18978
galatasaray başındayken
ıcardi
torreira
mertens
davinson
zaha - her ne kadar fiyasko ile sonuclansa da
osimhen
leroy sane
transferleri yapıldı.
1997lerden beri galatasaray’ı izlerim. hiçbir zaman böyle bir transferlerle beslenen bir dönem görmedim.
okan hoca avrupada başarılı olmak zo-run-da!
sadece feneri yenmek ve geçmek için bu kadar transfer yapılmadı.
kendisi de bunun farkında.
hatalarından ders alan bir teknik direktör.
o sene bu sene inşallah.
çünkü fatih terimin başarılarını geçme potansiyeli olan tek türk teknik direktör kendisi.
18980
yönetim üzerinde nasıl bir baskı kurduysa havaalanlarında uçaklar transferleri bekliyor. sezon ortası yönetim ile sert toplantı yapmış çok bariz.
18981
avrupa basarisi gerekliligi konusunda herkese katilmakla beraber, bu konunun ligde feneri gecmekten daha onemli olduguna inanan arkadaslara tek bir soru sormak istiyorum.
okan buruk onumuzdeki sezon sampiyonlar liginde ceyrek final oynasa (heralde bundan otesini hayal etmiyoruzdur-gecen sene kiev’i yenemeyip playoffa kaldik) ama ligde fenere yenilip gecilse ve sampiyonlugu kaptirsa, ne burada, ne medyada, ne de kulupte kimse sampiyonlar ligi basarisini konusur mu?
bu sorunun yaniti bence yoruma acik degil, hayir konusmaz. boyle bir senaryoda akilci ve faydaci davranip ligi birincil oncelik yapmak, ama avrupa icin de daha genis bir kadroyu yonetmeyi ogrenmek en mantiklisi.
avrupa’da kalici basari icin futbol teroristlerinden arindirilmis bir lig lazim. rakibinin baskani sahada adam kovalıyor, hakaret ediyor, dernek basiyor. once ligin bu tiplerden kurtulup temizlenmesi lazim.
sene icerisinde fenerbahcenin delilikleri yuzunden ana gundem lig yarisi oluyor, oyle ya da boyle son yillarda durum hep bu. su saygisiz, ne rakibe ne oyuna deger vermeyen, asagilik kompleksiyle her gecen gun daha da sacmalayan profilin fenerbahce’nin basindan gitmesi gerek, futbolumuz yukselmeyecek, kendi aramizda kavga edip duracagiz.
okan buruk da bu ortamda kendisi icin en akillica olani yapiyor. ben lige asilmasini anliyorum.
18982
galatasaray ve türk futbol tarihinin en pahalı kadrolarını yönetme şansına erişmiş hoca.
kendisi hem şanslı, hem de pragmatik.
bence, kendisinin en önemli özelliklerinden birisi nostalji ve duygu ile yaşamaması. florya'dan çocuk yaşta girip tüm başarıları orada elde etmesine rağmen, takımı sezon ortasında kemerburgaz'a geçirdi. hiç geriye bile bakmadı.
kaliteli topçu, kaliteli tesis, kaliteli stadyum ve kaliteli ortam için yaşayan bir adam.
maddi güç olmadığı yılları iliklerine kadar yaşayan topçulardan birisiydi. o günleri unutmuş olamaz.
avrupa'da takım çalıştırma konusuna kendisi de değindi yakın zamanda. b sınıfı takımlara giderse burada bulduğu imkanları ve ilgiyi görmeyeceğini biliyor.
18983
kemerburgaz tesisleri ilk açıldığında bayer leverkusen maçlarını izlediğini gören basın hocaya xhaka ve frimpong muhabbeti açmıştı.
acaba oyuncu değil de xabi alonso'nun 3-4-2-1'ini mi izliyordu diye düşünmeye başladım.