277
bir devrin bittiği maç. bir devin gittiği maç. her şey bir yana üzerinden 10 senenin bu kadar çabuk geçmesi beni şu an daha da üzmüştür.
279
sonunda tugay kerimoglu'nun hungur hungur aglayarak sahada zor durdugunu hatirladigim mac.
turk futbol tarihinin en onemli zaferlerine ev sahipligi yapan dunyanin en guzel stadinin son macidir.
280
her 11 ocak'ta "nice şampiyonlukların, zaferlerin mekanı" sözleri kulağımda çınlıyor sanki. buruk geçen bir sezonun ardından aklımızda kalan ender maçlarından biriydi. arda ve tugay kerimoğlu'nun gözyaşları, hagi'nin uzaklara dalan bakışları ve ali kırca'nın hüzün veren o sesi...
ucundan da olsa 4-5 yıl sami yen'in havasını solumuş, o şerefe erişmiş biri olarak yıllar yılı sami yen'de yatıp kalkan büyüklerimizi çok kıskanıyorum. keşke bizlerde sizin kadar uzun uzun oraya gidebilme imkanı bulsaydık.
hayatım boyunca geriye dönme şansım olsa aklıma gelen 2-3 isteğimden biri sami yen'de daha fazla bulunabilmek olurdu. mabedimize buruk bir vedanın yaşandığı ama her zaman gururla videolarını izlediğimiz, izlerken kokusunu ve sesini içimizde hissettiğimiz maçtır.
282
ali sami yen'e veda maci.
culio'lar, kazim'lar, insua'lar falan hikaye. o gun pek cok kisi agladi.
bugun yanan donen tugay ise aglama numarasi yapti.
283
yeni açıkta yerimizi almıştık o gece. çok zordu ayrılmak. uzun süre terk edememiştik ali sami yen'i.
sen nasıl bir mabettin be ? şimdilerde oradan geçerken kafamı çevirip bakamıyorum. için burkuluyor.
284
eski açıkta yerimi aldığım karşılaşma. koltuğum hala evimde duruyor.
285
üzerinden bir sene daha geçmiş olan maç.
yıllar geçtikçe hatırlayanların sayısı azalıyor, bu da hayatın bir gerçeği...
286
o gün doğan oğlumu kucağıma alıp, hastane odasında izlediğim maç. dün gibi.