everton'da en formda olduğu dönemler kadar olmasa da bir nevi kendini bulmuştur. ne diyorduk buna ? heh 2. bahar. müthiş katkı veriyor. emre belözoğlunun en sevmediği, beğenmediği teknik direktör olan
sam allardyce geldikten sonra bu daha da arttı.
genelde 4-2-3-1'de 3'lünün ortasında oynuyor. ama 4-1-4-1'de 4'lünün orta ikilisi, 4-4-2'nin sağ kanadında da oynadı. isviçre çakısı gibi. koemen gitmeden de striker oynatmışlığı var. yani isviçre çakısı rooney gibi bir şey oluyor bu durumda...
sam allardyce ise daha çok geride kullanıyor pas yeteneği, ve çabuk oynama becerisi ile
dominic calvert-lewin'in hızından daha iyi yararlanmak için. oyun kurulma aşamasında daha da gerilere, merkez orta sahaya kadar geldiği de oluyor. sonuçta ileride lewin gibi hızlı bir forvet var, boşlukları görme konusunda çok iyi, ileride çok kalmak için yeterli hızı artık yok ve uzun pas konusunda hakikaten iyi.
everton'ın oyun kurma aşamasındaki her olaya dahil. tempo ayarlama, topu takım arkadaşları arasında ki dolaşımını sağlama vs. hızını kaybetti tamam ama kısa mesafede patlayıcı özelliği hala kendinde mevcut. bu kısım cidden önemli. güücü de hala yerind eve direk olarak onun üzerine press yapmak pek mantıklı gelmiyor. pas kanallarını kapatmak, oyun kurmasını engellemek daha mantıklı. organize prese karşı çabuk ve uzun top oynamaya meyilli bir oyuncu e o kadarda olsun en nihayetinde scholes, pirlo değil bu adam.