• 501
    bir başkan olarak icraatları bir yana, sözünün eriydi, güvenilirdi, sakindi, beyefendiydi ve adam gibi bir adamdı...

    tüm bu karakteristik özellikleri bir yana hep başarısı tartışıldı durdu, en kötü başkan ilan edildi sırf bu yüzden...

    şimdikiler ne başarılı, ne de...

    fakat ne olursa olsun kendisine dair hiçbir kötü düşünce geçmedi aklımdan, yapamadı, olmadı işte, keşke olsaydı... çünkü adım gibi emindim bizi ve galatasaray'ı ne kadar çok sevdiğinden...

    kendisini bu aralar daha çok özlüyorum... ligtv bir klip hazırlamış kendisi hakkında, izlerken gözlerim doldu...

    sen de hakkını helal et özhan başkan...

    unutulmayacak olandır...
  • 502
    hakkında dün lig tv'de yayınlanan pazartesi gecesi futbolunda kendisiyle ilgili bir bant hazırlanan başkan. izleyince çok kötü oldum, ağlamayı seven bir insan değilim ama gözlerimden düşen damlalara engel olamadım. çağının üzerinde bir adamdı özhan başkan. fenerbahçe'den yediğimiz golden sonra onları alkışlaması zamanında çok eleştirilmişti ancak şimdi herkes "keşke herkes onun gibi centilmen olsa" diyor. biliyorum şu an bunu yapmakta zorlanıyosun ama rahat uyu başkanım.
  • 505
    zamaninda kendisine yaptigimiz saygisizliklarin cezasini teker teker cektigimiz buyuk galatasarayli. faruk suren'den devraldigi ekonomik enkazi yonetmeye calisirken, her ne kadar arada buyuk hatalar yapmis olsa da, hicbirimiz onun galatasaray'i cok sevdiginden suphe duymadik. ancak bu kulup onun ardindan kendi kulubune kongrenin iptali icin dava acan bir baskan musveddesi de gordu maalesef. rahat uyu baskanim, insallah cok sevdigin galatasaray icindeki parazitlerden kurtulacak bir gun.
  • 507
    en son drogba ve adebayor ile ilgili olan olay doğru ise gerçekten galatasaray'a büyük kötülük etmiş insandır.

    kendisinin döneminde başarılı bir galatasaray ve büyük ekonomik sorunlar vardı. ancak kendisi ne galatasaray'ın başarılarını devam ettirebildi ne de ekonomik sorunları çözdü.

    6 sene ızdırap çektik, hala unutmuyorum o günleri, çektiğimiz ızdırapları. ondan sonra gelen adnan polat iyi başlamasına rağmen kötü bitirdi. hala toparlanamadık ve bu sezon başarısızlıkta tavan yaptık.

    dediğim gibi bu başarısızlıkların tümünün başlangıcı mayıs 2002'dir. düşündükçe kan beynime sıçrıyor. 2002 yılında doğru kararlar alınsaydı galatasaray şuan çok daha farklı bir klüptü. belki şampiyonlar ligi'nde bir şampiyonluk veya final/yarı final belki de bir uefa kupası daha vardı.

    herşeyden önemlisi istikrar olurdu galatasaray'da her sene değişen hocalar ve başarısız olan takımlar görmezdik.

    eğer senin ekonomik sorunun varsa klübü daraltırsın, kemerleri sıkarsın ve hedefleri küçültürsün. ekonomik olarak toparlandıktan sonra tekrardan başarılara, kupalar, şampiyonluklara gidersin.

    bana kalsa faruk sürenin mantalitesinde devam etmek her zaman mantıklıdır. önemli olan borç değil başarılardır. bugün barcelona'nın bile 500 milyon euro borcu var ancak her kupayı toplamaya devam ediyor adamlar

    neyse konumuza dönelim. ekonomik olarak klübü toparlamaya çalışsaydı gidipte fatih terim zamanında saçma sapan adamlara 53 milyon dolar para harcamazdı.

    ekonomik sorunlara çözüm bulacağına sen daha fazla klübü borcun içine sokarsan ve kupa bile alamazsan sen de o zaman kötü bir başkan olarak hatırlanırsın. kaldı ki 100. yıl da, bayan basket takımın 2. lige düşmesini ve erkek basketbol takımının play-out oynamasını saymıyorum bile.

    uzun lafın kısası özhan canaydın ne ekonomik olarak klübü düzlüğe çıkarabilmiştir ne de sportif olarak başarı yakalayabilmiştir. yıl olmuş 2011 galatasaray hala toparlanamadı farkındasınız değil mi. bunun sebebi faruk süren değil. bazı galatasaraylılar faruk süren yüzünden klübün o kadar sıkıntılara düştüğüne inanıyor. bence uzaktan yakından alakası yok faruk süren'in.

    türkiye'de yaşanan 2001 krizine rağmen ertesi sezonda galatasaray'ın kiralık futbolcular ve uefa kadrosundan arta kalan yerlilerle ve lucescu gibi muhteşem bir taktik dehayla şampiyon olmasını, şampiyonlar ligi'nde çeyrek finalden dönmesini görmüştür bu gözler.

    özhan canaydın, galatasaray'ın çöküşündeki baş karakterdir, kilit adamdır. 2002'de başkanlık seçiminde çekiştiği isim cem uzan'ın adamı ateş ünal erzen'di. o zaman ateş ünal erzen 50.000 kişilik stat sözü falan vermişti. ancak özhan canaydın'ın lisenin adamı olması ve ateş beyin fazla ciddiye alınmaması sebebiyle rahatlıkla başkan seçilmişti.

    hani bu sezon ankara deplasmanında taraftarımız futbolculara "siz en güzel duyguların katilisiniz" demişti ya işte benim için de özhan canaydın "en güzel duyguların katilidir". en güzel duygu burda tabiki galatasaray'dır.

    keşke başkan olmasaydı...
  • 511
    az önce kanal 24te güzel oyun adlı programda hayatını anlatan bir belgesel vardı,izlerken gözlerim doldu.tribünde ergen bir liseli olarak ona küfür ettiğim her an için kendime kızdım,tam o sırada veda konuşması yayınlandı "hakkınızı helal edin" diyerek veda etti galatasaraya başkan.o sıra asıl sen helal et,sana edilen küfürlerin çok daha fazlasını hakeden adnan polata ses çıkaramadığımız için,senin gibi hayatı galatasaray olmuş bir adama demediğini bırakmayıp,galatasarayı sömüren adnanlara sessiz kaldığımız için affet demek istedim ama çok geçti sanırım.

    aslantepenin temellerini atarken bir görütüsü vardı,23 nisanda tüm okul karşısında şiir okuyan çocuk gibiydi vallahi.son halini göremedi stadın,iyi ki de göremedi.15 ocakta yaşanan olayları görseydi,boşu boşuna emek verdim derdi herhalde.

    ölmeden önce galatasaray-trabzon maçının sonucunu sormuş.1-0 yenildiğimizi duyunca eliyle "ulan böyle işin" der gibi bir el hareketi yapmış ve baya üzülmüş,işte o an gittim ben.

    allah rahmet eylesin gerçek galatasaraylı,o zamanlar pek söyleyemedik şimdi söylesekte bi boka yaramaz ama "büyük başkan" !
  • 515
    rahmetli galatasaray başkanı. açık konuşmak gerekirse kendisi başarısız bir başkanlık dönemi geçirmişti. birçok konuda rahmetli canaydın'ın ve yönetiminin çok büyük hataları oldu. ama kendisi müthiş kişiliği sayesinde insanlar tarafından hep güzel hatırlanacak. çünkü bir insan hata yapabilir. ama bu hatalar unutulur. unutulmayan şey ise kişilikteki bozukluklardır. işte o müthiş kişiliğiyle özhan başkan hep güzel hatırlanacak. hem başarısız hem de kişiliksiz olan ve allah gecinden versin bir gün rahmetli olduğunda güzel hatırlanmayacak olan kişi için ise;

    (bkz: adnan polat)
  • 517
    yıllarca adın özhan olmasına rağmen ben sana özkan dedim nedendir bilmiyorum.sevgilin zor gündeydi elini uzattın sevgiline. kendi hayatının en güzel döneminde,en tatlı dönemindey'din ama hayatından verdin sevgiline,yanında oldun,onu bir saniye bırakmadın.bu takım senin emeklerini nasıl unutur.2008 deki son saniye şampiyonluğundaki gülüşünün fotoğraf hali yaptırılıp her galatasaraylının evinin duvarında mutlaka bulunmalıdır.
  • 518
    zamanında özhan canaydın modelimiz 'barcelona' demişti.o zaman verilen tepkileri çok net hatırlıyorum ;

    -neden barcelona oluyoruz real madrid olmuyoruz.

    -bizim modelimiz barcelona olmamalı , hangi kupaları kazandılar ki.

    -hahaha siz ancak barcelona olursunuz , bizde real madrid oluruz. (fenerbahçe taraftarları)

    düşünüyorum da bende kızmıştım o zaman özhan canaydın'a ama ne demek istediğini bugün çok iyi anlayabiliyorum.*

    özet olarak ; büyük insandın değerini geç anladık ama olsun kendi adıma bir çok şey öğrendim senin başkanlığın döneminde ve sonrasında.
  • 522
    sana laf edenlere senin gibi beyefendiler asaletiyle ders versin başkanım. sana laf edenler bilsinler ki onların tek anladığı şey olay bittikten sonra konuşmaktır. başarısızdı öyle mi? ulan kulübe haciz gelecekti be! adam gül gibi seyrantepeyi hazırladı işte şimdi hava attığınız o stadı bu başarısız dediğiniz adam hediye etti size. 2 lig 1 de kupa zaferi tattırdı bize görevdeyken.belki söz verdiği o üç yıldızı alamadı ama kendi tüm galaksiye bedeldi be. ben kendimi bildim bileli takımımın başına gelen en en en en asil başkandı o. kulüp o zamanlar o kadar parasızdı ki teminat mektubu alamıyorduk bankalardan. 1-2 milyon dolarlık teminat alamayacak kadar kötü durumdaki bir ekonomiyi aldı adama çevirdi,transferi onun bağlantıları olmadan çözemiyorduk * çünkü kulübün güvenilirliği kalmamıştı mali açıdan, seyrantepe projesini başlattı, 6 yılda 2 lig 1 kupa zaferi yaşattı, ülkeyi fair playle tanıştırdı. o kendi deyimiyle; alnının akıyla pırıl pırıl şampiyonluk kazanıyordu bazıları gibi çanta transfer etmedi diye mi başarısız diyorsunuz lan bu adama? benim gözümde özhan başkan puttur tabudur kuraldır kraldır herşeydir. kendine laf edeni tanımam. herkesin yanlışları olmuştur. ama para bulamadı diye takımın başına imparatoru getirdi diye falan kimse laf etmesin hiç (u: kabul edin luce zamanı başarılıydık ama kimsenin içine sinmiyordu çünkü biz o ruha alışmıştık). 23 milyon dolar bulamamışmış bilmem neymiş, o zaman teminat mektubu alamıyorduk ne 23 milyon doları? ülke kriz ve hortumcu yaralarını yeni yeni sarıyor nakit sıkıntısı yaşıyor bankacılık sistemi çökmüş kimse parasını bankaya yatırmıyor parasız kalan banka kredi veremiyor böyle harika şartlarda özhan başkan nasıl 23 milyon dolar bulamaz!?!? ayrıca 23 milyon dolar bulamamak başarısızlıksa o fikirdeki arkadaşlara sesleniyorum; galatasaraya bağışlanmak üzere 23 bin lira bulsunlar madem o kadar kolaydı... (bkz: ağzı olan konuşuyor)(bkz: kahvehaneden herkes başbakanlık yapar)
App Store'dan indirin Google Play'den alın