16272
ah benim yalnız ve çaresiz hocam.
sağlık heyetinin sakat dediği adamı alırlar, 35 milyon'a senin parlattığın sağ beki satıp yerine sağ bek almazlar, hızlı stoper istersin "eldekini satmadan alamayız" derler, altyapıdaki potansiyelli stoper'i üçe beşe bakmadan satarlar, kanatlarda oynayabilen bir forvet istersin alamazlar, 10 numara yedeği istersin almazlar, hücum oyuncusu istersin almazlar. davulla zurnayla transfere gidip her seferinde rezil olup dönerler.
sadece transfer mi? takım federasyon tarafından alenen düşman bellenir yine sen konuşursun. rakip takım topla tüfekle galatasaray'a sallar yine sen konuşursun. takım kötü gider hepsi tırsar kaçar yine sen konuşursun. topçuna, sana, kulübüne olmadık hakaretler ederler yine sen konuşursun.
takımda 2-3 bölge alarm verirken "fırsat transferi" kovalayacak kadar utanmaz,
"şu kadar limitimiz var" diyip bonserviste çingene pazarlığına oturup maaşta bol keseden verecek kadar arsız,
bek oyuncusuna, vasıfsız kanat oyuncusuna çuval çuval para verip takımı sırtlayan aslanları 3 kuruşa oynatacak kadar hayasız,
antremanda olması gereken adamların biri paris'te, diğeri avrupa katar takılırken buna müdahale edemeyecek kadar işbilmez,
2 senedir rekor üstüne rekor kıran hocası "transfere ihtiyacım var" diye bas bas bağırırken hiçbir planı olmadan menejerlerin kucağına oturup son günleri bekleyecek kadar çapsız,
adamlarla çalıştığını biliyoruz. sakin kafa ile düşününce şöyle adamlarla çalışıp bu kadar başarılı olman mucize. rakip seninle baş edemediği için mourinho getirip 12. stoperini, dördüncü 10 numarasını, dokuzuncu orta sahasını, beşinci sol bekini transfer ederken sen "as oyuncusu bile yok" dediğimiz pozisyonlara adam istiyorsun ama sana transfer yapmıyorlar.
senin kıymetini biliyoruz hocam ve sadece sana güveniyoruz. bizi bu cendereden de her cenderende de sen çıkarırsın. çıkaramasan da canın sağolsun. senin de yapacaklarının sınırı var. ancak beraber çalıştıklarının utnamazlık ve hainliklerinin hiçbir sınırı yok.
sağlık heyetinin sakat dediği adamı alırlar, 35 milyon'a senin parlattığın sağ beki satıp yerine sağ bek almazlar, hızlı stoper istersin "eldekini satmadan alamayız" derler, altyapıdaki potansiyelli stoper'i üçe beşe bakmadan satarlar, kanatlarda oynayabilen bir forvet istersin alamazlar, 10 numara yedeği istersin almazlar, hücum oyuncusu istersin almazlar. davulla zurnayla transfere gidip her seferinde rezil olup dönerler.
sadece transfer mi? takım federasyon tarafından alenen düşman bellenir yine sen konuşursun. rakip takım topla tüfekle galatasaray'a sallar yine sen konuşursun. takım kötü gider hepsi tırsar kaçar yine sen konuşursun. topçuna, sana, kulübüne olmadık hakaretler ederler yine sen konuşursun.
takımda 2-3 bölge alarm verirken "fırsat transferi" kovalayacak kadar utanmaz,
"şu kadar limitimiz var" diyip bonserviste çingene pazarlığına oturup maaşta bol keseden verecek kadar arsız,
bek oyuncusuna, vasıfsız kanat oyuncusuna çuval çuval para verip takımı sırtlayan aslanları 3 kuruşa oynatacak kadar hayasız,
antremanda olması gereken adamların biri paris'te, diğeri avrupa katar takılırken buna müdahale edemeyecek kadar işbilmez,
2 senedir rekor üstüne rekor kıran hocası "transfere ihtiyacım var" diye bas bas bağırırken hiçbir planı olmadan menejerlerin kucağına oturup son günleri bekleyecek kadar çapsız,
adamlarla çalıştığını biliyoruz. sakin kafa ile düşününce şöyle adamlarla çalışıp bu kadar başarılı olman mucize. rakip seninle baş edemediği için mourinho getirip 12. stoperini, dördüncü 10 numarasını, dokuzuncu orta sahasını, beşinci sol bekini transfer ederken sen "as oyuncusu bile yok" dediğimiz pozisyonlara adam istiyorsun ama sana transfer yapmıyorlar.
senin kıymetini biliyoruz hocam ve sadece sana güveniyoruz. bizi bu cendereden de her cenderende de sen çıkarırsın. çıkaramasan da canın sağolsun. senin de yapacaklarının sınırı var. ancak beraber çalıştıklarının utnamazlık ve hainliklerinin hiçbir sınırı yok.