• 151
    fatih terim kendisini ve geçmişini unutursa biz taraftar olarak ne yapabiliriz.

    evet sorunumuz orta saha. orta sahamız yok. emre-okan - suat ve selçuk - melo döneminin hocası fatih terim hocamız gene. ama orta sahamız yok. kiralık, sakat ve idman yitip performansı düşen orta saha futbolcularıyla buraya kadar gelebiliyoruz. bundan sonrası karanlık.

    galatasaray'ın başarısı orta sahadan geçer. bunu burak elmas'ta, fatih terim'de biliyor. o yüzden top onlarda.
  • 152
    galatasaray futbol takımının kanayan yarasıdır. maalesef bir türlü performansından emin olduğumuz 2 futbolcu bile bulamıyoruz merkez orta sahada. yönetim ve teknik heyet bütün mesaisini orta saha merkezine vermelidir içinde bulunduğumuz bu dönemde. sol bek sağ bek tabii ki gerekli takviyelerin yapılması gereken mevkiler ama orta sahada 2 tane gözü kapalı 11 yazacağımız futbolcu olmadan hiçbir işimizi rayına sokamıyoruz. öncelik bellidir. gedson fernandes ile onun yanına duran top kullanabilen ve dinamik yaratıcı orta saha transferini çözmeden hiçbir transfer hamlesine sevinemeyeceğim maalesef.
  • 155
    dünyada bir süredir ilkel 6 numaralı varyasyonlar yerine, üç adet 8 numara tipli oyuncuyla görev ataması yapılan mevkidir. türkiye'de 6 numara adam yiyen zenci orta saha fetişisti hocalar ve taraftarlar artık anlamalıdır ki, galatasaray'ın top çıkarmayı bilen ve topu geri kazanma süresini minimuma indirecek, pas oyununa yatkın 8 numara oyunculara ihtiyacı vardır. bu anlayış, saha içi aktif dinlenme ve dönüşümlü rol değişikliği gibi saha içinde akın devamlılığı isteyen takımlar için önemli, galatasaray için hayatidir.

    o sebeple, daha önce top kazanmamıza fazla destek olamayan kanat ve beklerle oynarken 6 numara bir ihtiyaçtı. ama artık kanatlarımız ve beklerimiz topun hem bizde kalmasını sağlayarak, hem de topu çok hızlı kazanmayı sağlayarak bir 6'ya ihtiyaç kalmamasını sağlamıştır. artık galatasaray, üç sekizli göbeğiyle seri şekilde rakip kaleye inebilmenin peşindedir. oyunumuz avrupa standartlarına kalite olarak olmasa da, son yirmi senedir mantık olarak ilk defa bu kadar yaklaşmıştır. gedson bu yapılanmayı taçlandıracak oyuncudur.

    ön libero/6 numara/adam yiyen afrikalı vs. eksiğimiz var diye dertlenen dostlarımız hiç dertlenmesinler. galatasaray 1 sene içinde başımıza bir iş gelmezse "avrupalı bunlar abi, adamlar ne top oynuyor abi" klişesini oynamaya başlar. yeter ki medya soytarılarının gazına gelip gölge ihsan edilmesin.
  • 156
    futbolun kalbi olan mevki. hani bir laf vardır ya "zincir en zayıf halkası kadar güçlüdür" benim için de bir takım orta sahası kadar güçlüdür. bence galatasarayın son dönemde bocalamasının sebebi de bu. oyunun iki yönünü de oynayabilen orta saha bulamıyoruz. bir hafızamızı en son ne zaman orta sahalarımızdan biri ileri çıkıp melo gibi kafa golü attı? ya da en son ne zaman selçuk gibi şut tehditi oluşturdu? örneğin taylan oyunun geri tarafını vasat ya da vasat üstü oynuyor ancak ileri tarafta hiç yok. orta sahaysanız ve özellikle büyük takımın orta sahasıysanız top size geldiğinde tehdit olduğunuzu hissettireceksiniz. gidip üçüncü bölgede bir şeyler kovalayacaksınız. şu oyunu çift yönlü oynayacaksınız. bizimkiler ne yazık ki savunmacıdan ibaret gibi.
    not : bu yazı cicayı kapsamamaktadır.
  • 158
    bir takımın beyni, omurgası, bağı, eklemi, yani hayati önem taşıyan ve hareket etmesini sağlayan en önemli mevkidir. orta sahan iyi olmazsa bir bütün halinde hareket edemezsin, eklemler sağlıklı olmazsa kemikler arasında sorun yaşanır. beynin yeterince gelişmiş olmazsa ve hızlı çalışmazsa birçok kişiye göre daha yavaş düşünür daha yavaş hareket eder ve önlem alınabilir, önüne geçilebilir hale gelirsin.

    öncelikle biraz orta sahalar hakkında genel fikir ve görüşlerimi belirtmek istiyorum. dünya üzerinde her başarılı takımın orta sahası kendi oyun planları için hayati önem taşıyan profiller üzerinden kurulmuştur. bunlara birkaç örnek vererek neyin ne olduğunu göstermek istiyorum.

    uefa şampiyonlar ligi 2020-2021 sezonu:

    şampiyon chelsea karşısında guardiola'nın city'si ile mücadele ediyor ve maçı 1-0 kazanıyor.
    chelsea 3'lü savunma düzeni ile sahaya çıkarken iki adet merkez orta saha önünde iki adet ofansif ve kanatlara açılabilen orta saha ile oynuyorlar. burda değinmek istediğim ikili ise merkez orta sahada bulunan ikili. n'golo kante ve tam adı jorge luiz frello filho olan jorginho. kante daha çok savunma özellikleri, görev alanında iyi pozisyon alması ve çalışkanlığı ile öne çıkarken jorginho daha çok yüksek teknik kapasitesi, pas kabiliyeti ile öne çıkıyor. burada ikilinin birbirlerine göre sivrilen yanlarını söylemek istedim, yani jorginho savunma olarak eksik demek istemiyorum, sadece kante insan dışı bir performans sergiliyor. ikiliye baktığımız zaman mücadele gücü yüksek, gayet yeterli düzeyde pas kabiliyeti sahibi ve aynı zamanda takım oyununa uygun bir ikili görüyoruz. gerek bölgeler arası bağlantıyı sağlama gerek savunma yapma anlamında gerçekten iyi bir orta sahaya sahip chelsea sizlerin de bildiği üzere.

    uefa şampiyonlar ligi 2019-2020 sezonu:

    şampiyon bayern karşısında paris saint-germain ile mücadele ediyor ve maçı 1-0 kazanıyor.
    bayern merkezde 2 orta saha ile oynuyor ve 4'lü savunma düzeni kullanıyor. bu takımdaki merkez orta saha ikilisi ise leon goretzka ve thiago alcantara. oyunculara baktığımızda thiago pas kabiliyeti ve oyun görüşü üst düzey, yüksek teknik kapasitesine sahip ve top sürme yeteneği olan bir oyuncuyken, goretzka'ya baktığımız zaman yüksek fizik kapasitesine sahip, çalışkan, yeterince iyi bir savunma ve pas yeteneğine sahip, şutu olan ve nispeten agresif bir oyuncu. ikisi de yine savunma ile ön hattın arasındaki bağı kurabilecek teknik kapasiteye sahip oyuncular ve aynı zamanda mücadele güçleri de yeterli düzeyde.

    uefa şampiyonlar ligi 2018-2019 sezonu

    şampiyon liverpool karşısında tottenham ile mücadele ediyor ve 2-0'lık bir skor ile ayrılıyor sahadan.
    liverpool basit tabirle 4-3-3 oynuyor. 3 orta sahanın ikisi merkez olarak oynarken birisi ön libero olarak görev yapıyor. orta sahayı inşa eden üçlü ise georginio wijnaldum, jordan brian henderson ve fabio henrique tavares yani fabinho. defansif orta sahamız ile başlayacak olursak fabinho yeterli düzeyde pas kabiliyetine sahip, defansif meziyetleri ile öne çıkan, mücadeleci ve aynı zamanda uzun boyu sayesinde hava toplarında da topu takımına kazandırabilen bir oyuncu olarak savunma ile orta saha hattı arasındaki yerini almış durumda. aynı zamanda yeterince de sert bir oyuncu. henderson'a gelecek olursak üst düzey fizik kapasitesi, yeterli pas ve savunma özelliklerine sahip, aşırı çalışkan ve lider özellikli bir oyuncu. wijnalduma gelecek olursak da pas kabiliyeti ile öne çıkmasa da iyi top süren, teknik kapasitesi iyi düzeyde olan ve adam. bu üçlü de yine gördüğümüz üzere bloklar arası pas ağını kurmada yeterli özelliklere sahip, pas yapmayacaklarında da topu sürerek takımlarını hücuma çıkarabilecek yeteneklere sahipler genel itibariyle totale bakarsak.

    şampiyonlar ligi 2017-2018 sezonu

    şampiyon real madrid karşısında liverpool ile mücadele ediyor ve 3-1'lik bir skor ile galip geliyor.
    real 4-3-1-2 ile sahada ve merkez 3'lüde toni kroos, carlos henrique casimiro ve luka modric yer alıyor. kroos üst düzey tekniği, şut yeteneği ve pas kabiliyeti ile öne çıkan bir oyuncu, takımın hücum kısmında daha ağırlıklı bir şekilde bulunuyor. modric'e gelecek olursak yine yüksek bir teknik kapasitesi ve üst düzey bir pas kabiliyeti ile karşılaşıyoruz. kroos ile ikili olarak gerçekten çok iyi düzeyde pas yeteneğine sahipler ve takımı çok iyi yönlendirebiliyorlar. casemiro'ya gelecek olursak da üst düzey fiziği ve agresifliği, yeterli düzeyde pas yeteneği ve iyi bir savunması var. genele baktığımız zaman orta saha olarak rahatlıkla söyleyebiliriz ki bu oyuncular da takımın ön ile arka tarafındaki bağı kurma konusunda fazlasıyla yeterli oyuncular.

    şampiyonlar ligi 2016-2017 sezonu

    şampiyon real madrid karşısında juventus ile mücadele ediyor ve 4-1'lik bir skor ile kupayı alıyor.
    maç performansları değil maçlarda tercih edilen orta saha oyuncularının genel özellikleri üzerinden kendimi ve fikrimi ifade etmeye çalıştığım için bu maçta 2017-2018 sezonu ile aynı orta saha 3'lüsü ile sahaya çıkan real madrid oyuncuları hakkındakileri üstteki kısımdan aynı şekilde görebiliriz.

    şampiyonlar ligi 2015-2016 sezonu

    şampiyon real madrid karşısında atletico madrid ile mücadele ediyor. normal süresi 1-1 biten karşılaşmada real madrid penaltı vuruşları sonrası sahadan galip ayrılıyor. üstte yazdığım üzere bu sezon da orta saha üçlüsü aynı, yeni bir yorum yok.

    şampiyonlar ligi 2014-2015 sezonu

    şampiyon barcelona karşısında juventus ile mücadele ediyor ve sahadan 3-1'lik bir skor ile ayrılıyor. barcelona'nın orta saha hattı ivan rakitic, sergio busquets burgos ve andres iniesta üçlüsünden oluşuyor bu maçta. oyunculara baktığımızda busquets çok güçlü bir fiziği olmasa da iyi pozisyon alması ve top kapma yeteneği ile savunma yükünü çekebiliyordu orta sahanın. bunun yanında bir defansif orta saha için iyi düzeyde teknik ve pas kabiliyetine sahip bir oyuncuydu kendisi ve barcelona orta sahasının en önemli oyuncularından biri olmuştu bu özelliklerini çok iyi kullanması sayesinde. ivan rakitic'e gelecek olursak üst düzey pas yeteneği ve tekniği olan bir oyuncu. aynı zamanda uzaktan şut vurabilen de birisi. üçüncü oyuncu ise iniesta, kendisi gerçekten gelmiş geçmiş en yetenekli orta sahalardan biri olabilir. mükemmel düzeyde pas ve top sürme yeteneği, harika oyun görüşü onu düşük fizik kapasitesine rağmen orta sahada mükemmel bir oyuncu yaptı yıllarca. bu üçlüde de gördüğümüz üzere genele bakarsak gerek savunma anlamında, gerek top dağıtımı ve pas yeteneği anlamında iyi oyunculardan kurulu bir orta saha ile karşı karşıyayız.

    şampiyonlar ligi 2013-2014 sezonu

    şampiyon real madrid karşısında atletico madrid ile mücadele ediyor. normal süre 1-1 sonuçlanırken uzatmalarda 4-1'lik skoru yakalayan real madrid kupayı müzesine götürüyor. bu maçta real madrid'in orta saha üçlüsünü sami khedira, luka modric ve angel di maria oluşturuyor. khedira fizik özellikleri ile orta sahada fark yaratıyordu. uzun boyu, çalışkanlığı ve yeterli savunması ile öne çıkan bir oyuncuydu orta sahada. pas yetenekleri ise yeterli düzeydeydi. modrici yukarıda anlattığım için tekrar değinmiyorum. orjinal mevkisi dışında oynayan di maria'ya gelecek olursak, kendisi çok yetenekli, hızlı, topsuz oyunda iyi olan, pas ve teknik yetenekleri üst düzey bir oyuncuydu kendisi. çok iyi top sürebilen de bir oyuncuydu aynı zamanda. baktığımız zaman yine orta sahalar olarak teknik kapasiteleri belli bir seviyenin üstünde, topla ilişkileri iyi, pas yetenekleri de aynı şekilde ihtiyacı fazlasıyla karşılayan düzeyde.

    şampiyonlar ligi 2012-2013 sezonu

    şampiyon bayern karşısında dortmund ile mücadele ediyor ve 2-1'lik skorla galip ayrılıyor. bu maçta bayern'in orta saha ikilisi
    javier martinez ve bastian schweinsteiger ile kurulmuş. martinez'den bahsedecek olursak ortalama düzeyde teknik ve pas kapasitesinin yanında, uzun boyu, agresifliği, çalışkanlığı ve savunma meziyetleri ile öne çıkan bir oyuncuydu. fizik olarak çok güçlüydü. tek başına orta sahanın savunma yükünü taşıyabilecek kapasiteye sahipti. schweinsteiger ise yine güçlü fiziğinin yanında, üst düzey pas yeteneği yanında iyi düzeyde şut kabiliyeti ile öne çıkıyordu. gördüğümüz üzere o yıllarda da orta sahadaki oyuncuların teknik ve pas kapasitelerinin belli bir düzeyde olması takıma ciddi anlamda seviye atlatıyordu.

    son sezon olarak 2012-2013 sezonunu almamdaki sebep o sezon şampiyonlar liginde iyi bir performans gösterdik iyi bir orta sahaya sahip olan takımımızdan yakın tarihte verebileceğimiz bir örneğimiz ve karşılaştırmamız olsun istedim.

    şimdi gelelim asıl kısma. benim gözümde galatasaray'ın iki tane ciddi anlamda üst düzey orta sahası olmuştur son yıllarda ki o dönemlerde de bu orta sahalar ile takım kendini göstermiş veya potansiyelini gösterecek sinyaller vermiştir.

    2012-2013 sezonu galatasaray futbol takımı

    meşhur drogba ve sneijder'li sezon. şampiyonlar liginde çeyrek görmüş kadro. orta saha ikilimiz prime selçuk inan ve prime felipe melo ile oluşuyordu. melo aşırı agresif, sert, yıldıran ve orta sahada hakimiyetini sağlayan, aynı zamanda dikine koşu yapabilen ve gol yollarında destek verebilen bir oyuncuydu. üst düzey mücadele yeteneklerine sahipken yeterli düzeyde pas ve savunma özellikleri vardı. selçuk'a gelecek olursak da son senelerindeki tempo eksikliğinden uzak, hızlı düşünen, üst düzey pas yeteneğine sahip, saha görüşü çok iyi olan ve savunma ile ileri ucun bağını çok iyi şekilde kuran, yeterince teknik ama fiziksel olarak yine çok güçlü olmayan bir oyuncuydu. baktığımız üzere gerçekten üst düzey bir orta sahaya sahiptik o yıllarda. teknik kapasitesi iyi, pas yetenekleri iyi, savunması iyi ve mücadeleci bir orta saha.

    1 ekim 2019 galatasaray paris saint germain maçı

    içerde 1-0 kaybettiğimiz maç. 3'lü savunma ile çıktığımız maçta göbek oyuncularımız steven nzonzi, younes belhanda, ve jean michael seri idi. nzonzi çok tepki çekse de kötü bir oyuncu değildi kesinlikle. aranan oyuncu muydu? tartışılır. tekniği fiziğine göre iyi olan ve pas kabiliyeti iyi olan bir oyuncuydu. mükemmel bir pasör değildi ama yeterince iyiydi orijinal mevkisi için. uzun boyu sayesinde atılan hava toplarına da çıkabilen ve iyi fiziğe sahip bir oyuncuydu. yerine lemina oynadığında da zaten takımın orta saha kurgusu olarak daha da iyi sinyaller verdiğini görmüş olduk lemina ilerleyen süreçte biraz form tuttuktan sonra. diğer oyuncumuz belhanda, top sürebilen, pas yeteneği yine yeterli düzeyde olan, yetenekli, istediği zaman gerçekten iyi mücadele eden ve bazen uzaktan şut çıkarabilen bir topçuydu. belhanda oynamak istediğinde gerçekten fark yaratabildiğini hepimiz az çok biliyoruz zaten, ama onun keyfine kalmak da biraz can sıkıcıydı açıkçası. gelelim en can alıcı noktaya, jean michael seri. galatasarayın son yıllarda yaptığı en büyük orta saha transferlerinde kesinlikle ilk 3 sıraya rahatlıkla girer benim gözümde. teknik, ilk dokunuşu iyi olan, çok iyi bir saha görüşüne sahip, tam bir takım oyuncusu. ne kadar fizik olarak güçsüz olsa da dayanıklı biriydi, ama onun bende iz bırakan özelliği zaten pas kabiliyetiydi. gerçekten savunmadan top alıp dağıtma konusunda çok iyiydi, ileri uca uzun top atabilen, kısa paslarda çok iyi olan, görüş yeteneği çok üst düzey bir topçuydu. şu an takımda olmasını isteyeceğim tek oyuncu da seri'dir bu maçtaki kadrodan.

    bu iki yazdığım kısımlarda takımımızda gördüğümüz gibi yetenekli orta sahalardan kurulu bir düzen var. galatasaray için değil sadece, üstteki şampiyonlar ligi finallerinde maça çıkılan şampiyon kadro orta sahalarında da gördüğümüz üzere, orta sahası iyi olan ve sistemine uyumlu orta sahaları olan takımlar belli bir seviyeye çok rahat geliyorlar. yıllardır birlikte oynamamış, bir türlü düzeni oturmamış galatasaray orta sahası ise senelerdir stabil bir performans veremiyor. bu sezonki oyun sistemimize bakarsak da ister geçiş oyunu oynayalım ister pas oyunu oynayalım, taylan berkan ikilisi ile olacak iş değil bu. cica ön uç için yeterlidir, pas yapabilen şut çekebilen ceza sahasına sokulabilen ve zeki bir topçu, ama arkasına bir dönüyorsun, taylan daha stoperine pas veremiyor. verdiği pas kısa düşüyor, etrafını kontrol etmediği için kaç tane gol yedik bu sezon. pas yetenekleri de yeterli değil, 90 dakikayı taylana emanet edemezsin çok yüksek bir form tutmadığı sürece. taylan kesinlikle kötü bir oyuncu değil, gerçekten yetenekli ve iyi performanslar da sergilemiştir. ancak oyun sistemimize uyumluluğu konusunda maalesef benim kendisini yeterli görmem imkansız. berkana gelecek olursak da, berkan çok mücadeleci bir çocuk, tempolu, savaşçı, çabalayan bir adam. takım oyununa da yeterli antrenman süresi geçtikten sonra rahatlıkla uyum sağlayacaktır. ancak, teknik olarak çok zayıf ve pas konusunda kendini çok geliştirmesi lazım. saha görüşü de fena değil aslında. ama işte hem berkan hem taylan sahada olunca sezon başında pozisyon olarak ne kadar üst üste bindiklerini hepimiz gördük. ikisinden biri yerine pas yetenekleri gerçekten iyi düzeyde olan bir oyuncumuz olsa, her şey farklı olabilirdi belki de. tabi bilemem nasıl olurdu, benimki sadece fikir.

    iyi bir futbol oynamak için kalecin pasör olmak zorunda değil, stoper beklerin de mükemmel pasörler olmak zorunda değil, ama orta sahan senin istediğin oyunu oynamazsa, o takım istediğin futbolu oynayamaz bu da bu kadar net. fatih terim için gedson'un gelmesini çok istiyordum, geçiş için gedson çok iyi bir takviye olurdu ve takımın pas-top sürme-savunma gücünü artıracaktı berkan-gedson-cica üçlüsü ile. şimdi de aynısını yeni hocamız için istiyorum. bu orta saha ile pas oyunu oynamak im kan sız. daha teknik ve hızlı düşünen, pas yapabilen adamlara ya da en azından bir tane adama ihtiyacımız var. topu en azından savunmadan alıp ileri versin, ilerdeki çocuklar bir şekilde oynar zaten. oynayamazlarsa da canları sağolsun, hepsi genç pırıl pırıllar. en basitinden kerem. ama bu takım topu ilerdeki çocuklara başarılı bir şekilde aktarmazsa işimiz zor.

    uzun bir yazı oldu. okuyanların ağzına sağlık. tek cümleyle özetlemek gerekirse de şunu demek isterim, orta sahan yeterince iyi değilse kupalar da hayal olur, başarılar da. sistemimize uygun orta sahalara sahip olmamız, ya da orta sahalarımıza uygun sistem ile oynamamız dileğiyle.
  • 159
    galatasarayın başarılı olduğu dönemlerdeki orta sahaları bir düşünün.

    diyelim ki bir defansif orta sahada 4 özellik arıyoruz. 1. sertlik-kesicilik. 2. teknik-oyun yönlendirme. 3.atletizm-güç. 4. konsantrasyon.

    melo: sertlik-kesicilik : 8/10 teknik: 8/10 atletizm: 7/10 konsantrasyon : 10/10

    fernando: sertlik : 7/10 teknik 8/10 atletizm: 6/10 konsantrasyon: 7/10

    berkanla taylanın bu 4 özelliğin herhangi birinden alacağı puan maksimum 5/10 olur. olay aslında bu kadar basit. bu takım yıllardır futboldaki en önemli mevkiye gereken özeni göstermiyor. bu hale düşmemizin sebebi de bu. en azından 6/10'luk oyuncu bulmadığımız sürece iyiye gidiş de göremiyorum maalesef. ister 6 numara ister çapa ister ön libero diyelim adına, buraya iyi bir oyuncu şart.
  • 161
    futbolda en önemli mevki. hele hele pas futbolu, set oyunu oynayacaksanız. biz taylan & berkan ikilisi ile bu oyunu oynamaya niyetlendik. sadece berg & gedson olsa çok farklı şeyler ortaya çıkabilirdi. yine yeniden çok kritik bir kadro mühendisliği hatası yapıldı. bir gedson ve hem savunma yönü iyi olan, hem de topu iyi kullanan altı numara transferi birçok şeyi çözecekmiş gibi geliyor.
  • 162
    gedikli eksik mevkimizdir efendim kendisi.

    bir söylem vardır hani, rıdvan dilmen çok kullanır bunu programlarda: "atanın ve tutanın iyi olacak" diye.

    bu önerge günümüz modern futboluna göre halen doğru, ancak eksiktir. günümüzde "atanın, tutanın ve merkez orta sahan iyi olacak" olmalıdır.

    buradaki "iyi" kavramı aslında tam anlatılmak isteneni karşılamayabilir. evet iyi, ama neye göre iyi? yani iyi 3 tane merkez orta saha seni 4-3-3 düzeninde yeterli kılar mı? esasında açmak istediğim konu bugün bu.

    orta saha merkez dediğimizde aslında toplamda 3 farklı pozisyonu işaret ediyoruz. bunlardan 1.si 10 numara, günümüzde çok kullanılmasa da artık eskiye (10 numaraların moda olduğu zamanlara) göre halen aktif bir pozisyon. diğer ikisi merkez orta saha ve ön libero.

    bizim gibi savunmadan pasla çıkmaya, topa sahip olmaya çalışan takımlarda en önemli parça ön liberodur. yani moda tabir ile "6 numara" denilen yer.

    buradaki oyuncunun topu iyi dağıtması, çevre kontrolünün yüksek olması, presten kaçabilmesi ancak savunma yönünde de prese katkıda bulunması elzemdir. bu pozisyondaki oyuncunun buradaki bazı özelliklerinin düşük olması sistemin işlememesini, yetersizliğini göz önünde bulundurur.

    merkez orta sahalar ise işin tabir-i caizse ameleliğini yapacak alandır. hem hücumda yaratıcı, hem savunmada etkili, birebirlerde hücumda adam geçebilecek, savunmada adam kovalayacak, pas dağıtımı konusunda en az 100 üzerinden 80 etkili olacak oyuncular lazım. tabi bir de oyun okuma, futbolu bir satranç gibi düşünüp 2-3 hamle sonrasını hesaplayabilecek oyunculardan oluşmalı.

    10 numaraların moda olduğu dönemde oradaki son maddeyi çoğunlukla 10 numaralar yapar, arkasındaki orta sahalar adam kovalardı. efsane milan 4-1-2-1-2'sinde bile bu şekilde işlemiş bir sistemden bahsediyoruz. ama günümüzde bu "8 numara" dediğimiz adamların bu etkiyi alması nedeniyle aslında 10 numara pozisyonu biraz biraz ortadan kayboluyor.

    bunu çıkaran da yine pep guardiola'dan başkası değil. guardiola öncesi barcelona 4-2-3-1 düzeninde diziliyor, ronaldinho 10 numara pozisyonunda xavi ve iniesta'nın önünde oynuyordu. guardiola buradan 10 numarayı çıkarıp bir 6 numara (busquets) ekleyerek kendisinin oynamak istediği oyuna daha uygun, daha disiplinli bir yapı kurdu. başarılı olunca dünya bunu kopyalamaya başladı ve 10 numara ortadan kaybolmaya başladı. ancak bazı takımlarda (özellikle xavi - iniesta gibi 2 tane inanılmaz yaratıcı merkez orta saha bulamayan ekiplerde) halen bu 10 numara pozisyonunda (ya da yakın) oyuncular izleyebiliyoruz.

    bu kadar girizgah yeterli olmalı, gelelim ben neden bu başlıktayım?

    aslında ilk tanım açıklıyor: bizim gedikli eksiğimiz bu pozisyon.

    4-3-3 veya varyasyonları (4-1-2-2-1 / 4-2-3-1 vb. aklınıza hangisi gelirse) gibi bir şablonda oynayan bir takımda mevcut orta saha merkez (6 - 8 - 10 numaralar dahil) oyuncu sayısı en az 8 olmalı. olası sakatlıklar - cezalar - form düşüklükleri vb. tüm unsurlar dikkate alınarak bu şekilde kurgu yapılmalı.

    galatasaray üzerinden konuşursak eğer 3 ön libero 5 merkez orta saha oyuncusu olmalı.

    şu anda eldeki kadroda taylan - aytaç - berkan - cicaldau var. yani 8 oyuncu olması gereken yerde 4 oyuncu var. hadi assunçao vardı 5 diyeyim, o gitti pulgar geldi yine 5 diyeyim. ama burada 3 tane eksiği var galatasaray'ın şu anda.

    geçmişte daha da beter. ama oraya kadar inmek istemiyorum.

    peki neden 8 diyorum, nasıl dağıtıyorum.

    3 ön libero dedik, buradaki 3 ön liberonun ikisi benzer birisi farklı meziyetlerde oyuncular olması gerekli. yani burada 2 tane regista tipli ön libero, 1 de top kazanan ön libero olması gerek.

    merkez orta sahalarda da 4 olmalı, 2 tane box to box 2 tane de yaratıcı 8 olmalı.

    sonuncusu da 10 numara.

    bunun nedeni şu: sürekli aynı rakiple, rakipte aynı oyun kurgusu ile oynamıyoruz. tamam türkiye'de çoğu takım bize geride 5'li hatta yer yer 6'lı durup orta saha bloğunu savunmaya yaklaştırarak oynama çabası içerisinde, ama işin avrupa tarafı var, bazı rakipler bunu değiştirecektir vs.

    taktiksel dizgiyi bozmadan (ya da çok ufak nüans değişiklikleri ile) bu durumu terse çevirebilirsin. bunu yapmanın tek yolu var, orta saha merkezindeki rotasyonun.

    bir maç regista / box to box / yaratıcı ile oynarsın. diğer maçta regista / yaratıcı / yaratıcı ile oynarsın, diğer maçta top kazanan / yaratıcı / 10 ile oynarsın. yapabileceğinin bir tavanı yok bu sayıda orta saha ile. böylelikle rakibin aldığı önlemlerden kaçınmak daha kolay olduğu gibi rakibin neye önlem alacağını da doğru analiz - planlama ile çözebilirsin.

    yani belki en üst perdeden vermiş olacağım örnekleri ama şöyle anlatayım: bu takıma 2 tane andrea pirlo (regista), 1 tane ngolo kante (top kazanan), 2 tane gennaro gattuso (box to box), 2 tane kevin de bruyne (yaratıcı 8) ve 1 tane de bruno fernandes (yeni nesil 10 numara) lazım.

    yani burada kimseye gidip de "kante - de bruyne - bruno alınsın" demiyorum. diyemem de, öyle bir para yok zaten ortada. ama anlatmaya çalıştığım buna yakın tipte oyuncular ile kurulacak bir kadro.

    oynamaya çalıştığımız pas - pozisyon ne derseniz diyin bu oyun için topun hareket hızının çok yüksek olması, oyuncuların pozisyon bilgisinin, pas yeteneğinin, oyun görüşlerinin, tempolarının ve farkındalıklarının çok yüksek olması şart. bakın bu oyunda kaleci bile topa dokunmak zorunda, kalecinin bile ayakları iyi değilse topla alakası düşükse başarısızlık kaçınılmaz. böyle bir oyun yapısı bu. zor, zahmetli. hatta hatta söylemek istemezdim ama, bizim bütçemiz ile kurulabilecekten pahalı.

    bu sisteme oyuncu yetiştirmeye çalışmak, doğru plan. ancak yetiştirilecek oyuncular belli özellikler gösteriyorlar diyerek "tamam şunu alalım, geliştiririz" vs. denilecek bir düzen olmamalı. özellikle de orta sahada çünkü bu oyun için gerekli tüm özellikler bir orta saha oyuncusunun doğrudan sahip olması gereken özellikler ve bunu çeşitlendirdiğimizde işin rengi bambaşka yerlere gidebilir.

    eldeki orta saha grubu ile bırakın bu çeşitlendirmeyi yapmayı, sakatlık - ceza - formsuzluk vb. durumlarda eldeki oyuncunun yerine başkasını koymakta bile zorlandığımız bir yapı var maalesef ki.

    günümüz futbolunun en önemli pozisyonu ne forvet, ne kanat, ne bekler, ne stoperler ne de kalecidir. günümüz futbolunun en önemli pozisyonu net olarak merkez orta saha. sahanın ortasının kontrolünü almak, topla oynamak isteyen her takım için elzemdir.

    ancak dediğim gibi, bizim daimi eksiğimiz de bu pozisyondur. toplamda 8 oyuncu ile 3 sene birlikte oynatarak kuracağımız biz düzen gerekli bize. eldekiler (maalesef) bunu karşılayacak yeterlilikte değiller.

    umarım birisi fark eder bu sorunu da, bu konu üzerine eğilebilir galatasaray futbol takımı. geleceği kuracağız diyorsak önce orta saha merkezi geniş alternatifli bir şekilde 8 oyuncu ile kuracağız, gerisine sonra bakacağız.
  • 167
    bir takımın başarısı için en önemli pozisyon olduğu her defasında görülen merkez futbol bölgesi.

    biz 2008-2011 yıllarında mustafa sarp, ayhan akman, barış özbek, mehmet topal gibi adamlar yüzünden kewell, baros, keita, elano gibi adamların olduğu kadroları ziyan ettik.

    2011-2015 yıllarında felipe melo, selçuk inan ve hamit altıntop gibi adamlar bize altın çağımızı yaşattı, drogba'lı, sneijder'li hücum gücünün heba olmasını engellediler.

    2015'te felipe melo gitti, büyük futbol aklımız orayı bilal kısa, jem paul karacan, emre çolak ve jose rodriguez ile doldurdu. ciddi ciddi doldurabileceklerine inandılar. ee haliyle orta sahasız kalan takım 2015-2017 arasında tarihinde ilk kez üst üste iki kez ligde ilk 3'e giremedi, ostersunds gibi bir takıma elendi.

    sonra 2017-2019 arası fernando reges, sazı eline aldı ve gerek donk ile gerek ndiaye ile güzel bir uyum yakalayıp bize yine ligi domine ettirdi.

    sonra 2019-20'de fernando gitti, aylarca banega için uğraşıldı ama en sonunda nzonzi, seri ve lemina ile transferi kapadık. bu üçlü sayesinde 10 puan geriden gelip liderle puan farkını 3'e kadar indirdik ama takımın çeşitli olaylarla çökmesi nedeniyle yarışın son düzlüğünde koptuk. ama beğenirsiniz, beğenmezsiniz lemina ve seri'nin varlığı bizi yarışta tutmayı başarmıştı.

    sonra 2020'de ne seri ne lemina kaldı elimizde. büyük futbol aklı ancak etebo diye birini transfer etti. galatasaray ligin ilk yarısında taylan antalyalı'nın özverisi ile yarışta tutundu. ama bu durum abuk subuk son dakika puan kayıplarına engel olamadı. ardından gedson fernandes alındı. adam form tuttuğu anda takımı 8 puan gerideyken averajla şampiyonluk kaybedecek noktaya taşıdı.

    tabi büyük futbol aklı 2021 yaz dönemi boyunca gedson'u transfer etmeyi başaramadı. orta sahada gedsonun sağına cicaldau alındı, soluna berkan alındı, ama gedson alınamadı. tüm transferle ilgilenen yetkililer "hiç merak etmeyin, gedson olmazsa da ona denk alternatifler hazır, taraftarımız gönlü rahat olsun" dendi. gedson hiç şaşırtıcı olmayan bir şekilde alınamadı ve gedson'un alternatifi olarak gele gele assunçao geldi. transfer politikamızın ne kadar planlı ve alternatifli olduğu bu durumla ortaya çıktı. "gedson'a denk alternatif" assunçao kadroya bile giremeden devre arası gönderildi.

    galatasaray gedson'suz geçirdiği ve büyük futbol aklı tarafından bir kez daha orta sahasız bırakıldığı 2021-22 sezonunda lider trabzonspor'un 22 puan gerisine kadar düştü.

    terim kovuldu, yerine bırakın takımı tanımayı, ülkemizi haritada bile gösteremeyecek kadar türkiye'ye yabancı bir adam getirildi. ama olsundu, sonuçta getirilen kişi "guardiola'nın yardımcısı" idi.

    sonra gedson yine alınamadı. bu durum sözde ispanyol teknik adam tarafından "gedson'a ne gerek var, 8 numaraya ne gerek var?" şeklinde yanıtlanmış. buna inanmıyorum ama eğer öyleyse yazıklar olsun zaten.

    özetle bu takımı çeşitli dönemlerde orta sahasız bırakanlara tümden yazıklar olsun.
  • 171
    bu taraftara önce bam * orta sahası izlettiler, tarihin en kötü sezonlarından birini yaşadık.
    ardından selçuk-melo takviyesi geldi, en dominant şampiyonluklar ve oyun ortaya çıktı.

    melo gitti, selçuk’un performansı düştü, selçuk-bilal, selçuk-donk fln oynadık, 4-5 senemiz inişli çıkışlı saçma sapan geçti.

    ndiaye-fernando transferi geldi, daha ilk oynadıkları hazırlık maçında takım bambaşka seviyeye çıktı ki sene sonunda şampiyonluk geldi (ndiaye git-gel yapmış olsa da).

    sonra bu ikili de satılıp yerleri kiralık oyuncularla ya da kadrodaki farklı pozisyondaki isimlerle yamandı ve şampiyonluklara yaklaşsak da 2 sene ne sezona yayabildiğimiz bir baskın oyunumuz oldu ne de şampiyonluk alabildik.

    2021 yazında da bu bölgeye ‘baskın’ transfer yapmaktansa toy bir cicaldao ve yeteneği tartışmalı berkan’ı aldık ve küme düşmemeye oynar duruma geldik.

    şu matematik çok basit değil mi, eğer ki stabil bir oyun, dominant bir performans isteniyorsa, kaliteli, tempolu, hem savunma hem hücum katkısı veren 2 adet orta sahayı kadronda bulunduracaksın.

    burayı planlayıp, ortandan ne hücum katkısı hem savunma katkısı alacağını bilip kadronun geri kalan yerlerini ona göre doldurursun.

    senelerdir aynı hatalar tekrar tekrar yapılıyor ve artık iyice can sıkıcı hale gelmeye başladı durum.

    22-23 sezonu öncesi umarım ki artık bu denklem görülür ve elimize geçen ne varsa önce bir orta saha kurmak için harcanır.
  • 174
    çalım atarak adam geçmeyi bilmeyen versiyonları ile doldurduğumuz pozisyon. biri nispeten topa basıp pas yapabilen diğeri adam geçebilen iki tipi olmalı sahada. rakip bastığımda bizimkilerin hepsi geri dönüyor... bir de sürekli doğrumlar ostasyonu planı olmalı. biz de ne pas atma özelliği, ne calim özelliği ne de pozisyon özelliği iyi olan tipi var. bizdekiler hepsi var ama orta altı seviyede...
  • 175
    takımdan sadece gedson fernandes'i çıkarttığında bile siyahla beyaz kadar fark olduğunu bu sezon bize uygulamalı olarak göstermiş mevkii. orta sahan kadar varsın bu ligde. bu sezon gibi aciz durumlara düşmek istemiyorsak 2022-2023 sezonu için bütün imkanları bu bölgeye sermek gerekiyor. sezon bitiminde * elimizde berkan, taylan ve cicaldau haricinde oyuncu kalmıyor bu bölgede. varsa talibi cicaldau'dan çıkıp 3 yabancı orta saha transferinin bizi toparlayacağını düşünüyorum. xeka ile anlaşıldığı ve yeni yönetime teklif edileceği söyleniyor. umarım doğrudur. gedson'un olmuş haline benziyor xeka. bu sezon lille takımında düzenli 90 dakika oynayan bir oyuncu. gol asist katkısı da gedson'dan çok fazla olur. ceza sahasına koşu atan bir oyuncu. boyu da 1.86, bir orta saha oyuncusu için gayet uzun boylu. top kapma becerisi olan, dikine gidebilen, ince pasları olan bir oyuncu.

    ön libero için önceliğim tabiiki brezilyalı ön libero. melo, josef tarzı boyu posu yerinde olan, orta sahayı ele alabilecek, çekip çevirecek bir oyuncu bulabilirsek çok iyi olur. paran olsa andre trindadeyi kapıp getireceksin ama işte malesef. eğer böyle birini bulamazsak ta göztepe'deki obinna'ya fitim açıkcası. göztepe muhtemelen küme düşecek. kelepir olmasa da nispeten ucuza kapatabiliriz. melo'dan obinna'ya hızlı bir düşüş oldu ama n'apalım? bu parasızlıkta hayalimiz buna yetiyor. crespo'nun iş yaptığı bu ligde obinna çok daha iyisini yapar, yapıyor da.

    diğer yabancı oyuncu da gol-asist katkısı yapacak bir oyuncu olmalı. gönül isco ister ama olmaz tabii. brezilya ligi on numara kaynıyor. santos'un mesela 7 tane on numara mevkiinde oyuncusu var :)

    yabancı oyuncu sayısını dabaşka yerlerden kısarız. kaleciyi, stoperlerden birini (alt yapı oyuncu zorunululuğundan mecburen emin ya da ışık kaan oynayacak zaten), beklerden birini, bir de yunus'u ekledik mi sorun kalmıyor.
App Store'dan indirin Google Play'den alın