tt arena açılışına ıslıklanacağını bile bile gelmiş kişidir. alkışlanacağını bir an olsun düşünmüşse, bundan sonra kendisine polyanna demeliyiz. zira bu takımın stadına çok uzak sayılmayacak bir tarihte gelip deli gibi ıslıklanmış bir kişinin, aynı takımın stadında başka bir maçta ıslıklanacağını tahmin etmek zor olmasa gerek.
kendisinin galatasaray'ın yeni stadının yapılmasında herhangi bir payı olduğuna inanmamaktayım. katkısı olan bir şey varsa eğer bu isim değil, bulunduğu
makamdır! ikisini karıştırmamak gerekir. ayrıca fenerbahçeliliğiyle bilinen bir adam, nolur benim de katkım olsun diye babasının hayrına yapmaz heralde?!
her şeyin ötesinde, sporda siyasetin de siyasetçinin de işi yoktur. bireysel olarak yer almak isteyen de sessiz sakin gelip gitmelidir.
eğer tribünlere siyaseti soksaydık, şimdiye birbirimizi öldürmüş olurduk sanıyorum.
tribün demek: hayata bakışı, siyasi düşüncesi, yaşam tarzı farklı binlerce kişinin, ortak noktası olan iki renk için omuz omuza gelip bağırdığı birlikte sevinip-ağladığı yer demektir. tribün bunca farklı insanı kardeş kadar birleştiren bir unsurdur. siyaseti sokarsak ayrılırız!
kendisi de, benzer pozisyondaki kişiler de heryere gidebilir ama stadlara gelmesinler. en azından isimlerini duyup, pohpohlanmayı beklemesinler.
bizim stadımızda siyasete yer yok!