resim
Tanju Çolak
Görev:Sportif Direktör
Takım:-
Yaş:60
Uyruk:Türkiye
  • 527
    floryada reklam panolarına değil basketbol potasına ateş etmişti sanırım. birde evliyken malum hülya olayları ve mafya ile de olan bağlantıları vardı. ama mercedes olayında masumdu. orada kim bilir hangi siyasi veya siyasilerle papaz olduysa adamı kendi kendini ihbar etmesine rağmen hapse attılar. bu olayın ardından tanju 28 ocak 1995'de hapisten çıktıktan sanırım 2 yıl sonra aynı mahkeme dalga geçer gibi tanju'yu suçsuz bulup iadei itibar yaptı. tanju'nun suçlu değil muhbir olduğuna kanaat getirdiler. bu konuda aşağıda şöyle de bir yazı var.

    https://www.internethaber.com/...ilemeli-1222732y.htm

    kol hareketi sadece galatasaray tribünlerine değil. milli takımdayken bir maçta penaltı kaçırdı. tribünler de hülya hülya diye bağrıyordu. sonrasında bir ortada kafayla gol atınca tribünlere doğru kol hareketi yapmıştı. ha birde sanırım 98 idi jübile maçını fenerbahçe formasıyla şükrü saraçoğlu stadında yaptı.hatta jübile maçında gol attı. ayrıca veteranlar maçında hep fenerbahçe'de oynuyordu.

    bunu bi ara galatasaraydayken yunanistan'dan bir takım istemişti. bu da transferine karşılık yunan adalarından birini istemişti. orada sanırım yunan takımı aek idi ve tanju'nun fotoğrafını gazeteci halil özer çekip tanju'nun da onayıyla gazeteye böyle bir başlık attı. adam baya çılgın :) ama her ne olursa olsun türk futbol tarihinin çok eski dönemler (metin oktay, lefter kücükandonyadis) hariç fatih tekke ile beraber en iyi forveti. youtubedan tanju ve tekke'nin gollerine izleyin çoğuna üfff be adam ne gol atmış dersiniz ama torinolu şabanda bunu çok az dersiniz.

    ekleme: golcüler arasında torinolu şabanı diyenler olmuş. ben kendisini o kadar beğenmiyorum. en iyi olduğu 90 ların sonu 2000 lerin başları dönemlerde arkasında gheorghe hagi vardı, kadro gerçekten çok iyiydi. hatta 2002 dünya kupası kadrosu hep o oyunculardan oluşmuştu. ayrıca o yıllarda takım üst üste şampiyonluklar alıyordu. öyle çok çileli bir takımın kurtarıcısı rolünde değildi. sakaryaspor'da bile bu rolde değildi. yani kötü demiyorum ama fazla da abartılmaması gerektiği kanısındayım. şu da var torinolu şaban sırf tanju'nun gol rekorunu kırabilmek için ilerlemiş yaşına ragmen yıllarca fetonun torpiliyle hak etmediği halde galatasaray'da oynadı. yetmiyormuş gibi milli takımda da oynamaya devam etti. özgürcan özcan ve cafercan aksu genç oyuncuların antremanlarda pek rahat olamadıklarından ve yeri geldi mi herhangi bir abilerine antremanda bacak arası çalım falan atınca başta torinolu olmak üzere çok sert şekilde azar yediklerinden bahsettiler. hatta takımda geleceğin yıldızı olabilecek hasan kabze sırf bu heriften dolayı harcandı. milli takimda harcanan oyunculara hiç girmiyorum bile. ne zamanki tanju'nun rekorunu kırdı bizimki futbolu bıraktı. sonra gitti malum partiden milletvekili oldu ve de normalde yasak olmasına rağmen nasıl olduysa trt'de de futbol yorumcusu olarak çifte maaş almaya başladı. tanju karektersizdi evet ama peki ya torinolu çok mu örnek bir insandı. 2003 yazinda 32 sine girmek üzereyken bitik bir halde döndüğü turkiye'de hem galatasaray'da hem milli takımda 5 sezon fetonun torpiliyle top oynadı. bugünkü gibi sosyal medya olsaydı takımda kalabileceğine ihtimal veremiyorum.

    tanju geldigindeyse daha önce samasunspor'u bir alt ligden bir üst lige gol kralı olarak çıkarttı ve süper ligde de gol krallığı yaşadı samsunspor'da. o dönem samsunspor tarihinin en iyi sezonunlarını yaşıyordu 1989 yılındaki vahim trafik kazasına kadar. (bkz: 20 ocak 1989 samsunspor trafik kazası) tanju samsunspor'daki son sezonunda 86-87 sezonunda şampiyon galatasaray'ın 5 puan gerisinde 3. sırada ligi bitirdiler. o sezon galatasaray 14 yıl aradan sonra şampiyon olmuştu. gol kralı da 25 golle tanju olmuştu. gol krallığında 2 sırada 20 golle beşiktaş'dan feyyaz uçar vardı. 3. sırada ise 13 golle samsunspor'dan takım arkadaşı orhan kapucu vardı. işte o yaz tanju samsun'dan galatasaray'a transfer oldu. tanju galatasaray'da ilk sezonunda hem metin oktay'ın gol rekorunu kırdı hem de transfer olduğu yaz 14 yıllık şampiyonluk hasretine yeni son veren takımın bir kez daha şampiyon olmasını sağladı. ertesi sezon o zamanın şampiyonlar ligi olan şampiyon kulüpler kupasında yarı final oynadı takım. ayrıca ligde 3 farklı takımda 5 kez gol kralı oldu ve lig tarihinin en çok gol kralı olan isim. birde fenerdeyken bir maçta 6 gol atmışlığı da var kendisinin.

    fatih tekke en başta altay da iken henüz 20 yaşındayken hagi'li galatasaray'a 3 gol atmıştı. (bkz: 16 kasım 1997 altay galatasaray maçı) ben ligimide bu kadar genç yaşta büyük takımlardan birine 3 gol atan başka bir oyuncu hatırlamıyorum. o sıralarda 95 de şampiyonlar ligini kazanan ve dönemin en iyi takımlarından biri olan hollanda'dan afc ajax ile 2001 de şampiyonlar ligini kazanacak olan bayern münihin radarındaydı tekke. zannedersem bayern münih oyuncuyu transfer etmek için görüşmelere başlamışken 5 nisan 1998 de 2-2 biten çanakkale dardanelspor - altay maçının 64. dakikasında daha sonra trabzonspor'da takım arkadaşı olacak tolga seyhan tarafından ayağı kırıldı. sahalara tekrar geri dönmesi tam 9 ayını aldı. sonraki yıllarda celal doğanın başkanlığını yaptığı gaziantepspor'un şampiyonluğu kıl payıyla fenere kaptırıp ligi 3. bitirdiği 2000-2001 sezonunda takımın as forvetiydi en çok gol atan ismiydi. o sezonun başında uefada 4-3 kaybettikleri maçın rövanşında 0-0 berabere kalarak elendikleri ispanyol takımı alaves o sezon uefa da final oynayıp uzatmalarda liverpool'a yedikleri golle 1-0 kaybettiler. ardından 96 dan beri şampiyonluk yarışında olmayan trabzonspor'u 2004 ve 2005 de potaya soktu lig ikincisi oldular. ve o yıllar aziz yıldırımın en güçlü olduğu zamanlardı. fenerbahçe lehine her türlü hakem hatası ve çirkeflik yapılıyordu. 2003 ve 2004 de ise türkiye kupasını aldılar. 2004-2005 sezonunda 31 golle gol kralı olduğunda lig tarihinde bayadır 30 gol üstü atan oyuncu yoktu. ve o sezon sonunda belinden ameliyat oldu. o yaz luis figo futbolu bırakmasının şerefine dünya yıldızlarının olduğu bir jübile maçı ayarladı ve türkiye'den sadece tekke'yi çağırdı. ama tekke yeni ameliyat olduğu için gidemedi. o sıralarda da şenol güneşin yerine vahid halilhodzic ile sezon başlanmıştı. takım o sezon bir önceki sezonun performans bakımından gerisinde olmakla beraber takımın en önemli oyuncularından miroslaw syzmkowiak sanırım ayağı kırılmıştı uzun süreli sakatlık yaşadı ve iyileştiğinde de bir daha eskisi gibi olamadı. birde syzmkowiak'ın eşinin kendisini aldatması hikayesi var. tekke bir önceki sezonda olduğu gibi eskisi kadat iyi pasları alamıyordu ve bunun yanında gökdeniz karadeniz ile beraber arabası kurşunlandı. fatih tekke o sezon 22 gol atabilirken gol krallığını bir daha o kadar gol atamayacak olan 25 gollü gökhan ünal a kaptırmıştı. sezon sonunda da apar topar zenit'e satılmıştı. tekke'nin trabzonspor kariyerinde syzmkowiak ve gökdeniz'in yanında birde ibrahima yattara dan başka elle tutulur başka futbolcu yoktu. hele de kalede trabzonspor'un yıllarca ızdırabını çektiği avustralyalı michael petkovic vardı. o dönemde zenit'in teknik direktörü dick advocaat kendisini ısrarla istiyordu ve tekke zannedersem rusya tarihinin en pahalı transferiydi. takımda da diğer oyunculardan baya baya fazla para aldiğından dolayı takımdaki oyuncular kendisine cephe almıştı falan. zenit'te bi ara takım arkadaşı olan ve kariyerinde chelsea, psv ve fenerbahçe gibi takımlarda oynayan mateja kezman kendisinin yeteneklerinden çok etkilenip, eğer ben onun kadar yetenekli olsaydım şu an çok farklı bir durumda olurdum. uzun yıllar real madrid'de oynardım diye açıklama yapar. aradan yıllar geçmesine rağmen tekke halen daha zenit'de tsrihin en iyi yabancıları arasında. zaten uefa finalinde boşuna uefa tarafından maçın adamı seçilmedi. birde tekke'nin terim'den dolayı milli takıma çağrılmama durumu vardı. (bkz: fatih terim'in fatih tekke nefreti) kendisiyle alakalı aşağıda güzel bir biyografi çalışması var.

    https://youtu.be/wfmB4BWLJtg

    yukarıda kariyerini özetlediğim iki oyuncu da zor koşullar altında takımlarını üst sıralara taşırken torinolu şaban için böyle bir durum söz konusu değildi. ayrıyeten siyasi destekten dolayı kendisinde bir dokunulmazlık durumu da söz konusuydu.

    https://youtu.be/8HeC0_xn7Aw

    https://twitter.com/...4qoASwwKHwDybcpAWwyA

    tanju'nun futbolculuğuyla alaklı yukarıda youtube da şöyle bi biyografi videosu var. videoya göre 82-83 sezonunun sonunda tanju 20 yaşındayken, altyapısından yetiştiği samsunspor'da 1 sene profesyonel top oynayıp galatasaray'a transfer olmadan 4 sezon önce yine samsunspor'un altyapısından yetişen ve profesyonel olarak takımda 2. sezonunu deviren 21 yaşındaki diğer forvet dobi hasan lakablı hasan şengün ile beraber trabzonspor'a satılmışlar. hatta hem tanju hem hasan sözleşme imzalamışlar bile. o 82-83 sezonunda tanju ligde 34 maçta 16 gol attığı sezonda samsunspor tekrar bir alt lige düşmüştü. anlaşmadan biraz sonra samsunspor tanju'yu vermekten vazgeçip trabzonspor başkanı mehmet ali yılmazdan rica etmişler. iki genç futbolcudan birini alın demişler. başkan da dönemin hocası ahmet suat özyazıcıya sormuş. o da herhalde milli takıma seçilip hatta mart 83 de deplasmanda 2-1 kaybedilen kuzey irlanda maçında gol atmasından dolayı dobi hasan'ı seçmiş ve tanju transferi böyle yatmış. tanju henüz a milli takıma alınmamıştı genç milli takımda oynuyordu. ertesi sene 84 de milli takıma çağrıldı tanju. dobi hasan trabzonspor'da ilk sezonunda ligde 32 maçta 14 gol atıp gol krallığında üçüncü oldu ve trabzonspor o sezon 83-84 deki son şampiyonluğunu yaşadı. o sezonun gol kralı galatasaraylı tarik hocic 16 gol atmıştı. antalyasporlu bora öztürk ise 15 gole sahipti. tanju o sezon bir alt ligde 30 maçta 24 gol atmıştı. hasan 8 sezon trabzon'da top oynadı. tanju olsaydı bu kadar uzun süre takımda kalabilir miydi bilemiyorum.
  • 528
    fatih tekke ile aynı cümlede anılması ayıptır. tekke, tanju’nun kramponunu falan taşır antrenmanda.

    karakteri beş para etmez ama türk futbol tarihinin en büyük golcüsüdür. hakan şükür vs dahil, diğer büyük golcüler kendisinin yanında figürandır.

    hakan şükür’ün oynadığı dönem onu çok seven biri olarak söylüyorum; tanju bambaşkaydı. değil benzeri, imitasyonu bile çıkmadı.
  • 529
    eski fenerbahçeli futbolcudur. takımı ile bize karşı çıktığı çoğu maçta golünü atmıştır. hatta tarihini hatırlamayadığım ama 1992 senesinin bugünlerinde kadıköy'de oynanan ve 5-2 yenildiğimiz erteleme maçında, yediğimiz 4. kendisinin attığı 3.golden sonra maraton kenarında ev sahibine nazaran belki 1/3 nicelikte olan bizim tribüne yumruğunu çıkartmıştır.
    unutmadık tabi, canımız zaten gidişinde çok yanmıştı, bir de üzerine kadıköy'de 5 yemek,kendisinin hat trick yapması, hayrettin'in delirmesi vb acı verici bir gündü. dışarıda da kovalanınca ekmek kadayıfımızı tam kaymaklı olmuştu.

    ama işte ilahi adalete veya karma ya da neyse ona inanıyorsanız ki ben çok inanırım 1 sene sonra aynı yerde hatta hemen hemen aynı tarihlerde yine takımının golünü atmıştır bize karşı ama bu sefer takımının tek golüne karşı bizim 4 golümüz vardı. o maç sonunda çıldırdılar, sahaya indiler, tesislerini bastılar ne camiası ne de kendisi dikiş tutmadı.

    1998 senesinin ağustos ayında ise kadıköy' de 3-4 bin kişinin geldiği bir fenerbahçe-bursaspor(4-1 fener kazanadı) maçı ile jübilesini yaptı(hadi bir sır vereyim, eskinin ve çocukluğumun hatrına bu maça gittim)(bkz: inan artık seni hiç sevmiyorum)
  • 531
    karakteri yüzünden* hiçbir zaman sevemediğim eskilerin golcü futbolcusudur.
    kendisi fenerbahçeye gitmiştir.
    aynı zamanda kendisi, galatasaray tarafından fenerbahçe kulübüne satılmıştır.
    her dönem kendi zamanı içerisinde değerlendirilmelidir. 1995'e kadar bosman kanunu geçerlilikte olmadığı için, sözleşmesi biten futbolcular istedikleri yere gidemiyordu.

    peki avrupa'da kurallar neydi? (türkiye'de farklı olabilir, bilenler aydınlatırsa çok sevinirim.)

    sözleşmesi biten her futbolcu için bir satış bedeli belirtilir. kulüp oyuncuya bir kontrat ücreti önerir. eğer futbolcu o ücreti kabul etmezse, satış bedelini getiren bir kulüp ile anlaşabilir. eğer futbolcu, hiç bir kulüple anlaşmaz ise, belirtilen satış bedelinin yüzde 20'sine kulübüyle otomatik sözleşme yenilenir.

    şimdi bu noktada duralım. tanju'nun iddalarına göre, biz kendisine önce 3 milyar lira teklif ediyoruz, sonra 2 milyara düşerek yeni sözleşme öneriyoruz. o da kabul etmeyip fener'e 4.5 milyar liradan imza atıyor. peki, galatasaray serbest kalma bedelini ne kadar belirliyor? yine 4.5 milyar lira. sonuç olarak biz kendisinden 4.5 milyar lira para kazanıyoruz, tanju da yine 4.5 milyar lira yıllık ücretten fenerbahçe ile anlaşıyor.

    buradan çıkan sonuç ne? galatasaray yönetimi, her türlü tanju'dan kurtulmak istiyor. ki o sıralar, marsilya'dan da teklif olduğunu ve bunu galatasaray'ın kabul ettiğini düşünürsek, o teklif de tahminen 4.5 milyar liradır.

    eğer bu durum böyle değilse, ve gerçekten galatasaray'ın tanju'yu tutmak istediği senaryoyu düşünürsek: 2 milyara tutmak istediğin oyuncu için en az 10 milyarlık serbest kalma maddesi koymalısın. bu şekilde hem diğer kulüpleri caydırırsın, hem de olur da kimseyle anlaşamazsa, senle 2 milyardan otomatik olarak sözleşme yeniler. tahminen o durumda da, yine fenerbahçe alırdı ama bizim kasaya daha fazla para girerdi.*

    tabii bu durumda kafaya şu soru işareti de düşmüyor değil. tanju kalkıp 2 milyara imza atarım deseydi, o an ne olurdu? tahmini olarak galatasaray yine fiyat düşecekti.

    bunları neden yazıyorum? tanju'nun transferinin aslında serdar aziz transferinden çok da farklı olmadığını göstermek için. en azından ekonomik anlamda, elimizi rahatlatan bir transferdir. psikolojik anlamda ise suç, kendisinden çok yönetimdedir. tanju'nun gitmesinde, 1. derecede yönetim sorumludur, çünkü bosman öncesi kulüp istemedikçe veya hata yapmadıkça bir oyuncu kafasına göre bir yere gidemez.

    o dönemlere çok da hakim olmadığım için, sadece mantık çerçevesinde yazdım. ekstra bilgileri olanlar özelden yazarsa, çok sevinirim.

    edit: aradığım bilgi poena'dan geldi. avrupa'da bosman öncesi kuralı yazdım. türkiye'de de poena'nın hatırladığı kadarıyla, oyuncunun serbest kalma miktarı, son kontrat ücretinin 3 katı olarak belirleniyormuş. yani tanju'nun bir önceki kontratı 1.5 milyar lira imiş.

    klasik türkiye manzarası, avrupa'daki kuralı benimsemek varken, böyle saçma sapan uygulamalar yaparlar. sonrasında fener'in pos bıyıklı dolandırıcısı, hakan'ı inter'e alabilmek için aziz yıldırım'a hülle yapmayı önermek gibi, akla mantığa sığmayacak işler gerçekleşir.
    https://www.youtube.com/watch?v=Xyprns1FrOw
  • 532
    karakterinden bağımsız değerlendirecek olursak torinolu şaban’dan çok çok daha iyi bir forvettir. zira torinolu şaban 670 maçta 319 gol atmışken tanju çolak 335 maçta 283 gol atmıştır. yani tam yarısı kadar kaçta oynamasına rağmen ondan yalnızca 36 gol az atmıştır. tanju 52 gol daha atsa maç başına 1 gol ortalaması olacakmış. vay anasını be. bugün böyle bir adamı almaya kalksan 100 milyon euroyu kabul bile etmezler.

    kendine iyi baksaydı, sadece topunu oynasaydı da o da 670 maçta oynasaydı dediğinizi duyar gibiyim. ama işte tanju’dan bahsediyoruz. adamın aldığı tüm kararlar neredeyse hatalı zaten. hülya avşar, mercedes, fener’e gitmek vs.
  • 545
    https://youtube.com/...lS2kTk?feature=share

    ali yavaş her kimse teşekkür ederim. özellikle böyle kötü örnekleri altyapıya yaklaştırmadığı için.

    edit: https://youtube.com/...YsMg9E?feature=share

    sağolsun bülent ve tugay’ı da galatasaray’a kazandırmış güya. yoksa 3. lige şutluyormuş mustafa denizli de, sonradan gelmiş teşekkür etmiş. futbolcudan bu kadar anlıyordun da andırsın’dan bi halt olmayacağını nasıl anlamadın tanju hocam.*
  • 549
    icardi hakkında şöyle bir açıklaması olmuş eski futbolcu.

    "bana göre ıcardi hiç idman yapmıyor. gücü, kuvveti yok. futbola uzak gözüküyor. samsunspor maçını ben de izledim. sahada çok hareketsizdi. 90 dakika ne yaptı? tamam değişik goller de atıyor ama çıksın benim gibi bir röveşata ya da vole atsın da görelim."

    tanju'ya katılıyorum. icardi'nin reddettiği paraları paragöz taklacı tanju'ya bu yaşında verseler tanju röveşata ata ata taklalarla arabistan'a giderdi. icardi öyle her yerde zıplayan bir insan olmadığı için vefa sahibi olarak kulübümüzde kaldı.
App Store'dan indirin Google Play'den alın