• 476
    * rakipten çok karlı zeminle mücadele ettiğimiz maç. normal şartlarda güle oynaya yenerdik.
    * canısağolasıca muslera senede 1 hata yapar, onu da en kritik yerde yapar. 5-0'lık maçta hata yapmaz. allahtan telafi edebildik. yoksa o bizden çok üzülürdü.
    * ertuğrul hayatının maçını oynadı ilk yarım saat. 8 net kurtarış. 5-6 olacak maçı zar zor 1-0 yapabildik. (alo ertuğrul ben emre abin, senin iban neydi)
    * allahtan haftaiçi lig maçımız yok. çarşamba alanya kupa maçının üstüne birde bu zeminde bu maç. bu yorgunlukla puan kaybı garantiydi. adeta iki maç oynadık 90 dakikada.
    * iki golüde duran toptan bulduk, kıyamet yakındır ey ümmeti müslümin. umarım normal zemindeki maçlardada bunu alışkanlık yaparız. duran toptan gol atmak ayıp değil. ille 80 pasla kaleye gitmek gerekmiyor.
    * hocamızın rakibe, saha şartlarına göre ilk 11'i fizikli isimlerle belirlemesi olumlu. genelde her maç her şartta aynı 11 giderdi. yeni transferlerle artık huzurlu ve kafasını sahaya veriyor belliki.
    * mohamed 1 gol 1 asist. allah nazardan saklasın. diyecek söz yok. penaltıdan attı deyip geçmeyin. o dakikada, o yorgunlukla o penaltıyı kullanmak hem cesaret hem de g.üven ö.zveri t.ecrübe ister. maçında en çok ikili mücadele kazanan oyuncusu olmuş ve bu adam forvet.
    * bu galibiyetin rakiplere yaşattığı ızdırabı düşünemiyorum. o yüzden bir galibiyetten çok daha fazlası.
  • 478
    144p kaçak yayın gibi maç.

    keşke saha bembeyaz olsaydı. o bile çok daha güzel maç olurdu ama o kadar yağmadı. böyle olunca sırf çamur oldu ve top gitmiyor. çok kolay geçecek maç zor geçti.

    ilk yarı 2 gol atsak yine sıkıntı olmayacaktı, pozisyonlar vardı. kaza gölüne karşı önlem olurdu ki, saçma sapan gol de yedik yani.

    gerçekten böyle maçlar göz yoruyor.. çamurlu maçlar kötü futboldan daha da kötü.

    yeni gelecek yönetimin vaatlerinden biri artık şu stadın üstünün kapatılması olmalı. sponsor mu bulurlar ne yaparlar bilmiyorum. 10 sene oldu artık.
  • 482
    şöyle bir sezonda, şu maçta tamamen ortada olan bir topa ayak uzatan iki oyuncunun ayaklarının çarpışması sonucu oluşan gri bir pozisyona 'penaltı abi yhaa' meriçliğini yapan taraftar galatasaraylıyım diye gezmesin, çok net.

    abi, tff başkanı fenerli, pfdk sizde, tahkim sizde, sürekli oyuncularımıza, hocamıza skandal cezalar veriliyor, bu hala nasıl bir algıdır aklım hayalim almıyor. inanılmaz organize bir güruh ile karşı karşıyayız.

    böyle bir ortamda, takımımızı ezdirmeye, objektif fularını giymeye hiç gerek yok. tarihin en önemli şampiyonluklarından birisi bu sene. kupayı almamız ciddi psikoloji bozar, futboldan soğutur karşı tarafı. hep beraber dik durup ipi göğüslemeliyiz...
  • 483
    kasımpaşa'nın penaltı beklediği pozisyonda şahsen kararsız kaldım. maçı izlerken bize faul var dedim. sonra tekrarını izleyince penaltı dedim. başka bir açıdan izleyince de kerem'e faul yapıldığına karar verdim. her izlediğimde fikrim değişti. öyle garip bir pozisyon. o da bizi buldu. milletin ağzına emzik oldu hiç yoktan.

    neyse. önümüzdeki maçlara bakacağız. her maçı kazanırsak şampiyonuz. ipler bizim elimizde. alanya deplasmanına mayıs'ta gitmemek çok güzel.

    #hedef23
  • 485
    penaltı aldığımızı duyunca , bu penaltıyı atamayacağız diye nerdeyse ağlayacaktım. aklıma kerem 'ın pozisyonu penaltı diyen girdiler geldi. saha zeminini düşündüm.top çamurlu sahada yavaş gider? manevi teşviğin alasını alan ertuğrul bu topu tutar atamayız dedim. kim kullanacak şimdi bu penaltıyı derken, spiker mohammed dedi. atarız bunu dedim
    . onyekuru 'nun penaltı atış alanını duzelttigini duyunca. allahım gör bizi dedim ve gol.
    3 puan aldığımız maç.
  • 487
    2-1 üstünlüğümüzle sonuçlanan karşılaşma.

    kerem'in pozisyonu için diyeceğim şudur ki, eğer bizim aleyhimize bir durum olsaydı var'daki fırat aydınus hiç düşünmeden hakemi çağırır, pozisyon ince detaylarına kadar işlenir ve penaltı çalınırdı. galatasaray'ın aleyhine bir durum olacak ve hakemlerimiz bunu değerlendirmeyecek öyle mi? 2 şubat 2021 galatasaray başakşehir maçında aleyhimize çalınan penaltıyı hatırlayın.

    kısacası sevgili renktaşlar, bu maçı hakem yardımıyla kazandığımızı söyleyen fbjk mensubu kuşlara gülün geçin. hakemler hakkında konuşacak en son camia onlar çünkü.
  • 490
    maçtaki kerem-varga pozisyonu penaltı olmayı bırakın çok ama çok net olarak kerem’e fauldür.

    kerem varga’nın önünde ve topa ayağını uzatıyor. topa uzandığı açı ile rakibin alakası yok. tamamen topa uzanıyor ve varga alttan ayağını sokarak üstten de dizini kırıp diz kısmı ile topa dokunuyor, alttan da kerem’in ayağına vurmuş oluyor. e burada kerem ne etti şimdi?! bu nasıl penaltı olabilir. darbeyi alan kerem zaten.
  • 493
    kasımpaşa oyuncusu varda ile kerem arasındaki penaltı pozisyonuyla gündeme gelmiş maç. kimi yorumcular penaltı kimisi değil diyor pozsiyon için. ilk ve son flu pozisyon olmayacak ve 55. dakika civarı olması itibariyle daha maçın bitmesine çok fazla süre varken, ayrıca penaltı kararı verilse bile kesin gol olacakmış gibi ve maç sanki penaltı atışı sonrası hemen bitecekmiş gibi neden gündem oluyor? çünkü 6 şubat 2021 fenerbahçe galatasaray maçında olanların, üstü kapatılmak isteniyor. fenerbahçe stadında olanlar 6222 göre değerlendirilmesi gerekirken, bu yasaya göre işlem yapılmaması için uğraşılıyor.
    ekleme: pozisyona flu dedim ancak aşağıdaki linkte penaltı olmadığı anlaşılıyor. varda önce kerem’in ayağına vurup sonra topa dokunuyor.
    https://twitter.com/...003467611979779?s=21
  • 494
    olası puan kaybında hem üzülüp hem de öfkelenecektim. üzgünlüğüm puan kaybına, öfkem ise kasımpaşa'nın 2 maçta bizden 4 puan almış olmasına olacaktı. neyse ki üstün oynadığımız maçta, hak ettiğimiz galibiyeti henry onyekuru'nun aldığı penaltıyla kazanmış olduk. takıma tekrar geldiğinden beri attığı gollerin yanında bu maçta aldırdığı penaltı ile de galibiyette büyük pay sahibi olmuş oldu.

    varga ile kerem'in pozisyonuna gelecek olursak tam olarak tff hakemlerinin aleyhimize penaltı çalacağı türden bir pozisyondu. darbe varmış gibi görülen bir müdahale ve kendini abartı boyutta yere atan bir rakip oyuncu... 10 hakemden 8'i orada penaltı çalardı muhtemelen ama bu maçın hakemi sürprize imza atarak doğru kararı verdi ve çalmadı. kerem'in orada varga'ya teması bile yokken hakkında kulüp sitesinden (hem kasımpaşa hem de fenerbahçe) açıklama yayınlayacak ne gördüler ve ne olduğunu düşünüyorlar, anlamak güç.

    maçın en iyisi kesinlikle mostafa mohamed'di. ilk golde ölümcül noktaya vurduğu kafa vuruşunun devamında kerem ile golü bulduk. 89'da ise kritik anda attığı kusursuz penaltıyla üst üste 2. lig maçında da galibiyeti getiren oyuncu oldu.

    fatih hoca'yı ise oyuncu tercihlerinden ve maç içinde yaptığı müdahalelerden ötürü tebrik ediyorum.
  • 496
    ömer bayram'a rağmen kazandığımız maç.

    maç boyunca ömer bayram ne zaman gol yedirecek diye endişeyle bekledim. reisin şahane bir özelliği var, boş bir alan bulunca hiç affetmiyor, anında korner direğine doğru topu sürerek o açıyı daraltıyor. bu konuda çok başarılı, bir de rakibin fiziksel olarak içinden geçme denemeleri var, onun üzerinde biraz daha çalışması gerekiyor. ileride bir gün, bir oyuncunun içinden geçebileceğine inanıyorum ben. takımı ilk yarı çok beğendim, ikinci yarı o kadar doğru bir oyun oynayamadık (ki tüm maç boyunca ikinci yarıdaki gibi oynasaydık bile takımı eleştirmek hakkaniyetli olmazdı, bir yarıda bile o kadar etkili oynamak sıra dışıydı bence) ama güç de olsa hislerim beni yanıltmadı ve mohamed'in hayat öpücüğüyle maçı kazandık. mohamed'i nasıl öveceğimi bilemiyorum açıkçası, adına şiirler, şarkılar yazmak gerekiyor galiba. oldukça etkileyici bir performans sundu. puan kaybetmemizi tırnaklarını yiyerek bekleyenlere güzel bir düş kırıklığı armağan ettik. stresli bir ikinci yarıya rağmen kazanmak güzeldi, alanyaspor maçını da kayıpsız geçersek galibiyet serisini 10-11 maça çıkarabileceğimiz bir fikstürümüz var.
  • 499
    dakikalar 88'i gösteriyordu ki galatasaray, kasımpaşa karşısında penaltı kazanmış, kritik vuruşu yapmak için mısırlı golcü mostafa mohamed çamur içinde kaybolmuş olan beyazdan siyaha döndürülmüş noktaya turuncu topu dikmeye çalışıyordu. o anda herkesin bakışları arasında marcao ve onyekuru sahil kenarında kumda oynayan çocuklar gibi elleriyle balçık zemini düzeltip, çamur sularını temizlemekle meşgüldüler, evet koskoca adamlar yere çömelmiş, arkadaşları topa daha iyi vursun diye zemini "tamir ediyorlardı". bir de aklıma düşüverdi gündüz kılıç'ın o meşhur sözü: "galatasaray bir his takımıdır. renklerine aşık birbirlerine seven futbolcuların takımıdır...kısacası galatasaray, bir halatı hep birlikte çekenlerin, hep birlikte üzülüp, hep beraber sevinmesini bilenlerin takımıdır."

    nasıl ki iki sezon evvel karlı bir istanbul gününde, avuçtan giden maç beraberinde şampiyonluğu da götürecekken mitroglou sahneye çıkıp, takıma üç puanla birlikte şampiyonluk ümitlerini de hediye etmiş ve sene sonunda hep hatırlanmıştı, bu sene mayıs ayında da kutlanacak olan şampiyonluk günlerinde marcao ve onyekuru'nun emekleri asla unutulmayacaktır. üstelik marcao, üç gün önce pek de fena oynamadığı bir maçtan sonra "galatasaraylı!?" olduğunu iddia eden medya trolleri tarafından tehdit ve hakaretlere uğramışken...
    sondan başladık, başa dönelim "balçık tarlasındaki" maçı anlatmaya başlarken. günler öncesinden istanbul'da pazar günü şiddetli bir kar yağışının olacağı dillendirilmiş, birinci ligde ümraniyespor-eskişehirspor maçı pazardan cumartesiye alınmış ama galatasaray-kasımpaşa karşılaşmasının günü ve saatini değiştirmek için kılını kıpırdatmayan federasyon yetkilileri iki takımdan da gelen tepkiler sonrası sadece maçın saatini 19.00'dan 16:00'ya almışlardı. oysa bir gün önce pırıl pırıl bir zeminde, futbol adına iki takımın da yeteneklerini sergileyebilecekleri "kora kor" bir karşılaşma izleyebilirdi televizyon başındaki futbolseverler. ama niyet başka olunca, kim önemser ki güzel futbolu, sporcu sağlığını, saha zeminini...

    yukarıda yazdıklarımızı doğrularcasına da zeminin futbolu oynanmaz hale getirdiği yirmili dakikalara kadar galatasaray, sahada rakibini adete boğmuştu. daha skorbordda dakika dolmadan mostafa mohamed'in vuruşu ile başlayan şut bombardımanında, ilk kez ilk onbirde oynayan kerem'in altı pastan şutunu ertuğrul çeliyor, bir kaç dakika sonra yine genç oyuncunun gol denemesi kasımpaşa kalecisinde kalıyordu. bir dakika sonra emre kılınç'ın orta sahadan getirdiği ve ceza sahasına girer girmez yolladığı füzeyi yine ertuğrul kornere yollarken, kullanılan köşe atışından dönen topa etebo'nun allaha sığınarak yolladığı şuttan rakip kaleci yine kale arkasındaki foto muhabirlerine poz veriyordu topu dışarı atarken. böyle güneşe kar dayanmaz derler ya, böyle baskıya savunma da dayanamazdı ve 9. dakikada ömer'in kullandığı köşe vuruşunda mostafa mohamed iyi yükseldi, vurduğu kafa vuruşunda kaleci topu çizgiden çeldi ama kerem fırsatçıydı ve boştaki topu ağlara yollayıverdi.

    zemin ağırlaştıkça, top sürmek de, pas yapmak da zorlaşınca iki takım da savunmadan topu rakip yarı sahaya havadan şişirmelere başladı. mısır'dan geldiği günden beri çıktığı her maçta fileleri havalandıran mostafa mohamed sadece gol atmadığını, galatasaray'ın aradığı sırtı dönük top oynayan, takımını hücüma çıkaran forvet olduğunu da göstermiş oldu. hava toplarının çoğunu kazanan mısırlı oyuncu, arkadaşları için de duvar olup, atakların gelişmesinde de istasyon görevi görüyordu. öte yandan kasımpaşalı forvetler ise maç boyu hatasız ve temiz oynayan marcao ve luyindama'nın arasında etkisizdi.

    deplasmanda kaybedilen konyaspor maçından sonra ilk onbirdeki yerini donk'a kaptıran luyindama bu ağır zeminde fatih terim'in tercihi olmuş ve hocasının güvenini boşa çıkartmamıştı. onun gibi taylan'ın yerine oynayan etebo da maçın en çalışkan ve başarılı oyuncusuydu. takım arkadaşlarının altına içlik giydiği ortamda kısa kollu forma ile sahaya çıkan nijeryalı, orta saha ile savunma arasında mekik dokumakla kalmayıp, topu en "garanti" kullanan futbolcuydu.
    galatasaray'in tek farklı üstünlüğü ile biten ilk devrenin ardından kasımpaşa ikinci kırkbeş dakikada beraberlik için kanatlardan gelmeyi denedi ama marcao ve luyindama oldukça dikkatliyken, yine marcao'nun hava topuna çıktığı bir anda muslera da pozisyona dahil olmak isteyince, kasımpaşalı thelin'in vuruşu boş kaleye gidiverdi. sakatlık sonrası fatih ve okan'a emanet ettiği kaleyi geri alan muslera yapmış olduğu kurtarışlarla galatasaray'a puanlar kazandırırken, bu hafta kaybettirecek miydi? arkadaşları uruguaylı kaleciyi kurtaracak mıydı?

    kalesinden golü çıkardığı dakikadan sonra sarı-kırmızılı topçuların tüm gayesi topu bir kez daha ertuğrul'un koruduğu kaleye sokmaktı ama bu iş bu ağır zeminde hiç de kolay olmadı. zaten pas yapmak imkansıza yakınken, topu rakip ceza sahasına yollamak için şişirmek lazımdı ama orada da rakip stoperler duvar örmüş, geleni geri yolluyordu. korner atışları, serbest vuruşlar kullanıldı ömer'le çoğunlukla ama hepsi savunmanın kafasına gitti, oysa mostafa gibi "mısır hava kuvvetlerinden" bir transfer vardı. fatih terim oyunu çevirmek için gedson, emre kılınç ve babel'i çıkarıp, emre akbaba, onyekuru ve donk'u oyuna dahil etti. bu üç oyuncunun girmesi karşılaşmaya biraz hareket getirse de, istenen gol gelmeyince yedlin ve belhanda da taze kuvvet olarak sahaya sürüldü ve sarı-kırmızılılar tüm hatlarıyla kasımpaşa kalesine yüklendi. o anların birinde kazanılan serbest vuruşta topun başına geçen etebo tüm gücüyle topu deplasman ekibinin kalesine yolladı, marcao havaya yükseldi, rakibini bozdu ve seken topta onyekuru, ertuğrul tarafından düşürülünce hakem tereddütsüz penaltı noktasını gösterdi.
    sonrası zaten yazının başında yer alıyor, mostafa penaltı atışından golünü attı ve bu zor zeminde galatasaray'a üç puan kazandırırken, kaptanı muslera'yı da sosyal medya trollerinin saldırısından kurtarmış oldu.

    maçtan fotoğraflar ve kaynak: http://ultrasmovement.blogspot.com/...aray2-1kasmpasa.html
  • 500
    hayatımda ilk defa bir penaltı atışını izleyemediğim maç.

    fanatiklik, hırs, bencillik vb. duygular değildi mohammed'in atışını izleyememe sebebim.

    adaletsizlikti!

    o 2500 kişiyi stada alan, küfürlere maruz bırakılmamızı seyreden her kim varsa onun yüzünde belireceği gülümsemeydi sebep!

    iki dövüşcünün birine muşta verip müsabakayı izledikten sonra da çok kan çıkıyor daha kimseye muşta vermeyeceğiz diyenedir öfkem.
App Store'dan indirin Google Play'den alın