galatasaray'ın kangrenlerinden biridir. son iki-üç maçta eli yüzü düzgün oynadı diye servet'i bağrıma basacak değilim. bunun nedeni ne rijkaard, ne de servet'in yeteneksizliği. tamamen servet'in kendisinden kaynaklanıyor.
servet kendisini galatasaray'dan büyük gören bir adamdır. servet, micheal skibbe döneminde, yolunda giden takıma; böyle sistem olmaz demecini vererek dinamiti koymuş adamdır.
servet teknik direktörüne babası öldüğü gün, gider yapan adamdır. ''rijkaard benim ayağıma gelsin, bu onun son şansı, futbolu bilen karşıma çıksın, bana güvenilen yerde oynarım'' gibi açıklamaları ile kendi ayağına kurşun sıkmıştır.
belki servet gerçekten takımını satmamıştır ama bu tarz açıklamaları yapan biri bu suçlamaları haketmektedir. sorun ne rijkaard ne de başkası.sorun galatasaray değerleri.zamanında işlerine geldiği gibi bir buçuk yıl boyunca, kimse galatasaray'dan büyük değildir mottosu altında
frank rijkaard'a çakanlar, servet'in yaptıklarına göz yumuyorlar. servet'in iki yıl boyunca vermiş olduğu zarar, son iki maçında iyi oynaması ile gölgelenemez.
servet bu takımın üç kayıp yılında baş aktörlerden biridir. bugün servet'i övenler, yarın öbür gün servet'in hata yaptığı bir maçtan sonra çıkıp servet'i yermesin. servet'in gitmesi gerekiyor. bunun nedeni asla yaptığı hatalar, topla oynama becerisi v.s. değil. umarım sezon sonuna kadar iyi performansını devam ettirir. böylece rus klüplerine iyi paraya satma şansımız olur. umarım.