• 2
    32. hafta kadıköyde fenerbahçe ile oynayacağımız bu maç; o sene bu sene mi? pazarlama sloganının tarihe karışmasından sonraki ikinci maçımız olacak. yanlış hatırlamıyorsam lig maçlarında yaklaşık son 30 yıldır zaten az olan deplasman galibiyeti en son 29 sene önce yabancı bir teknik direktör (feldkamp) tarafından 1993 yılında kazanıldı. 1993'den günümüze ayrı ayrı iki dönem çalışan hagi ve feldakamp'ı tek sayarak bakarsak 14. yabancı teknik direktör torrent'in bu alandaki olumsuz istatistiği lehine çevireceği bir maç olmasını dilediğim müsabaka.
  • 3
    artık istatistiklere, serilere, saçma sapan hurafelere ve ritüellere inanmamamız gereken; ezeli rakibimizin stadında oynayacağımız ve kazanabileceğimiz karşılaşmadır. diğer maçlara göre ekstra bir önemi bulunmamaktadır. geri kalan tüm maçlarımızı kazanıp bu maçı kaybedeceğimizi söyleseler, tüm galatasaraylılar bunu kabul edecektir. 4 mart tarihinde odaklanmamız gereken karşılaşma ise bu değil; konyaspor karşılaşmasıdır.
    (bkz: 5 mart 2022 konyaspor galatasaray maçı)
  • 6
    torrent'le ve bu kadar kırılgan oyuncu kadrosu ile kabus gibi geçmesini beklediğim maç. fb son 5 maçında 4 galibiyet 1 beraberlikle gidiyor. havaya girdiler. ismail kartal kendini göstermeye çalışıyor.

    uzun süre sonra bu kadar bariz şekilde form farkı olan bir derbiye çıkacağız. zor bir akşam olabilir bizim için. bizimkiler deplasmanda en az 3 tane yemeden dönmüyorlar malum.
  • 7
    21-22 model galatasaray'ın isteyebileceği türden bir maç.

    bu sezon topu ayağında tutan, oyunu rakip yarı alanda oynamak isteyen takımlara karşı hep daha iyi gözüktük. 21 kasım 2021 galatasaray fenerbahçe maçını da kaybetmiş olmamıza rağmen iyi oynayan taraf bizdik. gerek taraftar faktörü gerekse bizim formumuz düşünüldüğünde galibiyet zor ancak hezimeti geçtim tehlikeli atak bulmakta bile zorlanacaktır fenerbahçe. yüksek ihtimalle taraftar gazı ile birlikte tek farklı galibiyet alacaktır fenerbahçe.

    bizim açımızdan ise iplerin koptuğu, değişim fitilinin ateşlendiği maç olma ihtimali yüksek. artık kelle almanın vakti geldi de geçiyor.
  • 10
    fenerbahcelilestigimizin bir baska kaniti. ligde rezil bir sezonu kadikoy galibiyeti ile telafi edip 10'lu siralarda ligi bitirmek. tum amacimiz bu olacak. olmayinca da hocayi kovariz.

    bu mactan once oynayacagimiz macin skorundan bagimsiz olarak kadikoy'de olasi bir kotu sonucta yonetim torrent'in gorevine son verecektir.

    bir de kadikoy'de kazandigimizdan beri ne bizim ne de dunyanin burnu boktan cikmis degil. once pandemi ve ardindan sampiyon olacakken tepetaklak olan galatasaray. seyircisiz oynanan sonraki sezonda tekrar bir sekilde ritim bulup 1 gol averajla sampiyonlugu kacirdik. yeniden yapilaniyoruz dedigimiz sezonda son yillarin en beceriksiz yonetimine sahit olduk. kendi beceriksizliklerine kalkan olarak gereksiz bir sekilde fatih terim ile yollar ayrildi. sonra fiyasko. bu arada ukrayna rusya tarafindan isgal edildi. butun dunya gelismeleri ucuncu dunya savasi endisesiyle takip ediyor. bir de afganistan'da rejim degisti, taliban 20 yil sonra yeniden iktidara gecti. bu devirde topraklarinda abd ve rus askeri barindirmamalari afganlarin hayatini kurtarmis da olabilir*. everything is something happens bu devirde.
  • 14
    istanbul'da düzenlenecek olan euroleague women finali ile çakışan maç.

    rus takımlarının çekilmesi sonrası meydanı boş bulunca salona 17 bin kişiyi doldurup kutlama yapsınlar(!) diye f4'ü istanbul'a aldırdılar. aslında euroleague değil, iki türk takımı galatasaray ve çukurova'nın olduğu eurocup f4'ü türkiye'ye verilecekti. ancak 13 nisan 2014'ün acısıyla aç köpek gibi saldırıp bir şekilde organizasyonu kadın basketbol takımlarının normalde kullandıkları salona değil de ülker sports arena'ya aldırmayı başardılar.

    kaderin bir cilvesi, bir tarafı olacaklarına çok emin oldukları final maçı bu müstesna müsabaka ile aynı güne denk geldi. henüz çok kimseler farkında olmasa da hem derbi gündeminin yükselmesi, hem de hemen öncesinde galatasaray kadın basketbol takımı'nın eurocup f4'ünde olması sebebiyle bu çakışmanın kurcalanmaya başlaması muhtemel görünüyor.

    umarım f4'ü bahane edip maçın gününü ya da maçı bahane edip f4'ün saatlerini falan değiştirtmeye çalışırlar da o gün hepimizi sevindirecek sonuçlar çıkar.

    çünkü tarih fenerbahçemizin böyle kibirli başlayan muazzam göt oluşlarından ibarettir....
  • 19
    6 senedir kaybetmediğimiz, 2 senedir üst üste kazandığımız kadıköy deplasmanına gideceğimiz maç. baskı altına olacak olan onlar biz değil, avrupa liginde yaptığımız gibi kitleyeceğiz rakibi en kötü ihtimal 1 puanı alıp geleceğiz. fb formda ama biz de moralliyiz ve savunma yapmayı iyi biliyoruz. rakip haldur huldur saldırdıkça bir gol de sıkıştırabilirsek seyreyleyeim cümbüşü.
  • 20
    maç öncesi hatırlandığında biri insanın güvenini arttıran, diğeri de ciddi şekilde endişelendiren iki durum var. bu sene zorlu deplasmanlardaki performansımızı düşündükçe ümitleniyor, domenec torrent dönemindeki genel deplasman performansımızı düşününce endişeleniyorum.

    ikisine de yakından bakacak olursak;

    1- 2021-2022 sezonunda kadro kalitesi bizim seviyemizde veya daha yukarıda olan takımlara karşı performanslarımız (skor ve xg'ler);

    a- 12 eylül 2021 trabzonspor galatasaray maçı 2.4-1.5 / 2-2
    b- 30 eylül 2021 marsilya galatasaray maçı 1.5-0.36 / 0-0
    c- 21 ekim 2021 lokomotif moskova galatasaray maçı 1.06-1.99 / 0-1
    d- 25 ekim 2021 beşiktaş galatasaray maçı 1.5-1.35 / 2-1
    e- 9 aralık 2021 lazio galatasaray maçı 0.81-0.37 / 0-0
    f- 10 mart 2022 barcelona galatasaray maçı 1.72-0.16 / 0-0

    toplam karnemiz 1 galibiyet 4 beraberlik 1 mağlubiyet. yediğimiz gol sayısı 4, attığımız gol sayısı da 4.

    bu maçların çoğunda oyunu kendi yarı sahamızda kabul etmiştik ancak oyun olarak bazı maçların belli dönemleri harici kesinlikle ezilmemiştik ve aldığımız skorları çoğunlukla hak ederek almıştık. özellikle marsilya ve barcelona maçlarının ikinci yarılarında rakiplerimiz baskı kurup pozisyonlara girmişlerdi ancak o maçlar da yenilsek bile tek farklı yenileceğimiz maçlardı.

    maçkolik verilerine göre bu maçlarda verdiğimiz toplam xg 8.99 iken (maç başına yaklaşık 1.5) bulduğumuz xg 5.73 olmuş (maç başına yaklaşık 0.96). rakiplerin gücüyle de alakalı bir üretim sıkıntısı çektiğimiz ortada olsa da rakiplerin gücünü düşününce kalemizi gayet iyi savunduğumuz görülüyor.

    not: 21 temmuz 2021 psv eindhoven galatasaray maçı'na yedeklerin de yedekleriyle çıktığımız ve oyuncuların yarıya yakını kendi mevkisinde oynamadığı için maç bu listeye dahil edilmemiştir.

    2- 2021-2022 sezonunda domenec torrent döneminde çıktığımız deplasmanlardaki performanslarımız (skor ve xg'ler);

    a- 16 ocak 2022 hatayspor galatasaray maçı 3.68-2.36 / 4-2
    b- 6 şubat 2022 alanyaspor galatasaray maçı 1.3-0.64 / 1-1
    c- 21 şubat 2022 göztepe galatasaray maçı 2.22-2.41 / 2-3
    d- 5 mart 2022 konyaspor galatasaray maçı 1.29-0.75 / 2-0
    e- 10 mart 2022 barcelona galatasaray maçı 1.72-0.16 / 0-0
    f- 20 mart 2022 gaziantep fk galatasaray maçı 2.81-1.55 / 3-1

    toplam karnemiz 1 galibiyet 2 beraberlik 3 mağlubiyet. attığımız gol sayısı 7, yediğimiz gol sayısı ise 12.

    bu 6 maçta bulduğumuz toplam xg 7.87 (maç başına yaklaşık 1.31) iken verdiğimiz xg 13.02 (maç başına yaklaşık 2.17) olmuş.

    bu maçlarda dikkati çeken en önemli nokta skor üstünlüğüyle birlikte oyun üstünlüğünü de istisnasız her maçta rakibe vermiş olmamız. oyun üstünlüğü konusundan bahsederken barcelona deplasmanını bir kenara bırakmak lazım (onda oyun üstünlüğünü verelim bir zahmet*) ancak kalan 5 maçtaki performansımız endişe vermeye yetiyor. üstelik bu maçların çoğunu bizle oynadığı dönemde kötü giden, uzun süreli kazanamama serileri olan takımlar ile oynadık (hatayspor, konyaspor, gaziantep fk ve göztepe, kısacası alanyaspor harici hepsi).

    bulunan gol pozisyonu açısından belirgin şekilde geride olmadığımız tek maç göztepe deplasmanıydı, onda da 80 dakika kan kustuktan sonra son 15-20 dakikalık performansımızla kazanmayı başarmıştık (2.41 xg'nin 2'den fazlasını son 15-20 dakikada bulmuştuk). domenec torrent döneminde deplasmanlarda çizdiğimiz genel tablo çok kolay pozisyon veren, oyunu forse edemeyen, büyük takım olduğunu hissettiremeyen bir takım olduğumuz yönünde.

    alınan skorlar açısından sezonun başından beri oldukça başarısız bir deplasman takımı olduğumuz görülüyor ancak domenec torrent dönemi öncesinde alınan skorlar genellikle oyun kalitesini yansıtmıyordu, bulduğumuz pozisyonları değerlendirememiz ve verdiğimiz pozisyonların çok büyük oranda gol olması yüzünden puanları bırakıyorduk. istatistikler de bunu destekler nitelikte, bu sezon domenec torrent dönemi öncesi verdiğimiz xg (lig ve avrupa'daki grup maçlarında) 16.29 iken (maç başına yaklaşık 1.25) bulduğumuz xg 20.68 (maç başına yaklaşık 1.59) olmuş.

    kısacası domenec torrent döneminde deplasmanlardaki ortalama xg'miz 1.59'dan 1.31'e düşmüş (0.28'lik bir düşüş), verdiğimiz xg ise 1.25'ten 2.17'ye yükselmiş (0.92'lik bir yükseliş).

    deplasmandaki xg averajımız (bulduğumuz xg - verdiğimiz xg) ise 0.34'ten -0.86'ya düşmüş (maç başına 1.20'lik korkunç bir düşüş).

    haftaya oynayacağımız fenerbahçe yukarıdaki listede olan 5 anadolu takımından da hem kadro kalitesi hem de anlık oyun kalitesi olarak fersah fersah üstte. son 7 maçlarında 6 galibiyet 1 beraberlikleri var, tek beraberlikleri 14 puan farkla lig lideri olan trabzonspor'a karşı 75-80 dakika 10 kişi oynadıkları maçta dengeli bir oyunla geldi; (bkz: 6 mart 2022 fenerbahçe trabzonspor maçı) ve son 2 maçlarında rakiplerini amiyane tabirle tır gibi ezerek kazandılar; (bkz: 20 mart 2022 fenerbahçe konyaspor maçı) ve (bkz: 2 nisan 2022 kayserispor fenerbahçe maçı).

    açıkçası domenec torrent'in deplasman performansı beni en çok 10 mart 2022 barcelona galatasaray maçı öncesi korkutuyordu ancak hoca o maçta genel deplasman performansının çok üstüne çıkmış ve doğru oyunla harika bir skor almıştı. ancak fenerbahçe maçı kesinlikle barcelona maçı gibi kurgulanmaması gereken bir maç, rakibimiz kadro kalitesi açısından bizden kesinlikle üstün değil (bizden üstün oldukları tek bölge orta sahaları, diğer bölgelerde ya denge var ya da biz üstünüz) ve son dönemdeki formları hariç bize karşı tek avantajları iç saha avantajları. galatasaray hem kadro kalitesine hem de zorlu deplasmanlarda göstermiş olduğu oyun gücüne bakacak olursak fenerbahçe'nin oyunu forse etmesini engelleyecek kaliteye sahip.

    umarım bu sene zorlu deplasmanlardaki iyi performansımızı tekrarlarız, domenec torrent dönemindeki 5 lig deplasmanımızda göstermiş olduğumuz performansın 1-2 değil 5-6 gömlek üstüne çıkarız ve iyi bir oyunla galip gelmeyi başarırız. tabii gönlüm bunu istese de oyun olarak bir 23 şubat 2020 fenerbahçe galatasaray maçı ya da talihsizce kaybettiğimiz 21 kasım 2021 galatasaray fenerbahçe maçı'nın 2. yarısındaki performansı beklemiyorum ancak oyuna ortak olamadığımızı, rakibin ciddi şekilde ağır bastığını görürsem de ciddi manada hayal kırıklığına uğrarım.

    şimdiden (bkz: allah yardımcınız olsun).

    not 1: küçük hesap hataları olabilir.

    not 2: xg'ler üzerinden çok gittim, oyun üstünlüğünü sadece xg'ler üzerinden okumanın tam anlamıyla doğru sonucu verdiğini düşünmüyorum ama takımların buldukları xg ile bulundukları turnuvayı (bu ligler, yerel kupalar veya uluslararası turnuvalar olabilir) bitirdikleri nokta arasında ciddi ölçüde bir pozitif korelasyon oluyor, o yüzden xg üzerinden değerlendirme özellikle ortalamaya vurulduğunda nispeten daha sağlıklı bir değerlendirme yapılmasına yardımcı oluyor.
  • 21
    beni şimdiden derbi havasına sokan maçtır. sebebi ise 20 yıllık fenerbahçe yenilmeme serisinin üzerimde yarattığı psikolojik tahribattır. çocukluğumun tamamı mahalle berberlerinde "o sene bu sene" sloganlarını söyleyerek geçirmiş biri olarak son yıllarda kadıköy deplasmanında kurduğumuz üstünlük ile büyük bir gurur duymaktayım. bu tarz seriler psikolojik üstünlüğü ele almak açısından büyük bir önem taşımaktadır. bu nedenle bu maç özelinde birinci planımız yenilmemek üzerine kurulu olmalıdır. zaten hali hazırda bu sene ligde hedefimiz kaybetmiş durumdayız, gelecek sezonlarda devam ettirebileceğimiz psikolojik üstünlük açısından bu maçı kaybetmemek önem arz ediyor. diğer taraftan ise eğer bu sezon gösterdiğimiz avrupa ligi performansımızı ve o maçlardaki taktiğimizi bu maça yansıtabilirsek kontra-ataklar ile fenerbahçeyi yenebiliriz. fenerbahçe'yi de yenmemiz durumunda avrupa kupalarına gelecek sene katılma konusunda da takımın umutlanacağını düşünüyorum.
  • 23
    son iki sezondur yaşanan galibiyetlerden ötürü eskiye kıyasla zerre umurumda olmayan derbi. 7 tane falan yiyerek daha önce yaşamadığımız kadar büyük bir rezillik yaşamadığımız sürece çıkacak herhangi bir sonuç benim için yeterli olacaktır.

    belki deplasman taraftarı olsaydı biletlerin kime "indirildiği"nden dem vurabilirdik, ultraslan'dan kimselerin dalga geçmesine laf edebilirdik ama o da yok.

    normal şartlar altında bir euro ile 15-16 lira alabilen gurbetçiler hariç pek kimseyi heyecanlandırmaması gerekiyor bu maçın ama fenerbahçe'nin ikincilik için iyi kötü rekabet eder halde olması bir motivasyon kaynağı olacaktır.

    buna bir de fenerbahçe taraftarının her iki üç maçta bir gaza gelip şampiyonluk maçı gibi havalara girme sapıklığını ekleyince iyi kötü aziz başkan dönemini andıran bir etkinlik olması ihtimal dahilinde görünüyor.

    enteresan bir biçimde derbi gündemini kadın basketbolunun yükseltmesi de olası. 5-7 nisan'da bizim eurocup f4'ü var. fenerbahçe ise artık ağır favori(!) olduğu euroleague f4'ünü kendi salonuna aldırttı. ve finale kalırlarsa kaldırmak için 20 yıldır debelendikleri kupanın final maçı bu maçla üst üste binecek. bu maçlarda alınacak skorlar üzerinden sosyal medya gündemi şekillenecektir. fenerbahçe bir şekilde finale kalırsa ve maç saatleri ayarlanamazsa kadıköy'de derbi tarihine geçecek bir takım temsiliyetler yaşanabilir.

    gerçi turnuvayı istanbul'a veren onu da hesap eder bir şekilde ama ordan sekerse nihat özdemir bey fenerbahçe'yi üzmez muhtemelen. birkaç sene de maçın saatinin değişmesi üzerinden kavga döner.

    sonra yazarız sözlüğe türk futbolunun marka değeri neden artmıyor diye...
  • 25
    en uçta muhakkak babel'le başlamamız gereken mücadele. gomis bu fizik kalitedeyken kim-serdar ikilisiyle baş edemez. ileride stoperlerle boğuşup, olabildiği kadar top tutar. bu orta saha yapısıyla, fenerbahçe'nin pres kalitesi yüksek seviyede orta sahasını geçmemiz çok zor. ileri atılacak toplarda babel stoperleri üzerine çekip kanatta oynayacak oyunculara servis yapabilir.
App Store'dan indirin Google Play'den alın