• 26
    oyuncularına karşı davranışlarında inanılmaz sert olan, otoritenin vücut bulmuş halidir. özellikle temel basketbol hataları yapan oyuncuları anında bench'e alacak, onlara yukarıdan ezici bir bakış atıp "ulan bi daha yaparsam şerefsizim" dedirtecek kadar da karizmatiktir. bu açıdan kendisiyle çalışacak oyuncuların sağlam bir psikolojiye sahip olmaları onların yararına olur.

    kendisini (bkz: cenk akyol)'a sorsak eminim hiç de iyi şeyler duymayız. ama niye sorayım ki, cenk kaçıp galatasaray'a geldi de çok mu iyi oynadı?
  • 27
    takımımıza gelmesiyle vizyonu ve yönetimin bakış açısınıda değiştirecek koçtur, hoşgelmiştir..

    şu anda kimi getirelim diye sorsalar sanırım herkes adını ilk sıraya yazar oktay hoca'nın. öyle büyük başarılar elde edip, öyle büyük bir kariyer yapmış ki tartışmak deli saçmalığı olur. hoca'nın gelişine çok sevinmeme rağmen yerine geldiği cem hoca'ya ise daha üst ve aktif bir görev vermek gerek, galatasaraylılık bunu gerektirir..
  • 29
    efes pilsen'in dillere destan savunmasının yaratıcısı olan basketbol koçu. nasıl ki efes pilsen'i bir zamanlar avrupa'nın en iyi savunma yapan takımı yaptıysa ben inanıyorum ki galatasarayımızı da yapacaktır. bunun için çok kaliteli bir kadroya da ihtiyacı yok bana kalırsa çünkü savunma yetenek istemez. biraz pozisyon bilgisi ve bolca oyun disiplini ister. bunu da bizim takımımızda rahatlıkla sağlayacaktır.
  • 34
    herhangi bir yenilgiden sonra, "efes'i ben de şampiyon yaparım. tarihin en iyi kadrosu var elinde yararlanamıyor. sistem, sistem diyerek mankafalı pollyanna taraftarı kandırıyorlar" şeklinde eleştirilecek, kötülenecek ve itin götün sokulacaktır.

    allahtan sözlükte basketboldan anlayan adam sayısı daha az da, o yüzden geçireceğim cinnetlerin sayısı da görece az olacaktır.
  • 37
    --- alıntı ---

    galatasaray’a geliş hikayenizi anlatır mısınız?

    öncelikle yöneticilerle iki üç kere görüştük ve birbirimizi tanıdık. ne yapmak istediğimizi birbirimizi anlattık ve hedeflerin ne olacağını, ne doğrultuda ilerlememiz gerektiğini konuştuk. daha sonrada bir anlaşmaya vardık. herşeyden önce bir ortak fikir anlaşması oldu.

    galatasaray kulübü ile anlaşmanız kaç senelik?

    anlaşmam 3 senelik, son yılı opsiyonlu.

    kafanızda türkiye’ye dönme planı var mıydı?

    aslında ben yurtdışında mutluydum, bir sorun yoktu. ama türkiye benim için her zaman özel bir yer. ben türkiye’de büyüdüm, türkiye’de bu kariyeri yakaladım. bunun yanında yurtdışında ki ekonomik kriz sıkıntıları ciddi sorunlar oluşturdu. bende benetton’dan ayrıldıktan sonra bir sene dinlendim. ondan sonra karar aşamasındaydım, ya burada kalacaktım ya da yurtdışına gidecektim. galatasaray’dan teklif geldikten sonra ve bu teklifte heyecan verici bir teklif olduğu için böyle bir karar aldım.

    bu sene ki oyun planı nasıl olacak?

    herşeyden önce takımı net kurmamız gerekiyor. herkes beni sadece müdafaa antrenörü olarak adlandırır ama benim farkım müdafaasız başarının gelme olasılığının olmadığını düşünmem ve bu nefes alıp vermek gibidir, bir takımın kimliğini oluşturan birşeydir. bu takımımız için olmazsa olmaz diye düşünüyorum. ama bu demek değil ki, hücumu önemsemiyoruz. zaten ben basketbolu böyle görmüyorum. basketbol dinamik bir spor. dolayısıyla savunmadan hücuma ya da hücumdan savunmaya geçiş çok kısa sürelerde oluyor ve hepsi birbirine çok bağlı. bunları ayırmak mümkün değil. benimde antrenör olarak inandığım bir düzen var ama takımımın her zaman kimliği olan, çalıştığını sahaya yansıtmaya çalışan bir takım olmasını arzulayacağım.

    bu sene ki hedefimiz nedir?

    ben nerede olursam olayım, hiçbir zaman iddialı konuşmayı sevmedim öyle konuşmayı da bilmem. ama şunu göz ardı etmememiz lazım. yeni bir galatasaray ve önümüzde ki senelerin galatasaray’ını oluşturmaya çalışıyoruz. sadece oyuncu transferi ile alakalı bir durum da değil. oyun bazında, anlayış bazında, altyapı bazında çalışıyoruz. altyapıda çok ciddi hamlelerimiz var. baktığınız da iki yabancı oyuncumuz dahi çok genç. dolayısıyla biz bu noktada, öncelikle bu kimliği oturtmak istiyoruz. sadece önümüzdeki haziran’a kadar galatasaray’ı düşünmeyin. ama bu hiçbir zaman demek değil ki, biz teslim olacağız. biz her zaman kendi mücadelemizi ortaya koyacağız. ama şampiyonluk yada daha altı... bunun için şuan konuşmak çok zor.

    sertaç, fatih solak ve diğer transferlerle ilgili son durum nedir?

    sertaç ile ilgili netleşmiş bir durum yok. fatih değerli bir oyuncu ama onun pozisyonunda ermal’ı aldık ve iki yabancı oyuncumuzda uzun pozisyonunda olacak. dolayısıyla fatih’e çok imkan olacağını sanmıyorum. bunun yanında piyasada türk oyuncu pek kalmadı şuan yabancı transferi söz konusu. ama transfer kapanmadı ve sizde takdir edersiniz ki bu dönemde transferlerle ilgili pek fazla konuşmak istemiyor kimse.

    geçen sene takımda forma giyen washington, wilkinson ve jasaitis’le ilgili son durum nedir, takımda kalma ihtimalleri var mı?

    darius’u hiç düşünmedik, zaten onun yerine başka bir point guard aldık. diğer oyuncularla ilgilide konu şununla ilgili, öncelikle türk oyuncu iskeleti oluşturalım, daha sonra yabancı oyuncuları ilave edelim. kaldı ki şuan da o noktadayız. point guard pozisyonuna tutku açık’ı aldık, oraya bir tane daha yabancı guard alacaktık zaten. iki numara için ilk 5'e shipp’i aldık ama net bir türk oyuncu olmadığı için transfer yapmadık. diğer bölgeleri hep türklerle tamamlamaya çalıştık. hem wilkinson hem jasaitis değerli oyuncular ama belirli bir sistem, düzen var. o düzenin içinde yer veya ihtiyaç bulduğumuzda biz onlara yönelebiliriz. ama bu iki oyuncu ile ilgili konu kapanmadı. darius ise gelecek sene olmayacak.

    yeni transferlerden ermal kuqo, tutku açık ve haluk yıldırım ile ilgili düşünceleriniz nelerdir?

    hem ermal’ın hem de tutku’nun eski basketbol günlerine dönebileceklerini düşünüyorum. zaten onlarda da bu arzu ve ışığı gördüğüm için transferlerini gerçekleştirdim. haluk yıldırım için şunu kesinlikle söyleyebilirim ki galatasaray’ın geleceği değil ama galatasaray’ın geleceğinin oluşmasında ki temel taşlardan biri olacak. bu üç oyuncunun misyonu sadece bugünle alakalı değil, kimliğin oluşmasını sağlayacaktırlar. her yıl oyuncuların değiştirilmesi benim hoşuma gitmiyor. bu kulüp bir kimlik sahibi olacaksa, sürekli değişerek kimlik sahibi olunmaz. belli bir düzenin oturması lazım. yeni kurulan takımlarda bazı sıkıntılar olmayacak mı olacaktır. ama burada herkesin sabır göstermesi gerekiyor. bu benim içinde kolay değil ama burada olmak heyecan verici. herşeye hazır olmamız lazım. iniş çıkışlar olacak, hatalar olacak, istemediğimiz şeyler olacak.. ama çok önemli birşey; iyi çalışmak ve iyi niyetin arkasından doğru sonuçlar gelecektir.

    evren büker ile ilgili düşünceleriniz nelerdir? kadroda kalmasını tercih eder miydiniz?

    evren büker ben gelmeden trabzonspor ile imzalamıştı. geçen sene iyi bir performans gösterdi, önemli bir oyuncu. ama maalesef onun düşüncesi farklı yöndeymiş. benim bu konuda çok bilgim yok. zaten sezon bittiği an trabzonspor’a imza atmıştı. artık onun kararı, saygı duymak lazım. ama herşeyden önce takım düzeni önemli.

    altyapı konusunda ne gibi gelişmeler olacak?

    galatasaray kulübü altyapı konusunda atılım içerisinde. kulübün içinde sinan ömeroğlu’na önemli görevler verdik. altyapıda çalışan insanların son yılda başardığı çok önemli şeyler var. göksenin'in ümit milli takıma girmesi çok zordu. milli takımlara girmek ancak küçük milli takımdan bu yana üst kademelere çıkarak olabilir. ama göksenin ümit milli takımla kendini kanıtladı. enerjisiyle kendini gösterdi ve yerini kazandı. diğer taraftarda genç milli takımda muhammet baygül de kendini kanıtladı. bunlar galatasaray için önemli noktalar. iyi bir bir jenerasyon var altyapıda. diğer oyuncularda kendini zamanla kanıtlayacaktır. tabiki her sene tüm oyuncuların a takıma çıkması mümkün değil ama her yıl bir oyuncu gelse önemli katkıdır. zaten altyapının anlamı da budur. bu galatasaray’ın imajı açısından da çok önemli.

    siz her takımda genç oyunculara önem vermiş bir koçsunuz. altyapıya önem vereceğinize inanıyoruz ve bununda devamını geleceğini düşünüyoruz...

    bende şunu söylemek istiyorum. sürekli bardağın boş kısmına bakmamak gerekli. ileride ki mutluluğa peşinde beraber koşalım. bu herkes için gerekli. hayatta hiçbirşey kolay değil. ama ben şunu söylüyorum, yarın birgün kimse oktay mahmudi bu külüpte birşey yapmadı demeyecektir. ben bunun sözünü verebilirim. ben birşeyleri kazandıracağım diye söz veremem ve tek başına da bunları yapamam. önemli olan, bizler galatasaray’ın sırtına bindiysek hiçbirşey yapmamışız demektir ama bizler galatasaray’ı bir milim ileri götürebiliyorsak biz bir katkıda bulunmuşuzdur demektir. galatasaray kendiliğinden bir marka zaten. dolayısıyla en kolayı galatasaray’ın sırtına binmek ama biz bir ilerleme kaydettirebiliyorsak bu demek ki akşam yattığımızda rahat uyuyabiliyoruz. dediğim gibi sıkıntılı dönemler olacaktır ama bunların hepsi bir süreç. ben çok iyi bir konuşmacı değilim, hiçbir zaman da öyle olmadım. bunlar gerçekler ve bu gerçeklerin en başında ben varım. artık geçmişe ağlayarak bakacağımıza geleceğe gülerek bakalım.

    pota altında ermal ve rancik var. uzun pozisyonuna transfer yapılacak mı?

    oraya bir yabancı alacağız. beşinci yabancı ise şuan gündemde yok. dört yabancı ile yola çıkacağız. eurocup’ta ki belirsizlik çözüldükten sonra belli hamleleri belki yapabiliriz. türkiye’de 3+2 kuralı enteresan bir kural, sadece üç oyuncunun sahada kullanılmasından dolayı beşinci yabancının verimliliği konusunda şüphelerim var. bu sıkıntıyı çekmemek için dört yabancı ile yola başlayacağız. biz yeni bir kadro kuruyoruz, çalıştıktan sonra bir takım eksiklikleri gördükten sonra tamamlamaya çalışacağız.

    taylor rochestie ile ilgili çoğu kişinin fazla bilgisi yok. onunla ilgili neler söyleyebilirsiniz?

    bizim tercihimiz, potansiyeli olan ama şuan sıçrama yapmaya çalışan oyuncular. potansiyeline inandığımız oyuncuları transfer etmeye çalıştık. bu josh shipp içinde geçerli. türkiye'de basketbolu takip edenler shipp’i biliyor ama bu oyuncular çok fazla takip edilen oyuncular değiller. oyuncuların potansiyellerini göstereceklerini düşünüyorum. taylor’ı sezon sonuna doğru takip etmeye başladım. geçen sene göttingen’de oynadı ki avrupa’da ilk yılı olduğu için sezona çok iyi başlamamıştı ama sezon sonu üst düzey performans verdi. ayrıca oyuncu karakterleriyle ilgili de her zaman araştırma yaparım. bu yüzden de bu oyuncuları tercih ettim.

    kamp dönemi belirlendi mi?

    16 ağustos gibi başlamayı planlıyoruz. oyuncular gelmeye başlayacak ve ilk haftayı burada geçireceğiz. daha sonra önce italya’ya gideceğiz, oradan da slovenya’ya gitmeyi düşünüyoruz. ama daha tam olarak netleşmedi. hangi takımlarla hazırlık maçları yapacağımız belli değil ama gideceğimiz yerlerde takım bulma konusunda sıkıntı çekmeyeceğiz.

    avrupa kupalarına katılma dururumuzda ki son durum nedir?

    şuan biz katılmıyor gözüküyoruz. zaten başta da durum buydu. biz zaten katılmıyorduk, eğer bir takım vazgeçerse ya da uygun görülmezse o zaman bizim katılma durumumuz vardı. bir kere böyle bir değişim oldu. bundan sonra olur mu ihtimal dahilinde bulunuyor. ayrıca eurochallenge’a başvurmadık, olursa eurocup olacak.

    yeni stadın yanına basketbol salonu yapılma projesi var. bu salon hakkında son gelişmeler nelerdir?

    şuan salonun ne kadar kapasitesi olacağı konusunda bilgim yok. sonuçta bu konu benim dışımda. euroleague standartlarında bir salonun olması kulüp için önemli. ama bu salon yapılırken belli fizibilite çalışmaları olacaktır. euroleague salonu sonuçta her yerde yok. bu işi benden çok daha fazla uğraşan, mesleği olan insanlar var bu nedenle bu konuda yorum yapmam çok sağlıklı olmaz.

    bu sene maçlarımızı oynayacağımız salon belli mi?

    şuan yeni salon belli değil. ama burada önemli olan galatasaray’ın benim evim diyebileceği bir salonu olmalıdır. kapasitesi 6.500 olmuş ya da daha fazla olmuş şu aşamada önemli değil. ama galatasaray’ın kendi salonu olmalıdır. bu salon sıkıntısı her yerde var. mesela bu sıkıntı sırbistan’da da vardır. sonuçta çok az kulübün kendi salonu var. bu sene ki salon içinse; benim, kulübün, oyuncunun ve taraftarın hepimiz için en iyi seçenek neyse o salon olsun. salon darüşşafaka olmuş, abdi ipekçi olmuş hakikaten önemli değil. benim için en önemli olan; antrenman ve altyapının en iyi şekilde çalışma imkanlarının oluşması. insanlardan o zaman maksimum verim bekleyebiliriz. maçları nerede oynayacağız? burada birçok faktör var. bunları düşünürken hepimiz için en iyisi hangisi olacağına karar vermeye çalışıyoruz.

    florya tesislerinde kullanılan salon çalışmak için yeterli mi?

    florya eski bir salon. altyapı, kadın takımı ve tekerlekli basketbol takımıyla beraber, idmanı aynı salonda yapıyoruz. bu şartlarda fiziki olarak yetersiz bir salon. sonuçta biz dünyanın en yetenekli oyuncularını alalım ama çalışma şartlarınız yoksa başarı gelmez. başka salonda idman yapmamız da ihtimal dahilinde.

    son olarak taraftara mesajınız nedir?

    geçmişe üzülerek bakacağımıza, geleceğe umutla ve gülümseyerek bakalım.

    --- alıntı ---
    *
  • 44
    uzun yıllar takımın başında kalmasını istiyorum. yarattığı takım muhteşem. çok sert savunma yapıp rakibe korku salıyorlar. galatasaray bugün sadece 3üncü çeyrekte 10 sayıdan az yedi.

    takımın 5 numara ve 1 numara pozisyonlarında göreceli bir zaafiyeti var herkesin bildiği üzere. play-offlardan önce olası bir kerem tunçeri/ender aslan + sağlam bir pivot transferi ile finali belki de şampiyonluğu zorlayabilen bir takım oldu cimbom.

    yürüyedur oktay hoca.
  • 50
    takımı taş gibi yapan koç. galatasarayla ilgili her branşta görmek istediğim sert, agresif, korakor oyun felsefesini erkek basketbol takımımızın iliklerine kadar aşılamıştır.

    bu sene ondan şampiyonluk, final gibi üstün başarılar beklemek hata olacaktır. şimdilik sadece takımını kurup sistemini yerleştirse yeterli.

    ha bir de unutmadan iki dileğim var mahmuti, ikisi de fenere koymak
App Store'dan indirin Google Play'den alın