galatasaray bu maçta sahaya kırmızı forma ve siyah şort ile çıkmıştır. tafi ve popescu'nun gidisi sonrasi savunmayla ilgili olarak kafalarinda soru isaretleri bulunan tribunler kalede mondragon ve onunde emre asik ve bulent korkmaz ikilisinin uyumuyla guven tazelemistir. bu macta sergen maca ilk on birde baslamamis ve tribunlerin ikinci yarida "sergen, sergen" diye tempo tutmasiyla lucescu yanilmiyorsam 62. dakikada falan sergen'i arif erdem'in yerine oyuna sokmustur. bu dakikayi unutmamamin sebebi ise sergen oyuna girince, hala kendisine cok alisamamis olan beni sakinlestirmek icin, aslinda fenerli olan ama avrupa'da galatasaray'i destekleyen babamin "sergen simdi sapkadan 62 tavsani cikaracak" esprisini yapmasi olmustur. futbolla alakasi olmayan babamin bilmedigi ilginç bir detay ise bu maçin sergen yalçin'in kariyerindeki ilk sampiyonlar ligi maçi olmasidir. bunun da bu entariyle bir alakasi yoktur. neyse sergen de umit karan'a golun asistini yapmistir. hatta o pozisyonda sergen kosu gostermis, umit davala pasi atmakta gecikmis, taraftarin homurtusuyla umit uyanmis ve sergen'e harika bir pas atmistir. sergen de umit'i golle bulusturmayi bilmistir.
neyse bu maçta yeni transfer, unutulmaz oyuncumuz fleurquin yedekler arasindadir. umit davala o gun yine cok iyi oynamis ama bence sahanin yildizi ergun olmustur. capone'nin cenesine de bir haller olmustu sanki bu macta ama emin olamadim. o galibiyetle beraber galatasaray ali sami yen'deki avrupa maclarindaki yenilmezlik serisini 16 maca tasimistir.