patates kızartması olsa ne de güzel olurdu biranın yanında..! bi dakka ya, patates diye diye adamda kafa bırakmadınız;
misimoviç özelinden takım geneline tümevarım dedikleri şeye ulaşma çabasına girersek eğer;
hagi ismindeki, bu gözlerin izlediği tek şahane insan, tarihini bilmediğim, bilmek istemediğim, araştırmak için kılımı bile kıpraştırmayacağım bir tarihte, hadi edebi olsun biraz, az da şiirsel; " yine yaprakların dallarına veda ettiği bir sonbahar akşamında" yeter la ağlıycam şimdi, ne diyorduk,
hagi ismindeki "sana baba diyebilir miyim" cümlesini kurmayı istediğim tek insan; 451!!!
* metre top sürüp kaleci üstünden aşırtma gol atmıştı. ama o zamandan bu zamana saha çok bozuldu, patates ektiler, o kadar da dedim nadasa bırakın diye..!
kendinizi mi kandırıyorsunuz saçmalıyor musunuz bilemem ama oynayacak adam her türlü oynar bu topu. bu gözler oynayanını gördü...
ps: ı love you hagi * *ilaveten; hagi ile misimoviç yada takım genelinden herhangi biri kıyaslamasına gittiğim sonucunu çıkarmaya çalışan varsa eğer zorlamasın kendini, hagi karşısına sizin versus dediğiniz harflerin yanına bir isim yazanı allah taş yapmasa bile hesabını ahirette soracakmış, öyle diyolla.!
vesselam, her tür çabayı gösterirsin de top o üç direk arasından girmez amenna; zemine pis söverim (bkz:
18 mart 1992 galatasaray werder bremen maci) , gerisi laf-ü güzaf.
bir de izmirli olarak yazasım geldi; ödemiş'in sarı patates.!