• 30
    (bkz: #2471821)

    şu girdi içerisindeki videoyu izlerken önerilenlerde denk gelen ve izlediğim maç. fenerbahçe'nin hakikaten dönemin şartlarında çok iyi kadrosu var. yabancı sınırını bile mehmet aurelio sayesinde delmeyi başarmışlar ama her zaman kaybetmeye mahkum bir takım olduklarından mütevellit hiç oynayamamışlar maç boyu. 3 gol atıyorlar 2 tanesi duran top ve diğeri de yine duran topları kullanan isim olan alex de souza'nın yarattığı bir pozisyon.

    ayrıca 20:45 muhabbetinde, 20 denizli 45 manisa dememize sebep olan da maç olmuştur.
  • 33
    19 yaşındaki arda turan'ın o maça kadar ligde toplamda 15 gol 14 asist gibi bir istatistik yakalamış ümit özat, tuncay şanlı ikilisine karşı sağ bek oynadığı ve resital sunarak 2 asist yaptığı karşılaşma. ayrıca ilk golde şutu direkten dönen zafer şakar da alt yapımızdan yetişmişti ve 87 jenerasyonunun dikkat çeken oyuncularından birisiydi, manisaspor'un alt yapısından yetişen caner erkin, beşiktaş'tan kirlaık gönderilen sinan kaloğlu da maçta yıldızlaşan diğer isimlerdi. vestel manisaspor gençlik aşısıyla fenerbahçe'ye şampiyonluk yolunda büyük darbe vurmuştu.
  • 1
    özeti şu şekildedir :

    gol 13' (0-1) nicolas anelka
    gol filip holosko (1-1) 27'
    gol caner erkin (2-1) 45'
    gol 54' (2-2) mert nobre
    gol sinan kaloğlu (3-2) 56'
    sarı kart yilmaz özlem 68'
    gol sinan kaloğlu (4-2) 71'
    sarı kart servet çetin 72'
    sarı kart mehmet aurelio 77'
    gol 79' (4-3) caner erkin (k.k.)
    sarı kart zafer şakar 83'
    sarı kart sinan kaloğlu 86'
    gol (pen.) sinan kaloğlu (5-3) 90'

    tanım : bitiminde türkiye' nin en anlamlı anonsuna sahne olan maçtır.
    (bkz: laylay fenerbahce olamazsin sampiyon)
    ukteyi veren : zizonkovac
  • 34
    fb o sezon 34 mac oynadı.
    galatasaray da 34 maç oynadı.
    2 maç kendi aralarında.
    toplam 66 maç oynadı iki takım. bu maç 66 maçtan biri. psikolojik etkisi ve zamanlaması ile çok önemli bir maçtı.

    ancak manisaspor'un 5 gol attığı bu maçta hiç gol atmadan, şampiyonluğa etki eden 66 maçtan sadece birinde forma giyerek, 34 maç boyunca ter dökmüş galatasaray futbol takımının emeklerini sahiplenmek hiç bir futbolcuya yakışmaz.
  • 4
    2 gündür bilmemkaç derece ateşle hasta yatarken salondan gelen dakika-skor formatlı bilgilerle takip edebildiğim, 3-2 haberini aldıktan sonra o halimle fırlayıp salona yollanmama sebep olan, sinan'ın 90. dakikadaki golünden sonra yılmaz vural misali takla attığım maç. bitiş düdüğü ile polis ve fenerbahçeli taraftarlar arasında büyük olaylar çıkmış, lig tv ise "tarafsız yayıncılık" olayında çığır açmıştı resmen. maç bittikten sonra maçı anlatan melih şendil ve yorumcu şenol çorlu maçın skoruyla bir süre error vermiş, ikilinin imdadına malum "laylay fenerbahçe" tezahüratı yetişmişti. uzunca bir süre pilot kameradan stadın genel görüntüsünü veren lig tv anonsun geldiği anda fener tribünlerin dönmüş, polis ve taraftar arasındaki çatışma görüntüleri eşliğinde anonsu yapan zata epey bir saldırılmıştı. ne porvakatörlüğü kalmıştı, ne bilgisiz olduğu, hatta böyle insanlar yüzünden türk futbolunun ilerleyemediği... o kadar güzel çalışmıştı ki melih şendil ve şenol çorlu, ertesi gün tüm gazete ve televizyonlar bütün yaşananları anonsu yapan kişiye yüklemiş; hatta iş anonsçunun gözaltına alınmasına kadar gitmişti.

    halbuki işin aslı çok farklıydı. maç bitiminde fenerbahçe tribünün kafa diye tabir edilebilecek grupları arasında ufak bir tartışma yaşanmış, itiş kakışa dönüşen bu tartışmayı ayırmaya çalışan polisler temiz bir dayak atılıp geri gönderilmiş; akabinde de polisler o bölgeye doğru coplarla saldırmış, arada gelen anons ve tribüne saldıran polislere mağlubiyetin de getirdiği psikolojik durumun birleşmesiyle olaylar tüm tribünü sarmıştı. oluşan o karambol ortamında koltuklar kırılmış, hem polis hem de taraftar cephesinden epey bir dayak yiyen olmuş, bazı fenerbahçelilerin polislerin cop ve kasklarını alarak onlara saldırdıkları görünmüştü. hatta yanlış hatırlamıyorsam gfb amigosu sefa da karambolde polisten epey bir cop yemişti. ancak tarafsız gözler görmek istediği gibi görmüştü, görünmesini istediği gibi göstermişti olanları.

    ertesi hafta fenerbahçe kadıköy'de galatasaray'ımıza dört tane sallamış; şampiyonluğu kutlamaya başlamıştı. tribünde "g.tünüzden s.ktik mi" yazılı bir pankart açılmıştı. maçtan sonra canlı bir hindi sahaya çıkarılmış, kanatlarından çekiştirile çekiştirile binbir eziyetle dolaştırılmış, saha içindeki bir zat elindeki mikrofonla galatasaray'a her türlü küfrü etmiş, hatta bunların ufak bir kısmı lig tv yayınına da yansımıştı. ancak hiç kimse bunları eleştirmedi. geçen hafta tahrik denilen şeylerin on beteri "eğlence" olarak anıldı. ezeli rekabetin güzellikleri ve hoş göndermeler gibi kılıflara sokuldu. iki saat tribüne tutulan projektörler altında edilen küfürleri dinlemek zorunda kalan galatsaray taraftarının koltuk atması hazımsızlığa yorumlandı. çok değil, üç hafta sonrası ise malumdu. o gün sinirden ağlayan gözlerden mutluluk gözyaşları dökülüyordu, saatlerce küfür ederek eğlenenler(!) ise muhtemelen şok ve koma halindeydi...

    futbol açısından değerlendirmek gerekirse ligin seyyar golcülerinden olan küçük takımların büyük yıldızı sinan kaloğlu üç golle kendini aşmış, arda ve zafer de oyunlarıyla florya'ya gerekli mesajı göndermişti. maçın yıldızı ise birçoklarına göre şimdilerde 10 milyon euro fiyat biçilen o dönemin fenerbahçe'li stoperi servet çetin idi...
  • 25
    bu maçta askerdim. o zamanlar alt devreydik ya galatasaray maçlarını bile zar zor izliyorduk. fenerbahçe'nin 1-0 öne geçtiği haberini alınca koğuşa gidip yatmıştım. daha sonra habercisi olduğum albayın oğlu ile boş kaldığımız zamanlar masa tenisi falan oynardık. telefon kullandığımdan bir tek onun haberi vardı. sabah uyandığımda sms atmış "abi fener'e 5 tane attılar" diye. askerde huzurlu uyandığım 2-3 günden biridir heralde.
App Store'dan indirin Google Play'den alın