kendi görev tanımlamasına layıkıyla uyabilecek bir oyuncu. mesela burak yılmaz böyle bir oyuncu değil. onu "gezici santrafor" oyuncusu sınıflamasına sokmaya çalışabiliriz ama savunma arkası koşuları dışında "hiçbir" meziyeti yok bu konuda. yeri geldiğinde orta sahaya yardım edebilecek, arkadaşlarıyla varyasyonlara girebilecek, açık alanda driplingini kullanabilecek ve sair ve sair bir oyuncu değil. umut bulut biraz daha yakın bu tanımlamaya ama o da tam olarak böyle değil malesef.
iyi bir takımda ise oyun içi taktik varyasyonlara göre en az bir tane yukarıda saydığım meziyetlere sahip santrafor ve en az bir tane "cardozo tipi santrafor" gerekir.
cardozo tipi santraforla da yine neyi kastettiğimi biliyorsunuz az çok. pivot santrafordurlar, iyi top indirirler, duvar olurlar, kafa toplarında becerilidirler, pas istasyonu olurlar ve sair ve sair.
ben şöyle düşünüyorum, galatasaray hem avrupada hem de ligde oynayan bir takım. avrupada kontra atakları değerlendirmek adına "gezici santrafor"a, ligde de kapalı savunmayı oyunu kanatlara yayarak açma konusunda "pivot santrafor"a ihtiyaç vardı. yani genel kanının aksine yalnızca pivot santrafor sorunumuzu çözmezdi. en azından avrupada. burak ile umut malesef ikisi de değil :(
yani sözün özü "bir takımın atanı ve tutanı iyi olmalı" atasözünden yola çıkarsak galatasaray devre arasında hiçbir transfer yapmasa bile bir tane "cardozo tipi santrafor" almalı.
avrupa'da tren kaçtı gibi görünüyor malesef, bari ligi garantiye alalım :(
***sonradan edit: bu iki santrafor tipi de aynı karede...
(bkz:
#1592349)