resim
Tanju Çolak
Görev:Sportif Direktör
Takım:-
Yaş:61
Uyruk:Türkiye
  • 26
    yazık bir adamdır; samsunspor'dan galatasaray'a gelmesi dışında, hayatına ve özel yaşantısına dair aldığı tüm kararlar yanlıştır ve bu hataların bedelini çok ağır ödemiştir * * * *.
    avrupa gol kralı olup, metin oktay'ın rekorunu kırdığı sene, monaco'daki altın ayakkabı ödül töreninde, sunucunun kendisine sorduğu sorulara, yabancı dil bilmemesi yüzünden titrek ve anlamsız bir şekilde "yes" diyebilmiş, mümkün mertebe göz temasından kaçınmaya çabalamıştır. seneler sonra, bu anın kendisini ne kadar utandırdığını kabul etmiş ve boşa zaman geçirdiğini itiraf etmiştir.
    golcülüğüne, pozisyon alma özelliğine ve vuruş tekniğine her insan şapka çıkartmalıdır lakin o dönemde "menajer", "mentor" gibi kavramların henüz olmayışının ya da "abi" kavramının hasan şaş, ayhan akman gibi değil, sadece "mafiyozi" ile ilişkilendirilmesi de onu şanssız kılan yönlerdir.

    galatasaray öyle bir kulüptürki; adamı "kral" yapar, öyle gönderir. bazıları bunun değerini bilir ve o kültürle hayatının sonuna kadar "anılır", "heykeli dikilir", bazıları ise sadece "karşıya geçebilir"

    olum hiç harita bilginiz de mi yok? avrupa bu yakada yahu *
  • 33
    çalıştığım şirkete bir ziyareti olmuş, ben henüz işe başlamadan. tüm çalışanlar öyle bir anlatıyorlar ki, inanamadım. galatasaraylıyım diyormuş, buyur ettikleri odayı sarı kırmızı yapmışlar, bayraklar sermişler. fenerbahçe'ye gittiği dönemde hayatında yaşadığı olumsuzlukları, galatasaray'ı bırakmayı hiç istemediğini anlatmış. tanju deyince "keşke çocuk kalsaydık" derim hep. yakışmıştı o zamanlar sana gol krallığı, madem o kadar galatasaraylıydın da başka gidecek takım mı bulamadın be tanju? fener'e gidenlere, fener'den gelenlere lafım yok elbet. ama bunu göze alan camiasız kalmayı da göze alacak, topumu oynarım sevenim olmasa da olurum diyecek, takdir edilmek yetecek ona. bir de çok konuşmayacak tabii. belki yaşımdan dolayı hatırlayamıyorum onun söylediklerini fenerbahçe'de oynarken, silinmiş hafızamdan. ilginç bir şekilde benim için galatasaraylı kaldı tanju, diyorum ya "çocukluk" işte.
  • 43
    fenerbahçe'ye transfer olmasının hikayesini yaklaşık 2 ay önce ihlas haber ajansı'ndan geçilen bir haberde şöyle anlatmıştır.

    --- alinti ---
    avrupa gol kralı unvanlı eski milli futbolcu tanju çolak, galatasaray'dan fenerbahçe'ye transfer olmasının perde arkasını 18 yıl sonra açıkladı.

    "kulüp başkanı alp yalman, beni takım kaptanı yaparak, 3 milyar transfer ücreti vereceğini söyledi. 3 gün sonra bülent korkmaz ile aynı parayı vermek isteyince galatasaray'dan ayrılmak zorunda kaldım" dedi.

    avrupa gol kralı unvanlı eski milli futbolcu tanju çolak, adana'da erkan eğitim kurumları'nda düzenlenen söyleşide öğrencilerle buluştu. 1991-1992 sezonunda galatasaray'dan fenerbahçe'ye transfer olmasının başarılarla dolu futbol kariyerinden daha fazla konuşulduğunu hatırlatan çolak, "ben aslında galatasaraylıyım. şu anda da galatasaray'ın kongre üyesiyim. ancak fenerbahçe'ye mecburen gitmek zorunda kaldım. fenerbahçe'ye gidişim çok kötü ve çirkin oldu. dönemin galatasaray kulübü başkanı alp yalman beni yanına çağırarak, 'sen bu takımın kaptanısın' dedi. daha sonra transfer için 3 milyar liraya anlaşarak el sıkıştık. 'pazartesi de gel ödeme planını çıkartalım' dedi. her şey çok güzeldi, takımın kaptanı da olmuştum. ancak daha sonra bir anda her şey değişti. pazartesi günü kulübe gittiğimde bülent korkmaz ve erdal keser vardı. bülent korkmaz ve erdal keser, içeri girerek 2'şer milyara anlaştılar. ben içeri girdim. ama o cuma günkü hava gitmiş buz gibi bir hava var. yönetim kurulundan 10 kişi oturmuş. bir tane sandalye boş, ben de oraya oturdum. 'tanju, sana bir iyi, bir kötü, iki haberimiz var' dediler. önce sana iyi olanı söyleyelim. 'seni fransa'nın marsilya takımı istiyor' dediler. ben de 'bana galatasaray'ın takım kaptanlığını verdiniz. ben marsilya'ya gitmem' dedim. ikinci haber ise 'biz düşündük taşındık senin paranı 2 milyar liraya düşürdük' dediler. şok oldum. 'sayın başkan biz seninle cuma günü konuştuk. bana bugün ödeme planını söyleyecektin' dedim. bana yalman 'dün dündür, bugün bugündür' dedi ve
    ben yıkıldım" dedi.

    kendisini bir defans oyuncusu, 18 yaşındaki bir futbolcuyla aynı kefeye koyduklarını ifade eden çolak, "bülent henüz 18 yaşında bir bebeydi. daha çok tıfıldı, onunla bana aynı parayı verdiler. ben geçmiş sezonda 25 gol atmışım, erdal keser 4 gol atmış, onunla da aynı parayı verdiler bana. ben bunda bir kasıt olduğunu düşünüyorum. başkana seslenerek 'bana düşünmem için 1-2 saat izin verin' dedim. başkan bana 'istediğin kadar düşünebilirsin' dedi. ben peşinat 1.5 milyar lira diye düşünürken, transfer ücreti 2 milyara düştü" diye konuştu.

    galatasaray ile anlaşamadığının ortaya çıkmasıyla birlikte fenerbahçe'nin devreye girdiğini söyleyen çolak, fenerbahçe başkanı metin aşık'ın kendisini aradığını ve 4.5 milyar lira karşılığında transfer teklifinde bulunduğunu, ancak kendisinin fenerbahçe'ye gitmek istemediğini, hıncal uluç, mehmet ağar, ergün gürsoy gibi isimleri arayarak yardım istediğini anlattı. o dönem galatasaray teknik direktörü olan mustafa denizli'yi arayarak durumu anlattığını vurgulayan çolak, son saniyeye kadar galatasaray'da kalmak için çırpındığını söyledi.

    galatasaray futbol şube sorumlusu yurdeşen karahasan ile görüşerek, galatasaray'ın kendisine daha önce söz verdiği 3 milyardan vazgeçtiğini ve fiyatı 2.5 milyara çektiğini söylediğini ifade eden çolak, "ben galatasaray'dan ayrılmamak için fiyatı aşağı çektim. biraz da siz yardımcı olun dedim. bu arada fenerbahçe sürekli arayıp duruyor. saat 21.30 gibi metin aşık aradı. karahasan bunu görünce çok şaşırdı. hemen alp yalman'a ulaşarak 'bu çocuk blöf yapmıyor, fenerbahçe çok ciddi olarak tanju'yu almak için uğraşıyor' dedi. yalman, karahasan'ın yanında olduğumu bildiği halde beni telefona istemedi. o gün telefonu beni isteyip, yarın 'kulübe gel, anlaşırız' deseydi, fenerbahçe'ye gitmezdim" diye konuştu.

    galatasaray'dan gitmemek için çırpındığını söyleyen çolak, "son olarak mustafa denizli'ye ulaşmaya çalıştım. çünkü o, 'benden habersiz bir şey yapma' demişti. mustafa denizli'ye ulaştım. hocam bunlar böyle yapıyor, ben fiyatı 2.5 milyara kadar düşürdüm, bir şeyler yapmasını istedim. ancak mustafa hoca, 'ben hiçbir şey yapamam' dedi. ben telefonu kapatarak can tanrıyar'a 'fenerbahçe'yi ara' dedim ve gittim. ben gitmek istemezdim, ama zorla gittim" dedi. tanju çolak, bu yıl galatasaray'ın şampiyon olamaması durumunda trabzonspor ve sivasspor'un şampiyon olmasını istediğini belirterek, sivasspor'un gönüllerin şampiyonu olduğunu, oynadığı futbolla herkes tarafından beğeni kazandığını sözlerine ekledi.
    --- alinti ---
  • 47
    onca yorum yazılmıs, herkes bir şeyler aktarmış, asıl veya asılsız olarak bilgiler geçilmiş, okuyanların tespitine bırakılmıs. çok doğal ve olması gerektiği gibi yani.

    ama kısaca tanju'nun karakteristik özelliğini yansıtmak gerekirse eğer, tek bir örnek ile ;

    (bkz: iddaa bayisi) alabilmek için yapmadığı yağcılık, başvurmadığı kapı kalmamıs, her daim birilerinin telefonlarını
    aşındırarak bir sonuca varmaya çalışmış bir vatandaşımızdır.

    hiçbir şekilde galatasaray'a ve değerlerine laf atmaya kalkmasın. ve asla istemeden gönderildim demesin.
  • 49
    maç sattığını açıklamıştır hemde fenerbahçe maçını, müjdat seyirciye hareket yapmasa tam anlamıyla satmış olacakmış, bi de marifet gibi anlatmış ya allahım sen bizi koru bu karakterli insanlardan.

    tanju çolak'tan şok açıklama!

    eski milli futbolcu ve avrupa gol kralı tanju çolak, ligin son haftalarına girildiği şu günlerde şikenin mutlaka olacağını ileri sürerek, "rıdvan dilmen, bir galatasaray-fenerbahçe maçında benden kendilerine yenilmemizi istedi. ben de puan durumumuz iyi olduğu için kabul ettim" dedi.
    tanju çolak, turkcell süper lig'de son haftalara gelindiğinde şampiyonluk yarışı ve küme düşme mücadeleleri nedeniyle şike yapılabileceğini ileri sürerek, "son haftalarda ne şikeler dönecek, neler olacak allah bilir. paranın çok olduğu yerde her şey olabilir. futbolda çok büyük bir para dönüyor ve şike var. kim şike yok diyorsa yalan söylüyor. şike var kardeşim" dedi.

    fenerbahçeli eski milli futbolcu rıdvan dilmen'in bir galatasaray-fenerbahçe maçı öncesi yanına gelerek kendisinden hatır şikesi yapmasını istediğini iddia eden çolak, "rıdvan dilmen benim en iyi arkadaşlarımdan biridir. bir gün galatasaray-fenerbahçe maçından önce yanıma gelerek, fenerbahçe'nin ligde puana ihtiyacı olduğunu, galatasaray'ın puan durumunun iyi olduğunu söyleyerek maçta gol atmamamı istedi. ben de puan durumumuz iyi olduğu için tamam dedim. o günlerde takımda sözüm geçtiği için 3-4 tane arkadaşa da fenerbahçe maçında fazla sıkmayın dedim" diye konuştu.

    maç günü gelip maça çıktıklarını, kendisinin ve arkadaşlarının fazla sıkmadan oynadıklarını, fenerbahçe'nin 15. dakikada şenol'un attığı golle 1-0 öne geçtiğini söyleyen tanju çolak, "fenerbahçeli futbolcu müjdat gol atıldıktan sonra galatasaraylı taraftarların olduğu bölüme doğru gelerek el hareketi yaptı. bunun üzerine rıdvan'ın yanına gelerek hatır şikesinin bittiğini söyledim. rıdvan niye bitti tanju deyince müjdat'ı gösterdim. sonra maça tekrar başladık. ben 10 dakika sonra bir gol attım. maç 1-1 bitti" ifadelerini kullandı.
  • 50
    eski futbolcu şimdinin yazarı. yazar olmak için süper ligde maça mı çıkmak gerekiyor? böyle bir kıstas mı var? bunu bana birisi özelden bildirsin. hadi bir de yazabilse hiç sorun değil. ama yok abi. tombalacı mehmet abi gibi nasıl konuşuyorsa öyle yazıyor adam.

    --- alinti ---

    oynarken ne hissettiler!

    ali sami yen'deki g.saray- gençlerbirliği maçını seyrederken eziyet çektim.
    bülent hoca geldiği günden bu yana g:asaray 1 gollü üstünlüklerin ve beraberliklerin dışında maç görmedim daha. allah aşkına, içeride kendi sahanda oynursun ve hala savunma ağırlıklı kadroyla çıkıyorsun. g.saray o kadar vasat görüntü çiziyor ki oynanan oyununun taktiksel anlam ya da bir sistemi yok.

    g.saraylı oyunculara bakıyorum, defans yine geriye yaslanmış, orta alanda ve ileride boş koşu hiç yok. bu kadar kötü olmaz arkadaşlar. futbolda bunun yeri yok. bir de emre güngür'ün sakatlığı var ki birkaç maçta ilk onbirde sahaya çıkıyor ama adale sakatlığından oyuna yarıda bırakıyor. bu oyuncuyu ya tam iyileşmeden sahaya sürüyorsunuz ya da kronikleşmiş bir sakatlığı var.

    bu da emre güngör adına kötü duruyor ve ismi müzmin sakata çıkıyor. bülent hoca, allah'tan emre güngör sakatlında da kewell'ı oyuna erken aldı. arda kendine buyruk ve sozunu bitirmiş. lincoln'ü ara ki sahada bulasın. biraz baros bir şeyler yapmaya çalışıyor o da saman alevi gibi arkadaşlarına uymak zorunda kalıyor. gençlerbirliği 20. dakikada mustafa ile yüzde yüz golü kaçırmasa sami yen'den 3 puanla ayrılabilirdi.

    samet hoca ve ekibi ligde kalacak tecrübeye ve bilgiye sahip ama yine de ligin alt tarafı cazı kazanı. sonuç olarak g.saraylı oyunculara oynadıkları bu son maçı kazandılar ama ortaya konulan bu oyunun adının futbol olmadığını uefa kupası için de şanslarının bu oyunla zora girdiğini söyleseniz de hiçbirinin umurunda değil. çünkü sezonu çoktan bitirmişler. ben seyrederken utandım. acaba onlar oynarken ne hissettiler!

    --- alinti ---
App Store'dan indirin Google Play'den alın