resim
Roberto Mancini
Görev:Teknik Direktör
Takım:-
Yaş:60
Uyruk:İtalya
  • 3376
    hala ama hala nasri'nin sözleri üzerinden analiz yapılan hoca. aynı nasri deschamps için de bişeyler söylese keşke, gerçi kız arkadaşı demişti. :(

    takımdaki oyuncular yavaş yavaş sahiplenmişken -fotoğraflardan bu görünüyor, poz kestiklerini sanmıyorum- nasri'yi üzmüş bu italyan ya napsak :( deniyor, fenerbahçeliler "kalsın nolur" diye gitmesi isteniyor.

    ya çok ilginç.
  • 3377
    gönderilmesi için öne sürülen argümanları edirne'nin solunda bir yerde söylense insanlar nereleriyle güleceklerini şaşırırlar.özellikle sezonun son 4-5 haftası ideale yakın kadrosunu bulmuş takıma birşeyler aşılamış ve oyuncuların bir nebze de olsa sevgi-saygısını kazanmış hocadır. (bkz: 2013-2014 sezonu ziraat türkiye kupası finali). suyun karşı tarafı şampiyon olmasına rağmen cl'ne gidemeyecekleri için yaşadıkları bu yavan şampiyonluktan sonra kardeşleri olan at şikecilerini akıllarınca direkt olarak gruplara göndermek istediler ama yine başaramadılar. bu yüzden nispeten başarılıdır. sezon öncesi kampında oyuncularıyla daha yakın temas ve daha çok zaman geçirerek kafasındaki sistemi daha iyi aktaracaktır. tabi yapılacak transferleri de düşünmek gerekir. ben kendisinden memnunum. siz bakmayın "şuan sadece tatili düşünüyorum" dediğine. tam bir işkolik olması sebebiyle önümüzdeki sezonu düşündüğünü biliyorum. o hırs ve azim kendisinde var. nereden biliyorsun derseniz (bkz: babam).
  • 3378
    şu götü boklu nasri'nin dediklerine aldırış edip de kendisini eleştirenleri anlamak mümkün değil, o nasri ki kendisini premier lig'de parlatan, transfer edip forma veren, yıldız yapan arsenal ve wenger 'e bulduğu ilk fırsatta ihanet ederek sözleşmesini uzatmayıp bedava bonservisle para için city'e gitmiş kaypağın teki.

    mancini'ye sallamasının sebebi de arsenal'de oynadığı gibi orta sahanın ortası değil, sol forvet arkası/sol kanat tarzı oynatmasıydı onu mancini'nin. bunun sebebi de city iki göbek orta saha ile oynuyordu ve dolayısıyla savunma sorumluluğu da yüksek olan iki oyuncu kullanılıyordu burada (toure/milner/de jong/javi garcia), nasri de tabi arsenal günlerinden çok uzak bir performans sergileyince şimdi mancini'ye sallıyor hatta yanlış hatırlamıyorsam bir ara, adam johnson bile kendisini kesmişti.

    kısacası nasri kendi kötü oyununu haklı çıkarmak için mancini'ye sallıyor bırakın konuşsun kimin ne olduğu belli, aldırış etmesin kimse.
  • 3379
    benim düşüncelerime göre bu sezon* başarılı olmuş hocadır. neredeyse hiç tanımadığı bir kültüre, takıma ve fatih terim'in yerine geldi. taraftar baskısını üzerinde fazlasıyla hissetti ve hala hissediyor. gelir gelmez italyan devi juventus karşısında kritik maça çıktı ve deplasmandan beraberlikle döndü. lig serüveninde bizi şampiyon yapamadı ama tek suçlu da tabiki o değildi. şuan baktığımızda ligde 2. olmuş, şampiyonlar ligine direk katılma hakkını ve 8 senedir alamadığımız türkiye kupasını kazanmış bir takımımız var. kritik maçların hemen hemen hepsinde -iyi oynamasa bile- sonuca gidebilen bi takım yarattı. tabiki eleştireceğiz ama artık vakit destek vaktidir. o galatasarayımızın başındaysa bizim de onun yanında olmamız gerekiyor bence.
  • 3382
    yönetimin ve kendisinin birbirinden ayrılmak için fırsat oluşturmaya çalıştığını düşünüyorum. yakında milan'ın yeni teknik direktörü olarak açıklanırsa şaşırmayacağım.

    kendisinin elde ettiği sonuçlar beni sonuç olarak tatmin etse de, oynattığı futbol takımın taraftarla ile bağlantısını henüz koyamaması bunu neden söylüyorum; taraftarlar olarak bizim için takımla bağı kurabilecek hocaları benimsiyoruz. örneğin; fatih terim, oktay mahmuti, eric gerets. kendisi saygıyı hak edecek bir kariyere sahip buna şüphe yok. ama taraftar olarak algıyamadığımız saha için olaylar yaşandı. 40 küsür maçta farklı kadrolarla çıktı. 90+ larda oyuncu değiştirmek istedi. son dakikada forvet çıkarıp ön libero alması gibi. bunlar kendisine göre doğru ve bir sebebe dayalı olabilir ama bize taraftar olarak bunu anlatması gerekirdi. galatasaray futbol takımın tabiatında olan hücum etme alışkanlığını ve işleyen anlayışı kendi sistemiyle oturması gerekiyordu bence burada eksik kaldı. evet belki biz deplasmanda juventus'a yenilebilirdik o mantıkla çıksaydık fakat deplasmanda ki kopenhag maçınıda kazanabilirdik o anlayışla veya hücumu unutan chelsea maçlarında daha fazla pozisyona girebilirdik.

    şu bir gerçek, futbolcuların büyük bir kesimi kendisine inanan güvenen kişilerle çok daha başarılı oluyor. bunun bariz örneklerini gördük bu sene kendisinin takıma pozitif olarak yukarıya çıkaran hepimizin malumu sneijder'dir. bunun yanında ceyhun, yekta, emre çolak, hakan balta gibi futbolcuların bence futbolunu yukarıya doğru çekti. bize büyük katkısı oldu mu bu futbolcuların bence hayır. en azından seviyelerini yukarıya taşımaları gelecek açısından bize küçükte olsa bir umut sağlayabildi.

    tabi ki bir de kendisiyle beraber yerinde sayan veya geriye giden futbolcularımız var. bunların başında selçuk inan geliyor. değişen mentalitede oynadığı mevki nedeniyle en çok zorlanan futbolcu oldu. çünkü takımın hücumunu yönlendiren adamdan, adam kovalayan, kesici bir adama dönüşmesini istedi. tabi yılların getirdiği özgüven ve form düzeyi ile selçuk'un bünyesi buna cevap veremedi. selçuk'un yanı sıra umut bulut, semih kaya(özellikle ikinci yarı) çok ciddi form düşüklüğü yaşadılar.

    son olarak, kendisini çok sevemedik çünkü çok büyük sarsıntılı bir boşanmadan sonra gelen cici anne gibiydi. ünal aysal-fatih terim birlikteliğin kendi hırsları yüzünden olan tabi ki çocuklara yani bizlere olacaktı. bence o kadar taraftar olarak yalpaladık ki neye tepki vereceğimizi bile bilemedik. kendisinin en büyük dezavantajı da bu oldu. normalde hiçbir galatasaray taraftarı böyle bir sezonda mancini istifa et demezdi. selçuk'a bu kadar büyük tepkiler verilmezdi. kendisinin futbolundan zevk almadım ama sneijder'in pasını sildiği için kendi adıma teşekkür ederim sinyor.

    edit: imla
  • 3386
    kendisini oynattığı futbolu beğenmeyip lucescu isteyenleri anlamak mümkün değil. çok korkak oynuyormuşuz galatasaray böyle oynamazmış. eee kardeşim luce başımızdayken aynı nedenlerle eleştirilmiyor muydu? hatta luce oyuncu değişiklikleri konusunda eleştirilen mancini'den çok daha enteresan bir adam. hep benzer adamları aynı sabit dakikalarda çıkarır benzer adamlar alır ezbere oyuncu değiştirir luce. takım savunmasına gelince ise net olarak bir toparlanma yok mu takımda allah aşkına. defans yapma konusunda gelişme göstermedi mi son haftalarda. bir bekleyelim yaz kampı geçirsin adam yahu. fatih terim gibi bir figürün ardından o karmaşık dönemde simeone gelse şu tablodan daha iyisini yapamazdı.

    bence 4. yıldız için en büyük engel mancini değil şımaran taraftardır bu çok net. sadece tek kulvarda oynayan takım uyumu yakalamış ve bütün sezon şansı yaver giden fenerbahçeye bu çalkantılı dönemde kaptırılan şampiyonluğun en masumu bu adamdır tartışmaya kapalı bir durum bu.
  • 3391
    en az bir sene daha takımın başında kalması gerektiğine inanıyorum. eğer dünyaca ünlü bir teknik adamı takımın başına getiriyorsanız, onu yarım dönem sonra göndermekle kendi vizyonsuzluğunuzu kanıtlarsınız. galatasaray son yıllarda sadece sportif başarılarıyla değil, sportif anlayışıyla da türkiyedeki diğer takımlarla arasındaki farkı açmış, klas bir avrupa takımı olma yolunda büyük adımlar atmıştır. kurduğu sisteme ve aklındaki futbol anlayışına inandığım bu adamı ben şahsen en az bir sene daha takımımın başında görmek istiyorum ve inanıyorum ki bu isteğimde haksız olmadığımı bana kanıtlayacağı gibi gitmesini isteyen renktaşlarımı da utandıracaktır.
  • 3392
    --- alıntı ---

    galatasaray teknik direktörü roberto mancini'den oldukça iddialı açıklamalar geldi.

    geldiğiniç günden bu yana galatasaray’da neler gördünüz?

    ilk gün en güzel gündü. yeni bir takım, yeni bir hedef, yeni taraftarlar, yeni bir başkan... ikinci gün ise juventus’a karşı oynadık zaten. ligi ve takımı tanımak zor oldu. ama o bölümü hızlı geçtiğimi ve ortadaki zorlukları, engelleri hızlı anladığımı düşünüyorum. ama sezon başı kampına katılmadığınız zaman kendi takımınızın genel durumunu tam olarak bilemezsiniz. aynı zamanda diğer takımların yapılarını da bilmediğiniz için yeni gelen teknik adamlar sıkıntı çeker. ben de o zorlukları yaşadım.

    ligdeki büyük yarışta sizi en çok ne zorladı, en kolayı ise neydi?

    ilk başlarda özellikle takımın kondisyon durumunu anlamak o kadar da kolay olmadı. o kısa sürede takımı tanımak rakipleri tanımak kolay olmadı. antalya’da devre arasında bir kamp yaptık ama o hiçbir zaman sezon başı kampına benzemez, yerini tutmaz. on günlük bir süreçti ve biz arada maçlara çıktık. ardından hemen lig başladı. o yüzden sezon öncesi kampı yapmamak benim için en zor olaydı. futbol sade ve kolay bir şeydir. dünyanın her yerinde 11’e 11 ve 1 topla oynanıyor. bana kolay gelen kısım bu bölümdü.

    taraftarlara ve basına bu güne kadar söylemek isteyip de söyleyemediğiniz bir şey var mı?

    basın toplantılarında bugüne kadar her şeyi söyleyen bir teknik adamım. o yüzden bugüne kadar takımıma ait söylemediğim bir şey olmadı. basın toplantıları bizim için şans bu yönden. ve italya’dakilere göre kısa sürmesi de benim türkiye’deki şansım.

    ‘burada mutluyum ve kalıyorum’

    bu sezon başarmak istediklerinizin ne kadarını başarabildiniz?

    bir dahaki sezona birlikte başladığımızda şampiyonluğu da kazanacağız. ben takıma geldiğimde bir müddet geçmişti ve fenerbahçe ile beşiktaş bizden daha iyi başlamışlardı. başkanla, lutfi bey, bülent bey ile bir araya geldiğimde ligin geri kalan bölümünde bir takım problemler olabilir, daha çok çalışmamız gerekebilir ama temel hedefimizin şampiyonlar ligi olduğu konusunda fikir birliğine vardık. ortada bir gerçek var ki biz de bu hedefi şu an başardık. türkiye kupası’nı kazanmak da önemli hedeflerimizden biriydi. ama yöneticilerimizle konuştuğumuz da kalan sürede daha çok takım olup şampiyonlar ligi’ne direkt katılmak konusunda anlaşmıştık. şunu da hatırlatmak istiyorum biz fenerbahçe ve beşiktaş’tan 20 maç daha fazla oynadık. şampiyonlar ligi, türkiye kupası ve türkiye ligi maçları yaptık. bu tempoda bazen enerjimizi koruyamamamız çok doğaldı. böyle baktığınızda hedeflerimize ulaştık diyebiliriz.

    hedeflerinize ulaştınız yani...

    benim kişisel hedefim o puan farkını kapatıp şampiyonluğu kazanmaktı. galatasaray gibi en üst seviye takımların hedefi zaten her zaman şampiyonluktur. ama genel olarak bu sürede bunları yapabilmişsek bu da bir başarıdır. ama kişisel olarak hedefim her zaman şampiyonluktur.

    diğer kulüplerden teklif aldınız mı? türkiye’de kalacak mısınız?

    şu ana kadar resmi olarak hiçbir takımdan teklif almadım. bu günler herkesin adının bir yerlere yazıldığı dönem, ben bu duruma alışığım ve herhangi bir sıkıntı duymuyorum. galatasaray’da çok mutluyum ve gelecek sene de galatasaray’da olacağım.

    başkanın ikincilik ve türkiye kupası olmazsa olmaz şartlarıydı...

    bizim aramızda böyle bir olmazsa olmaz şartlarımız yoktu. zaten galatasaray’ın hedefi direkt şampiyonluktur. o yüzden gelecek sezon hepimizin olmazsa olmazı şampiyonluktur. gelecek sezona birlikte başladığımızda şampiyon olacağımızdan eminim.

    ‘drogba’nın boşluğu nasıl dolar bilmiyorum’

    "genç oyuncularımız kaliteli isimler ama bu tempoyu kaldıracak düzeyde değiller. bir yandan seneye drogba’nın yokluğunu nasıl dolduracağımız belli değil"

    önümüzdeki sezon şampiyon olabilmek için takımı yeterli görüyor musunuz?

    hayır görmüyorum.

    neye ihtiyacınız var ?

    iyi oyuncularla iyi oyuncuları değiştirebileceğimiz bir takıma ihtiyacımız var. bu kadar yoğun maç trafiği içerisinde bazen gençlere yer veriyoruz. evet gençler kaliteli ama bu tempoyu kaldıracak düzeyde değiller. bir yandan seneye drogba’nın yokluğunu nasıl dolduracağımız belli değil. sneijder takımın en önemli oyuncularından biri. dünya kupası’na gidecek. dünya kupası’na giden oyuncuların nasıl döneceği belirsiz oluyor.

    drogba’yla devam etmek ister miydiniz?

    bu ona bağlı. dünya kupası oynayacak, onun kendine gelme süreci farklı olacak. çünkü drogba 25 yaşında değil. onunla ilgili 2 aydır bir belirsizlik var. bunlar ona bağlı.. drogba, sneijder, melo, selçuk gibi isimlerin eksikliğinde sıkıntı çekiyoruz. ocak’ta aldığımız genç oyuncularla bu eksikliği kapatmaya çalışınca da düzenimiz bozuluyor. yedeklerimizin as kadromuz kadar kaliteli isimlerden oluşması gerek. daha çok çalışmaları ve gelişmeleri lazım. belki de başka takımlara kiralanıp orada forma şansı bulup geri dönmeleri gerekiyor.

    drogba’nın bazı oyuncuların dengesini bozduğu iddiaları var...

    drogba gelmiş geçmiş en iyi golcülerden biri. o yüzden böyle bir liderliğinin ve karakterinin olması çok doğal. bence drogba ve sneijder türk futboluna ve futbolcularına çok şey katabilir. sadece onlar değil. saha içerisinde selçuk da bir karakter, burak da bir karakter, melo da bir karakter. bu tip oyuncuların lider olarak öne çıkmaları gayet doğal ama drogba da bir dünya markası. drogba sahada yüzde yüzü ile oynamasa bile her zaman rakip için bir soru işaretidir.

    ‘başkandan bazı isteklerim olacak’

    ünal aysal, “roberto mancini ile oturacağız şartları konuşacağız. transfere 40-50 milyon euro ayıramam” dedi. sizin hedefiniz nedir. istediğiniz oyuncuları almak için ne kadarlık bir bütçeye ihtiyacınız var?

    başkanın düşüncelerine saygı duyuyorum. çünkü ben teknik direktörüm o da başkan. zaten bunları oturup konuşuyoruz. sezon bittiği zaman ben menacer olarak bir takım isteklerde bulunacağım. o da başkan olarak bütçeyle ilgili olarak kendi kararlarını verecek. ama bu sezon sonunda netlik kazanacak.

    genç oyuncuların hepsini siz mi istediniz ve bu oyuncuların hangileri bu takımda kalıp forma giyebilir?

    ocak ayı transfer döneminde başka oyuncular da alabilirdik. bunu zaten daha önce de söyledim. ocak döneminde transfer yapmak zordur. iyi oyuncu almanız zordur. biz brezilyalı savunmacıyı istemiştik (rodholfo) ama alamadık. onun yerine burdisso’yu son dakikada kiralık olarak aldık. onun dışında telles 21 yaşında geleceği parlak bir isim. lucas, oğuzhan, koray, salih ve umut’un oynamaları için daha fazla çalışmaları gerekiyor. telles, lucas, berk, oğuzhan iki yıl içerisinde çok güçlü oyuncular olabilir. çok çalışırlarsa ilk 11’de takımın bel kemiğini oluşturabilirler.

    ‘kağıtla mutlularsa benim için sorun yok’

    fenerbahçe son maçında sahada bir kağıt dolaştırdı. bu konuda size bir gönderme yaptılar. ne düşünüyorsunuz?

    bu çok önemli değil. onlar bununla mutlularsa ben de onlar adına mutlu olurum. önemli olan ligde bir takımın şampiyonluğu hak edip etmediğidir. bence onlar da şampiyonluğu hak etmişlerdi. ben de onları tebrik etmiştim zaten. ama tekrar söylüyorum bu şakayla mutlu oluyorlarsa ben de onlar adına mutlu olurum.

    ‘tribün protestosu taraftarın hakkıdır’

    terim’in arkasında kim gelirse gelsin birkaç mağlubiyetten sonra protestolara maruz kalacaktı. taraftarların protestoları için ne düşünüyorsunuz? bavulunuzu toplamayı düşündünüz mü?

    ben biletini alıp stada gelmiş taraftarın takımı kötüyse ıslıklamasına, protesto etmesine hiçbir zaman laf etmem her zaman saygı duyarım. benim sevmediğim manipüle edilmiş seyirci. ortada hiçbir neden yokken takımını protesto edenleri sevmiyorum.

    ‘felipe melo’yu hep uyarıyoruz’

    melo bu sezon çok iyi bir performans gösteriyor. fakat saha içindeki tavırları sebebiyle sürekli eleştiriliyor. bu hareketler takıma nasıl yansıyor?

    melo’dan çok memnunum. oynamadığı zamanlarda orta sahada problem yaşadık. onun dışında her zaman söylüyoruz. kendisi de biliyor bunu. hakemlerle diyaloglarında kart sorunu yaşıyor. melo takımın en iyi oyuncularından biri. sadece o değil sneijder de bizim için bu sezon en iyi performansı sergileyen futbolcularımızın başında geliyor.

    ‘trabzon maçını sabri’yle çözdük’

    geldiğiniz günden bu yana en çok eleştirildiğiniz noktalardan biri sürekli taktik ve kadroda değişikliğe gitmeniz...

    en iyi 11’i, başladığınız 11 olarak düşünürsünüz. ama futbol bazen oyun içerisinde değişiklikler gösterebilir. mesela trabzon maçına 4-2-3-1 ile başladık. sonra taktiğimizi değiştirdik ve maçı çok farklı kazandık. kupa maçında kanatta hızlı bir oyuncuya ihtiyacımız vardı. oraya sabri’yi aldım. ama genel olarak bu değişik kadro ve taktikle çıkmamızın sebebi çarşamba-pazar maçlar yapmamızdı.

    --- alıntı ---

    http://www.3puan.com/content?id=2267
  • 3394
    2014-2015 sezonunda kendisine allah kolaylık versin diyorum ve kadro planlaması konusunda hangi adımları atacağını merak ediyorum.

    mancini'nin en çok eleştirildiği nokta sürekli kadro rotasyonu yapması ve bu sebeple takım istikrarını korayamamış olması. ancak yabancı oyuncu sınırlaması hep atlanıyor. 2013-2014 sezonunda 10 yabancı oyuncudan sadece 6'sını ilk 18'e alabiliyordunuz. bu aslında çok tehlikeli bir durum. kadro istikrarını korumak adına hep aynı 6 oyuncuyla maçlara başlamış olsaydı, diğer 4 oyuncu hiç forma yüzü göremeyecek ve bir nevi çürüyecekti. örneğin hajrovic'i oynatmak için eboue'yi kesmek zorunda kaldı bir kaç maçta ve eboue'nin zaten çok da iyi olmayan formu yerle bir oldu. imdadımıza sabri sarıoğlu yetişti de bir kaç maçı bu şekilde kazandık. 2014-2015 sezonunda nispeten kadro istikrarını koruyabileceğimiz bir yabancı oyuncu kuralı mevcut. 5+3, 6+0+4'ten çok daha iyi bir uygulama. rakamsal olarak daha az yabancı oyuncu ile sözleşme imzalamamıza karşın, her oyuncudan maksimum verimi alabiliriz.

    2000 yılında kazandığımız uefa kadrosunu düşündüğümüzde kadromuzda taffarel, popescu, capone, hagi ve marcio yer alıyordu. üstelik bunların yalnızca 3'ü üst düzey oyuncuydu.

    2014-2015 sezonunda artık yabancı sınırı diye ağlamayı kesmemiz gerekiyor, hakkımızı elbette arayacağız bu kuralı değiştirmek için. fakat her yaşanan puan kaybından sonra yabancı sınırı diye ağlarsak başarılı olamayız zaten.

    mancini'nin burada yapması gereken ilk 11'de oynayan 5 oyuncunun üst düzey oyuncu olmasına özen göstermesi olmalıdır. muslera, melo, sneijder üst düzey oyuncular. sol bekte alex telles henüz yıldız bir oyuncu değil, ancak ne yerine daha iyi bir yabancı sol bek alacak bütçemiz var ne de türkiye liginden bulabileceğimiz bir sol bek. o yüzden telles de önümüzdeki sezonda banko her maçta oynayacaktır. geriye 1 oyuncu kalıyor. o da bana kalırsa balotelli, hulk ayarında bir forvet oyuncusuyla tamamlanmalı.

    bruma ve chedjou takımda kalacağa benziyor. bana kalırsa iyi bir teklif gelirse chedjou hemen satılmalı. ha gelmezse de zarar etmemek adına etinden sütünden faydalanılmalı. 5+3'ün rotasyon kısmına bir oyuncu daha alınırsa yabancı oyuncu kontenjanımızı doldurmuş olacağız. bu isim de mancini'ni güvendiği gelecek vaad eden bir futbolcu olmalı. mevkisi önemli değil.

    bu durumda 5+3 şu vaziyeti alıyor.

    ilk 5: muslera, telles, melo, sneijder, forvet transferi (çilek)

    rotasyon 3: bruma, chedjou, gelecek vaad eden.

    mancini'nin diğer yabancı oyunları bir şekilde takımdan uzaklaştırması gerekiyor. dany, amrabat, eboue bonservisiyle ontivero ve hajrovic de kiralanarak gönderilmeli.

    şimdi durumun bu olduğunu farz edersek mancini nasıl bir oyun sistemi uygulayacak. 2013-2014 sezonunda kafamızı resmen çorba etti. 3-5-2, 4-1-2-2-1, 4-2-3-1, 4-4-2 vesaire denemediği sistem kalmadı.

    ama çoğunlukla gördük ki elimizde kanat oyuncusu olmamasın rağmen kanatlı sistemi çok seviyor. sneijder'i bu yüzden bir çok maçta sol kanatta izledik. burak'ı da sağda. sneijder'i takımın lideri yapmak istiyorsa ou kesinlikle 10 numara pozisyonunda oynatması gerekiyor. sneijder'in de bu pozisyonda oynayabilmesi için 4-2-3-1 elzemdir. 4-2-3-1 oynadığımız farzedersek;

    --------------------muslera---------------------

    sabri(veysel)--semih--hakan(koray)--alex telles

    --------------selçuk------melo----------

    -----?------------sneijder------------?------

    ----------------yabancı forvet--------------

    defans kurgusunda sabri, veysel ve hatta hamit altıntop sağ bekte yeterli bence, mancini buraya bir trasfer düşünmeyecektir. stoper ikilisi semih kaya ve hakan balta şeklinde olacaktır ama ben bu sene koray günter'in müthiş bir yükseliş yaşayacağını düşünüyorum. eğer bu gerçekleşirse 10 yıl semih - koray ikilisini izleriz. telles rakipsiz. yedeği yok, hakan ve sabri zaman zaman orada oynayabilir. ama mutlaka bir yerli sol bek almamız gerekiyor. bu isimler ishak doğan veya tarık çamdal olabilir.

    melo, selçuk ikilisi yine değişmez. yekta, umut gündoğan, ceyhun yedekler.

    en karışık yer kanatlar. bruma ve aydın'dan başka kanat oyuncumuz yok. ikisi de uzun sakatlıktan çıkacaklar. artık gökhan töre ve olcan adın ilaç olur. mancini duy bu sesi.

    forvet hattında burak yılmaz ve umut bulut'a kalırsak saç baş yolarız. balotelli veya hulk diyorum. 15m - 20m euroyu gözden çıkarmalıyız.

    umarım devre arasındaki gibi plansız programsız işler yapılıp kadro şişirilmez. önemli olan nokta atışların yapılması. mancini'ye güveniyorum. 2014-2015 yılı bizim yılımız olacak.
  • 3396
    2014 - 2015 sezonuna onunla başlamamız gerektiğini düşünüyor ve istiyorum. 7 ayı geçti floryada ve durum tespiti yapabilecek kadarda zeki olduğunu düşünüyorum. en büyük şansızlığı fatih terim'in üstüne hocalığa ve ünal aysal gibi yarın ne yapacagı belli olmayan her an kendi şahsi çıkarları için satış yapabilecek bir başkana sahip olması.

    teknik taktik işlerine girmiyorum o konuda çok iyi analiz yapan arkadaşlar var. benim bildiğim florya ne zaman sağlam kadro ile yönetilirse galatasaray başarıyı yakalıyor. buna ister amatörlük değin isterseniz profesyoneleşiyoruz artık öyle olmamalı değin.. galatasaray'ın alışkanlıkları var geçmişten gelen bir iç dinamiği var bu da floryadır.

    mancini bu durumu iyi süzüp ona göre 2014 - 2015 sezonunda önlem ve organize olursa başarılı olmaması için bir neden yok.

    son oynadığımız ;

    27 nisan 2014 elazığspor galatasaray maçı

    3 mayıs 2014 galatasaray gençlerbirliği maçı

    7 mayıs 2014 galatasaray eskişehirspor maçı

    11 mayıs 2014 trabzonspor galatasaray maçı

    17 mayıs 2014 galatasaray kayseri erciyesspor maçı

    bize gösterdiki mancini ile de takım olabiliyoruz. umarım son 5 maçlık seri takım içinde ki samimiyeti ve hocanın güvenini daha çok pekiştirir.
App Store'dan indirin Google Play'den alın