bu maç, takımımızın lig için de ciddi toparlanma sinyalleri verdiği bir maç oldu bu inkar edilemez. peki gerçekten bu işi çözdük ve artık böyle devam mı edeceğiz? daha önce de yazdığım gibi genelde ikili sistem bir düşünce tarzımız var yani ya süper diyoruz ya da yerin dibine sokuyoruz. halbuki bu işin bir çok elementi var, rakip takım, rakip takımın motivasyonu, oyun anlayışı bizim motivasyonumuz, özgüvenimiz, form durumumuz ve daha bir sürü şey. şimdi bu atmosferde gazı almışken bana katılmayan çok arkadaşımız olacak ama ben yine de fikirlerimi buraya yazacağım. kendim de dahil millet olarak genellikle hislerimizi uçlarda yaşadığımızı düşünüyorum. 1-2 maçla birilerini ilah veya çöp ilan etme gibi huylarımız var biliyorsunuz. barcelona maçından beri devam ettirdiğimiz bir takım savunması, motivasyon ve fizik kalitesi gerçeğimiz var, bu cepte. beşiktaşı presle bozarak çıkartmadık ve hatalara zorladık işin bu kısmı harika. ancak
önder karavelinin oyunu okuyabildiğini ve dersine iyi çalıştığını hiç düşünmüyorum. iyi bir teknik direktör ve hatta taktisyen olduğunu da düşünmüyorum. dünkü maçta oynamaya çalışan bir beşiktaş vardı sahada. biz düne kadar ligde oynayan, oynamayan, oynatmayan bütün takımlara karşı müşkül duruma düşüyorduk, kabul. oynamaya çalışan takımlara karşı ne yapacağımızı az çok görüyorum şu anda ama bizi iyi okuyan bir fkg'ye, sivasa ne oynarız bilmiyorum. dome'nin bazı çok iyi gördüğü şeyler olduğunu düşünüyorum. mesela defanstan çıkarken düştüğümüz durumları iyi okumuş olacak ki iyi ayaklı kaleci, beklerin orta sahaya kayarak pas opsiyonu olmaları ve ileride mo'yu kullanarak uzun kullandığımızda bile topun bizde kalma oranını artırmak gibi müdahaleler ile eldeki malzemelerden maksimumu çıkarmaya çalışıyor ama ne kadar yeter ne kadar yetmez kilitleri açabilecek miyiz bekleyip göreceğiz.