bu adamla ilgili unutamadiğim bir hikaye var. türkiye belçika maç yapıyor, o zamanlar 18 yaşında olan ve belçika milli formasını yeni giymeye başlayan kompany beşiktaşlı bir oyuncu tarafından çok beğeniliyor. ya tayfur ya ibrahim olması lazım, yönetime öneriyor bu adamı. gerçekten de bir maçla keşfedilmiş müthiş bir yetenek, tam bir scouting başarısı...
beşiktaş sonra ciddi ciddi bonservisini soruyor andetlecht'e. 7.5 milyon euro diyorlar. o sezon robinho'nun 24 milyon euro'ya madrid'e transfer olduğunu düşünürseniz nasıl bir para olduğunu anlarsınız bunun. teşekkür ediyor tabii beşiktaş sadece.
edit: entry içeriside yer alan scouting başarısı kısmı ironi arkadaşlar. o dönem anelka'nın fener'e geldiği paranın fazlası istenen bir adam keşif falan değildir elbette. buna benzer bir scouting anısı daha geldi aklıma. bu kez kahramanı babam. evde babamla 2002 yılı şampiyonlar ligi finali izliyoruz, madrid leverkusen maçı. maçı 2 1 madrid almış ve zidane de nefis bir vole ile galibiyeti getiren golü atmıştı. o golün ardından o sırada 15 16 yaşlarında olan ben ''çok iyi bu adam ya'' dedim. babamsa ''o iyi de ben soldaki kara çocuğu çok beğendim'' dedi.
soldaki kara çocuk:
roberto carlos