bu maçla ilgili yorum yapmak için biraz sinirimin biraz da üzüntümün azalmasını beklemem gerekti. hala, her tribünden izlediğim maçta olduğu gibi, kendim maçı oynamış gibi bacaklarım ağrıyor ve üzerimde bir yorgunluk var ama bu yorgunluk ne yazık ki bu sefer acı dolu. maçta korktuğumuz ne varsa hepsi oldu. savunmamız maça gelmemişti bile, russ smith yine saçma bir maç oynadı,
milos teodosic ve
nando de colo resmen şov yaptı ki bu şovu galatasaraylı olmasam ağzım açık ve hayranlıkla izlerdim. adamlar parkede resmen şiir yazdı. böyle iki oyuncuyu sonuç ne olursa olsun canlı canlı izlemek gerçekten mutluluk verici. tabi böyle bir maçta değil :( adamlar resmen cska moscova'nın sayılarının yüze 90'nında direkt etki sağladı. inanılmazdı gerçekten ve hançeri defalarca kalbimize sapladılar. biraz kıpırdandığımızı görünce tekrar sapladılar.
bu kadrodan genel beklenti hücumda sıkıntı yaşamamasıydı ki bu maçta da çok yaşamadık. aslında hücumda da ne oynadığımızın belli olmadığı çok hücum izledik. bazı oyuncular hala setleri bilmiyor. kaptan sinan defalarca oyuncuları nereye gitmeleri gerektiği konusunda uyarırken gördüm. bunlara rağmen 84 sayı bulduk. hücum setleri daha keskin ve daha hareketli oynarsak çok daha verimli hücumlarımız olabilir. bu durum savunmaya geçişimizin de daha dengeli olmasına katkı sağlar. izleyenler görmüştür 5-6 tane belki daha fazla bomboş turnike attılar ki bunların bir kısmı tek pasla savunmadan çıkıp yarattıkları hücumlarla oldu.
bu nokta şunu düşünüp biraz rahatlıyoruz hepimiz; rakip geçen senenin şampiyonu ve takım uyumları inanılmaz. hücumları o kadar keskin ki siz tam avucumuza aldık derken adamlar smaçla sayı buluyor. nasıl tanımlanabilirler bilemiyorum. ama bu nokta bizim de savunmamız ile ilgili çok ama çok büyük soru işaretleri var. bir tane bile adamının karşısında kalabilen bire bir savunmacımız yoktu. boş kat yapan her oyuncuları turnike attı. bütün p&r'larda sayı buldular neredeyse. p&r'da ne içeri girişleri engelleyebildik ne de dışarıda boşta kalan şutörü savunabildik. korkunçtuk savunmada resmen.
diğer bir nokta ise rotasyon yapar yapmaz oyunumuzun her iki tarafının da çökmesi. russ smith ve tibor pleiss burada baş rolü oynuyor. ikisinin de ne yaptığı hakkında en ufak bir fikri yok sanırım. bir ara maçı izlerken russ smith seni ıslak odunla dövmek istiyorum diye bağırdım ve haliylen etrafımdakiler dönüp bir baktı bana. ama hak etmiyor değil arada bir :/ adam resmen 1'e 5 hücum etmeye çalışıyor bir de üstüne savunmada gözüyle savunma yapıyor. tibor pleiss savunmada çok yumuşak kalıyor ama hücumda ona çok kızamıyorum çünkü bence yanlış kullanıyoruz. sırtı dönük kullanmak istiyoruz ama bence p&r'da hızla potaya onu koşturarak kullanmak çok daha verimli olur. zaten o boyda bir adama herhalde p&r'da top indirebiliriz. ayrıca orta mesafe şutu da gayet iyidir p&r'da bu özelliğini de kullanabiliriz. gerçi hücumlarımız da hala oturmadığı için biraz zaman gerekecek sanırım bunları kullanmayı akıl etmemiz. ama ergin ataman bunu ben biliyorsam o zaten çoktan biliyordur. o yüzden bu konuda çok endişeli değilim.
beni üzen diğer bir nokta
deon thompson'ı hiç ama hiç kullanmamız. adam resmen kenarda köşede kalmış gibi ve her kenara gelişinde suratı beş karıştı. umarım oradan takım içi bir sorun çıkmaz.
blake schilb yine savunmada zombi hücumda ise ince işleri yapmaya çalışıyor. micov sakatlık sonrası daha kendine gelmedi ligdeki maçlarla onu hazır ederiz bence. bu maçta iki güzel nokta
emir preldzic ve
alex tyus cuk oturdu takıma. ihtiyaçları direk karşılıyorlar ama özellike alex tyus'ın yanına yardımcı biri lazım. özellikle ribaund ve çember savunması konusunda çok yalnız kalıyor. burada belki deon thompson devreye sokulabilir.
diğer bir noktada ergin ataman bu kadar geniş rotasyona pek alışkın değil. bence o da bu konuda biraz zorlanıyor. çünkü bir ara takım ikinci beşle sahadayken ve her şeyiyle dökülürken oyuncu değiştirmesini bekledim ama uyudu ne yazık ki. büyük ihtimalle senelerin alışkanlığı. benchte bir sürü oynayabilecek adam olmasına alışkın değil koç :) zamanla o da forma girecek ve sezon içinde takımı daha iyi yönetecektir. zaten nasıl bir koç olduğunu hepimiz biliyoruz.
bu maç ile bende şöyle bir beklenti oldu; hazır nba sezonu yaklaşırken takımların kadroları belli olacak yavaş yavaş. oradan kısa, atletik, iyi savunmacı ve delici bir oyuncu bulup russ smith'den kurtulmak. tabi sezonda daha iki maç oynadık. hemen asıp kesmek için erken ama bende böyle bir umut var umarım gerçek olur. gerçekleşmesi kolay mı? kesinlikle değil.
çok kısada sahaya bir şeyler atanlara değiniyim. umarım bu yazdıklarımı okur onları atanlar. bu insan görünümlü ne olduğu belirsiz varlıklar beyin yerine her halde kafalarının için bok taşıyorlar. bakın ot, saman falan demiyorum. direk bok ve de umarım o bokun içinde boğulurlar. seneye eurolegue'de olup olmayacağımız kesin değilken daha ilk maçtan böyle bir bok yemek tam bu bok akıllılara yaraşan bir hareket. bravo embesiller!!!
kısaca bizi yaralayan bir maç oldu ama rakibin kalitesi ve daha sezonun başı olması çok da ümitsizlik yaratmamalı taraftarda. dünki atmosferi daha bizim kalibremizdeki takımlara karşı yaratırsak iç sahada önemli galibiyetler alabiliriz. ayrıca bir yenilgi sonrası ergin ataman'ı gömenler olmuş. gerçekten şaşkınlıkla okuyorum o yazılanları. inanılmaz!!! arkadaş adam sana geçen sene 7,5 kişilik rotasyonla avrupanın 2. kupasını getirdi sen burada adamı gömüyorsun. yapma, saçmalama, güldürme kendine. sezon sonunda takım son 8'e kaldığında yutarsın bu laflarını, silersin o entryleri.