konsantrasyon sorununun üst düzey olduğu bir başka maç. evet, galatasaray bu sene şampiyonlar ligi haricinde çok ciddi konsantrasyon problemi yaşıyor ve bunun en önemli sebebi özellikle türk futbolculardaki mental eksiklik. işin en ilginç yanıysa, konsantrasyon dehası dediğimiz fatih terim buna bir türlü çözüm getiremedi şu ana kadar. bu iş böyle nereye kadar gidecek? meçhul. ligde şu ana kadar tamamen balla lider kaldı galatasaray. ama bu futbol ve anlayış devam ederse çekirge daha fazla sıçramayacaktır. hepimiz 96-2000 arasındaki o her maça tam konsantre çıkan oyuncuları ve takımı bekliyoruz ama arada bir ışık yılı fark var.
galatasaray futbol takımı sahaya hangi oyuncularla çıkarsa çıksın
1461 trabzon maçını kazanmak zorundadır. türkiye kupasını 14 kere kazanmış ve en yakın rakibine 5 ya da 6 kupa fark atmış bir kulübün son 12 senede kazandığı kupa sayısı sadece 1! o da 5-1'lik fenerbahçe maçı. birileri, artık bu
fatih terim mi olur
ünal aysal mı mı olur yoksa camiadaki duayenler mi olur bilmiyorum ama, bu oyunculara bu takımın her kulvarda sonuna kadar gitmek zorunda olduğunu anlatmalı.
dün sahadaki en kötü galatasaray oyuncusu 500.000 euro alıyorsa, ve buna mukabil karşısındaki takımın en çok para kazanan oyuncusu 50.000 tl de ise bu mağlubiyetin hesabı verilecek, verilmek zorunda. bunun karşılığı hem devre arası hem de sezon sonu peyder pey takımdan gönderilmektir. galatasaray'da oynamayı hayal eden, bunu rüyalarında gören ne oyuncular var. bu iş bu kadar basit mi? ben hiçbir şekilde dünkü oyunu ve oyuncuları mazur görmüyorum. bunun özrü de bahanesi de yok. bu forma o kadar hafif değil. sahaya çıkıp goy goy yapılacak forma hiç değil! son 3 türk telekom arena maçı sonuçları 1-3, 1-1 ve 1-2. rakipler ise eskişehir'den 5 yiyen karabük, gelene gidene yenilen gaziantep ve stsl'ye göre sadece 45 dakikalık kondisyonu olan, trabzonspor'un pilot takımı 1461 trabzon. bu nedir arkadaş? kusura bakmayın ama kimsenin bu taraftarı, özellikle kendi sahasında bu kadar üzmeye hakkı yok.
aylardır yazmıyorum sözlükte. alınan beraberlik ve mağlubiyetlerden sonra da yazmadım özellikle. olur dedim böyle şeyler, uyum sorunu, yorgunluk, vs dedim geçtim. içerideki maçların hepsinde de kombine dolayısıyla staddaydım. ama artık kan beynime sıçradı. böyle laubalilik böyle kepazelik çok az gördüm. çoğu oyuncu galatasaray'da oynadığının farkında değil. ben dün o soğukta, işten yeni çıkmış ve son derece yorgun, yol çilesi çekip o maça gidiyorsam sen de çıkıp o maçı a-la-cak-sın. ben ve benim gibi sevdalılar yüzünden o kadar para kazanıp sefa sürüyosun ve bunun hesabını vereceksin. çıkarsın, aslan gibi oynarsın, yenilirsin, herkes seni alkışlar, kimse ağzını açmaz tıpkı geçen seneki 4-2 yenildiğimiz gaziantep maçı gibi. ama bu şekilde yenilmek hiçbir galatasaraylı'nın kabul edemeyeceği bir yenilgidir. ve tekrar söylüyorum, hesabı verilmelidir.