1
spor kulüplerinin şike ya da benzeri bir suça karışmaları ya da ffp'ye aykırı hareket halinde, kulübe değil, ilgili yöneticiye ceza verilmelidir düşüncesi mantıken de hukuken de tamamen yanlış bir düşüncedir. çünkü;
1-tüzel kişler (spor kulüpleri, şirketler, partiler) yönetim kurulları ile sevk ve idare edilirler ve yetkili kişilerin o tüzel kişi adına yaptıkları eylem ve verdikleri kararlarla faaliyette bulunurlar. elde edilen kar da zarar da o tüzel kişi'ye ait olur. genel müdürün yanlış kararı nedeniyle şirket zarar etti bu zarardan genel müdürü sorumlu tutup onun kişisel mal varlığından tahsil edelim denilebilir mi? denilemez, çünkü o zaman kar ettiğinde de karı o genel müdüre vermek gerekir ki bu durumda şirket kurmanın bir anlamı kalmaz.
2-spor kulüpleri şike ya da benzeri bir suça karıştığında sadece kişileri cezalandırırsanız, şikeyi önleme imkanı kalır mı? asla kalmaz. çünkü o zaman yöneticiler paravan şahıslar kullanarak şikeye, iddia ve bahislere bulaşırlar ve sadece bir kişiyi feda ederek bütün suçlardan sıyrılırlar. şöyle düşünün; hakem satın al, rakip futbolcu ya da futbolcuları satın al, legal ya da illegal bahis şirketleriyle anlaşıp maç sonuçlarını manüpile et, takımına doping yaptır, sonra da meczubun biri yaptı bunları diyerek bütün bu suçlardan cezasız sıyrıl. böyle bir cezalandırma olabilir mi? bu resmen kulüpleri suça teşvik olmaz mı?
3-parti kapatma cezaları açısından bu itirazın bir mantığı vardır. çünkü dikkat edin "kapatma" cezası diyoruz. şirket ya da spor kulüplerinde "kapatma" cezası var mı? hayır. peki siyasi partilerde neden böyle bir ceza konulmuş? tamamen siyasi saiklerle. o zaman siyasi partilerde "kapatma" cezası yerine, suçu işleyen parti görevlilerini cezalandırmak daha adaletli ve daha hukukidir denilebilir. ancak aslında yapılması gereken şey "kapatma" cezasını tüm tüzel kişiler açısından ortadan kaldırmaktır. çünkü partileri seçmenler kapatır, dernekleri genel kurul üyeleri, şirketleri ise ortaklar kurulu.
sonuç olarak, spor kulüplerine ceza verilmesi doğrudur. aksi halde şike vs.'yi önlemeniz imkansızlaşır. ancak bu cezanın sınırlarını iyi çizmek gerekir. kulübu cezalandırırken iş taraftarları cezalandırmaya varmamalı. örneğin şike suçlarında, şike yapıldığı tespit edilen maç sayısına göre puan silmeden başlamalı cezalar ve en ağırı bir alt lige düşürmek olmalıdır. en ufak bir şikede, örneğin tek bir maçta şike yapan takımı küme düşürmek, taraftarı cezalandırmak demektir. ancak şike yapan yöneticiler ağır bir şekilde ayrıca cezalandırılmalıdır. aksi halde şike vesair pis işleri engellemek çok zorlaşır.
1-tüzel kişler (spor kulüpleri, şirketler, partiler) yönetim kurulları ile sevk ve idare edilirler ve yetkili kişilerin o tüzel kişi adına yaptıkları eylem ve verdikleri kararlarla faaliyette bulunurlar. elde edilen kar da zarar da o tüzel kişi'ye ait olur. genel müdürün yanlış kararı nedeniyle şirket zarar etti bu zarardan genel müdürü sorumlu tutup onun kişisel mal varlığından tahsil edelim denilebilir mi? denilemez, çünkü o zaman kar ettiğinde de karı o genel müdüre vermek gerekir ki bu durumda şirket kurmanın bir anlamı kalmaz.
2-spor kulüpleri şike ya da benzeri bir suça karıştığında sadece kişileri cezalandırırsanız, şikeyi önleme imkanı kalır mı? asla kalmaz. çünkü o zaman yöneticiler paravan şahıslar kullanarak şikeye, iddia ve bahislere bulaşırlar ve sadece bir kişiyi feda ederek bütün suçlardan sıyrılırlar. şöyle düşünün; hakem satın al, rakip futbolcu ya da futbolcuları satın al, legal ya da illegal bahis şirketleriyle anlaşıp maç sonuçlarını manüpile et, takımına doping yaptır, sonra da meczubun biri yaptı bunları diyerek bütün bu suçlardan cezasız sıyrıl. böyle bir cezalandırma olabilir mi? bu resmen kulüpleri suça teşvik olmaz mı?
3-parti kapatma cezaları açısından bu itirazın bir mantığı vardır. çünkü dikkat edin "kapatma" cezası diyoruz. şirket ya da spor kulüplerinde "kapatma" cezası var mı? hayır. peki siyasi partilerde neden böyle bir ceza konulmuş? tamamen siyasi saiklerle. o zaman siyasi partilerde "kapatma" cezası yerine, suçu işleyen parti görevlilerini cezalandırmak daha adaletli ve daha hukukidir denilebilir. ancak aslında yapılması gereken şey "kapatma" cezasını tüm tüzel kişiler açısından ortadan kaldırmaktır. çünkü partileri seçmenler kapatır, dernekleri genel kurul üyeleri, şirketleri ise ortaklar kurulu.
sonuç olarak, spor kulüplerine ceza verilmesi doğrudur. aksi halde şike vs.'yi önlemeniz imkansızlaşır. ancak bu cezanın sınırlarını iyi çizmek gerekir. kulübu cezalandırırken iş taraftarları cezalandırmaya varmamalı. örneğin şike suçlarında, şike yapıldığı tespit edilen maç sayısına göre puan silmeden başlamalı cezalar ve en ağırı bir alt lige düşürmek olmalıdır. en ufak bir şikede, örneğin tek bir maçta şike yapan takımı küme düşürmek, taraftarı cezalandırmak demektir. ancak şike yapan yöneticiler ağır bir şekilde ayrıca cezalandırılmalıdır. aksi halde şike vesair pis işleri engellemek çok zorlaşır.