avrupa liglerini izledigim zaman, oynayan oyunculari genellikle alici gozle izlemem ya da gorduklerimi galatasarayda cok hayal etmem. bu konuda benim adima istisna 3 futbolcu vardir, inanilmaz begenip de takimimiza gelmesini cok istedigim. misimovic birinci siramdadir. wolfsburgda oynadigi donemde inanilmaz begenirdim kendisini ve o zamanlar populer olan haginin yerini dolduracak 10 numara tanimina kendisini cok yakistirirdim.
geldiginde de inanilmaz sevinmistim. ancak geldigi donem galatasarayimizin oynamaya calistigi 4-3-3 sistemine tabi ki uyum saglayamadi zira kendisi net eski tip bir forvet arkasiydi. sonrasinda hagi geldi takimin basina ve kendisini kanatta vs oynatti. nitekim bekledigimiz performansi kendisinden bir turlu alamadik. ancak ben bu konuda en az sucun kendisinde oldugunu dusunuyorum zira oynadigi maclarda ciddi anlamda elinden geleni yapti. yani onu kanatta oynatmak bence nasil anlatsam
abdul kader keitayi 8 numara oynatmak ya da
pirloyu kanada atmak fln gibiydi. yani yapi olarak buna uygun degildi.
sonrasinda adam da mutsuz oldu, kovar gibi elimizden cikardik.
dip not: oteki gozumun kaldigi futbolcular (bkz:
baros) ve (bkz:
handanovic). baros icin tekrar yazmaya gerek yok, kendisi cek cumhuriyeti milli takimi ile inanilmaz performanslar gosteriyordu. handanovici ise udinese zamanlarinda takip ediyordum. henuz muslera takima gelmemisti. tam olarak mac alan kaleci idi kendisi ve kendisini takimda gormeyi inanilmaz istiyordum, ancak muslera geldi ve kendisine olan ilgim bitti.