yazmayayım diyordum ama, zorla yazmak zorunda bırakan bazu userlar var. kişiler demedim. user dedim. çünkü gerçekten artık bu herkesin söz hakkı olması işi, had hudut olayını bir kenara atıp, düşünmeden ve hatırlamadan konuşmamıza, yazmamıza sebep oluyor. birilerine cevap niteliği olsun diye yazmıyorum.
sevdin, evlendin, eşinle mutlusundur. bir süre sonra artık anlaşamaz hale gelir ve boşanırsınız. o hanım/bey sadece size uygun değildir. artık sizinle bir bağı yoktur. ne sizin iyiliğinizden, ne onun iyiliğinden konuşmanın manasına gerek kalmamıştır. sadece hafızada onunla olan güzel günler, sizi yaralayan bu noktaya getiren acılar kalacaktır. bir kaç hafta önce seni seviyorum dediğin insana, bir kaç hafta sonra nefret duyamazsın. olsa olsa kızgınlıktır. nefret duyabiliyorsan, zaten bunun adı o zaman sevgi hiç olmamıştır.
wesley sneijder galatasaray futbol takımına sahada, dışarıda da markasına olabildiğince hizmet vermiştir. performansının düşmesini, kendisine bakmamasını, kulübün komple ciddiyetsizliğine bağlamak ile birlikte, kendisinin de payı büyüktür.
wesley sneijder maddi yönden bir kaygı taşıyarak türkiye'ye gelmiş olsa bile, alacağı ücretten feragat edip gitmesi onun galatasaray'a olan sevgi ve saygısını gösterir. sırf bu yüzden bile saygı ve sevgiyi hak etmelidir.
4,5 milyon eurodan bahsediyoruz. bizzat ben 10bin liralık iş tazminatım için avukat tuttum. sneijder ve mancini bunlardan feragat ederek gittiler.
basit bir kaç soruyla kendimi avutuyorum hep. eğer sneijder ile masaya oturulsaydı, maaşını düşür denseydi düşürür müydü?
kendisine ağalık beylik veren yönetim aynı olduğu için, sneijder'i kontrol altına alamayacaklarını bilmeleri bu teklifi ona sunmalarına engel miydi? gönderilmeden önceki sipariş gazete haberleri zaten sneijderi suçlu çıkarmaya yönelikti. ek olarak daha önce de bunları yazdım (bkz:
wesley sneijder/#2193872)
eğer maaşını düşürme teklifi yapılsa, sneijder 1.5-2 milyona biz de oynasaydı, 2017-2018 kadrosunun içerisindeki performansını merak etmediniz mi hiç? sneijder'in üzerine takım kurmazdın, taktiğini buna göre geliştirmezdin fakat donk'tan daha mı değersizdi? daha mı yeteneksizdi? belki bir 10 sene ballon d'or adayı bir futbolcu daha getiremeyeceksin bu ülkeye. bonservis ücretlerinin ne hale geldiğini görüyoruz. bu bile saygınlığını bizim nezdimizde korumasını sağlamalı.
oyuncunun yönetilemiyor olmasını sağlayan tüm faktörleri bu galatasaray yönetimi yapmıştır. aynı yönetim, ayağı yara olunca ayağını tedavi etmek yerine kesip atmıştır. bu karara saygı duyuyorum ama uygun bulmuyorum.
velhasıl, futbol artık endüstriyel bir alan. para kazanıyor ve kaybediyorsunuz. şirketler, kendilerine para kazandırmayan personelleri bünyelerinde tutmazlar. futbol takımları için de aynı şey geçerlidir. düşük ücrete, daha az sorumlulukla personel de çalıştırırlar. wesley sneijder ile bunun üzerine kurulu bir planla galatasaray'da kalabilirdi. şimdi arkasından, atıp tutmaya gerek yok.
bugün gomis 32 yaşında, iyi de futbol oynuyor. ufacık bir sakatlık yaşasa, yaşı sebebiyle toparlanması epey zaman alacak. bu kez de ona, götü göbeği saldın diyeceğiz. sen eşşeğini sağlam kazığa bağlamazsan, tek bir adama tüm sorumluluğu verir, ağasın beysin ile işi yürütür vazgeçilmezsin diyerek ardına plan yapamazsan, wesley sneijder sorunu kişisel olmaktan çıkar. yönetimsel bir sorun olduğunu gösterir.
nitekim bu girdiyi, wesley sneijder savunması değil, bıraktığı hatıralara saygısızlık yapılmasına artık gönlüm el vermediği için yazdım. wesley ile ayrıldık. zamanında çok sevdiğimiz, eski eşimiz. nefret etmemiz önce kendimize saygımızı yok eder. daha önceki sevgimizi yalancı çıkarır.
wesley, allahıııım goldür. ötesini berisini artık tartışmaya gerek yok. eminim, kalbi bizimle atıyordur.