• 1
    çok yeriyoruz arkadaşlar çooook.tamam yerelim eleştirelim ama yerin dibine sokuyoruz.
    ve galiba bu vaziyet maç seyrederken bir yandan sözlüğü takip eden yazar arkadaşları daha da olumsuz gözle izlemeye itiyor bu sefer bu olumsuz havadan etkilenen bir diğer arkadaşımız daha da sert giriyor ve bu bir kısırdöngü sanki.
    yahu bir yandan maç izliyorum bir yandan sözlüğü takip ediyorum sanki etrafımda gürcan bilgiç, altan tanrıkulu, sinan engin... oturmuşuz maç izliyoruz. sonra bu adamlar benzeri yazılarla gazetelerde yazı yazınca ağzımıza geleni söylüyoruz ki o ayrı konu.
    misal bugün 4 şubat 2018 sivasspor galatasaray maçını izliyorum. takım 2-0 mağlup. eren ile golü buluyoruz. sonrasında dünyaları kaçırıyoruz. bir süre de on kişi oynayarak. ama karamsarlık o boyutta ki sözlükte terimden sonraki teknik direktör başlığı falan. ben bu olumsuz havanın bulaşıcı olduğunu düşünüyorum. ben bile bence çok kötü oynamadığımız her an döndürebileceğimiz sivasspor maçında takımı olduğundan kötü gibi görüyorum burada yazılanlarla beraber maçı izleyince.
    bu kötümser havanın üzerimizde ciddi bir etki yarattığını düşünüyorum.
  • 4
    sözlükle ve karamsarlıkla alakalı bir durum olduğunu düşünmüyorum. toplumumuzun genel yapısı böyle. kahvede maç izlerken sözlükle alakası olmayan amcalar, dayılar; takımın kötü gidişatına kızıyor, küfürler savuruyor ve en sonunda hiçbir şey düzelmeyince maçın bitimine birkaç dakika kala kahveyi terk ediyor. takım yenikken, galatasaray taraftarının olduğu her yerde –doğal olarak- ortam gergin ve neşesiz oluyor.

    karamsarlıkla alakalı olmamasının sebebi ise, ortada güllük gülistanlık bir durum yokken, sözlükte yazarlar ya da kahvedeki amcalar haliyle pollyanalık yapamıyorlar. fazla pollayana olup, olmayacak dua’ya amin desek daha mı güzel olur? sözlükteki ve kahvedeki karamsarlık olarak algılanan durumun, toplumumuzun realist tavrıyla açıklanabileceğini düşünüyorum ben. ha başka konu başlıklarında karamsar bir toplum değil miyiz? tabii ki karamsarız, bahsim bu konu özelinde.

    bu konu özelindeki realist tavrın, her geçen gün nefret boyutuna taşınması da doğru bir tespit ve hakikaten üzücü. ama bunu da toplumdan soyutlayıp, sözlüğe indirgeyemeyiz. evden dışarı çıktığımızda, gördüğümüz tek şey sürekli bir şeylere nefret kusan insanlar. toplumumuz derin bir bunalım döneminden geçiyor, bazı şeyler düzelene kadar bazı şeylere katlanmak zorundayız.

    başlık hakikaten komik olmuş bu arada.

    (bkz: oysa sözlükteki yazıların içimi ferahlatması gerekiyordu)
App Store'dan indirin Google Play'den alın