resim
Tanguy Ndombélé Alvaro
Takım:Galatasaray
Mevki:Merkez Orta Saha
Yaş:27
Boy:1.81
Uyruk:Fransa
  • 951
    fenerbahçeli gereksizlerin yaptığı ndombili operasyonuna su taşıyan bazı gerzek galatasaraylı'lar sayesinde iyice goygoya alınmaya başlamış oyuncudur.
    adamın kalitesi belli, yaptıkları belli. tekrar yapar mı bilmiyoruz.
    form tutmamış olabilir, ancak bu adama kilolu demek için ya kör olmak gerekiyor ya kötü niyetli.
    futbolda 2-3 kilo bile performansı çok etkileyebilir ancak bu adamın ideal kilosu bu zaten.
    sakallarını kesse zayıf gelecek gözünüze ama algınız şaşmış artık.

    bana kalsa bir kumar oynadık ancak ilk 10 haftada oynadığımız hiç bir kumar tutmamış gözüküyor. geçtiğimiz sezon da icardi ilk 11'e 10. hafta girmişti. sezonun geri kalanında yaptıklarını biliyoruz.

    2 hafta sonra yine milli ara olacak. o aradan sonra devre arasına kadar gaza basacağımızı düşünüyorum.
  • 952
    takımın yeni mağdur adayı.

    bir oyuncu hep bir ağızdan eleştirilir, eleştirinin dozunu kaçıranlar işi lince döndürür. sonra bu döngüyü takip eden mağduriyet evresi başlar. bu sefer de en ufak övgüyü hak edecek bir şey yapmayan oyuncu için hoşgörü seansı başlar. bu döngü çoğu oyuncu için böyle gerçekleşir.

    facts yani buz gibi gerçekler arada kaynayıp gider. bu adam napoli’de de 15-20 dakika topçusuydu. 1-2 sezon ağza parmak çalıp arazi oldu. bu gerçek işte. inşallah fener’e gider dediğim adam elimizde patladı son gün. aha bu da gerçek. kiralık olması, zarar kes yapacak olmamız iyi haber.

    sen yatırımcını (tottenham) ayı gibi zarara sokarsan, bir de tuhaf tuhaf hareketler yaparsan, kendine bakmazsan sana hamburgerci de derler, pizzacı da derler. bu böyledir.
  • 953
    topunu oynayan adam elestirilmez. kerem aktürkoğlu'nu, mauro icardi'yi, tete'yi ve hatta wilfred zaha'yı sabaha kadar elestirelim gene çıkar topunu oynar. ha iyi oynar kötü oynar bunlar başka mevzular. hoca neden kendisine toplamda 10 dakika katkı vermemiş adamı korusun yahu. kulüp niye korusun? birşey mi verdi bize bu adam, bir performans mı gösterdi de yapılan haberlere karşı çıkalım pasami değerli hissettirelim, eski günlerine dönmesini bekleyelim? hem nereden biliyoruz içeride oyuncunun pamuklara sarilmadigini, psikolojisini iyi tutmak adina birşeyler yapılmadığını. yahu adam kaan ayhan'in, kerem demirbay'in, sergio oliveira'nin gerisinde. belli ki ayni kafada devam ediyor, birşeyler göstermeye "kendisi" karar vermezse de tepetaklak devam eder kariyerine. çıksın topunu oynasin bu taraftar sana hamburgerler helal olsun da der merak etmeyin. insanlarin kızdığı şey oynamamasi, oynamak icin bir cabasi olduğunu gostermemesi. adamin en büyük özelliği topla yaptığı delici koşular yahu bir kere yapmadı bir kere! o kadar istemiyor ki adam. yapsa, kayıp düşse ya da gidemese en azindan deniyor güçlenmesi lazim deriz. o da yok ki.
  • 954
    hazır mı değil mi, yaz kampında ayrı mı çalıştı, kilolu mu, tembel mi artık her ne bahanesi varsa fark etmez. 11. aya geldik ve ndombele için konuştuğumuz şey halen kilo meselesi, zamana ihtiyacı olduğu falan filan. sakatlık olmadığı sürece ölüyü getirsen 11. aya kadar form tutar. lakin biz cuma günü iç sahada kasımpaşa maçında 11 başlatsak acaba orta saha direncimiz çöker mi kaygısındayız. gerek yok zorlamaya.
  • 955
    türk basınının kalitesine yakışır tarzda iddia edildi haberciliğine oyuncak olan oyuncu. gamsız bir adam bunu kabul etmek lazım, durumunu en iyi teknik ekip biliyordur, devre arasına kadar geleceği şekillenir ama kiloları üzerinden yola çıkıp senaryo yazanlara da bir dur demek lazım. neymiş odasına hamburger sipariş etmiş, okan buruk buna çok sinirlenmiş. iyice yaramaz çocuk moduna soktunuz koca adamı. neymiş kilolu değilim, kemiklerim kalın demiş. ya milletin kiloyla ilgili dalga geçtiği bir konuyu, haber diye sunanlar var. bu duruma artık bir dur demeli. fenerin oyuncularının gözler önünde olan skandallarına hiç sesi çıkmayan basın, konu galatasaray olunca topyekün saldırıya geçiyor.
  • 956
    sosyal medyada ndombili esprileri yapan galatasaraylılar görüyorum. adamı oynadığı top üzerinden eleştirmek lazım. sahada olduğu zaman bunu da göreceğiz. galatasaray ne zaman bir adam alsa ve kötü çıkma ihtimali olsa ortalık velveleye veriliyor. diğer takımlarda bu yok. ne maliyet konuşuluyor, ne oynadığı, ne mental durumu. varsa yoksa galatasaray. buna da çoğunlukla bizimkiler ön ayak oluyor. yorumcular, taraftarlar işte. ülkenin şamar oğlanı olduk bu yüzden. yatağından kalkan bize saldırıyor korkmadan. neden? çünkü bizde eleştiri kültürü var falan filan.
  • 957
    diğer futbolculara diyemediğimiz ne varsa bütün hırsını bu adamdan çıkartıyormuşuz gibi geliyor bana. iyi veya kötü oynuyor bir şey diyemem ama kiloyu takacak olursak takımda kilolu çok insan vardı. icardi, zaha...
    bunları eleştirirken daha naif olduysak bu adama karşıda olunabilir. iyi oynuyor ya da kötü oynuyor kısmına girmiyorum. ama artık şu kilo muhabbeti sanki abartılıyor gibi geliyor bana.

    oyununa gelecek olursak florya'nın suyunu içen düzeliyor. umuyorum ki ndombele'ye de iyi geliriz. aksi taktirde zaten zorunlu satın alma opsiyonu yok diye hatırlıyorum ve sezonun ilk yarısı bitince direkt göndeririz.

    edit: imla
  • 965
    epeydir bu kadar az süre alıp bu kadar eleştirilen bir futbolcu hatırlamıyorum. bunca peşin hüküm sonrası oyuncu çıkıp bir maç iyi performans verse "o böyle oynasın da biz haksız çıkmaya razıyız." denecek.

    bazı oyuncular, kişiler ya da konular üzerinde konuşmak/yazmak zorunda değiliz. yorum belirtmezsek ölmeyeceğiz. bi 5 maç oynasın bekleyip görelim ne kaybedeceğiz. olmazsa o zaman eleştirin.
  • 967
    mbaye diagne’den boşalan kafadan kontaklık kontenjanına aday futbolcumuz. daha kasım ayındayız. her geçen gün yeni rolüne adapte oluyor. yeni yılda aldığımız galibiyetlerden sonra yapacağı saykodelik story paylaşımları ile formunun zirvesine çıkacağına inanıyorum. :(

    neyse ki kazanmaya devam ettiğimiz sürece problem yok. devre arasında bakılacaktır bir hal çaresine.
  • 968
    okan hocanın kendisini kazanacağız beyanatı verdiği futbolcu. okan hoca kazanacağız diyorsa kazanır. zaten parıltı görmediği adamlarda ısrar etmemesi ve üzerlerini direkt çizmesi ile ünlü bir futbol adamı. takım lider ve çok zor bir şampiyonlar ligi grubunda ikinciliğin favorisi konumunda. en gereksiz ve dar açılardan bastığınız negatiflerin kime hizmet ettiğini kavrayın lütfen.

    geçen hafta hamburger yedi diye eleştiriyordunuz bu arkadaşı ne oldu? birileri bişey yiyorsa sene başından beri galatasaray taraftarı yiyor ama farkında değil. kronik zaha, dizsiz ziyech, hukuksal problemli tete, şişman icardi versiyonları da var bu hamburger olayının. artık bu kelimenin içi boşaldı belki ama harbiden bir zoom out yapın da olaya bir de geniş perspektiften bakıp büyük resmi görmeye çalışın. bir lale orta mevzusu var mesela rakibin düzgün şekilde yalanlayamadığı. ndombele'ye atılan hamburger iftirası kadar bile haber olmadı. neden acaba?
  • 970
    taraftar takıntısının tezahürlerinden olan futbolcu. bizimkiler bir olaya takmayagör, saldırıp dururlar. hamburger vs. diyerek saldırdılar en son. fenerbahçeli hesapların paylaşımlarını atıp eğlendiler falan. hamburger ya hamburger.*

    fenerbahçe'nin hiçbir pisliği bir tane gazetede tam sayfa yer almadı ama "ndombili" diye kocaman başlık atıldı. herkes sorgulasın bu durumu. takıma da futbolculara da yönetime de teknik heyete de ona göre saldırsın sonra. rakiplerin algıları ile yönlendiriliyorsunuz. sadece ndombele olayı da değil uzun süredir ne söylense inanıp takıma saldırıyorsunuz. bir türlü sonu da gelmiyor.
  • 971
    fitleşmiş halini görünce inanılmaz mutlu olduğum futbolcu.

    kendimi aynada göbeksiz görsem bu kadar mutlu olmazdım belki de.

    ndombele'den medyadaki iyi niyetli galatasaray'lı yorumcular dahil büyük çoğunluk umudu kesti. beklentinin bu denli sıfıra inmesi iyi.. eğer buradan dönüp performans verirse müthiş bir hikaye yazmış olacak. bekleyip göreceğiz.
  • 972
    size all or nothing tottenham belgeselinin 9. bölümünün başlarında tanık olabileceğiniz bir sahneden bahsedeceğim.

    kazanılan west ham maçı sonrası gazetecilerden biri mourinho'ya "maçı galibiyetle bitirdiğiniz halde oynamayan bir oyunucu hakkında soru soracağım için özür dilerim. tanguy ndombele'nin ısınma hareketleri yapmadığını farkettim.tanguy maçlarda oynamamaya razı mı ?" şeklinde bir soru yöneltir.

    (bu sırada da ekranlara soruyu duyan ndombele'nin mimikleri yansır. tanguy hafif hafif sırıtmaktadır.)

    mourinho ise soruya cevap olarak "maça 12, 13 oyuncu ile başlayamam.takım için en iyisini istiyorum. bazen ilk tercihim olmayan oyuncularımdan özür dilerim ama işimi en iyi şekilde yapmam lazım." diyor.

    ( mourinho bu sözleri söylerken kamera tekrardan tanguy'a dönüyor ve onun da utangaç ve gergin bir tavırla sağ sola baktığı görülüyor.)

    ardından belgesel tanguy olayına mercek tutuyor. tottenham'ın o zamana kadar yapmış olduğu en büyük transfer olduğunun altı çiziliyor ve en iyi arkadaşı olan moussa sissokko'nun ona yardımcı olduğu söyleniyor. belgesel o kadar iyiki görüntüler bir anda moussa ve tanguy'un özel görüşmesine geçiyor. moussa, tanguy'a çok çalışması gerektiğini ve pes etmemesi gerektiğini söylüyor. ancak tanguy utangaç bir tavırla ailesini özlediğinden ve sakatlığın onu etkilediğinden bahsediyor.

    bununla da bitmiyor. kulüp direktörü daniel levy , oyuncu irtibat sorumlusu roberto balbontin ve tanguy'un bulunduğu üçlü görüşmeden sahne veriliyor. daniel gerçekten iyi bir insan ve kulüpte her şeyi o yönetiyor, ayrıca ndombele'ye verilen 65 milyon sterlinin sorumlularından biri. roberto ise sanırım bir psikolog ve 4 dil biliyor. bu görüşmede her ikisi de çok pozitif ve sakin. amaçları futbolcuya yol göstermek. lisedeki hatıralarından falan bahsedip tanguy'a ilham vermek istiyorlar. yemin ederim hayatımda böyle yol gösterici insanlar olsa nerelere gelmiştim diyebilirim. ama buna rağmen tanguy, görüşme esnasında tamamıyla dağılmış ve aşırı sıkıntılı görünüyordu.

    son olarak belgeselde tanguy konusu mourinho'nun yeteneğiniz varsa her şey olabilir sözüyle kapanıyor.

    açıkçası bu futbolcu için bir çok şey yapılmış ve denenmiş. ingiltere, türkiye'ye göre çok ağır bir atmosfer. londra daha ciddi bir şehir. baskı daha fazla. gözlemlediğim kadarıyla mourinho da okan buruk'a göre daha talepkar ve sert bir hoca. 65 milyon sterlin ise basit bir kiralama ücretinden daha büyük dert. istanbul'da işler değişir mi bilmem ama şu ana kadar işler n'dombele adına sarpa sarmıyor da diyemeyiz.
App Store'dan indirin Google Play'den alın