176
kötü oynayabilirsiniz. 20 tane boş üçlük kaçırabilirsiniz.
ancak kupayı kural dışı bir sayıyla kaybediyorsanız herkesin eli ayağı titrer.
şerefsizlik diz boyu.
177
kimse ağlamasın. mağlubiyeti hakeme de bağlamasın. serbest atışları kaçırırsan maçı kay-be -der-sin bu kadar basit.
178
hakem müsvetteleri dışında ayrıca şansımızı sikeyim. sen son 3-4 dakkaya kadar yüzde 91 ile serbest atış at sonra git son 4 atışı en kritik 4 atışı kaçır. 4 atış girse şu an maç bizimdi. bunun dışında gordon andersen'e yumruk atar diskalifiye olur marko girer müthiş oynar üst üste sayılar bulur burnu kırılır çıkar yerine ender girip 2 serbest atış kaçırır. hay böyle şansı sikeyim.
179
bitime saniyeler kalmış, sayı 2 fark, ersin dağlı 2de 0 çekiyor serbest atışlarda.. emir çatır çatır gelip turnike bırakıyor..
hakemlerden çok bu sorunları çözmemiz gerekiyor..
180
takımı tebrik ediyorum öncelikle, sakatlar, eksikler, takımın problemleri malum. bunlara bir de dar rotasyonda oynamaktan doğan yorgunluk da eklenince maç sonu iyi gitmedi bizim için. en büyük iki silahımız gordon ve arroyo çok durgunlardı sayı katkısı bakımından. sayı yükünü de markoishvili ve engin gibi sürpriz isimlerle sırtlayabildik, onların dışında pota altında boniface, furkan, ersin her zamanki gibilerdi, cenk, ender ve macvan ise rezil durumdalardı, zaten macvan fazla da süre almadı öyle olunca. her şeye rağmen galibiyet gelebilirdi ama kritik anda kaçan 4 serbest atış bizi bitirdi, ender'e bu sebepten çok kızgınım, zaten doğru düzgün katkısı yok, serbest atış bari kaçırma be bilader.
hakemler iyi yardım ettiler fenere, kim ne derse desin, üstünlük bizde derbilerde, onlar da farkında bunun, bu kadar bilenmelerinin, hırs gösterilerinin sebebi de bu. artık her branşta yükselen bir galatasaray var karşılarında, ve bu yıl galibiyetlerimiz de oldu onlara karşı çokça. hakemlerin iki kritik hatasıyla nefes aldılar. son hücumlarında potaya müdahale zaten malum. benim anlamadığım gordon'un atılması oldu. eyvallah dirsek var, atılması da doğru, ama bir önceki pozisyonda sato'nun çenesi kanarken yaptığı itiraza teknik faul çalmıyorsun, sözüm ona acı esnasında yaptığı için anlayışla karşılanmış. burada da empati yap madem, durup dururken mi attı gordon dirseği, andersen'in topu alma hakkı yok oyuncudan, hakem mi o? karşılıklı teknik faul çal bari, ben anlamadım bu olayı, atış ve yandan başlama verdiler fenere, andersen suçsuzmuş gibi devam etti.
181
onca eksiğe rağmen fb ülker denen şikeci bisküvi karmasına kafa tuttuğumuz ancak hakemlere kaybettiğimiz final maçı. gri formalı uşaklara lanet olsun.
ergin ataman ve takımımıza teşekkürler.
183
hakem müsvettelerinin son periyotta kupayı bizden alıp ülker'e verdiği türkiye kupası final maçıdır.
184
sayesinde masa hakemlerinin iskele babası olduğunu anladığımız karşılaşma.
185
acik acik elimizden alinan ve tek bir ses bile cikarmadigimiz final macidir.
186
2013 yılında galatasaray'ın maalesef ki sadece bir futbol kulübü olduğunu, spor kulubü olma kimliğinin unutulduğunu gözler önüne seren maçtır.
düşünsenize futbolda bir kupa finali oynasak ve maçtan önce bırakın futbolcuların almaları gereken paraları, ekstra primleri bile ödenmiş olmaz mıydı? yine düşünsenize kupa finalinde hakemler verdikleri kararlar ile finali açık ve net olarak fenerbahçe'ye verseler, yöneticiler ortalığı yangın yerine çevirip; mevzuyu o hakemin düdük asmasına kadar götürmezler miydi?
asla futbol, basketboldan daha önemlidir demiyorum; ama ne yaptı bizim yöneticilerimiz kupa finali öncesi ve maçtan yaşanan rezalet kararların ardından? bu mudur galatasaray'ın büyüklüğü? koskoca galatasaray markası nasıl oyuncularına para ödeyemecek bir organizasyon oluşturur? yine bu büyük galatasaray markasının sorumluları göz göre göre galatasaray'ın haklarının katledildiği bir maçın ardından nasıl sessiz kalabilir?
ey galatasaray'ın büyük ve farklı olduğunu düşündüğümüz yöneticileri, lütfen bu maç ve 2013 senesinde yaşadığımız kepazeliklerin önüne bir an önce önüne geçin.
187
geçen sezon beşiktaş'a elendiğimizde teknik faulun arkasına sığınmıştık. ama hepimiz biliyorduk o teknik faul olmasa da biz o seriyi kazanamayacaktık. bu maçta da herkes biliyor ki emir preldzic'in pozisyonunda bo'nun çembere müdahalesi var tamam bunu hepimiz konuşuyoruz ancak o poziyonda furkan'ın preldzic'in eline vurduğu çok net görülse de kimse konuşmuyor. yani fenerbahçe iki sayı öndeyken iki serbest atış kullanacaktı ve biz muhtemelen yine kaybedecektik. hadi zoru başardık, uzatmaya gitti maç yine kaybederdik. gordon andersen'in tuzağına falan düşmedi. andersen topa atlıyor gordon topu bırakıp gidebilir, sinirli mi o zaman alsın o topu sinirle yoluna devam etsin, çok mu sinirli alsın topu andersen'e fırlatsın. ama neden dirsek atar bir insan o anda anlam veremedim. yerine girip iyi oynayan marko da sakatlandı. yani şansımız zaten kalmamıştı.
not: bu arada bo'nun pozisyonuna takılanlara banvit maçında bayramovic'in pozisyonunu incelemesini öneriyorum. banvit'in sondan bir önceki hücumu, maç berabere bayramovic'e çok net bir şekilde önce ayağı kayıp düşen macvan istemeden faul yapıyor, ardından arroyo iki elini dayayıp itiyor, son pozisyonda da cenk formasını çekiyor. faul hakkımızın dolmuş olduğunu, o pozisyondan sonra son hücumlardan bizim de banvit'in de sayı çıkaramadığını, maçın uzatmaya gittiğini de hatırlatmak isterim. bence final bizim hakkımız değildi.
not2: sakatlıklarımız olmasa, fener'in karşısına daha favori şekilde çıkacak olsaydık bahsettiğim pozisyonda kesinlikle faul çalınır ve finale kalamazdık.
189
mccaleb'in çembere teması es geçilir, hatalı yürüme olmayan pozisyonda en uzaktaki hakem tarafından hatalı yürüme çalınır, emir preldzic'in fast break'e çıkan oyuncumuza sarılmasına önce sportmenlik dışı gösterilip sonra karar değiştirilir, kaya peker'in kenardan kalkıp saha içindeki engin'e müdahalesi görülmez vesaire vesaire.
hakemler cidden özellikle 4. periyodu rezalet yönettiler ama bu maçı kaybetmemizin en büyük sebebi kendimiziz bana göre. maç boyunca fener'e kaç tane hücum ribaundu verdik, kaç tane 2. şans sayısı yedik ben sayamadım. maçın anahtarı buydu aslında.
basketbolda maçı kazanmak için 2 istatistik çok önemli. biri top kayıpları, diğeri ribaundlar. bu istatistiklerde gerideysen çok büyük ihtimalle kaybedersen bir maçı.
fauller de ayrı bir sebep oldu mağlubiyete. o kadar kritik yerlerde ender arslan ve ersin dağlı ile 4'te 0 faul atıp maçı bir nevi kendi ellerimizle vermiş olduk.
bunlara bir de hawkins'in zaten artık olmayışı ve o gün gayet iyi oynayan markoishvili'nin yokluğunda gordon'ın andersen'i dirsekleyip oyundan atılması eklenince mağlubiyet kaçınılmaz oldu.
işte tüm bu verileri toplayıp analiz edince bana göre mağlubiyetin suçlusu %49 hakemlerse, %51 de kendimiziz dediğim gibi. yine de bu şartlar altında kafa kafaya oynayıp maçı son ana kadar getirebiliyorsak, play-off serisinde eşleştiğimizde fener'e koymamamız için hiçbir sebep yok.