böyle açıklamalar yapmak, vaadlerde bulunmak, hem kulüp için, hem camia için çok riskli bir durumdur. ancak bu işlerde tecrübesiz, olgun harek etmeyen, ilerisini düşünemeyen, günlük icraatler ve menfaatler peşinde koşan beyfendilerin yapabileceği söylemlerdir. basına ve rakiplerimize malzeme vermiş oluyor ( vaadleri gerçekleşmezse aziz yıldırım'dan bir farkı kalmaz sağa sola saldırırı ima etmeye çalışıyorum ) halbuki bizim böyle başkanlarımız hiç olmadı, olmamalı. duruşuyla söylemleriyle, kulübün tarihi dokusunu ve kulübün uzun uzun yıllar önce oluşmuş lisanının dışına çıkılmamalıdır. tekrarlıyorum; basına ve rakiplerimize malzeme vermekten başka birşey değildir bu söylemler.
tam anlamıyla ufak atta civcivler yesin vaadiydi. rahmetli özhan başkan'ın o dönemde seçileceği kesinken böyle bir vaatte bulunması şaşkınlık yaratmıştı.
14
o dönem şaşkınlık falan yaratmayan vaattir. 5 yılda 4 şampiyonluk bir uefa kupası alıp son 2 senede biri çeyrek final biri de çeyrek finalin kapısından dönülen şampiyonlar ligi tecrübelerinden sonra herkese normal geliyordu bu istek. tersten başardık da denebilir , o tarihten bu yana geçen 10 senede 7 kere şampiyon olamadık.
hayal olmayan sözdür. o yıllarda herkes tarafından dile getirilen şey, galatasaray'ın bir kaç sene içerisinde şampiyonlar ligi'ni kazanabileceğiydi. takım cidden oraya doğru gidiyordu ki mircea lucescu; perez, victoria, fleurquin gibi 3. sınıf yabancılarla barça, liverpool, ve o dönemin roması'nın olduğu gruptan son maçta çıkamayarak çeyrek final şansını yitirmişti. yeni sezonda iyi bir yapılanma ve kaliteli yabancı transferlerle galatasaray'ın birkaç sene içerisinde şampiyonlar ligi'ni kazanabileceği aşikardır. lucescu'ya güvenmedi başkan. bu hedefe fatih terim ile yürümeyi tercih etti. iddiam odur ki lucescu kalsaydı o sezon takımın başında ve fatih terim'e ayrılan bütçe ayrılsaydı ona takım şimdiye kadar şampiyonlar ligi'ni kazanabilirdi. en azından uefa kupası yine gelirdi. ne diyelim kısmet buymuş.
17
bunu söyleyen 2 ay sonra takım şampiyon olup 3. yıldızı taktığında takımın hocasını kovup, saçma sapan maceralara girip hala süren cenabetliğimize neden olmuştur.