geçen sene bahçedeki çocuklara bu şekilde tehdit yağdırıp yağdırıp, buna karşılık topu kafama yiyince bizzat üşenmeden evden bıçakla gelip yapmışlığım vardır. ben "topunuzu keserim" dediysem yaparım. o gün bugün tırsarlar benden. bu arada kendilerine yeni bir top da aldım birkaç saat sonra.
3
" hepinizi keserim " anlamı da çıkabilir.
4
balkonuna mahallenin çocuklarının topu kaçan teyzenin tehdit cümlesidir. ne hikmetse hep bu asabi teyzenin balkonuna kaçar top. topu almak için kapıyı çalmak işgencedir. alana kadar göbeğiniz çatlar -ki asla ilk isteme de top verilmez- . binbir zorlukla alırsınız topunuzu, malın biri kısa süre sonra yine ilgili yere gönderir topu. teyze de haklı*.
5
ihtar sözüdür. sonrasında eyleme dönmesi muhtemeldir.
aynı zamanda ortaokul ve liselerde, müdür yardımcısı, kat muavini öğretmenlerin repliğidir. her daim top peşinde koşan haylaz öğrencileri hizaya getirmenin beyhude çabalarıdır. tabii onlar kesmez, direk el koyar ve patlatırlar.
çocukluk döneminin belki de en önemli tehditi. sıksık duymuşluğu olan bir çocuk olarak hiçbir çocuğa söylemeyi düşünmediğim cümledir aynı zamanda... bırakalım çocukları oynasınlar oyunlarını rahat rahat, kim bilir gün gelir belki onlarında arasından yıldızlar çıkar...*
9
söz konusu top plastik toplardansa çok fazla etkisi olmazdı bu tehditin, 3 kuruş verip yenisi alınırdı ama eğer meşin yuvarlaksa tehdite konu top, topun sahibini ağlamaklı yapardı.
10
sadece olaya yuvarlak top olarak bakmazsak eger; bahcesinde top oynanan huysuz yasli amca cami kirdiklari icin cocuklari da tehdit edebilir bu sozle. (bkz: bir daha sizi bu bahcede gormeyeyim topunuzu keserim)
11
boş tehdittir. kesecek adam keser topu.
12
çocukluğunu yaşayamamış, maçlarda hep eksik olan yerlere yama olarak kullanılmış, genelde kaleye geçmiş, futboldan anlamayan şahsına münasır *kişi tarafından söylenmiş iki kelimeli öbek.
13
sokağın ortasına tarla yapan teyzenin düttürüsü. tehditlere aldırmayıp belki de yüze yakın topu kesilmişliğim de vardır.
14
türk futbolunu gelişmesinin önündeki en büyük engellerden biridir. futbol oynayacak herhangi bir alana sahip olamayan minik futbolcu adaylarının gelişimlerinin en önemli dönemlerinde mahallenin yaşlı amca ya da teyzesi tarafından engellenmesi sonucu futbola ancak 16 yaşında bulabilirse amatör bir takımda başlayabilen bir nesil yetişmiştir. ha suçlu mahalledeki teyze ya da amca mıdır? tabi ki değildir diyerek sosyal devlet olma filan gibi sosyolojik tespitlere girmenin de hiç gereği yok. mesela yaz geliyor, yakında mahallenin çocukları top oynamaya başlar kapının önünde ve her zaman olduğu gibi topları kaçar balkona. çıkar balkona derim ben de "topunuzu keserim" diye ama kesmem tabi. alır yeğenlere , eşe dosta filan hediye ederim. o derece de düşünceliyimdir sözlük. *
küçüklüğümde hiç duymadığım replik. anca filmlerde falan. lanet olası amcalar bizim mahallede direk eyleme geçerdi. biz de hüzünlü ama bir o kadar da pişkin pişkin sırıtarak napcaz olm diyip yeni top için para toplardık. hey gidi...
19
sokakta top oynayan çocukları kovmalı cemiyeti'nin manifestolarından biridir bu ve genelde yaşını başını almış asabi amcalar kullanır bunu. onların daha kibar yaşlı hanımları ise "hasta var yavrum" sloganını benimsemişlerdir. 30'lu yaşlarda, entel beyler ise "lütfen arabama top gelmesin"i tercih ederler. bu klişeleri kullananlara çocuklardan cevap gelince de değişmez tek bir kalıp vardır ki, bu özel mülkiyet kavramının acımasızlığını yüzünüze vurur: "gidin kendi kapınızın önünde oynayım"...
20
genelde çizgili pijama giyen amcalar tarafından kullanılan bir cümledir.