bir röportajında
* türk basınının muhteşemliğini şu şekilde gözler önüne sermiştir. ibretle okuyunuz...
"bazı gazeteler o kadar desteksiz sallıyorlar ve hiç araştırma zahmetinde bulunmadan haber yazıyorlar ki bizim
galatasaray lisesi'nde fransızca öğrenirken izlediğimiz mösyö thibault'u iki yaz üst üste galatasaray'a transfer ettiler. ilk olarak geçen yaz kampında bir saniye bile peşimizden ayrılmayan sözde gazetecilerden kurtulmak için 'thibault' ismini ortaya atmıştım. ertesi gün iki gazetede 'fransız yıldız thibault
galatasaray'da' manşetleri atıldı. birinde thibault zenci bir santrafor, diğerinde beyaz bir savunma oyuncusuydu. bu yaz da bunaldığımda aynı numarayı yaptım ve o manşetleri atan gazetelerden birisi yine thibault'u bize transfer etti."