• 102
    kalite farkımız ve hırsımızla kazandığımız maç.
    leo franco: yine üzerine çok düşmedi, umarım uzun süre hakkında yorum yapamayız.
    uğur : acayip çalıştı, didindi, ilerde çok iyi olacak ve bunun içinde çok beklememize gerek olmayacak inşallah ancak bugün yetersizdi böylesine gollü bir maçta isabetli tek ortası bile yoktu.
    volkan : yorum bile yapamayacak kadar kötüydü.
    emre aşık : partnerinden çok daha hazırdı.
    emre güngör : hiç hazır değil bu haliyle formayı zor görür, bu sözleri söyleyen ben, hazır bir emrenin bu ligin en iyi defansı olacağını düşünüyorum.
    sarp : kadroda yer bulacağı kesin ancak bir mehmet topal olmadığı kesin.
    barış : her zamanki gibi savruk ama arzulu bir orta saha oyuncusuydu, iyi bir alternatif olduğu kesin.
    arda : yine süperdi, penaltıda olayı krize dönmeden çözmesi çok güzeldi.
    kewell : tam hazır değil ama giderek iyi oluyor.
    keita : ileri 3lünün en iyisiydi, ancak tam uyum sağlamadığı kesin an itibari ile rıdvanın da söylediği gibi 1-2 haftaya çok iyi olacak.
    baros : çok çalıştı ama bir formsuzluğu var gibi, 1-2 gol atsa kendine gelecek.
    ayhan ve hakan balta : girdikten sonra farklarını belli ettiler.
    frank rijkaard : süper bir takım yaratıyor, öyle ki taçları bile belli bir organizasyonlar ile kullanıyoruz.
  • 105
    maçın bana en büyük artısı şu taraftar tipini de görmemdir*...
    şu: içeri biletsiz girmek için gişe görevlisine önce yalvaran sonra hırçınlaşan en sonda da şu sözleri sarfeden taraftar tipi: koskoca zengin klup ben biletsiz girince batcak mı sanki nolur alsan içeri benim biletime mi kaldı klup lanet olsun böyle işe...*...ha benim aslanıma ha benim yiğidime.
    maça gelince de ilk yarısı ve ikinci yarısı arasında dağlar kadar fark olan maçtır. denizlispor golü bulana kadar oyunu kilitlemiş* ancak golü yedikten sonra galatasaray toparlanıp kendine gelmiş vaziyetteydi ki ilk yarı bitmeden beraberliği yakaladık...ikinci yarı ayhan akman ve hakan baltanın girişiyle takım iyice hareketlendi ve 2-3-4 ü buldu...farkettiğim bir diğer nokta ise 4. golden itibaren* tüm takım milan barosa gol attırmaya çalıştı ama basireti bağlanmış milanımın bi kurşun döktürmek gerek tahminimce...
    edit: maç öncesi yorumları okudum da sözlükte fazlasıyla medyum olduğunu düşündüren karşılaşmadır. duran toptan gol attığımız bir diğer karşılamadır atmadığımız maç yoktur henüz.**
  • 107
    yazmayacaktım, dayanamadım.

    sabahtan beri bu maçla ilgili hangi platformda hangi yazıyı okusam herkes aynı şeyleri söylüyor hemen hemen. süper futbol oynuyormuşuz , kimse galatasaray'ı durduramazmış falan da filan. maçtan önce üç atarız beş atarız o da yetmez altı, yedi olur diyenlere zaten hiç lafım yok, ligin ikinci haftası takımı şampiyon ilan edenlereyse hiç mi hiç. (bkz: #171295) , (bkz: #171285) , (bkz: #171283)

    neyse, sonuç olarak televizyondan da olsa ben de izledim maçı aradaki fark stadyumda olmamaktan mı kaynaklanıyor bilemiyorum ama nedense bana hiç öyle ahım şahım bir futbol oynuyormuşuz gibi gelmedi. eğer ilk yarıyı 0-1 geride bitirmiş olsak maçın ikinci yarısı nasıl olurdu orasını bilemiyorum tabi ama bu konu üzerinde az da olsa düşünmek gerekir sanırım.
    varsayımları bir kenara bırakıp tekrar maça dönersek, öncelikle takım kesinlikle hazır değil, gözüken en belirgin durum bu. daha üç dört resmi maç oynamış ve ciddi sayılabilecek bir rakiple de karşılaşmamış iken sistemden filan bahsetmek gereksiz. biraz beklemek lazım. şu anda belli bir sistemde oynadığımız söylenemez, sadece oynamaya çalışıyoruz. bu nedenle biraz daha bekleyip görmek lazım. sistem hakkında pek fazla bir şey söyle(ye)mesem de takımın geçen sezon skibbe döneminde oynadığı futbola benzer bir futbol oynadığını söyleyebilirim. (bol pas , ayağa pas , devamlı atak , pozitif futbol vb.) maçı izlerken zaman zaman bunu düşündüm nedense.

    henüz eksiklerimiz çok, özellikle defans bölgesinde. volkan yaman sanki galatasarayı kafasında bitirmiş gibiydi dün gece, iyice ümidini kesmiş gibi oynuyordu takıma girmekten. uğur uçar'da kötü maçlarından birini çıkardı, evet sakatlıktan döndü, form tutması lazım vs. yani bu demek oluyor ki defansın hem sağ hem de sol kanadı eksik. kimse beğenmese de sabri defansın sağ tarafı için tek aday şu anda, bu nedenle sabri'nin yerine iyi bir sağ bek ve hakan balta'ya alternatif olabilecek bir de sol bek eksiğimiz var. lig uzun sakatıklar, cezalar mutlaka bu eksiklikleri hissedeceğiz. her ne kadar elimizde dört tane stoper olsa da iyi bir de stoper kesinlikle bu takıma lazım.gökhan zan yerine bu bölgeye çok daha iyi bir oyuncu almış olabilseydik keşke. gerek gökhan zan gerek servet çetin topu oyuna sokmakta ve geriden oyun kurmakta oldukça başarısız ve her an ciddi hatalar yapmaya da müsait oyuncular, ki zaman zaman yaptıklarını da biliyoruz. elimizdeki tek alternatif emre güngör ancak o da hem formsuz hem de sakatlık problemleri yaşıyor ne yazık ki.

    dediğim gibi ligin henüz başı, şöyle oynuyoruz böyle oynuyoruz, aman da sistem şöyle , aman da takım böyle filan diye ahkam kesmenin anlamı yok. bu eksiklikler apaçık ortada iken ve denizlispor gibi oldukça zayıf ve hiç hazır olmayan bir takımı yendikten sonra "vay efendim bu sene kimse galatasarayı durduramaz, vay efendim bu takım gelene beş gidene onbeş atar" gibi yazıları okuyunca şaşırıyorum şahsen. şaşırdıklarım sözlükte yazanlar, beni dumura uğratanlar ise "en kral futbol yorumcusu benim" diye ortalıkta gezenler.
  • 109
    sezon açılışından bugüne kadar frank rijkaard'ın kafasındakileri sahaya döktüğü maç olarak dikkatimi çekmiştir. şöyle ki :
    1-) frank rijkaard hücum hattından gayet memnun. özellikle fizik gücü çok yüksek olmamasına rağmen arda turan,abdulkadir keita ve son vuruşlardaki beceriksizliğine (ve şanssızlığına) rağmen milan baros'un sonuna kadar sahada kalması bunun göstergesi. elano takıma katıldıktan sonra ufak tefek rotasyonlar olabilir.
    2-) defansif orta saha'da mustafa sarp, eğer mehmet topal büyük bir çıkış yapmazsa banko isim. rijkaard'ın yerinden oynatmadığı en önemli taş. yanındaki eleman için rijkaard bir de barış özbek'i denemek istedi. ancak görünen o ki ayhan akman'dan formayı alması zor barış'ın. bu mevkiin son elemanı tobias linderoth zaten ortalarda yok. belki orta sahası fzla dirençli olmayan takımlarda elano'nun takıma katılmasından sonra arda turan da bu mevkiiye kaydırılabilir.
    3-) rijkaard'ın kafası asıl defans yönünden karışık. stoperde servet çetin'e kesin bir partner bulabilmiş değil. emre aşık ve başarılı olmasa da emre güngör'ü 90 dakika sahada tutması performanslarını tam manasıyla görebilmek için. ancak şu halde her iki emre de gökhan zan'ı kesebilecek formdan uzaktalar.
    4-) rijkaard, genellikle savunmanın bir kanadını ağırlıkla hücumda kullanıyor. genel görüntü stoper özellikli hakan balta'nın kanadının savunmada kalması, sabri sarıoğlu ile hücuma çıkılması. bu maçta sabrisiz alternatifi deneyip sağda uğur uçar , solda volkan yaman ile başladı. volkan yaman'dan beklenen kewell'i daha çok desteklemesi, hücum kanadını verimli kullanabilmesiydi. ancak volkan hücumda bir varlık gösteremediği gibi savunma görevini de aksattı. görünen o ki galatasaray bu sezon savunmadan kanat hücumları organizasyonuna sabri sarıoğlu ile devam edecek. uğur uçar savunmada daha iyi görünse de hücuma katkısı az ve şimdilik sabri'den bile kötü ortalar yapıyor. keita'nın gösterdiği yüksek performansı sabri ile desteklerse galatasatay bu sezon sağ kanat organizasyonları ile çok sayıda gol kazanacaktır.
    5-) stoper çokluğuna rağmen galatasaray'ın sağ bek özelliği olan bir stoper transferine hala ihtiyacı var. bunun yanında en sağlam dediğimiz savunmanın sol kanadında hakan balta'nın alternatifsiz olduğu gerçeği önümüze çıkıverdi. işin tuhafı bu mevkii için alternatif görülen tek adam ismail köybaşı yerli futbolcu olarak. altyapımızdan yetişen ve futbolunda müthiş aşama kaydeden gökhan süzen de fena görünmeyen bir alternatif. ama savunmanın sol kanadına takviye gerekliliği hiç beklemediğimiz anda karşımıza çıkıverdi.
    6-) mehmet topal'ın kırılganlığı ve linderoth'un bitmek bilmeyen sakatlıkları orta sahanın defansa bakan yüzünde mustafa sarp'ıalternatifsiz bıraktı. yine barış özbek'in savruk futbolu da ayhan akman'ın alternatifsiz kalmasına sebep olacak. orta sahaya her iki mevkiyi de kaldırabilecek bir takviye oldukça faydalı olacaktır. gaziantepspor'dan murat ceylan gibi bir isim her iki mevkii için önemli bir alternatif olabilir.
    7-) frank rijkaard'ın puan mücadelesi olan bir maçta rotasyon'a gidip hazırlık maçı modunda olması büyük cesaret. geçen sezon skibbe bu cesareti gösteremediği için sezon ortası takım iflas etti. ayrıca her futbolcu çalıştıkça ilk onbirin bir parçası olabileceği inancını pekiştirdi. rijkaard kimseye formanın çantada keklik olmadığı mesajını verdi.

    kısacası alınan sonuçtan ve ortaya konulan futboldan önce rijkaard'ın felsefesinin mesajlarını sahada gördüğümüz maç olmuştur. şu anda yüzde elli,yüzde ellibeş civarında bir motivasyon ve mücadele örneği sergileyen takımın zaman içerisinde çok daha iyi olacağına dair umutlar pekişmiştir. bu açıdan da geleceğe güvenle bakmamızı sağlayan maç olmuştur.
App Store'dan indirin Google Play'den alın