede verilen teklifler üzerinden hesap yapılıyor. ihaleye katılan firmaların tekliflerinde verilen hasılat tutarı taban bir fiyat. emlak konut’un daha önce yaptığı tüm işlerde bu tutar ihalede verilenin en az iki, bazen üç katına kadar çıkmış. riva arazisinde işin sonunda hasılat tutarı minimum 6 milyar lira olacak. bu tutar ihaledeki tekliflerden ve işi yapacak firmadan bağımsız. burada yapılacak proje ekoköy projesi olarak uzun yıllar önce hazırlandı; kaç villa yapılacağı, kaç bin m2 inşaat alanı olacağı zaten belli. dolayısı ile ihaleyi hangi firma alırsa alsın aynı proje uygulanacak ve aynı sayıda villa yapılacak. ihaleyi alan firmanın taahhüt ve pazarlama kabiliyeti en fazla % 5’lik marjda bir kayıp yaratabilir. zaten dursun özbek de ihale sonrası yaptığı açıklamada burada 900 villa inşa edileceğini ve reel hasılat tutarının 6 milyar lira’yı bulacağını beyan etmişti.

    http://emlakkulisi.com/...esini-anlatti/542352

    dolayısı ile galatasaray’ın gelir hesabı yapılırken reel hasılat tutarı minimum 6 milyar lira olarak alınmalı.

    burada galatasaray’ın geliri konusunda asıl belirleyici olan hasılat paylaşım oranıdır. çünkü galatasaray, ihaleyi kim alırsa alsın değişmeyecek reel hasılat tutarından, bu hasılat paylaşımı oranında payını alacaktır. bu oran ihaleyi kazanan firmanın teklifinde % 38 iken; bu firmanın ihaleden çekilmesiyle ikinci en yüksek teklifi veren firmanın oranına, yani %25’e düşmüştür.

    bu haliyle galatasaray’ın %13’lük bir kaybı vardır. bu kaybın reel hasılat tutarı üzerinden karşılığı; (6 milyar lira x % 13) = 780 milyon lira’dır.

    bir anlamda, en yüksek teklifi veren firmanın ihaleden çekilmesiyle, bu 780 milyon lira galatasaray ve emlak konutun cebinden alınıp yüklenici firmanın cebine konmuştur.

    bu meblağdan emlak konut’un % 20’lik payı da düşüldüğünde, en yüksek teklifi veren firmanın ihaleden çekilmesinin galatasaray için bedeli yaklaşık 600 milyon lira’dır.

    riva ihalesinde galatasaray’ın beklentisi % 60’lar civarında bir hasılat paylaşım oranı idi. % 38 bile yetersiz bir oran derken mevcut durumda hasılat paylaşım oranının % 25’e düşmesi tam bir skandal.

    galatasaray’ın riva arazisinden işin sonunda en az 6 milyar lira gelir elde edilecek ve emlak konut payı da hesaba katıldığında galatasaray bu gelirin sadece % 20’sine sahip olacak. galatasaray camiası genel kuruluyla, yönetimiyle, divan kuruluyla ve taraftarıyla bu ihalenin iptalini talep etmelidir.

    tekrar altını çizmek gerekirse, galatasaray'ın gelir hesabını ya da ne kadar kaybı olduğunu hesaplarken gerçekçi bir sonuca ulaşmak istiyorsanız lütfen 6 milyar lira'lık reel hasılat tutarını kullanın. ihalede verilen tutarlar sadece taban değerler.
  • 45
    son yılların en büyük dolandırıcılık operasyonudur.

    100.000 tl'lik bir iş var, ihale sonucunda bir yüklenici, 38.000 tl'yi mal sahibine vermek üzere işi bağlıyor. ama imza atmayınca, iş, mal sahibine 25.000 tl öneren ikinci firmaya kalıyor. acaba neden imza atmıyor? acaba ikinci yükleniciye, ver bana 5000 tl, iş senin olsun demiş olabilir mi? olamaz mı? böylece ilk (sözde) yüklenici hiçbirşey yapmadan 5000 tl kazanırken, ikinci yüklenici de minimum 38.000 tl'ye alabileceği işi 25.000 mal sahibine, 5000 ilk yükleniciye, toplam 30.000'e bağlamış oluyor, herkes memnun.

    kim memnun değil, 38.000 yerine kasasına 25.000 tl giren, alenen dolandırılmış mal sahibi!

    işin bir diğer boyutu da şu, ihale işlerinden haberim yok ama, ilk yüklenici imza atmazsa neden ihale iptal olmuyor da ikinci yüklenicinin teklifi kabul ediliyor? neden bu madde yazılmış ihale şartnamesine? ikinci teklif %5 olsaydı, %5'e mi verilecekti bu arsa?

    dolandırıcılık demiştim ama az demişim. nitelikli dolandırıcılık.
  • 48
    enseyi karartmamak gerektiğini düşünüyorum, illa ki bir yol bulunacaktır. emlak konut ihaleyi iptal edebilir. ilk iç saha maçında büyük bir tepki koymalıyız ortaya, ama bu sefer yönetime değil tamamen ihale iptaliyle alakalı. dursun özbek ölse üzülmem o kadar sevmiyorum ama şu dönemde başkanı yıpratmak kendi ayağımıza sıkmak olur. yediği boku temizlemesi için fırsat vermeliyiz, beceremezse o zaman yükleniriz. baskıyı yönetimden emlak konuta kaydırırsak ihale iptalinde bir nebze de olsa elimiz güçlenir, aksi takdirde zayıf ve tepki alan insanları muhatap bile almaz devlet. çok az sabır sonra dursun'a her türlü tepkiyi verelim.
  • 49
    galatasaray'a atılması aylar belki yıllar öncesinden hazırlanmış kazıktır. şimdi bazı renktaşlar diyor ki iptal edilsin ihale, bu ihale özelinde incelemedim ama az çok kamu ihale kanununa hakimimdir; özel bir durum olmadıkça bu ihalelere giren firmalar teklif ettikleri bedel üstünden minimum %3 teminat mektubu verirler. ihaleyi aldıktan ve imzalar tamamlandıktan sonra ise %6'lık kesin teminat mektubunu teslim ederler. bazı yerlerde 8 milyon tl gibi bir teminat verilmiş yazısı okudum ama çok emin değilim bu bilgiye, burası türkiye olabilir.

    kazanan firma zaten adı sanı duyulmamış bir firmaydı, böyle bir projenin finansmanını nasıl karşılayacağı meçhuldu. üstten talimatlarla ihalede 2. gelen firmayla anlaşmışlardır teminat mektubu tutarı+komisyon karşılığında, galatasaray'ın oranı da %38'den 25'e düşüvermiştir. sanmayın ki dursun özbek vs. bu işleri bilmiyordur, herkes sus payını almıştır. kanuna göre de ihalede birinci gelen firma eğer imzalamazsa sadece teminat mektubunu yakar, 2 yıl devlet ihalelerine giremez. ihaleye giren 2. firmaya iş devredilir. bir renktaş 6 milyar tl'lerden bahsetmiş gelir olarak, bence türkiye'deki güncel piyasalardan böyle bir gelir elde etmek hayal ama onun hesabına göre 600 milyon tl gibi bir galatasaray gelir kaybından bahsediliyor. bunun 300'ü kişiler arasında dağılmıştır, bir kısmı da saraya gitmiştir. konu kapanır.

    bana sorarsanız bu süreç spk'nın ünal aysal'a izin vermemesinden itibaren başlamış bir süreçtir, sona gelinmiştir.
  • 50
    içimi acıtan kazıktır. sanki ben dolandırılmış oldum. abi biz türkiye cumhuriyeti'ne de güvenmeyeceksek kime güvenelim? kazanabileceğimizin yarısına bile evet dedik sırf devlet istiyor diye. böyle olmamalıydı. ali sami yen arazisine çöktükleri zaman belliydi riva ve florya'nın gideceği. yakında ada da gider. yahu yok mu ünal aysal'dan başka bu takımı sahiplenecek. eğer yoksa biz bu kadar aciz miyiz de sesimizi çıkaramıyoruz.
App Store'dan indirin Google Play'den alın