282
sosyal medya çakallarına inat her daim yanındayız hocam.
yönetimin takımın dengesini bozuyorken yerine gelecek olanı da düşünüyorlardır. erden timur sonrası sarsılan ilişkiler senin gidişin ile son bulabilir. mevcut yönetimin seni gönderdikten sonra getireceği teknik direktör herhangi bir adamdır. yok hükmündedir. film kopar o an bizde hocam.
bu sezon başında hatalar yaptın ilerde belki daha da fazla yapacaksın ama sana güveniyoruz hocam düşme. etrafta bekleyen sayısız çakal var. gözünü seveyim, seni sevenleri üzme. en iyi bildiğin şeyi yap. dişinle tırnağınla kazıyarak buralara geldin iki üç tepeden inmenin kuyunu kazmasına izin verme.
gidersen seninle gideceğim. senle geldim senle giderim. yolun her daim açık olsun hocam.
283
sevgili hocam,
young boys’u eleyin lütfen. molde eşleşmesinden, kopenhag eşleşmesinden, sparta prag eşleşmesinden, şampiyonluk maçı olan fenerbahçe derbisinden, süper kupa finali olan beşiktaş derbisinden gereken dersleri alın. young boys’a karşı oynanan ilk maçtan ders alın. üçüncü sezonuna girdiğiniz galatasaray’da artık bir oyun ezberi oluşturun lütfen. anti-tez üretilmesi çok kolay olan ve halihazırda da üretilen, bir senedir her hedef maçında kevgire dönmemize neden olan oyun anlayışınızı gözden geçirin. revize edin. başakşehir’deki ikinci sezonunuzda sonunuzu getiren şeyler, oyunculara karşı olan “aman tadımız kaçmasın” politikanız ve orta sahada berkay-irfan-aleksic dizilişindeki ısrarınızdı. yollar ayrılmasaydı, o takımı küme düşürecektiniz. aynı stratejik hataları galatasaray’da da yapıyorsunuz, yapmayın. oyuna odaklanın; sözlükte, x’de, forumlarda belki hamasetin/demagojinin tesir edebildiği arabesk kültürün esiri olmuş insanlar var ancak galatasaray stadı ve kongresi sahaya bakar. oyuna bakar. oyundan da anlar. pişmemiş çiğ bir makarnayı tereyağlı iskender diyerek yediremezsiniz galatasaray’da, satamazsınız ürününüzü. “boyun eğin”, “biat edin” burada işlemez; fenerbahçe değil burası. o yüzden hakemin konuştuğu dil, çimin boyu, atletizm pisti gibi mazeretleri kafanızdan silin lütfen. bunlara başvurmayın. ders almanız gereken maçlardaki hatalar da tamamen size ve ekibinize aittir, yönetimsel zafiyetler ile sizin kontrolünüzde şekillenen oyun planı ve 11’ler arasında hiçbir korelasyon yoktur. saha sizde, oyun sizde, mühür sizde. artısı da sizin, eksisi de.
işinize karışan bir allah’ın kulu yok. çevrilen oyun, psikolojik baskı, senaryo vs. yok. bunları konuşmak, düşünmek bile abesk. galatasaray’da bu demagoji terminolojisine başvurulmasından ve “böyöük oyunu görün” çiğliğinden ben bir taraftar olarak utanıyorum, lütfen siz bu gibi zırvalıklardan medet ummayın. işinizi yapın. iyi futbol oynatın. oyununuzu yenileyin. ve en önemlisi, galatasaray futbol takımının şampiyonlar ligine katılma hakkı elde etmesini sağlayın. her ne pahasına olursa olsun, bunu yapmak zorundasınız. bir yolunu bulun ve yapın.
teşekkürler.
284
hocam,
bana borcunuz var. geçen yıl kopenhag maçında boynum bükük ayrıldım staddan. manchester maçında boynum bükük ayrıldım. hem de o günkü yağışı hatırlarsınız. 600 km araç kullanıp geldim, turnikeden geçerken ayakkabılarım, çoraplarım, pantolonum dizlerime kadar ıslandım. maçı o vaziyette izleyip sileceklerin yetişmediği vaziyette 600 km araç kullanarak eve döndüm. fenerbahçe maçında boynum bükük ayrıldım. her seferinde gidiş dönüş 1200 km yol yaptığımı yazmaya gerek yok. şu maçların her birinde üzüntüyle dönmek çok ağır geldi. hocam 27 ağustos 2024 galatasaray young boys maçında bu borçlarınızı ödeyin, staddan bizi boynu bükük göndermeyin. galatasaray marşları ve ucl marşı dinleyerek güle oynaya dönelim.
