14 nisan 2000 beşiktaş galatasaray maçı

• 26

  --- alıntı ---
  yediğimiz, daha doğrusu kendi kalemize attığımız bu tuhaf golden sonra tribünleri görmeniz lazımdı. ben hayatım boyunca tribünleri o kadar sessiz ve kederli görmedim. herkes yıkıldı. ben de babamla kapalı alt taraftaydım. "maç bitti hadi baba gidelim" diyorum; herkes gibi babam da boş boş bakıyor. sonra kendine gelip "hadi gidelim" dedi. biz gidene kadar fevzi de kalenin önünde ağladı.
  
  o maçtan sonra beşiktaş semtini de görmeniz lazımdı. sanki herkesin ağzını dikmişler. sanki semtin beyazını almışlar geriye sadece siyahı kalmış.
  --- alıntı ---
  
  bende diyorum ki bu adamlar bizden neden bu kadar çok nefret ediyor. *
• 27

  beşiktaş'ın attığı golde taffarel de en az fevzi kadar hatalı olmasına rağmen konuşulmamıştır.
  
  ha o taffarel bir ay sonra gitti uefa kupasını kazandırdı takıma, fevzi ise televizyonda taffarel'i izledi o akşam.
  
  oynadığın takım senin kaderindir.
• 28

  yine yıllar önce bir bahar (cuma) akşamında ve yine cimbombomumun şampiyonluk yolunda oynadığı maçtır.
  "hatırlayın ne oldu son dakikada" diye devam eder şair burada, yıllar sonraki yeni eserlerinde:)
  
  eski açığın numaralı tarafında, alt katında altlarında yer almıştık yoğun kalabalıktan ötürü. attığımız (beşiktaş' ın kendi kendine yediği golde diyebiliriz) anlamamız baya bir süre aldı. önce önümüzdeki kalede yer alan taffarel ellerini kaldırdı daha sonra üst kat "gooooll " diye hönkürüp bir kaç kişi oradan üstümüze düşünce gol olduğunu anlamış olduk.
• 29

  iska bir insanlık hali, biraz da yorgunluğun ürünü ama hatalı çıkışın, hatalı çıkarken elleri kaldırıp vücudunu büyütmeden çıkışın izahı yok. şifo mehmet'i azıcık tanıyan herkes o topa kafasının arkasıyla vuracağını bilirdi. severdi topa arka kafa bölümü ile vurmayı. yani taffarel'in fevzi'den kat kat daha hatalı bir gol yediği maçtır. ama klasik beşiktaşlı abartması fevzi'nin kariyerini bitirdi o akşam.
• 30

  bu maçı gün gibi hatırlıyorum ve o gün de bu gün de aşırı şaşkınım. beşiktaşlılar bu maçta berabere kaldıkları önde götürdükleri maç 1-1'e geldiği için neden bu kadar üzgün?
  
  maç öncesi 6 puan öndeyiz, maç 29.hafta maçı. yani hadi diyelim fevzi o ıskayı geçmedi biz de kalan dakikalarda atamadık ve beşiktaş yendi 3 puanı aldı. ee şampiyon mu olacaksınız hayırdır yani?
  
  galatasaray'ın kalan maçları da gayet kolay maçlar. bunlar ise fenerbahçe ile oynayacaklar iç sahada. o dönem fener yine rezalet ama tipik derbilerde kazanıyorlar işte. nitekim beşiktaşı da yendiler 33.haftada, biz de o gün şampiyonluğumuzu ilan ettik. 14 mayıs günüydü ve uefa kupası finaline şampiyonluğumuz garantilenmiş şekilde çıktık. ki 2 gün evvel altay'a kaybetmemize rağmen.
  
  şampiyonluğu bu maça bağlayanlara gülüyorum. devreye 11 puan farkla girdik 25. hafta'ya kadar da 11 puan fark vardı.
  
  ikinci yarıdaki seri galibiyetlerine rağmen yetişememenin acısı. fevzi ıskalamasa da ve yensen de yetişemezdin güzel kardeşim.
• 31

  bu maçla ilgili beşiktaşlı tayfanın hep söylediği şey beşiktaş'ın çok çok iyi oynadığı, fevzi'nin hatası olmasa şampiyon olacaklarını sanmaları.
  
  1-uzun süre fark 11'di. galatasaray önce sahasında fenere yenilince, sonra erzurum'da berabere kalınca fark 6'ya inmişti.
  2-galatasaray o sezon 3 kulvarda ilerleyen bir takımken, beşiktaş tek kulvarda ilerliyordu.
  3-bu kadar etmene rağmen, 3-4 gün sonra da leeds deplasmanı varken, galatasaray fazlasıyla iyi oynamıştır ama golü bulamamıştır.
  4-beşiktaş kazansa bile daha koca 5 maç ve 3 puanlık fark olacaktı.
  
  bu beşiktaşlıların algı yapma yeteneği kimsede yok. goebbels taktiği sanırsam, derler ya bir yalanı ne kadar tekrar edersen millet bir süre sonra inanmaya başlar diye, aynen öyle.
• 32

  sead halilagic' in geri pasında kaleci fevzi inanılmaz iskasına konu olmuş maç. yanlış hatırlamıyorsam show tv kanalı olması lazım fevzi' nin nasıl ıska geçtiği ile ilgili bir haber yapmıştı ve altı pasta oluşan bir karışlık çukuru göstermişti.
  
  yaşadığım yer soma' da ise bu maçın sinema salonunda ve devre arasında bedava girerek izlemiştim. içeride yaklaşık bin kişi vardı.
  
  edit: yazım yanlışları düzeltildi.
• 33

  sadece şu kadarını söyleyeyim. maçı büyük bir kafede beşiktaş taraftarı ile beraber izlemiştim. geriye düştükten sonra o kadar bastırmıştık ve fevzi o kadar çok top çıkarmıştı ki beşiktaş taraftarı sürekli fevzi fevzi diye tempo tutuyordu.
  
  tabi beraberlik gölünden sonra biz başlamıştık fevzi diye bağırmaya orası ayrı:)
  
  karşı taraf için gerçekten çok yıkıcı bir maçtı. su veren itfaiyenin diyerek noktalayayım.
• 34

  iki kaleci hatasıyla 1-1 biten macy.
  
  maçı izlemesek beşiktaşlılar bizi yiyecek desenize.
  
  fevzi hatalı yediği gole kadar şampiyonluk modunu açmış muslera gibiydi diyeyim siz anlayın nasıl maç olduğunu.
  
  ayrıca bu maç uefa kupası yarı final maçlarının tam ortasında leeds deplasmanı öncesinde oynanmıştır.
  
  6 puanlık fark mevcutken ne kadar konsantre olabileceğimizi siz düşünün.
• 35

  rahmetli dedemle iddiasına girdiğim bir diğer maçtır. niyeyse asy'deki maçlara iddiaya girmeyip inönüdeki maçlara girerdik hep. hala anlamam nedenini. neyse..
  
  dedem fanatik beşiktaşlıydı, beni de çok uğraştı beşiktaşlı yapmak için ama ''biz babadan böyle gördük'' deyip sarı kırmızıyı seçmiştim. gerçekten de çocukken böyle şeylere karar veriliyor. insan her şeyini değiştirebiliyor ama takımını değiştiremiyor. bu maç için de biz kazanırsak o bana krampon alacaktı onlar kazanırsa ben ona takım elbise. maç başladı, beşiktaş baskılı oynuyor. zaten çok geçmeden de golü buldular. bizim topçuların aklı uefa'da olduğu belliydi. forvet hattımız baya bi tutuk oynuyordu. baya bi kaçırmıştık hatırladığım kadarıyla. böyle bitecek herhalde diye düşünüp takım elbise için kaç hafta harçlık biriktireceğim hesabını yaparken halilagic- fevzi ortak yapımı komik bi gol attık. zaten başka türlü gol atamazdık diye düşünüyorum. neticede kimse kimseye bir şey alamadı. zaten ne zaman iddiaya girsek inönüdeki maçlar hep berabere bitti. bu da böyle bir anıdır.
  
  şerefli 2.liklerin gündem olduğu zamanlardı. bizim aklımızın artık iyiden iyiye uefada olduğu, avrupada 17. maçımızı oynayıp, ligi ve türkiye kupasını kaldırdığımız, ligdeki bütün takımların toplamından daha değerli kadromuzun olduğu ve inanılmaz top oynadığımız über zamanlardı. bunlarsa halen federasyon, feto, ulusoy, mesut yılmaz falan diye kafa açar. halen diyorum bak üzerinden 20 yıl geçmesine rağmen. aynen kardeşim fevzi o topu aslından ayağından kaçırmadı, feto haarp teknolojisi üretip topun yörüngesi değişti, o yüzden vuramadı. şunu twitter'a yazsam 1500 like 2k rt alırım malum taraftar grubundan ):
• 36

  galatasaray'ın 3 oyuncu değişikliğinin;
  
  ergün penbe yerine hakan ünsal
  gheorghe hagi yerine sergen yalçın
  okan buruk yerine hasan şaş
  
  şeklinde olduğu maç.
  
  (bkz: allah'ım brezilya mı)
• 37

  fevzi tuncay'in dibi de zirveyi de gordugu ve kariyerinin donum noktasi mac.
  
  ayaginin altindan kacirdigi o top sonrasi esinin teleon kameralarina aninda yansitilmasi ve kizcagizin hungur hungur aglamasiyla hafizalara kazinmis mac.
  
  fevzi de bu mactan sonra bir daha toparlayamadi. psikolojik tedavi ve yeme bozukluklari ile yillari gecti. bir roportajinda hala ruyalarinda o topun ayaginin altindan gectigi ani kabus olarak gordugunu soylemisti. cok yazik oldu.
• 38

  (bkz: fevzi tuncay)
• 39

  hep fevzi ile anılan ama fevzi olmasa 1-4 alacağımız maçtı.
  
  fevzi bu maçtan sonra fiziksel ve psikolojik olarak çöktü. biz ise bir ay civarı bir süre sonra avrupa'da kupa kaldıracaktık.