706
ne kadar ihtiyacımız var emin olamadığım futbolcumuz. şu ana kadar gözüme negatif anlamda batmadığı tek bir maç yok. ama futbol bende olmadı, kötüdür oyunu değil. yarın bir hoca bir sistem kurar, o sistemde sol stopere de cuesta'yı ister, alır, oynatır, öyle bir gözükür ki akıl şaşar.
biraz düşünmek lazım, neden galatasaray'da kaan okan hoca tarafından tercih edildi? boey neden çok başarılı oldu? eren niye gayet güzel gidiyor?
bu üç adam profil olarak farklı, eren ve boey biraz birbirine benziyor. sıkı hamleler, hız, çabukluk, belirgin bir savunma zaafiyeti olmayışı oyuncuları benzer kılıyor. kaan çok farklı bir profil olmakla birlikte kaan da temelde bir savunmacı bek.
ha şu var, "savunmacı bek" demek oyuncu birebir kenarı markajlar, geleni de ileri çakar demek değil. çünkü artık savunmacılar becerikli, geniş alanı kat edebilecek, uzun/kısa pas yapabilen oyunculardan seçiliyor. daha doğrusu liginin zirvesine oynayan takımlar bunları seçiyor. biraz aklı olan altta yer alacak takımlar ise spesifik açıdan öne çıkan oyuncuları alıp, her bir oyuncunun diğerinin zaafını kapatacak spesifik beceriye sahip olmasına özen gösteriyor.
frank tam bir orta sıra takımı oyuncusu. boey kadar sert değil, eren kadar hızlı değil, kaan gibi pozisyon alamıyor, hatta berkan gibi hamleli de değil. ortalama bir takımda zaman içinde sisteme uyum sağladıkça performans verebilecek bir futbolcu.
bizim ihtiyacımız bu mu? bence değil. eren soldan bindirebilen iyi bir savunmacı bek. muhtemelen asla eren'i 10 asist yaparken göremeyeceğiz ama eren oradan bindirecek, bindirdiği gibi geri de dönecek, hamleli savunacak. sağ beke bizim "çabuk kaan" ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum. kaan-abdülkerim-lemina üçlüsü merkezden topu çıkarırken onlara şu an merkezden torreira destek veriyor. torreira'nın desteği geldiğinde lemina da ilerliyor ve oradan topu solda apo, merkezde davinson veya lemina, sağda da yine davinson ve lemina ile güzelce çıkarıyoruz. şahane, trend olan 3-2-5 şablonuna da yakın bir şablon hatta. eren solda genişliği veriyor, bindiriyor. sağ bekte de frank elinden geldiğince içe yanaşıyor da, bu oyun oynanacaksa profil frankowski midir, soru o olmalı.
en büyük şansımız, ligimiz kalite fakiri ve futbol aklı fakiri olduğu için vasat bir ayağa sahip atletik savunmacı bekle dahi bu ihtiyacı çözebiliriz. oyuncu da ısına ısına kendisini bu açıdan bir tık ileri taşırsa avrupa'da da sırıtmadan oyununu oynayabilir. gönül isterdi ki metehan şunu analiz edip hocasıyla konuşsun, yazın o bölgede şans istesin, kendini geliştirmeye çalışsın ama nerede...
bu arada hoca hiç tutmadığı için jelert'ten bahsetmiyorum. jelert şu rolde oynayabilecek güncel en iyi sağ bekimiz + farkında değiliz ama korkunç süratli de bir adam. bırakın türkiye'yi, avrupa'da bile jakobs-eren-jelert kadar hızlı bir bek üçlüsüne sahip çok takım yoktur.
ha hayat bu, neden olmasın? bir bakmışız kolombiya'dan çıkıp gelmiş bir yiğit cuesta... hem larin tipi olmadıkça kenarlarla da ters eşleşmez...
neyse, sağ bekimizden istediğimiz temel şey "kral top bizdeyken biraz içte duruyorsun ama stoper gibi değil, savunma önü gibi, sanki çift altı oynuyoruz gibi" olduğundan bunu çok farklı profillerden alabiliriz. bu profiller de bize farklı şeyler katabilir. bana kalsa jelert-cuesta bile iyi bir takımda bu rolü farklı getirilerle oynarlar ama büyük ihtimal seneye sağ bek kıyımı olacak takımda.
bakalım...