resim
Wesley Sneijder
Görev:Stratejik Danışman
Takım:-
Yaş:40
Uyruk:Hollanda
  • 16651
    --- alıntı ---

    "yolanthe hayallerimin kadınıydı. her şeyi mahvedip onu kaybettim. beni bu duruma getiren şey neydi bilmiyorum. ego, para, güç, şehvet... şimdi acı hissediyorum. çünkü yolanthe amerika'da. o hayallerimin kadınıydı."

    "bir keresinde yolanthe ile megan fox ve george clooney'in de olduğu bir partiye katıldık. eve sabah 6'da döndük. akşam şampiyonlar ligi'nde werder bremen maçına çıktım ve 1 gol, 1 asistle oynadım. bunun mümkün olduğunu görünce de böyle yaşamaya devam ettim"

    --- alıntı ---

    (bkz: #3004228)

    açıklamalara bak, karakolda ifade niteliğinde adeta...

    bunlara binaen şöyle bir düşününce kariyeri boyunca pek de profesyonel davranmadığını, vücuduna gerektiği özeni göstermediğini kolaylıkla anlayabiliyoruz. kaldı ki bu kötü profesyonelliğine rağmen hem sahada oyun olarak, hem de takım arkadaşlarıyla bütünlük açısından hiç problem çekmemesi çok entersan. hem de takım ayırt etmeksizin. bu ajax'ta da, real madrid'de de, inter'de de böyleydi. galatasaray kariyerini anlatmaya gerek bile yok. bu da sahip olduğu oyun zekasının ve futbol yeteneğinin ne kadar yüksek olduğu ile doğrudan ilintili.

    üstün yeteneğini azmiyle birleştirip, normalden daha fazla çalıştıran oyuncuların tarihe damga vurmalarına dönem farketmeksizin şahitlik ediyoruz. günümüzün en büyük örneği de cristiano ronaldo ve lionel messi. diğer oyunculara haksızlık etmek istemem, ancak en uç örnek bu iki isim. çoğu futbolsever, özellikle ronaldo vs. messi kapışması için "messi saf yetenek, ronaldo çalışma ürünü" diyerek hem messi'ye, hem ronaldo'ya büyük haksızlık yapıyor, farkında değiller. messi en az ronaldo kadar çalışkan, hakeza ronaldo da en az messi kadar yetenekli bir oyuncu. ancak bu yetenek elma-armut mukayesesi gibi bir şey olduğu için homojen bir kıyaslama olmuyor ne yazık ki. fakat en azından olaylara net bakabilmek için her iki oyuncu için bunu kabul etmek gerek ilk etapta. messi onca sene yalnızca yeteneği ve futbol zekasıyla o kadar golü atıp, ballon d'or'ları toplayamazdı. ronaldo da yine, özellikle manchester united'da topla adeta dans eden, rabonayı, trivelayı, el fenomeno'dan ilk olarak gördüğümüz dripling hareketlerini o dişleri çarpık, balyajlı saçlarıyla yaparken şimdiki kadar çalışmıyordu elbette. aynı zamanda bu sıradan bir oyuncunun yapabileceği şeyler de değildi.

    sneijder'e dönelim... elbette ronaldo kadar çalışma manyağı bir oyuncu olmasına gerek yokken, en azından standart bir orta avrupalı disiplinine ve profesyonelliğine sahip olsaymış yeteneğini daha iyi gösterebilme şansına çok rahat erişebilirmiş diye düşünüyorum. yahu ronaldo kadar olma da, en azından huntelaar, mathijsen, hesselink kadar dikkat et kendine. yani insan en azından babel kadar, amrabat kadar falan dikkat eder. bu oyuncular çok çalışkan, antrenmanlarda herkesten daha fazla kalıp, disiplin açısından ilk akla gelen isimler değil elbette, ortalama oyuncular. ancak günler geçiyor ve idrak ediyoruz ki, sneijder ne inter'de, ne real madrid'de, ne de -üzülerek söylüyorum- galatasaray'da bu oyuncular kadar bile disiplinli olamamış.

    eğer ki böyle biri olabilseymiş dünya futbol tarihinde çok daha büyük bir iz bırakır, daha büyük ve şaşalı bir kariyere sahip olabilirmiş. bunu söylemek bence çok basit, böyle biriyken bile avrupa'da bir döneme damga vurmuş bir isimken, daha kaliteli bir antrenman ve fizik gücüyle daha iyisini beklemekten daha doğal bir şey olamaz herhalde. ancak "her şerde bir hayır vardır" felsefesiyle değerlendirecek olursak, belki de bu disiplin problemleri ve çalışma sıkıntıları onun galatasaray'a gelmesine de ön ayak olmuş olabilir. olaya bir de böyle bakmak gerekiyor belki de.
  • 16652
    galatasarayımızda iz bırakmış, bizleri çok sevindirmiş hollandalı futbolcu. ekran başında izlerken bazı paslarını anlayamıyorsunuz, büyüsü kaçıyor. fakat tribünden izlediğinizde içinizden geçen “ ulan şuraya atsa ya “ dediğiniz pasları atıyordu adam. bende de bir anısı var. en çok onu görmek için stadımızda izlediğim ilk maç.

    istanbulda yaşamadığımız için, maçlara gidip gelmek o zamanlar zor bizim için. bir yandan üniversite, bir yandan çalışma durumu, maddiyat falan derken, bir arkadaşın kale arkası kombinesiyle maça gitme fırsatı doğdu. içimde stadyumu görme, o ambiyansı hissetme isteğinden daha çok, sneijderi görme isteği vardı. sırf sneijder var diye pes oynarken interi alan adamım ben, hayalimdeki futbolcu galatasarayıma gelmiş ötesi var mı. neyse gittik maça. benim de gözler 2 numara, heyecandan ben gözlüklerimi almamışım yanıma, unutmuşum. sahada bir şeyler oluyor ama ben sadece renkleri ve insanları görüyorum ama suratları falan seçemiyorum tabi haliyle. karşı kaleyi falan hak getire, orta sahaya kadar falan hakimim konuya. allahtan kale arkasının altlarındayım da korner falan olduğu zaman seçiyorum bir şeyler. neyse efendim, sneijderin de gol atıp geri geri dönüşün fitilini yaktığı maçta bulunmak, o ambiyans, o kaos, sahamızda izlediğim ilk maç için oldukça efsane anılardı. ama işin kötüsü 6 gol de karşı kaleye oldu. benim de gözlük olmayınca ben hep hayal ettim golleri, bu böyle olmuştur diye varyasyonlar yaptım içimden. eve dönünce özete baktım, o neler olmuş öyle ya.

    (bkz: 25 şubat 2013 galatasaray orduspor maçı)
  • 16654
    günümüz futbolunda artık olmayan bir mevkinin benim hatırladığım son müthiş temsilcisi. artık bizim ligimizdekiler başta olmak üzere birçok takım oynamaya değil oynatmamaya çıkıyor. sneijder’i unutulmaz yapan şey bence önlem alınamaz oluşuydu. 89 dakika önlem alsan 90. dakika bir pozisyon yakalar bir pas atar, bir şut çeker işini yapardı. hagi için söylenen söz sneijder için de geçerliydi. o unutulmaz sözü de paylaşalım. "hagi sana 40 metreden bir çakar; nereye koyacağını bilemezsin o istatistikleri" (metin türel)
  • 16656
    hem inter efsanesi hem galatasaray efsanesi hem hollanda efsanesi hem de dünya efsanesi. efsane oğlu efsane bir adam geçti galatasaray'dan.

    çok büyük bir futbolcu, çok büyük bir karakter. az önce galatasaray kariyerinde attığı gollerin tamamını izledim. 45 golün neredeyse hepsi jeneriklik diyebileceğimiz türden goller. gollerin kalitesinin yanı sıra gollerinin hikayeleri de bambaşka. ordu deplasmanı mı dersiniz, volkanı bir sağa bir sola yatırması mı, madrid'e attığı mı, juventus'a attığı mı? şöyle bir geriye bakınca değerini çok daha iyi anlıyorum kendisinin.

    bambaşka bir oyuncuydu, bambaşka goller attı.

    https://www.youtube.com/watch?v=d0z-7TTl5Uk
  • 16657
    winner’ın ete kemiğe bürünüp vücut bulmuş halidir. hagi’den sonra ki 10’un son gerçek varisiydi kendisi. şimdi ki gibi 8.5 numara değil gerçek 10.

    öyle bir adamdır ki yanılmıyorsam pes 6’da güçlü ayağı sol olarak gösterilmişti. halbuki hepimiz biliriz sneijder sağ ayaklıydı. o sene cezasahası dışından sol ayağıyla attığı goller yüzünden sol ayağını güçlü yazmışlardı sanırım.

    zamanında gittiğini düşünen çok fazla renktaşım vardır mutlaka ama ben kesinlikle bir ya da iki sene daha galatasaray’da olmasını isterdim. ve kesinlikle yanlış bi karardı gönderilmesi. ya da bu şekilde gönderilmesi aşağılıkça oldu biraz. yağlı surat’ın galatasaray’a attığı kazıklardan bir tanesi.
  • 16658
    bu adamı 28 yaşında nasıl aldık? hala inanamadığım futbolcu.

    türk futbol tarihinin en büyük iki - üç transfer hikayesinden biridir. daha iyileri gelir gelmez ya da daha kariyerlisi gelmiştir falan o ayrı; ama sneijder popülaritesindeki bir adamı 28'inde getirmek büyük başarıdır. o dönemi yaşayanlar hatırlar twitter'da söylentileri takip ederken bir çok avrupa takımı taraftarı ''la ne işi var koca sneijder'ın türkiye'de. liverpool araya girecek, atletico yoklayacak'' falan diyordu. sneijder gelince kendi kulübüne ''iş türklere kalana kadar sneijder'ı neden araya girip almadınız??!!!'' diye çemkiren avrupalı taraftar kaynıyordu ortalık. öyle büyük bir markaydı.

    türkiye olarak transfer tarihimizde avrupalı taraftarları bu kadar çıldırtan başka transfer var mı, sanmıyorum. kastım ''oo avrupalıları nasıl çıldırttık yehuu'' demek değil. o kadar para ve geniş kadrolu kulüp taraftarlarının bile imrendiği bir adamı getirmiş olmak. bir tık üstü bu yaz messi'ye imza attırmak işte.*
  • 16662
    geldiği zamanki yaşı ve kalitesine göre türk futbol tarihine gelmiş en zor transferdir. 2010 senesinde hollanda dünya kupası finalinde ispanya’yı yenmiş olsaydı muhtemelen ballon d’or’un sahibi de olacaktı ki 3. oldu zaten. mevkisi itibariyle şimdilerden tam olarak örnek veremiyorum ama kalite olarak örnek verecek olursak bernardo silva’nın birkaç sene sonra ligimize gelmesi gibi bir şey olurdu.
  • 16664
    juve, real madrid, fenerbahçe, beşiktaş vs. büyük maçların büyük topçusuydu. öldü bitti denilen son sezonunda bile 5 gol 17 asisti vardı. hagi'den sonra hücum anlamında en etkili orta sahamız diyebiliriz onun için. keşke belhanda yüzünden kendisini gözden çıkarmasaydık da 1-2 sezon daha izleyebilseydik galatasaray forması altında. güzel anılarla hatırlıyoruz, öyle de hatırlamaya devam edeceğiz.

    (bkz: çok sevdik be abi)
  • 16665
    10 numarayı hakkıyla taşıyan son büyük topçumuzdu desek yanılmayız. zor maçlarda da, büyük maçlarda da çıkıp golünü atıp, asistini yapıp takımı sırtlardı.
    top ayağına geldiğinde vurursa gol diye nasıl emin olurduk ama..
    gheorghe hagi 'den sonra galatasaray'a ve türkiye'ye gelmiş en iyi orta sahaydı. tartışılmaz en iyisiydi.
    wesley sneijder resmen hagi'yi izleyemeyen jenerasyon için gönderilmişti. kendisi için tuttuğumuz transfer nöbetine hiç değinmiyorum zaten.

    ah sneijder üzümlü kekim, çok özlüyorum seni.. :'(
  • 16667
    hagi sonrası özlemini çektiğimiz ne varsa buna son veren bir futbolcuydu. frikikleri, uzaktan golleri, asistleri, sahadaki liderliği, kazanma hırsı ve en önemlisi kritik maçlarda ortaya koyduğu winner karakteri. işte o kritik maçlar;

    2012/2013 kayseri 1-3 gs (1 gol)
    2012/2013- karabük 0-1 gs (1 gol)
    2012/2013 gs 3-2 real ( 1 gol,1 asist)
    -fatih terim ayrıldıktan sonraki sancılı dönem: 2013/2014 gs 2-1 karabük (2 gol), kayseri 2-4 gs (1 gol), gs 3-1 kopenhag (1 gol) bu maçlar çok zor olmasada kaosta olan takım için önemli galibiyetlerdi.
    2013/2014 gs 1-0 juve (1 gol)
    2013/2014 gs 1-0 fb (1 gol)
    2013/2014 ts 1-4 gs (2 gol)
    2013/2014 türkiye kupası finali eskişehir 0-1 gs (1 gol)
    2014/2015 gs 2-1 fb ( 2 gol)
    2014/2015 gs 1-0 gençlerbirliği (1 gol)
    2014/2015 gs 2-0 bjk (1 gol)
    2015/2016 fb 1-1 gs (1 asist)
    2016/2017 süper kupa bjk 1-1 gs (1 asist)
  • 16668
    galatasaray'da oynadığı seneler boyunca son kez hamza hamzaoğlu'nu şampiyon yapabilmiş (!) eski futbolcumuz. kendisini çok beğenerek izledim hep destekçisi oldum. ama bir konuda çok dargınım kendisine? kendisi hamza sevicidir. zira hamza hamzaoğlu'nu şampiyon yaptığı halde sonrasında mustafa denizli, jan olde riekerink ve igor tudor hocamı şampiyon yapmamıştır. ne olurdu ki tudor veya denizli hocamı da şampiyon yapsa ayıp değil mi?
  • 16669
    bazı oyuncular vardır, takımda olması taraftarın içine bir huzur verir ve taraftarın takıma olan güvenini arttırır. sneijder bu tanıma verilebilecek en güzel örneklerden biriydi. en sevdiğim özelliği kaleyi gördüğü yerde şut denemesiydi, bu tür şutlar hem taraftarı heyecanlandırır, hem de futbolcuların gol atabileceklerine olan inancını arttırır. galatasaray'a gelen en yetenekli futbolculardan biriydi.

    kendisiyle yollarımız maalesef güzel şekilde ayrılmadı, en üzüldüğüm şeylerden birisi de bu. ancak eğer teknik adamlık kariyeri düşünüyorsa riera gibi burda olmasını isterdim, böylece kötü şekilde ayrılışımız da bir nebze unutulurdu.
  • 16670
    hamza hamzaoğlu döneminde muslera ve yasin ile birlikte takımı şampiyon yapan eski yıldızımız. daha sonra 2-3 sezon rezil bir performans sergilemiştik. o sene şampiyon olma sebeplerimizden birisi ise şüphesiz 4. yıldız motivasyonu ve camianın kenetlenmesiydi. düşünün ki prandelli denen zerzevat kovulduğunda bile liderle aramızda sadece 1 puan fark vardı. prandelli'nin ne kadar kötü bir teknik direktör olduğunu anlatmama gerek yok sanırım. ayrıca abdürrahim albayrak ve ali dürüst gibi isimlerin florya'ya kamp kurduğunu da unutmamak gerekir. gerçekten çok ekstra bir şampiyonluktu ve neyse ki güçlü rakip yoktu. bir tarafta feda beşiktaş'ı, diğer tarafta ismail kartal fenerbahçe'si derken aradan sıyrılmayı başarmıştık. o şampiyonluk sonrası biraz saldık zaten. sneijder'i neden şampiyon yapamadın diye suçlayamam. riekerink ile şampiyonluk potasındayken riekerink kovulmuş, igor tudor denen şahsiyet sezonu felaket tamamlamış, ertesi sene ise bu şahsiyetin isteğiyle wesley gönderilmiştir. bu da o seneleri boş geçmemizin sebeplerinden olmuştur. yoksa wesley, biraz eli yüzü düzgün bir takım ve teknik direktörle takıma şampiyonluk yolunda önemli katkılar vermeye devam ederdi, bundan hiçbir şüphem yok.
  • 16675
    https://twitter.com/...646319466536967?s=21

    2 ocak 2021 galatasaray antalyaspor maçı için tahmin yapmış eski futbolcumuz.

    kendisi daha önce 22 aralık 2020 galatasaray göztepe maçı için 4-1, 26 aralık 2020 trabzonspor galatasaray maçı için 0-2 skor tahminlerinde bulunmuştu. göztepe maçını 1 gol ile tutturamazken, trabzonspor maçını bilmişti. umarım antalyaspor maçı için yaptığı tahmini de tutturur.
App Store'dan indirin Google Play'den alın