• 378
    sezona damga vurmayı da geçtiler artık. isim vermek istemiyorum ama bazı hakemlerin kötü niyetli olduğunu bile düşünmüyorum. saf kötülük akıyor bazılarından. bir genç arkadaşım hakemlik için eğitim alıyor ve genç yaş gruplarında maç yönetiyor. bazen denk geldiğimizde maçlar hakkında konuşuruz ve ben bir sürü eleştiri yaparım. çocuğun verdiği cevap: '' abi ben yükselmeyi çok isterim ama yukarıda öyle torpiller dönüyor ki hakkıyla maç yöneten bile bir süre sonra çığrından çıkmaya başlıyor'', demişti. keza yakın bi akrabam da 1. lig klasmanında yılllarca maç yönettikten sonra dayanamayıp istifa etmişti. fifa kokartı takıp rezil maç yönetmek nasıl bir his gerçekten çok merak ediyorum.
  • 379
    zamanında içinde bulunduğum zümre. lakin adamın yoksa ilerleyemiyorsun bu sebeple mevzuuyu çok uzatmadan bitirdiydim. kısmen içinde bulunduğum zaman diliminden lakin çoğunlukla bir futbolsever olarak uzaktan söyleyebileceğim bazı şeyler var. en büyük sorun oyunun ruhunu bilmeyen çok fazla sayıda hakem olması. yani ayağına top verince bomba sanan hakemler var. hayatında hiç ikili mücadeleye girmemiş adamlar maç yönetmeye çalışıyorlar. bence hakem seçicilerinin 200 sayfalık kural kitabı içinden seçmece soruları ya da 200m 400m vs zamanlamalarını tutturmadan önce hakemlerle bir top oynamaları gerekiyor. beceremeyeni almayacaksın zira o adam yapamadığı şeyi yönetemez. bu antrenörlük gibi değil, antrenör futbola yeteneksiz olabilir ama genel konsepti takıma gayet rahat aktarabilir. hakemlik yapan adamın pozisyonun ne olduğunu anlaması gerekiyor. bir diğer sorun ise arkalarında onları koruyan bir yapı olmaması. güvensizlik yaşıyorlar ve son derece haklılar. bir başka çıkıp düdük astıracağım diyebiliyor ve oluyor. bir diğer futbolcu hakemliği bıraksın diyor ve kamuoyu arkasında duruyor. spor bakanı bile hakem eleştiriyor. böyle bir ortamda verdiği kararın çoklu boyutu sürekli bilinçaltında duruyor.
  • 380
    zaten çok kötüler, ömer faruk ünal'in yazdigina göre bir de sezona kamp yapmadan baslayacaklarmis, allah sonumuzu hayir etsin.

    --- alıntı ---

    en az 15 yıldır hakemlerin kampsız bir seminer geçirdiğini hatırlamıyorum.
    bu yıl kamp yok!
    haftaya bugün lig başlıyor. hakemler tatilde!
    sebep; federasyon riva'yı kulüplere tahsis etmiş! bir kulüp, giriyor, bir başka kulüp çıkıyor.
    planlama ve program olmayınca bir başka kamp yeri de tabiî bulamazsınız!

    --- alıntı ---
  • 383
    2021-2022 sezonunun dördüncü haftası itibariyle bolca konuşulmaya başlanan, istim üstünde geçirecekleri bir sezona daha merhaba diyen güruh.

    maçların sonrasında hakemler ne yaparsa yapsın dönüp futbol, taktik ve teknik konuşulmaya devam etmeli. hakemi 2,5 saat merkeze alan tv programları yerine, futbolu merkeze alan programlara prim verilse…

    geçen sezon herkes tarafından beğenilen beşiktaş ile tüm sezon kendi taraftarı dahil, hiç kimse tarafından beğenilmeyen galatasaray arasında puan farkı 0, averaj farkı +1’di.

    hadi biraz taraflı bakalım; hepimiz, beşiktaş’ın ortaya koyduğu “nispeten” güzel oyuna, hakemlerin katkısı olduğunu düşünüyorduk. tamam. gerçekten katılmamak mümkün değil…

    ancak…

    hepimiz oynadığımız kötü futbolun hakemlerle alakası olmadığını biliyorduk. hakemlerin düzgün düdük çaldıkları maçlarda da şikayetimiz devam ediyordu. oynanan 40 maçın 5 tanesinde bile güzel bir futbol hatırlamıyorum, karşı olan beri gelsin…

    e hal böyleyken, oynanan 40 maçtan herhangi birinde 2 gol daha atıp şampiyon olabilecek olmamız; “hakemlerin total sezona etkisi, konuşuldukları kadar değil” cümlesini doğrulayan bir gerçek olarak duruyor puan tablosunda…

    beni ofsayt manyağı yapmadan önce bir düşünelim. bu kadar hakem odaklı ilerlemek nereye götürecek bizi? sen ofsayta gene bas. ben gurur duyarım ama…

    toplu bir hareketle bu hakem dedikodusu akımını sonlandırmak yine ilklerin takımı galatasaray taraftarına yakışır diye düşünüyorum.

    türk futbolu olarak her geçen sezon daha çok hakem konuşuyoruz. şampiyonlar ligi’ne 2 takımla gitme hayalleriyle başladığımız bu yolda artık-tekrar- tek takımımızı bile ön elemeyle göndermeye çalışacağız.

    avrupa mecrasında türk hakemleri, türk futbolundan daha başarılı olmalarına rağmen oynanan futbolun kendisinden daha çok eleştiriliyor, analiz ediliyorlar.

    burada bir tezat var!

    bu saçmalığı düzeltmeye, tv’deki düzgün programlara şans vererek başlayabiliriz. önerilere açık bir konu…
  • 384
    eleştirilmeleri çok doğru. herkes eleştirilebilir. bunu savunmuyor muyuz? o zaman hakemler de eleştirilecek. hatta en çok hakemler eleştirilecek. çünkü futbol takımlarının yaptığı hatalar veya istikrarlı olamayışları veya başka bir şey kendilerini ilgilendirir. hakemlerin yaptığı hatalar ise tüm ligi ilgilendirir. kaldı ki günümüzde var diye bir teknoloji var. hadi bu teknolojinin karışmadığı pozisyonlara göremedi diyelim geçelim. ancak kaleye giden topu elle kesen adama kırmızı kart ve penaltı verilmezse değil 2,5 saat 12,5 saat falan bile konuşulur. bir takımın oyuncusuna daha ilk dakika dolmadan yaptığı ilk faulde sarı kart verip, diğer takımın oyuncusuna 4 dakika içerisinde 5 faul yapınca sarı kart vermezsen 2,5 saat değil 12,5 saat falan bile konuşulur.

    kısacası hakemler adil olmadıği sürece, adalet isteyen takımların taraftarları hakem konuşur. adil olmalarını istemek, adalet istemek kötü bir şey değildir. ayrıca bunları isteyenlerin takımları isterse amatör futbol takımı kadar, isterse halı sahadaki göbekli amcalar kadar kötü futbol oynasın bunlar hakemi ilgilendirmez. hakemler adil olmak, adaletli olmak zorundadır.
  • 387
    bunları kim eğitiyor bilmiyorum ama sorunları çözeyim derken daha çok sorun yaratıyorlar.

    maçın sonuna eklenen dakikanın doğru olması elbette önemli ama bu oynanmayan zamanı telafi etmenin son yoludur ancak. kaldı ki 60 ile 65 arası oynanmayan bir 5 dakikayı 90+5 olarak oynatmak aynı şey değil. 60'da oyunun dinamiği, sahadaki kadro vs. çok farklıdır 90+5'ten.

    bu sene dikkat edin her maç 6 7 dakika uzatılıyor. ıyi de senin hakem olarak birinci görevin oyundan 6 7 dakika çalınmaması olmalı zaten. ama bunlar nasıl olsa uzatıyorum diyerek her oyun durduğunda saati gösterip oyunun çabuk başlamasına hiçbir katkı sunmuyor ve öylece izliyorlar olan biteni.

    mesela oyuncu değişikliği olacak ama tabela yanlış, bu arkadaşlar basıyorlar saatin düğmesine ve yanlışlık düzeltilsin diye bekliyorlar. bir oyuncu yerde yatıyor, düğmeye basıp yanına gidiyor, biraz sohbet ediyorlar, sağlık görevlileri girmeden oyuncu kalkıyor. tedavi olmadığından oyundan da çıkmıyor. bunları maçın sonuna eklesen ne olur? buralarda oyunun akmasi gerekiyordu zaten. ben belki psikolojik ve fiziksel olarak rakibi iyice bunalttim ama sen bu uygulamalarınla nefes aldırıyorsun rakibe.
  • 389
    adil bir düzende en kötü ihtimalle nitelikli dolandırıcılık hatta organize suç kapsamında yargılanmaları sürpriz olmayacak güruh. yıllardır bir çark kurmuşlar, kayırdıkları ve doğradıkları takımlar belli, olağanüstü saçmalıklarla maç skorlarını manipüle edip şampiyonu ve düşenleri tayin ediyorlar. başlarındaki isim değişse de kadrodaki temel elemanlar hiç değişmiyor, bazıları* için hakemlik yaşı mezarda emekliliğe kadar uzatılıyor.

    babadan oğula hakemlik düzeni bitmeden, var kayıtları şeffaf şekilde açıklanmadan, amigo gibi maç yönetenlerin lisansını iptal etmeden bu haramilerin gemisini batıramayız.
  • 390
    federasyonun liyakat sahibi yöneticilere teslim edilmemesi, yerli teknik direktörlerin, altyapıların yetersizliği, kulüp yöneticilerin vasıfsızlığı, türk futbolcuların oyun ahlakı vs. hepsi ayrı ayrı türk futbolunun kanseridir fakat tüm bu çarkın içinde türk futbol hakemleri kadar futbol dünyasına zarar veren bir etken yok. bunca rezaletin önüne geçmek gerçekten çok büyük olay.

    hakemlerin her şeyden bağımsız adaletli, vicdanlı olmasının ne kadar önemli olduğunu belirten kısa bir çocuk hikayesi bırakıyorum.

    --- alıntı ---

    efendim, ateş, su, rüzgar ve vicdan sıkı arkadaş olmuşlar.
    eh, “bir insan” olmadıkları için de çok iyi anlaşmış, çok sevişmişler.
    çekememezlik, dedikodu, ihtiras filan girmemiş aralarına...
    bir gün içlerinden birisi kaygıya kapılmış:
    “ya ne kadar iyi arkadaşız, hep birlikteyiz. ama bir gün kaybolursak, nasıl bulacağız birbirimizi...”
    ateş, “dert değil” demiş, “ben nereye gidersem gideyim, dumanımı görüp o yöne gelir beni bulursunuz”...
    su da rahat konuşmuş:
    “beni kaybedersiniz, su sesini dinleyin neredeyse ben de oradayım.”
    rüzgar ise, şöyle bir esip, gülümsemiş; “beni kaybetmezsiniz merak etmeyin...”
    vicdan ise arkadaşlarına bakıp, düşünmüş bir süre:
    “iyisi mi siz hiç beni kaybetmeyin, biz bir kez kaybolursam, bir daha kolay kolay bulunmam...”

    --- alıntı ---

    velhasıl vicdan, adalet gitti mi geriye kalanın bir anlamı kalmıyor. artık maç maç alıntı yapmak da istemiyorum. dünyanın en iyi federasyonu tarafından da yönetilseniz, premier lig kalitesinde futbolunuz, almanya fransa hollanda'daki gibi altyapı tesisleriniz de olsa sahada adaleti sağlayamıyorsanız sonunda yine hiçbir olmayacaktır. sezon boyunca alınan kararlar tutarlı olsunu bıraktık, bari maç içinde tutarlı kararlar olsun dedik şimdi onu bıraktık hakemin üst üste verdiği 2 karar birbirini tutsa yetere geldik.

    kesinlikle yabancı hakemler en azından var sistemine dahil edilmeli ve ligimizde var protokolü de değiştirilerek oyuna müdahale imkanları artırılmalı. insanların zaten hayat kaygıları, onları yönlendirecekleri alanlar, ülkenin genleri, ruh hali belli. dün kim bilir kaç whatsapp grubu dağıldı, pandemi olmasa mekanlar, sokaklar karışacak belli ki. herkese de hak veriyorum. çünkü artık gerçekten bu iş çığırından çıktı, kaldırılır düzeyde değil. burası yetmedi 1 tane cüneyt çakır gitti italya'yı sabaha kadar sinirinden ayakta dikti. verilen tepkinin tam olarak ülkenin taraftar profili ile de ilgisi yok tam tersi taraftarı çileden çıkaran en büyük etken hakemler. bıktık kardeşim bıktık senelerdir, yeter!

    https://gss.gs/I2U.png
  • 393
    ipi başkasının elinde bu eyyamcı kansızlar topluluğu olmayınca ne de güzel akıyor takım, ne de güzel pozisyonlar buluyoruz oyun kesilmeden.

    türkiye ligi öyle değil tabi. ver var'a veya maça yaşar'ı, mete'yi, halil'i, sıçsın futbolunun ağzına.

    kasten devre arasında giriyorum bu entryi, isterse ikinci yarı 3 tane yiyip 2-3 yenilelim önemli değil. 10 kilometreden fark ediyor oynatmak isteyen hakemle türk hakemi arasındaki fark.

    (bkz: 25 kasım 2021 galatasaray marsilya maçı)
  • 394
    türk futbolunun gelişmesindeki en büyük engeldir. mücadeleye fırsat vermeyen, her yere düşülen pozisyonda faul çalan, eyyamın kralını yapan bu insanlar türk futboluna en büyük zararı vermektedir. türk futbolunun problemi yabancı sayısı falan değil bu hakemlerin canı nası isterse öyle karar vererek maç yönetmesidir.

    (bkz: 28 kasım 2021 yeni malatyaspor galatasaray maçı)
  • 398
    sadece bizim aleyhimize hata yapmiyorlar evet belki her takima karsi donem donem genel bir eyyam ve buraya yazmak istemedigim durumlar soz konusu ama bu “sevdigimin” duzeninde niye en cok biz sadece hakemi yenmek zorunda kaliyoruz arkadas yeter artik be yeter. cozum olacaksa takimda istenmeyenlerden hoca mi gidiyor baskan mi gidiyor tamam kabul kim giderse ceksin gitsin ama biraz olsun adaletli maclar izleyelim artik cileden ciktim yeter yeter yeter.
  • 399
    21 kasım 2021 galatasaray fenerbahçe maçında mbaye diagne'nin golünü iptal etmişlerdir ama 28 kasım 2021 yeni malatyaspor galatasaray maçında victor nelsson'un adem büyük'ü itmesine penaltı çalmamışlardır. ikisi de ceza sahası içinde, ikisi de hava topu, ikisinde de sırtta el var. diagne'ninki mi faul değil, adem'inki mi penaltı değil? savunulan hakemler bunlar.
App Store'dan indirin Google Play'den alın