76
orta hakemin adem'e faul yaptığı maç. sarı kartlık bence.
77
emre akbaba malatya’da oynasa sahada fark yaratamaz bugün. orta sahada da sadece adem’in adını duyuyoruz. bizim takımdan hiç kimsenin adı yok. belhanda filan oynuyor mu?
78
hangisini atacaksın emre akbaba, diye bağırmama neden olan karşılaşma. dk 40 0-0. böyle maçlarda bulduğunu atıp çok kasmadan, rolanti bir şekilde maçı bitirmek lazım. ancak sağolsunlar hiçbir şekilde değerlendiremiyorlar.
79
babel, diagne, emre akbaba üçlüsü ile durağan, kısır futbol resitali sunuyoruz.
özellikle babel ne hücumda var ne defansta.
80
diagne eveledi geveledi bir şekilde topu ezdi bir şeyler oldu dakika 42. yani diagne seni anlamıyorum anlamlandıramıyorum.
81
marcao taylan linnes diagne ve belhanda yedeği olmayan isimler. böylesi bir sahada, bu kadar önemsiz bir maçta neden sahadalar gerçekten anlayamıyorum.
umarım sakatlık olmaz, sonuç umrumda değil.
82
bekler berbat oynuyor, kanatlar çalışmıyor buna rağmen iki tane sağlam pozisyon bulmuşsun.
bu beceriksizlik ile her maç mükemmel ötesi mükemmel oynamamız gerekiyor ki kazanalım.
83
beşiktaş maçında kimler oynamaması gerek gösteren maç. umarım terim de görüyordur. hele emre akbaba.
dk ilk yarı son.
84
şu kadayıf gibi maçta bile gol atamıyoruz, pozisyona giremiyoruz.
maçta antreman havası var, hücumda rahat top dolaşıyor, doğru düzgün basan eden yok, buna rağmen akıllı bir 2ye1 defans arkası koşu filan yapamayıp o golü bulamıyorsak hiçbir oyun aklımız yok demektir.
85
madem maça asılıyoruz ikinci yarıya akbaba-oğulcan değişikliğiyle başlayalım da bir anlamı olsun, yoksa en iyi ihtimalle 120 dk oynayacağız.
86
ben bizim takımın kupa maçlarına hiç asıldığını görmedim. zaten lig ile kupa atmosferi oyuncu açısından çok farklı oluyor. o yüzden iyi veya kötü diye takıma anlam katmanın anlamı yok.
87
hoca yönetime olan kızgınlığını akbabayı oynatarak alıyor. alın elimdeki bu diyor. ya da cidden çok seviyor akbabayı. babel için bişey diyemiyorum hastalık zor.
88
fofana'nın linnes'i aynı atak içerisinde hem sağ açıkta hem de sol bekte çalımladığı karşılaşma.
89
emre akbaba denen şahıs ile neden sözleşme imzalamamamiz gerektiğini gösteren maç.
ama işte adam galatasarayli ve bilmem kaç milyon tl sözleşmeyi burun kıvırarak imzaladı. gönderecen anadolu'ya hiç paraya oynayacak. ama işte hoca yüreği, kiyamıyor.
90
beklerimizden verim alamadığımız maç. emre taşdemir - şener performansı nerde sarrachi-linnes performansı nerde.
91
afedersiniz ama amel gibi bir ilk yarı oynandı.
92
bu takımın, yani galatasaray’ın alternatif bir oyun planı olmaması tuhaf. şu maçta sahada oynatılmaya çalışılan oyun, sezonun geri kalanında kâh oynanan kâh geri tepen oyun. işin iğrenç tarafı, bu oyun işlemediğinde bu oyunda iğrenç derecede ısrar ediyor oluşumuz (bu yüzden gol yediğimiz sayısız maç var yakın geçmişte). tamam, oyuncu profilimiz başka bir taktik formasyona ya da anlayışa müsaade etmiyor olabilir, ancak karşı takımda antibiyotik direncine benzer bir direnci üretene kadar da zorlamanın bir âlemi yok be.
93
luyindama'nın maalesef bittiğini gördüğümüz maç.
kubilay, umut, adem... yani çapraz bağ sakatlığından önce hava topuna üçüne karşı çıksa üçünü devirirdi, üçe bir yakalansa acaba dedirtirdi. şu an biriyle karşı karşıya kalınca ödümüz kopuyor...
çok küfür ediyorum demokratik kongo cumhuriyeti'ne çok.
94
ilk yarı itibarıyla
fatih çok kritik bir müdahalesi oldu onun dışında fena değil
luyindama hala çok ağır. çok daha fazla maç yapıp temposunu geri kazanması lazım.
marcao bu takımın defansının her şeyi.
saracchi ve linnes iyi niyetli ama yokluklarını aramazsın
taylan standartını hiç bozmuyor. ama biraz daha kaliteyi arttırmalı
belhanda al verle olmaz bütün maç. kaleye daha yakın olmalı ve daha çok sorumluluk almalı
emre kılınç takımda tempo yapan tek kişi.
emre akbaba güçsüz. ne topa vurabiliyor, ne gidebiliyor, ne vurup geçebiliyor
babel uzun süredir oynamadı eyvallah ama bi şut çek bi ortalığı karıştır yok. etliye sütlüye karışmadan takılıyor
diagne elinden geleni yapıyor ama adama daha top taşıyamadık ki doğru düzgün
takım çok yavaş. karşı taraf da bekleyen bir takımsa biz top çevirene kadar zaten yerleşiyorlar. daha hızlı ve tempolu olmalıyız. umut bulut bile bizim ileri uçtan daha hareketli. var gerisini sen düşün.
luyindamanın pozisyonu ne yazık ki kırmızı + penaltı. hatta diagnenin pozisyonunda da bizimki faul yaptı. hakem kötü yani.
kerem umarım bir an önce girer de takım tempo yapar diycem ama 80. dakikadan önce pek zannetmiyorum.
çok hızlı başlayıp çok durağan bir maça döndü. bu arada ademe helal olsun. müthiş oynuyor. babel veya belhandanın rolünde ikisinden de iyi katkı verirdi bu sene. gitmesine izin vermekte çok acele edilmiş. keşke hoca bu sene için planlarında ademe yer verseymiş ve bunu ademe söyleyerek takımda kalmasını sağlasaymış.
95
fofana'nın linnes'e tüm sahayı gezdirerek çalım attığı berbat maç.
yine de linnes sahadaki hayaletlere göre iyi sayılır. emre akbaba hakkında konuşmak istemiyorum, belhanda ile maçın başında bir o yana bir bu yana çekip abuk subuk bir pasla topu kaybettiği pozisyon ve 31. dakikadaki bir pozisyonda kendisine gelen topa vurmayıp kafasını eğmesi hakkında röportaj yapmak isterdim. eşine az rastlanır bir zihin dünyasına sahip olduğunu düşünüyorum. luyindama ne zaman toparlanacak bilmiyorum ama dany nounkeu'den esintiler sunuyordu ilk yarıda. ikinci yarı ne olacaksa olsun ama yeter ki uzatmaya gitmesin maç, derbi için kötü olur.
96
top ile dribling yapan bir tane bile oyuncumuz olmadığından ötürü bizim açımızdan kısır geçen mücadele. ayrıca ortasahada binbir güçlükle 5 metre ileri taşıdığımız topu hücum oyuncularımız direkt olarak stoperlerimize dönmesinden ötürü asla rakip kaleye yaklaşamıyoruz. top ile arası iyi, adım eksiltme yeteneği olan, isyan edip sorumluluk alan hücum oyuncusu izlemeyeli çok uzun süre oluyor.
edit: imla.
98
şu emre akbaba'nın "hiçliğine" bakınca; belhanda'nın oynadığı pozisyonda hatta biraz daha gerisinde regista olarak bartuğ elmaz'ı koysak, emre akbaba'nın oynadığı forvet arkasına da, montpellier ve nice günlerindeki gibi serbest rolde belhanda'yı monte etsek her şey çok daha düzgün işleyecek ama...
99
emre akbaba ile emre kılınç'ın pozisyonlarının değişmesi gerektiğine inanıyorum. emre akbaba 8 numaradan forveti ikileyen ya da forvete yakın oynayan oyuncu oynuyor son iki maçtır. girdiğimiz hemen her pozisyonda kendisini gösteriyor zaten. ama emre kılınç'ın orada, yani serbest 8'de verdiği şeyleri veremiyor. oyuncu eksikliği durumunda, mesela geçen gençlerbirliği maçında kullanılabilir bir opsiyon. ama emre kılınç varken gerek var mı bilmiyorum. üstelik emre akbaba'yı kanattan forveti ikileyen futbolcu olarak da kullanabiliriz. oğulcan çağlayan gibi... evet, şapkadan tavşan çıkarmak güzel de, halihazırda şapkadan çıkmış tavşan varken, güvercin aramak niye? artık emre kılınç'ın serbest 8'deki yeri değişmemesi lazım. fakat biz emre kılınç'ı joker oyuncu olarak kullanıyoruz. nerede ihtiyacımız varsa onu oraya -kanatlara, merkeze vesaire- kaydırıyor, merkeze başka oyuncuyu koyuyoruz.
bir diğer durum babel. babel, covid belasına yakalanmadan önce de kanatta yetersiz kalıyordu. şimdi tamamen yetersiz kalıyor. evet. fiziksel olarak mazur görmek lazım ama dediğim gibi fiziksel olarak iyi olduğunda da olmuyordu. babel'in mevcut durumu ancak santrfor olarak düşünülebilir gibi duruyor. en azından onun oyun aklından, tekniğinden falan yararlanırız. babel'i kazanmak önemli ama kanatta değil. asıl ona santrforda ihtiyaç var. aslında bizim oyun yapımıza santrfor olarak özellikleri itibariyle babel daha uygun. mesela diagne'ye nazaran daha iyi duvar olur, ileride topu daha rahat tutar, defans arkası koşuyu daha iyi yapar, merkeze inip oyunu rahatlatabilir, pas istasyonu olabilir. (not: diagne'nin başka özellikleri var, babel'den üstün olan. ben sadece babel'in santrforda oyunumuza katabileceklerinden bahsetmek istedim. şu fiziksel durumuyla ne kadarını verebilir orasını bilmiyorum.) üstelik sol kanatta zaten performans verebilecek, veren futbolcularımız var. oynadığında emre akbaba katkı verdi, arda turan veriyor ve hatta kerem aktürkoğlu oynadığı kısa sürelerde parladı. babel'de orada diretmenin mantığını anlamıyorum açıkçası.
yani şu anda hem saha içinden hem de saha dışından oyuncu değişikliği ile bir çok değişiklik yapabiliriz. aslında bayağı versatil bir takım gibi duruyoruz düşününce. keşke bu yer değiştirmeleri saha içinde, maç esnasında sık sık yapabilen bir takım hüvviyetine bürünebilsek. bu da bize çok şey katar. takımın gelişebilecek çok fazla yeri var.
100
malatya'nın bayağı komik bir taç atışı kullandığı mücadele. 0-0 devam ediyor.