kendisine dair gözlemlediğim bir iki iyi özellik; (kötüler zaten çarşaf çarşaf yazılmış)
bu arkadaş kanlı canlı bir tip, duygusal takılan, suratı asık/düşük, gariban takılan biri değil. bana birazcık higuita'yı hatırlattı. hatta biraz deli biri gibi geldi... kaleci dediğin biraz deli olur zaten...
son yıllarda kalemizi korumuş kalecilere göre kesinlikle çok daha enerjik ve hareketli biri gibi duruyor. ne bileyim maymun gibi, biraz da
gomes ve
helton'u anımsattı bana... ha bu potansiyelin yanında kalecilik meziyetleri ne derecede gelişmiştir bilemiyorum ama şu haliyle bile "belki" dedirtmiştir bana... sonuçta alışık olmadığımız bir kaleci tipi, hatta bu bağlamda belki de bir ilk olacak kendisi...
yoksa gerçekten acayip tırt bir transfer... bakalım... göreceğiz...
ha bir de madem gelmiş, hoşgelmiş, hem güney amerikalılara arkadaş olur, abi olur ne bileyim, pino'nun da hemşehrisiymiş zaten...
kimler gelmedi ki be zapata... gel ulan sen de gel=)
not: ya bi de ismini sevdim lan ben. robinson "rufay" zapata. zapatero gibi be çok karizmatik...
not 2: "zapt etmek" var bi de... kesin cin spor gazeteleri kullanır bunu.