• 82
    ali koç v2 çıkmış şahıs.

    platformu zaten zamanla birçok organizasyonu elinden kaçırmıştı. 1 ay önce üyeliğimi yenilemedim. kararımın isabet olduğu kanıtlayan hareketler sergilemiş. şahsen normal şartlarda hangi takımı tuttuğunu umursamıyordum. ortalıkta tinerci gibi oyun böyük yeğenim modunda dolaşıyorsa bu saatten sonra isterse bedava parasına kampanya yapsın yine de kendi platformunu asla satın almam.
  • 108
    her şeyden önce kendisi fenerbahçe'ye başkan olacak kadar kafasız değil. adamın bir dünya görüşü, hayat tarzı ve kalitesi var. kimse los angeles'ta 15m euroya aldığı villada her gün partileyecekken, yılın 365 günü burada süleyman hurma ve mecnun otyakmaz gibi suratindan kir akan adamlarla ile ev arkadaşlığı yapacak kadar kalitesiz değil. bu profilde bütün dünyada 1 kişi var o da hali hazırda zaten başkan. seçimi kazanır mı kazanamaz mı muhabbetini bırakın aday bile olmayacaktır. kral 25 senedir bedavaya reklamını yaptırıyor.
  • 110
    aday olsa da ortalık şenlense. tek adaylı seçimler keyifli olmuyor.

    3 haziran 2018 fenerbahçe seçimli genel kurulu üzerinden 6 yıl geçmiş. ne eğlenceli bir genel kuruldu. imdb puanı olsa 8.5-9 arası alırdı. zaman aziz başkanı haklı çıkardı. buradan üzülerek gidersiniz demişti. vefa küçük başkanlığında efsane bir kongreydi.

    birisinin çıkıp ezeli rakibimizin ali koçun babasının çiftliği olmadığını göstermesi gerekiyor.
  • 132
    çıkıp çıkacağı maksimum seviye ali koç'un ilk 2 senesidir.

    koç'un sonraki 4 yılda bokunu çıkarttığı işlere çapı yetmez.

    kendisi zaten bir medya patronu, diğer medya kuruluşlarına dişi geçmez.

    ali koç gibi devasa bir servetin üstünde oturmuyor, holdingini tehlikeye atacak çok çılgınca riskler almaya cesaret edemez.

    en önemlisi de aynı koç gibi soğuk bir patron modunda takılır, bir erden timur gibi liderlik etmeyi ve insani ilişkiler kurmayı beceremez.

    yapıp yapabileceği maksimum şey "kurumsallık" zırvalarını geri getirmek olur. kurumsallık mantığının türk kulüplerinde ne kadar tuttuğunu da fatih terim'siz bir ünal aysal'dan ve comolli güdümündeki ali koç'tan çok iyi biliyoruz.
  • 91
    zamanında verdiği bir röportajda şu ifadeler dikkat çekici: "benim şirketlerimde işten ayrılma oranı yüzde 2’nin altındadır. çünkü çalışanlarımı çok seviyorum, onlara kıymet veriyorum, güveniyorum. bugün buralara onlarla birlikte geldik. bugün de en büyük yatırım, insana yapılan yatırımdır. herkesin gelecek kaygısı varken, biz ‘beraberiz’ dedik eylül ayında. ve öyle devam ediyoruz. şu anda kârlılık, benim için artık ikinci planda. önemli olan, iyi insan yetiştirmek."

    kendisini tanımam, bilmem. patron röportajlarında genelde bu tür süslü ifadeler kullanıldığı için gerçeklik payını da yorumlayamam. ancak ali koç gibi kibirli bir karakterin bizim açımızdan şu avantajı vardı; yapıcı bir eleştiriye dahi tahammül etmez böylesi kişilikler. kadro oluşturulurken, hoca seçiminde vs. sadece kendi kararlarıyla ilerlediğini, aklı selim insanların düşüncelerine çok önem vermediğini düşünüyorum. bir yıl cocu, sonra ersun yanal, diğer yıl jorge jesus, sonra ismail kartal gibi birbiriyle bağlantısız tercihlerde bunun etkisi var. iş dünyası veya yönetim alanındaki tecrübelerini futbol dünyasına aktarırken fazla hafife aldı belki de.

    ancak saran'ın yarattğı izlenim, daha aklı selim bir profil şeklinde, ki bu da bizim için daha büyük bir risk olabilir. çevresiyle fikir alışverişinde bulunan, çevresindekilere saygı gösteren bir profille daha başarılı olabilirler. ancak sonra bir an diyorum ki, lan fenerbahçe'den söz ediyorsun. bunların genlerinde kulübe para akıtıp hepsini diken üstünde bekleten başkan profili geçerli.

    bakalım zaman neler gösterecek...
  • 144
    bana adnan öztürk'ü hatırlattı. 2015 senesinde adnan öztürk için başkanlığa ulaşmanın en kolay olduğu senelerden birisiydi. kendisi de adaydı ancak seçime günler kala bir anda vertigosunu bahane ederek seçimlerden adaylığını çekmişti ve dursun özbek seçimi kazanmıştı. o adnan öztürk ne kazanan başkanların yönetimlerine girebildi, ne de kendi başkan adaylığını koyabildi. taraftarı olduğunuz kulüplerde başkanlık fırsatı her zaman gelmez. elinize geçen fırsatı korkakça ve biatkar biçimde iteliyorsanız o koltuk size bir daha asla gelmez.

    tabi bu söylediklerim benim kendi camiamla alakalı söz konusu camia fenerbahçe olunca güvenemiyorum, bunlar bugün eleştirdikleri ali koç'u yaz transfer döneminde alacağı 2-3 süper stara yine efsanevi başkan ilan ederler, bu kadar omurgasızlar. saadettin saran'ı başarısız geçecek ilk sezonda tekrardan kurtarıcı olarak çağıracaklardır.

    ancak böylesine korkak insanların bu kulüplerin yakınından uzağından bir daha asla geçmemesi lazım.
  • 38
    fox tv'deki programda, kendi grubunun futbol yayın ihalesinin şartnamesini alacağını söyledi. çok inatçı ve büyük bir güç olduğu su geçirmez bir gerçek.
    lakin demirören grubu da, hem s sport'u hem de, s sport'ta olmayan bazı diğer ligleri bünyesinde bulunduruyor. ayrıca, kendi grubundaki bahis sitesi hem türkiye 2.liglerinin yayın haklarını aldı, hem de voleybol sultanlar ligine de sponsor oldu. saran gruba takılıp kalmayın derim.
  • 40
    sahibi olduğu iki televizyon kanalı (ssport ve ssport2), premier lig ve bundesliga'yı çok başarılı bir şekilde yayınlıyor. çok kaliteli bir spiker ve yorumcu ekibi de var. ayrıca, uluslararası anlamda da bir tanınırlığı var.

    sürekli yukarıdakini aşağı çekmeye ve yerel çekişmelere dayalı bir rekabet olduğundan bizim ligden kısa vadede hiçbir şey olabileceğini sanmıyorum ama sadettin saran, fenerbahçeli de olsa ligin marka değerini yükseltmeyi ve yurt dışında da izlenebilirliğini arttırmayı planlıyor olabilir.

    tarafsız ve ssport kalitesinde bir yayın sunar ve yurt dışına da pazarlayabilirse bence başarılı olabilir. açıkçası, yurt dışından yatırımcı tekrar çıkar mı bilmiyorum ama yurt içinde süper ligi yayınlayacak en iyi ekip beinsports'tan sonra kendisinde bana kalırsa.
  • 44
    s sport'ta yapılan kaliteli yayınları, s sport plus gibi servisleri çoğu insan gibi ben de beğenerek takip ediyorum ancak bu yayınların kaliteli olmasının iki ana sebebi var:

    1- içeriğin kendi kalitesi (premier league, nba, formula 1, nfl vs.).
    2- bu yayınları bize sunan konusunda uzman, dinlemekten keyif alınan personel.

    şimdi s sport ve s sport plus süper lig ihalesini alsa ilk maddede büyük çuvallıyor zaten. hiç uzatmayalım orayı. ikinci olarak, sanıyor musunuz ki orkun çolakoğlu, erman yaşar, emre özcan falan bu işin içinde olacak? türk spor medyası camiası zaten yedirmez de, bu "camia"yı bir mucize eseri böyle büyük bir pastadan uzak tutabilseler bile, saydığım adamların kendileri istemez. bu tayfa socrates'te yaptıkları tamamen teknik-taktik içerikli süper lig programı yüzünden bile linçlendi, bitirdiler mecburen programı. mesela erman yaşar açıktan söyledi zaten normal maç anlatımı yapamayacağı için süper lig maçı anlatmak istemediğini.

    s sport yayın ihalesi alsa kurulacak ekibin başına fuat akdağ veya güntekin onay falan gelir. yorumcu olarak çıkaracakları kişiler sözde batı medeniyetinin insan hakları değerlerini benimseyen avrupa futbolu hayranı, özde bütün gün twitter'da ve sözlüklerde adını aratan ve eleştirildiğini gördüğünde korkunç bir sinirle tweet, entry, hatta sözlük sahiplerine hakaretler, küfürler ve tehditler savuran, adlarını yazıp mutlu etmeyeceğim birkaç şahıs olur, "kendimizi geliştirmemiz lazım, bakın avrupa'da böyle değil" vb. geyikler yapıp akil adam takılırlar. bein'deki spiker kadrosu da üç aşağı beş yukarı aynen gelir.

    socrates'te kaan kural'ın karşısına mehmet demirkol koyuyorlar diye programı izlemeyen adamlarız arkadaşlar, oturup sırf formula 1'i de bu kanaldan izliyor olduğumuz için bu tarz bir kadroyu izleyecek halimiz yok. bein gibi maçın başında açarız, bitiş düdüğüyle kaparız.

    saran'ın süper lig ihalesi niyetinin bize, yani sadece galatasaraylılara değil, s sport'u beğenerek takip eden kitleye bir faydası dokunmayacağına sadece teknik açıdan yaklaşmaya çalıştım ben. öbür boyutlara çok girmeye gerek yok; sadettin saran fenerbahçeliliğiyle meşhur olmuş bir insan zaten.
  • 70
    fenerbahçelilerin fenerbahçe’yi oyuncağı yapsın diye sarıldıkları yeni oyuncakları. gören de kulüp yöneticiliğinin doktora tezini yazdığını falan zanneder. tam bizim mehmet cansun - özhan canaydın sonrası adnan polat’a sarılmamız gibi ama daha acınası olanı. adnan polat’ın yine başarılı bir kulüp yöneticiliği geçmişi vardı, 20:45 olayı vardı vesaire. bunda o da yok.

    neyse uyandırmayalım.
App Store'dan indirin Google Play'den alın