• 826
    bu pkk'lı orospu çocuklarından daha çok nefret ettiğim birileri varda o da bu piçleri masum göstermeye çalışan tiplerdir. öyle bir anlatırlarki sanki bunlar şerefli bir mücadelenin içinde masum ezilmiş bir güruh.

    ulan 3 tane alçakça vurulan şehidimizin kanları kurumadan yine alçakça bir askerimizi daha şehit etmişler. bunu yapan şerefsizlerin liderini de biji apo diye istiklal marşı okunurken selamlamak normal ıslıklamaksa sıradan olmuş. bunu eleştirmekse ceza sebebi. vay amk.

    ben her istiklal marşı okunurken put gibi durmuyorum ama bu vatan için ölen şehitlerimiz, bu vatanın ne kadar değerli olduğu geliyor aklıma. bir de bunu ıslıklamayı normal kabul edenler.

    hangi coğrafyadan olduğun beni ilgilendirmez. beni tek ilgilendiren şey vatana bayrağa marşa saygı duyman.
  • 828
    adı işçilerin güvenliğinden sorumlu olan bakanlık makamında oturan faruk çelik; "devlet madeni kapatmak istediğinde araya 50 kişi koyuyorlar." diyor. ''bu maden kapatılmalıydı.'' diyor. ''türkiye'de karaman'daki gibi çok sayıda küçük maden var. bunlar efektif değil. işveren, daha fazla kar için yatırım yapmıyor. işte bu tür madenler kapatılmalı.'' diyor.

    türkçesi şu; ''beni buraya seçtiniz, getirdiniz. beni bakan yaptınız. ben görevimi yapmadım. kapatılması gerekilen madenleri kapatmadım. çünkü araya insanlar girdi. zengin(!)ler girdi. bizde onları kırıp bu madenleri kapatmadık. bu yüzden öldüler.''

    eeey akp'ye oy veren insanlar. senin bakanın bu açıklamaları yapıyor. senin verdiğin oy yüzünden bu insanlar ölüyor. sizin verdiğiniz oy yüzünden peşmerge topraklarımızda zafer işareti yapıyor. senin verdiğin oy yüzünden yasin börü katlediliyor. üzerinizde vebali var. acaba günü gelince hesap sorana nasıl hesap vereceksiniz.
  • 829
    türkiye'de insanlar için genel çıkarımlar yapan kalıp yargı sahibi sığ zihniyetin ben... yok efendim her türk asker doğarmış(aslında ırk kavramı da yanlış kullanılıyor da neyse), yok her şey vatan içinmiş falan özgürlükçü düşünce ortamı falan hak getire lan. "her türk asker doğar", olum sonra da başkaları barbar deyince kızıyorsunuz lan!

    (bkz: lan ben neyse bişey demiyorum)

    not: sözlükteki fikri geniş hoşgörülü insanlar tenzih edilir.
  • 830
    ülkenin doğusunda cahillik almış başını gitmiş, askerler sokak ortasında öldürülmeye başlamış, istiklal marşı okutulmayıp, türk bayrakları yakılır hale gelmiş, ülkenin batısında rakının yanında balık güzel gitmiş, memleketin neredeyse üçte biri istanbul ne hale gelmiş, ankaran ın keyfi yerinde, para zaten hep zenginlerin cebinde. birşey söyliyim mi sözlük geçen fener derbisinde bira bile içesim gelmedi o kadar umutsuzum.
  • 835
    biraz önce gördüğüm zlatan başlığındaki bir yoruma (bkz: #1589342) çok sinirlendim.arkadaş tamam herkes inancında özgürdür o beni ilgilendirmez. ama cooolll olacağım diyerek yok furbol tanrısı yok ilah yok başka şey diyerek konuşmanın anlamı yok. o kelimeleri kullananlar dinden çıktılar. din öyle oyuncak değildir yok o tanrı bu tanrı.bu arkadaşı tanımam kızdığım kendisi de değil aslında bu gibi birçok yorum okudum arkadaş azcık üsturuplu yazın. lafın nereye varacağını bi kontrol edin aq. ben fetva makamı da değilim ama bu arkadaşlar ben müslüman değilim zaten diyorlarsa sorun yok. ama "elhamdulıllah muslumanım" dıyerek bunları dıyorlarsa imanlarını tazelesinler. keza çoktan uçup gitti.
  • 839
    yahu arkadaş biz burada oyuncularımızın kötü oynadığını söyleyince hemen ''kıymetlimisi yedirmeyiss'' kafasında adamlar türüyor ya, kafayı yiyorum ben. arkadaş bok gibi top oynayan adama methiyeler düzmemizi mi bekliyorsunuz siz anlamıyorum ki. selçuk'u eleştiririz ''yedirmeyiz'' derler, burak'ı eleştiririz ''yedirmeyiz'' derler, semih'i eleştiririz ''yedirmeyiz'' derler. e ne diyelim biz arkadaş bu adamlar kötü oynayınca. ha bir oyuncu bir maç kötü oynar, iki maç kötü oynar. ona bir şey demiyoruz zaten de iki senedir adam gibi top oynamayan adamı da bırakın eleştirelim şurada. bi bırakın da rahat rahat içimizi dökelim, ister doğru ister yanlış...
  • 840
    yemin ediyorum kendim için üzülmüyorum artık. sadece sinirleniyorum. aklım almıyor galatasarayın bu saçma sapan oyununu, kabullenişini. eyvallah kendi sınırımızı potansiyelimizi bilerek oynamalı ama bu takımın potansiyeli bu değil ulan. bana koyan canımı yakanda bu ya zaten. el kadar çocuklar, ömer asaf gibi, ahmet, mehmet falan filan küçücük çocuklar sadece sizin alacağınız bir galibiyeti bekliyor sevinmek için. bu çocukların hayatında olabilecek en güzel şey bu çünkü.

    nereden mi biliyorum bundan on beş sene evvel bende onlardan biriydim sadece. fenerbahçeli anama babama belli etmeden galatasaray maçı izler hagi'nin topuk pasıyla mest olur, hakan'ın, jardel'in golleriyle havaya uçar, ümit davala'ya tapar bülent korkmaz'ın mücadelesini gördükçe daha bir cesaretli olurdum lan. yenilirdik o buz gibi yorganın altına girer hüngür hüngür ağlardım sabah gözlerim şiş uyanırdım anlardı anam maçı izlediğimi üzülmeyim diye bir şeyler mırıldanırdı ama erkekliğime yediremez ses etmezdim.

    çok şey istemiyoruz oğlum, paranız da sizin olsun, şanınız şöhretiniz de sadece üzerinizde taşıdığınız şu armanın kıymetini bilin. o renklerin sıradan bir adam için ne anlama geldiğini anlayın yeter. bu gece çok doldum a dostlar, bana yine uyku yok her galatasaray mağlubiyetinde olduğu gibi. futbolcular götünü devirip yatıyor ama bilin ki benim gibi galatasaraylılar sabaha kadar acıdan kahroluyor sindiremiyor böylesini. diyeceğim şudur ki yapamıyorsanız siktirin gidin rica ederim bize galatasarayı bırakın yeter.

    not: unutmuşum, şimdi benim 12 yaşındaki yiğenimde bu üzgün uyuyan küçüklerden biri. her ağır mağlubiyetten sonra arar teselli ederim bu sefer arayamadım çünkü diyecek söz dahi bulamadım. anası babası fenerliyken benim için galatasaraylı oldu lan bu çocuk ne diyeyim ha ne diyeyim? bana bir akıl verin. ben acıdan sabaha kadar uyuyamazken ne akıl vereyim el kadar çocuğa. rica ediyorum aramızda futbolculara ulaşabilecek yetkinlikte biri var ise şunu göndersin hazretlerine. yeter bu gamsızlık, galatasaray kimsenin babasının çiftliği değil ulan.
  • 841
    köşe vuruşlarını ön direğe,yerden,anlamsız bir şekilde kullanan futbolcu kişileri için,bir cezalandırma mekanizması olmasını ve bu arkadaşların dürbünlü tüfekle hemen olay anında vurulmalarını istiyorum sözlük. son 10 yılın istatistiklerine bakalım (japonya, çin, uruguay, malezya, papua yeni gine ligleri dahil) ön direğe yerden gönderilen köşe atışlarının gol olma oranı nedir? direkt auta doğru vursan topu veya hiç kullanmasan hiç olmazsa kendi kalende kontra atak tehlikesini önlemiş olursun.
  • 842
    ulan bokluklar üst üste ya... övünmek için söylemiyorum ama, ankaranın en iyi anadolu liselerinden birindeyim, bir adam akıllı kantini yok. dışarıdan yiyelim diyoruz* bu sefer de kantin itiraz ediyor müdürlüğe. lan türkiye işini doğru dürüst yapma gayreti bir gram bile olmayan insanlarla dolu anasını satıyım. senin sattığına yemek bile denemez,üstüne bir de öküz gibi kar payı koyuyorsun, bir de "zorla" senden yememizi bekliyorsun. müdire desen ayrı dert, onlar da kirasına bakıyor. o kadar spor paraları, okula ilk gelirkenki yapılan bağış, bu kantinin hayvanat kirası ama okulda herhangi bir icraat var mı desen, yooook. herkes çıkarını düşünüyor arkadaş, insaniyet namına bir şey kalmamış lan. biz mi öğretelim size anasını satıyım kocaman insanlarsınız.

    hadi tamam yönetmelik olsun dışarıdan yiyememeyle ilgili bir durum olsun falan eyvallah ona da tamam da, sen dışarıdan moto kuryelerin ya da simitçilerin verdiği yemeklere bir şey yapamıyorsun onu napacağız acaba*... ikiyüzlülüğün daniskası biraz delikanlı olun lan. kantin bir de kendilerine öküz gibi güzel yemek yapar hani ellerinde imkan da var itoğlu itlerin ama bize gelince, lan nimete küfür ettiriceksiniz...

    bir de yoğun itirazın üzerine yemekhane falan açmışlar en son. bizim dışarıdan 6,5 liraya aldığımız tabldot yemekleri 8 liraya satıyorlarmış ve atıyorum bizim dışardan getirttiğimiz tabldotta çorbayla bile insan doyabilirken bunlar kağıt gibi koyuyorlarmış çorbayı*.

    bize dışardan söylediğimiz tabldotu öneren hocaya* anlatıyoruz olanları, müdireyle konuşalım mı diyoruz, hoca benim dersimde konuşmayın diyor, benim sizi gönderdiğimi düşünürler diyor... ya normal bir okulda böyle bir şey olabilir mi ya, bu ülkedeki çarpıklıkları görüyor musunuz, ast üst ilişkilerinin dengesizliklerini, gözetilen rantları çıkarları görüyor musunuz ya çıldıracağım!!! bir de tekrar söylüyorum * bunlar en iyi okullardan birinde gerçekleşiyor bir de düşünün, benim arkadaşımın eski okulunda sıra falan yakıyormuş çocuklar* ateş çocuğun koluna sıçramış allahtan bir yanık iziyle geçti olay şimdi ise çocuk açık lisede. ulan ne işe yarıyor bu türiyede okullar anlamış değilim. anasınıfında çalışmış kadını bizim okula müdire diye atıyorlar mesela... allah allah ya,insanın bimbir çeşit komplo teorisi geliyor aklına. şimdi de anasınıfından liseye müdire olmuş kadın egosantrizm taslıyor bize. şaka gibi bir ülke gerçekten.

    konu da saptkça saptı... neyse yine kantinden devam edecek olursak hocamız bile kabul ediyor söylediğimiz her şeyi... kendi de ekliyor.yıldırma politikası diye, aslında itiraz ettiler ama siz dışarıdan yiyemeyecek olsanız bile ordan yemek istemeyeceksiniz. ama birkaç gün sonra bu durumdan bıkacaksınız ve ister istemez onların ayağına gideceksiniz diye düşünüyorlar diyor. işte tipik türk insanı, işini nasıl daha iyi yapması gerektiğine kafa yormaz ama kafası her türlü hinliğe çalışır. allah bu düzenin belasını versin genç yaşımda tiksinç şeyler görüyorum...

    ikinci darbeyi de dershaneden yedik. özel kurum ama düz lise ortamı hakim. öğrenci dersten atmak ney lan... hadi ödev falan yapmıyoruz diye dersten atan hocayı ufacık bir nebze olsa da anlıyorum, ufacık ama... e be kadın, su şişesini kaldırmadığım için attın be beni dersten allah senin belanı versin, egon biyerlerinde şişsin. dershane sahibine gideceğimi söyledim koşa koşa git dedi allahın 50 yaşındaki kezbanı. lan hoca da klasik türk işi motivasyon konuşmalarıyla bağlamaya çalıştı olayı her zamanki gibi ve tahmin ettiğim şekilde. işte o da bir anne, hocaya kin tutulmaz falan filan...

    çok yorucu gündü çok...hem zihinsel hem de fiziksel olarak epey yorucuydu. böyle bir ortamda doğru insan olarak yetişebilmek epey zor ama iyi ki sizler varsınız yanımda abilerim... iyi ki sizleri tanımışım, bana en büyük desteği sizler veriyorsunuz bunu unutmayın özellikle de ileride nasıl bir adam olacağım konusunda. hepinize şimdiden teşekkür ederim böyle bir ortamda pırıl pırıl yetişmişsiniz ve her zaman yardımcı olmaya çalışıyorsunuz.
  • 844
    ...evimizde çocuklar, televizyonun karşısına dizilmiş oturuyorlar. karşımızda maçlara çıkan takımların kadrosunda cardozolar, demba balar, gekaslar gol atıyorlar, asist yapıyorlar, şakalaşıyorlar. galatasaraylı çocuk aklından geçiriyor, bizim de bir cardozomuz olsa bizim de bir demba bamız olsa diyor. yönetim bana niye almıyorsunuz diyor. bizde niye yok diyor...
  • 846
    2 bloklu, 116 daireli bir sitede oturuyoruz. 21 yıldır aynı yerdeyiz.
    eşimle evlenince de aynı bloktan bir daire kiraladık hatta.
    o denli aynı yerdeyiz.
    10 kasım akşamı, otoparkta park halinde durmakta olan aracımıza vurmuş bir araba. sonra pişkin pişkin bırakmış gitmiş.
    sitenin güvenliği haber verdi "abi sizin arabaya vurmuşlar" deyû.
    gittim baktım, çok ciddi bir şey gözükmüyor. aracın arkasından, kendi arkasıyla vurmuş. eşi vurmuş, dedim şu adamı arayın gelsin.
    geldi.
    dedim çok ciddi bir şey yok gibi. isterseniz sigortaları hiç karıştırmayalım, bizim aracımıza da hasar kaydı işlemesin, yaptıralım, siz peşin ödeyin. tamam dedi.
    sonra dün arabayı gösterdik, tahminimizden yüksek çıktı hasar. arka tampon, arka tampon alt spoyleri, arka park sensörleri, arka tampon sağ, sol ve orta broketleri kesin değişecek ki bunlar 1.500-tl, bunların haricinde açınca görebileceğimiz tampon demiri, havuz sacı, arka panel, iç aksamda da sorun olabilir ama en fazla 2.000-tl'ye çıkar dediler.
    adamı aradım, dedim bak konuştuğumuzdan yüksek çıkıyor, arabanın hasar kaydı da önemli değil, tutar yükseldi, zarar görmeyin, sigortanız ödesin, akşam isterseniz düzenleyelim raporu. ama dedim şanzımanda da sorun olabileceğini söylediler, yarın sabah tekrar götüreceğiz, ben size haber vereceğim. teşekkür etti kapattı.
    bugün tekrar götürdük. çok şükür şanzımanda sorun yokmuş. aklınızda olsun, dsg şanzımanlı araçlarda arkadan alınan hasarlarda sorun oluşabiliyormuş, hani allah korusun, böyle bir şey başınıza gelirse mutlaka kontrol ettirin. o anda çözülmezse daha sonra şanzımanın tamamen değişmesine kadar varabiliyormuş işler. neyse, dediğim gibi çok şükür şanzımanda sorun çıkmadı. aradım dedim şanzımanda sorun yok, konuştuğumuz gibi 1.500 ila 2.000-tl aralığında bir masraf çıkacak. akşam mesailerden sonra buluşalım dolduralım formlarımızı.
    bu sefer tutturdu, ankara'yı bilenler bilir, aracımız söylemesi ayıptır skoda, efe'den almıştık, bakımlarını falan hep efe'den yaptırırız, kayınpederin de aracı skoda'dır, o da ordan alındı, 7-8 yıldır oraya gider geliriz, güveniriz, severiz, şimdi elbette yine oraya göstermiştik, hatta kaza olduğu gün garibim yeni 10.000 bakımından çıktı falan, dedi bir de anttan fiyat alın. alın ama. burda bazen atarlanıyoruz falan ama bakmayın çok sabırlı adamımdır, çok tutarım kendimi, geçmişte çünkü kavgalardan bir hayır görmedim, dayak da attım dayak da yedim, yediğim daha çoktur muhtemelen, o yüzden, yine inatla sakin sakin "yok" dedim sağolun, biz aracımızı ordan aldık, yetkili servisi orası, oraya yaptıracağız. "ya siz bir de ant'a gösterin" dedi. "orda tanıdık usta da var ben sizi yönlediririm" dedi. dedim teşekkür ederim, biz servisimizden memnunuz. konuyu uzatmanın da gereği yok. akşam kaçta buluşalım?
    herif "hiç işbirliğine yanaşmıyorsunuz" dedi la :)
    bi' durdum telefonda.
    dedim yanlış duydum herhalde.
    "anlamadım?" dedim.
    "hiç orta yola gelmiyorsunuz. anlaşmak için hiçbir şey yapmıyorsunuz" dedi.

    dedim "arkadaşım" :) anlaşmak zorunda olan biri varsa o da sensin.
    ya dedi benim kaskom olmasa?
    dedim zaten kaskon ödemeyecek, trafik sigortan ödeyecek, o da yoksa zaten beni oyalama.
    ya n'olur bi' de ant'a gösterseniz dedi.
    dedim bak, parçalar bunlar, ara sor, işçilikle beraber neye malolur.
    yok bana güvenmiyorsan, efe'den görüşeceğin eksperin adı şu, onu ara sor.
    ben dedim iyi niyetlimle sen zarar görme diye uğraşıyorum.
    sigortacımla görüşeyim dedi.
    iyi dedim görüş.
    yarım saat içinde ara.
    aramadı.
    aradım. "yerinde yok" dediler.
    bu arada bana cebini vermedi ha!
    akıllı ya.
    ben bi şekilde ulaştım tabi bütün bilgilerine. elimiz armut toplayacak değil.
    başka bir arkadaşıma başka bir yerden aradığını söyleterek arattım, yerinde göt.
    komiser bi abimiz var. aradım durumu anlattım. akıl aldım. hemen yönlendirelim ekipleri, tuttur raporunu ne uğraşıyorsun olm dedi. dedim komşudur neticesinde. yüzyüzeyiz. maldır neticede. ama çok uzattı falan.
    tekrar aradım. sekreter yine yok dedi, dedim orda olduğunu biliyorum :), siz bağlayın o açar :) dedim. aa ben yerimde değildim galiba o sırada gelmiş falan.
    dedim neden aramıyorsun.
    ya işte sigortacıma ulaşamadım da, niye bu kadar sabırsızsın da.
    hâlâ üste çıkmaya çalışıyor la adam :)
    dedim servis yoğun, akşam bu iş hallolacaksa aracı sıraya sokacağım ki yarın bu iş bitsin.
    tamam ben arayacağım seni dedi.
    dedim saat ikiye kadar arayın lütfen.
    iki olur dört olur ama arayacağım dedi.
    dedim ben ikiye kadar bekliyorum.
    komiser abim ekiplerle konuşmuş, izleyeceğimiz yol için beni aradı 13:30 gibi.
    dedim abi yarım saat daha var.
    tamam dedi, sen bilirsin.
    13:40'da aradı beyfendi "cladi beyciğim akşam kaçta müsait olabilirsiniz ıcıbı?" diye.
    dedim yedide ordayım ben.
    "tımım ıkşım tıtınaklırı doldırılım" dedi.
    dedim olur.
    sağol haber verdiğin için :)

    yalnız allah bana harbiden iyi sabır vermiş lan.
    diyeceğim o ki, meditasyonu hafife almayın.
    dostlarınızı hiç hafife almayın.

    amk komşusu.
    mallık bende işte :(
  • 847
    yönetim içinde her kim açıklama yapsa 'lucescu'ya ayıp edildi. sezon sonunda bakacağız, onunla çalışmak isteriz.' gibilerinden sözler sarfediyor. bir yandan da 'hocamızın arkasındayız, 4. yıldızı onunla takacağız.' diyorlar. bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu?

    lucescu gelsin isterim tabii ki ama madem prandelli sezon sonuna kadar takımın başında kalacak neden bu söylentilerle adamın motivasyonunu bozuyorsunuz ki? öyle ya da böyle son iki maçta, diğer maçlara oranla daha derli toplu bir görüntü çizen takımın başındaki hocaya saygısızlık olmuyor mu? burdan prandelli'nin kalmasını istediğim sonucu çıkmasın. bana kalsa bir dakika dahi durmasın. yalnız göndermeyecekseniz adamın arkasında durun. güvendiğinizi hissettirin.

    anlaşılan lucescu'yu kovduğumuzdan beri hiç akıllanmamışız. bir adım bile yol gidememişiz. zaman akıyor, yönetimler değişiyor ama kafa değişmiyor anasını satayım.
  • 849
    şu videoyu iyi izleyin sözlük:
    http://www.tarafsizhaber.com/...ekleri-dagladi-11491

    hah bu babanın oğlunun katili bizzat devlettir! diyeceksin ki ne alaka?
    bu yılın başları, yani ocak 2014.. yer cebeci keskin sokak, yani ankara'nın tam orta yeri. evimin alt katına garip bir tip taşındı. ev ara sokakta, karşı binaya da züccaciye dükkanı açtı eleman. başlarda dedim bu çocuk mal mı? çünkü biliyorum ki o sokakta öyle bir iş yeri çalışmaz aga. neyse bir gece eve geç döndüğümde dükkandaki hareketi farkettim. sonra zaten her şeyi aleni yapmaya başladılar, evet evet orası torbacıydı alenen uyuşturucu satılıyordu. tabi hemen 155i aradım, ipleyen olmadı... karakola gittim, yine sonuç yok. bu arada sokakta silahlı çatışmalar olmaya başladı, adamlar öldürülüyor falan, ulan bildiğin ankara'nın orta yeri. neyse bizim bina toplu şikayette bulunmuş, ben de katıldım tabi aralarına. komser denen karakter yoksunu çağırdı alenen tehdit etti. dedi ki şikayetini geri almazsan olacakların sorumlusu ben olmam.. bak paşama, sorumlusu olmazmış. iç işleri bakanlığında bir arkadaşın amcası iyi bir rütbede çalışmakta. ondan yardım istedim. durumu anlattım adam araştırdı, cevabı "abicim sen o evden çık!" oldu. polisler gezideki kahraman polislermiş, onlara padişah dışında kimse müdahele edemiyormuş. git kurtar kendini dedi. zaten tus'a hazırlanıyordum ve bu olaylar beni çok dağıtmıştı.. daha fazla dayanamayıp evi terk ettim. 5 ay kız arkadaşımda kalıp sınava hazırlandım. ve bu hukuksuzluğu, suçlunun alenen korunmasını asla unutmayacağım. o polisler neden torbacıyı kolluyor, aklım asla almayacak..

    bu hikayeyi absürt bulanlar inanmayanlar için açık adres cebeci keskin sokak no:38/a ankara. gidip bakabilirler.
    bu da mekanın fotografı; ismi de manidar "ak prestij"!!
    https://gss.gs/FXK.jpg
App Store'dan indirin Google Play'den alın