(bkz:
felipe melo)
melo gittiğine göre psikolojik üstünlük diye birşey de kalmadı.
fatih terim'in teknik direktör olduğu, sayısız pozisyona girdiğimiz, hatta kendisinin küçük melo'yla da gol attığı ve 3-1 kazandığımız maç,
aynı sezonun ikinci yarısında baros'un son saniye de topu direğe nişanladığı maçın ikinci yarısında maçı tek kaleye çevirdiğimiz hatta o şahsın 'beyler, bittik biz bittik.' diyerek isyan ettiği maç.
mancini döneminde tt arena'daki döve döve kazandığımız 1-0'lık galibiyet. aynı maçta emre'yi şekilden şekile sokan da, kırmızı kartı aldıran da kendisiydi.
beşiktaş'ı içerde dışarda kendisi sayesinde tokat manyağı yaptığımız maçlar, kuşları çıldırttığın, sahaya döktüğün anlar unutulmaz. elazığ deplasmanında penaltı atışında kaleye geçip penaltıyı kurtarması ve alınan 3 puan, real madrid'e ali samiyen arena'da ecel terleri döktürdüğümüz maç, şampiyonlar ligi'nde çeyrek finaller ve buna benzer sayısız galibiyetlerde kendisinin çokça payı var.
gidişindeki zamanlaması üzse de bize yaşattıkları çok çok ağır basmaktadır. iyi ki parçalı formayı giymişsin be melo. harbiden çok özleyeceğim seni.