1
sürekli ağlayan şımarık bir yalı çocuğunun ağzına süt vermek, gazını almak için türk futbol tarihinin belki de en büyük skandalları yaşandı. şimdi anlatacağım skandallar silsilesi başka bir ülkede yaşansa ne federasyon kalır, ne de imtiyaz tanınan kulüp!
öncelikle `17 mart 2024 trabzonspor fenerbahçe maçı olayları`ndan başlayalım:
maç daha başlamadan irfancan eğribayat ve mert hakan yandaş trabzon taraftarının sinir uçlarıyla oynayıp tahrik etti. bu tahrikler maç sonuna kadar devam etti. bu tahriklere ısınma esnasında krunic de dahil olmuştu. her neyse maç bitti ve irfancan denen iğrenç mahluk olta hareketiyle trabzon taraftarının sinirlerini iyice azdırmıştı. buna oosterwolde de dahil oldu ve en sonunda da sahaya 1 trabzon taraftarı girdi. oradaki güvenlik güçleri taraftarı etkisiz hale getirmesine rağmen osayi denen kuduruk savunmasız bir adama yumruklarla daldı. oosterwolde denen kasap ise yerde yatan o savunmasız adamın kafasına ölümüne tekme atıyordu. bu sırada osayi boş durmuyor ve uçan tekmelerle başkalarına dalmaya devam ediyor; batshuayi döner tekme, mert müldür ise normal tekmelerle eşlik ediyordu.
normalde 2 gün içerisinde pfdk sevkleri, sevklerden 3 gün sonra da kararlar verilirdi. bu olaylardan sonra ise tam 15 gün beklendi. kararlar için de değil ha, 15 gün sonra yeni sevk edildiler. hah işte skandallar silsilesinin ilk ayağı burada başlıyor.
1 nisan 2024 pfdk kararları: normalde irfancan eğribayat, mert hakan yandaş, mert müldür, krunic, osayi, oosterwolde, batshuayi başta olmak üzere en az 7 tane fb'li oyuncunun sevk edilmesi gerekirken sadece 3 oyuncu sevk edildi. sevk edilen oyuncular da saldırı eyleminden değil, kavgaya karışmaktan sevk edildi. yani 15 gün boyunca suyun karşı tarafının başkanından yöneticisine kadar yapmış olduğu tehdit ve iftiraların meyveleriydi bunlar. buna ek olarak oosterwolde-irfan ikilisinin 36 ve 45. maddelerden sevk aldığını da belirteyim çünkü birazdan yine bu konuya geleceğim.
aradan 1 gün geçiyor ve 2 nisan 2024 fenerbahçe olağanüstü kongresi yapılıyor. rambo okandan hallice tribünde binlerce genel kurul üyesi ve saha içerisinde de rambo okandan beter başkan, yöneticiler yer alıyordu. ali koç yine tehdit ve iftiralarına burada da devam etti. tff ceza veremez de, verdiği anda cevabını alırmış da, devletin bize borcu varmış da...
hatta yöneticimiz erden timur'u ölümle bile tehdit ettiler ya.
bu kongreden 1 gün sonra ise skandallar silsilesinin ikinci ayağı geldi.
3 nisan 2024 pfdk kararları: yerde savunmasız yatan bir taraftarın kafasına ölümüne tekme atan oosterwolde 1 maç, taraftarı maç boyu tahrik eden irfancan eğribayat 1 maç, kuduz gibi herkese saldıran, yumruklarını tekmelerini konuşturan osayi'ye ise ceza verilmedi! bu durumu küfürsüz bir şekilde açıklamak çok zor olduğu için sevk maddelerine geçeyim ki ceza almayayım.
evet, demiştim ya oosterwolde-irfan ikilisi 36 ve 45. maddelerden sevk edildi diye. işte 36. maddede 1 ila 3 arası ceza verilirken, 45. maddede ise min 3, maksimum 5 maç ceza veriliyor. peki oosterwolde ve irfan kaç maç ceza aldı? sadece 1.
aynı şekilde 36. maddeden sevk edilen osayi'nin ceza almaması da hukuksuzluğun, vicdansızlığın bir diğer göstergesi.
peki bu hukuğu yerler altına alan imtiyazlar bitti mi?
tabi ki de bitmedi.
skandallar silsilesinin üçüncü ayağına geçmeden önce bir dipnot bırakayım;
26 şubat 2024 galatasaray antalyaspor maçına 7 saat kala icardi'ye montajlı bir tribün çekiminden dolayı 1 maç ceza verildiğini, bu karara hemen itiraz edilmesine rağmen kabul edilmediği ve o maça icardi'siz çıktığımızı belirteyim.
şimdi gelelim skandallar silsilesinin üçüncü ayağına,
3 nisan 2024 tahkim kurulu kararı`: 14:30'da açıklanan pfdk kararlarından sadece 2 saat sonra tahkim kurulu olağanüstü toplandı ve fener'in itiraz dilekçesi hakkında karar verilinceye kadar, ceza alan 2 oyuncunun cezalarının dondurulmasına karar verdi. yani bu oyuncular akşamki 3 nisan 2024 fenerbahçe adana demirspor maçında oynayabilecekti! bakın bu kararın elle tutulur hiçbir yanı yoktur. sadece bu olay bile ülke gündemini meşgul etmeye yeterdi ama satılık medya yüzünden gündeme bile girmedi. her şey oldu bittiye getirildi. düşünsenize, akşamki maçtan 6 saat önce karar veriliyor, bu karardan 2 saat sonra tahkim kurulu acil toplanıyor ve yarım saat içerisinde de kararı donduruyor. aynı tahkim kurulu icardi için kılını bile kıpırdatmamıştı.
daha henüz yazının başında da söylediğim gibi, türk futbol tarihinin belki de en büyük skandallarını yaşadık ama sanki normal bir şeymiş gibi karşılıyoruz. normalde o federasyon ve kurullarının derhal gönderilmesi gerekirken, pişkin pişkin oturmaya devam ediyorlar. normalde imtiyaz tanınan kulübe soruşturma açılması gerekirken, kahramanmış gibi karşılanıyorlar. kabullenemiyorum abi bunları, kabullenmemeliyiz!
bugün taraftar olarak sesimiz gür çıkmıyor olabilir, belki de suyun karşı tarafının iftiralarından, tehditlerinden, iğrençliklerinden gına geldiği içindir bilemem ama taraftarın sustuğu yerde yönetim susmamalı. en çok da yönetimin bu pasifliğine sinir oluyorum. bu kararlar bizim lehimize verilseydi, yüzde yüz eminim ki ligler süresiz ertelenirdi çünkü suyun karşı tarafı taş üstünde taş bırakmazdı. zaten şöyle de bir şey var, bu şeyleri biz yapsak bu kararlar böyle olmazdı. en az 10 futbolcumuza ceza verilir, en düşüğü de 6-7 maç ceza alırdı. öyle bir adaletsizlik var işte. tüm bunlar yaşanmasına ve ağlak şımarık bir yalı çocuğunun kulübüne bu kadar çok imtiyaz tanınmasına rağmen bizim yönetimimizin hiçbir şey yokmuş gibi davranması kabul edilebilir değil. sırf bu pasiflik, sırf bu boşvermişlik yüzünden sahada alın teriyle kazandıklarımızı, masa başında adice kaybedeceğiz.
öncelikle `17 mart 2024 trabzonspor fenerbahçe maçı olayları`ndan başlayalım:
maç daha başlamadan irfancan eğribayat ve mert hakan yandaş trabzon taraftarının sinir uçlarıyla oynayıp tahrik etti. bu tahrikler maç sonuna kadar devam etti. bu tahriklere ısınma esnasında krunic de dahil olmuştu. her neyse maç bitti ve irfancan denen iğrenç mahluk olta hareketiyle trabzon taraftarının sinirlerini iyice azdırmıştı. buna oosterwolde de dahil oldu ve en sonunda da sahaya 1 trabzon taraftarı girdi. oradaki güvenlik güçleri taraftarı etkisiz hale getirmesine rağmen osayi denen kuduruk savunmasız bir adama yumruklarla daldı. oosterwolde denen kasap ise yerde yatan o savunmasız adamın kafasına ölümüne tekme atıyordu. bu sırada osayi boş durmuyor ve uçan tekmelerle başkalarına dalmaya devam ediyor; batshuayi döner tekme, mert müldür ise normal tekmelerle eşlik ediyordu.
normalde 2 gün içerisinde pfdk sevkleri, sevklerden 3 gün sonra da kararlar verilirdi. bu olaylardan sonra ise tam 15 gün beklendi. kararlar için de değil ha, 15 gün sonra yeni sevk edildiler. hah işte skandallar silsilesinin ilk ayağı burada başlıyor.
1 nisan 2024 pfdk kararları: normalde irfancan eğribayat, mert hakan yandaş, mert müldür, krunic, osayi, oosterwolde, batshuayi başta olmak üzere en az 7 tane fb'li oyuncunun sevk edilmesi gerekirken sadece 3 oyuncu sevk edildi. sevk edilen oyuncular da saldırı eyleminden değil, kavgaya karışmaktan sevk edildi. yani 15 gün boyunca suyun karşı tarafının başkanından yöneticisine kadar yapmış olduğu tehdit ve iftiraların meyveleriydi bunlar. buna ek olarak oosterwolde-irfan ikilisinin 36 ve 45. maddelerden sevk aldığını da belirteyim çünkü birazdan yine bu konuya geleceğim.
aradan 1 gün geçiyor ve 2 nisan 2024 fenerbahçe olağanüstü kongresi yapılıyor. rambo okandan hallice tribünde binlerce genel kurul üyesi ve saha içerisinde de rambo okandan beter başkan, yöneticiler yer alıyordu. ali koç yine tehdit ve iftiralarına burada da devam etti. tff ceza veremez de, verdiği anda cevabını alırmış da, devletin bize borcu varmış da...
hatta yöneticimiz erden timur'u ölümle bile tehdit ettiler ya.
bu kongreden 1 gün sonra ise skandallar silsilesinin ikinci ayağı geldi.
3 nisan 2024 pfdk kararları: yerde savunmasız yatan bir taraftarın kafasına ölümüne tekme atan oosterwolde 1 maç, taraftarı maç boyu tahrik eden irfancan eğribayat 1 maç, kuduz gibi herkese saldıran, yumruklarını tekmelerini konuşturan osayi'ye ise ceza verilmedi! bu durumu küfürsüz bir şekilde açıklamak çok zor olduğu için sevk maddelerine geçeyim ki ceza almayayım.
evet, demiştim ya oosterwolde-irfan ikilisi 36 ve 45. maddelerden sevk edildi diye. işte 36. maddede 1 ila 3 arası ceza verilirken, 45. maddede ise min 3, maksimum 5 maç ceza veriliyor. peki oosterwolde ve irfan kaç maç ceza aldı? sadece 1.
aynı şekilde 36. maddeden sevk edilen osayi'nin ceza almaması da hukuksuzluğun, vicdansızlığın bir diğer göstergesi.
peki bu hukuğu yerler altına alan imtiyazlar bitti mi?
tabi ki de bitmedi.
skandallar silsilesinin üçüncü ayağına geçmeden önce bir dipnot bırakayım;
26 şubat 2024 galatasaray antalyaspor maçına 7 saat kala icardi'ye montajlı bir tribün çekiminden dolayı 1 maç ceza verildiğini, bu karara hemen itiraz edilmesine rağmen kabul edilmediği ve o maça icardi'siz çıktığımızı belirteyim.
şimdi gelelim skandallar silsilesinin üçüncü ayağına,
3 nisan 2024 tahkim kurulu kararı`: 14:30'da açıklanan pfdk kararlarından sadece 2 saat sonra tahkim kurulu olağanüstü toplandı ve fener'in itiraz dilekçesi hakkında karar verilinceye kadar, ceza alan 2 oyuncunun cezalarının dondurulmasına karar verdi. yani bu oyuncular akşamki 3 nisan 2024 fenerbahçe adana demirspor maçında oynayabilecekti! bakın bu kararın elle tutulur hiçbir yanı yoktur. sadece bu olay bile ülke gündemini meşgul etmeye yeterdi ama satılık medya yüzünden gündeme bile girmedi. her şey oldu bittiye getirildi. düşünsenize, akşamki maçtan 6 saat önce karar veriliyor, bu karardan 2 saat sonra tahkim kurulu acil toplanıyor ve yarım saat içerisinde de kararı donduruyor. aynı tahkim kurulu icardi için kılını bile kıpırdatmamıştı.
daha henüz yazının başında da söylediğim gibi, türk futbol tarihinin belki de en büyük skandallarını yaşadık ama sanki normal bir şeymiş gibi karşılıyoruz. normalde o federasyon ve kurullarının derhal gönderilmesi gerekirken, pişkin pişkin oturmaya devam ediyorlar. normalde imtiyaz tanınan kulübe soruşturma açılması gerekirken, kahramanmış gibi karşılanıyorlar. kabullenemiyorum abi bunları, kabullenmemeliyiz!
bugün taraftar olarak sesimiz gür çıkmıyor olabilir, belki de suyun karşı tarafının iftiralarından, tehditlerinden, iğrençliklerinden gına geldiği içindir bilemem ama taraftarın sustuğu yerde yönetim susmamalı. en çok da yönetimin bu pasifliğine sinir oluyorum. bu kararlar bizim lehimize verilseydi, yüzde yüz eminim ki ligler süresiz ertelenirdi çünkü suyun karşı tarafı taş üstünde taş bırakmazdı. zaten şöyle de bir şey var, bu şeyleri biz yapsak bu kararlar böyle olmazdı. en az 10 futbolcumuza ceza verilir, en düşüğü de 6-7 maç ceza alırdı. öyle bir adaletsizlik var işte. tüm bunlar yaşanmasına ve ağlak şımarık bir yalı çocuğunun kulübüne bu kadar çok imtiyaz tanınmasına rağmen bizim yönetimimizin hiçbir şey yokmuş gibi davranması kabul edilebilir değil. sırf bu pasiflik, sırf bu boşvermişlik yüzünden sahada alın teriyle kazandıklarımızı, masa başında adice kaybedeceğiz.