resim
Okan Buruk
Görev:Teknik Direktör
Takım:Galatasaray
Yaş:51
Uyruk:Türkiye
  • 14403
    kendisiyle son dönemdeki değişiklik-rotasyon mantığı ile ilgili rezervim dışında hiç bir sorunum yok. özellikle kendisinin futbol bilgisi ve görgüsünü tartışmaya açmak son derece absürd. bir anadolu kulübünde kupa kazanmış, 3 büyükler dışı bir kulüple lig şampiyonu olmuş, üstüne bizde de 2 yıl üst üste şampiyon olmuş bir adamın hatalarını tartışacağız elbette; ama galatasaray için yetersiz olduğu gibi bir zanna kapılmak akıl alır şey değil. elmayla armutu karıştırmayalım rica ederim.

    maça gelirsek;
    (bkz: 28 eylül 2024 galatasaray kasımpaşa maçı)

    davinson ve toreira tercihleri benim için sürprizdi ama atılan zar tuttu ve 3-0 yaptık. işte bu noktada oyunu tutman gereken bir dönem başlıyor. osimhen de sakatlanmışken en basitinden, tor'u oyuna atıp kerem'i çıkarmalıydık. rakibin nispeten güçsüz olmasından dolayı hafta içini düşünecek durumda değildik zira.

    yenildiysen öğrendin demektir mottosuna inanan biri olarak, eğer 3-0 dan kaybedilen 2 puanla; oyuncu değişikliği ve rotasyon nasıl yapılır bilmiyorsak ya da unuttuysak şimdi öğrenmiş ya da hatırlamış olduk. sağlık olsun diyelim.
  • 14404
    üzerinde boşuna tartıştığımız mevcut teknik direktörümüz. okan buruk’un görev başında olduğu üçüncü sezondayız ve bizim artık kendisinin mühendis bir teknik direktör olmadığını anlamış olmamız lazım. sistem, yapı, kurgu vs. gibi şeyler üzerine temeli atılmış ve her geçen yıl inşaatına devam edilmiş bir galatasaray futbol takımı yok. çünkü okan hocanın böyle bir bakış açısı yok. böyle bir derdi yok. rus ruleti tadında bir futbol anlayışı var. bu anlayışla da mermi bir bizim takımın kafasında patlıyor, bir karşı takımın kafasında. muslera-davinson-torreira-sara-osimhen iskeleti var iken sahada, rulette daha şanslı oluyoruz ama bu iskeletten bir veya birkaç isim eksik olduğunda okan buruk merminin bize isabet etmesini sağlıyor. çünkü kumardan, ruletten başka bildiği bir oyun yok hocanın. sahadaki oyuncuların bireysel yeteneklerine ve hayal güçlerine dayalı bir kumar ile de sezon boyunca uçlarda yaşamaya devam edeceğiz. bunu ben demiyorum bu arada, hoca söylüyor. hoca her kaybettiğimiz maçtan sonra yenilginin sebebini beklentilerin altında kalan hücum oyuncuları olarak gösteriyor. hücum hattımız beklentileri karşılar ise ne ala. ancak çalışılmış bir plan veya kenardan bir oyun aklı, yani satranç hamlesi tadında bir müdahale gerektiğinde duvara toslamaya devam edecek okan buruk (dolayısıyla bu takım). ben artık beklentimi bu düzeyde ayarladığım için çok rahatım, eskisi kadar da sık yazmıyorum bundan sebep. oyun kalitesi üzerine değil, oyuncu kalitesi üzerine hayaller kurmuş bir teknik direktörümüz var. oyuncu kalitesi üzerinden kazandık kazandık; kazanamadığımız senaryoda oyun/sistem kalitesi veya teknik direktör dokunuşu/sihiri üzerinden bir şey beklemeyin. “peki bu takım, yani bu oyuncu grubu daha fazlasını yapabilen daha iyi bir teknik direktörü, mühendis bir teknik direktörü hak etmiyor mu?” diye de sormayın, o işler maalesef burada yürümüyor. türkiye’de olmuyor o iş. sözlükte de zaten olmuyor, kısa süre içerisinde “vefasız”, “nankör”, “şımarık”, “huysuz” gibi yaftalamalar ile karşı karşıya kalıyorsunuz. arabesk bir romantizm, profesyonelliği ve kurumsallığı her zaman döver bu ülkede. ezer, sindirir. elimizdeki ile kör topal yola devam etmeye yoğunlaşmamız lazım bu noktada. ben öyle yapıyorum, herkese de tavsiye ederim.
  • 14405
    çok ama çok haksız şekilde "eleştirilen" hocamız. eleştiri elbet olacaktır ama saçma sapan lakaplar takarak hocayı karalamak kadar gerizekalıca bir şey olamaz. rakiplerin milyonlar dökmüş yollara onu yenebilmek için. çıkıp diyorlar ki, kopenhag, fenerbahçe, young boys, prag maçlarından dolayı ona kızgınım. kardeş, zaten ne kaldı ki? 90 maçın 70 küsür maçını kazanmış adam. dönüp bakıyorsun real madrid gibi bir canavar bile bu yapamıyor. yapsa bile zorlanıyor. fransa liginde milyarlar döken psg bile arada şampiyonluk kaybediyor.

    hoca bugün gitsin, siz sanıyor musunuz ki takım daha iyi olacak? imkansız. bu kadar değersizleştirmenin gerçekten hiç anlamı yok. eleştiriler yerinde ve saygılı olmalıdır.
  • 14406
    okan hocaya çok kızdım hala kızıyorum hatta beşiktaş maçından sonra bir ara istifa etsin bile yazdım ama sakin kafayla düşünüce kendisi yerine gelecek kimse ondan iyi performans veremez bence.
    bu ligde şampiyon olan son yabancı hoca zico'ydu. o da 2006-2007 sezonunda oldu. yerli hoca desek büyük bir kesim fatih terim diyecektir. ama fatih terim hoca olarak değil başkan olarak dönmeli artık.
    hocayı eleştirelim ama ayarını kaçırmamak lazım. twitter'daki ergen tayfanın değersizleştirmesi tüm taraftara sirayet etmemeli. kerem'e olanları gördük. yakında barış'a, muslera'ya da başlayacaklar. eleştiri normal ama linç kültüründen uzak durmak lazım.
  • 14407
    bir süredir etkileşim köpekliğinin ve bandwagon etkisinin kurbanı olan teknik direktörümüz. evet, burası galatasaray, burada biat kültürü yok, galatasaray daha iyi olsun diye yanlışa yanlış demek var. ancak maalesef her şeyi olduğu gibi bunu da eğip büküp yozlaştırmayı başardık. zekası kıt, okumayan, okuduğunu da anlamayan cahiller sırf prim yaptığı için hep bir ağızdan hocasına, futbolcusuna durmadan hakaret ediyor. bu mu eleştiri kültürü? 12 sene kalesini başarı ile korumuş kaptanına hata yaptı diye salyalar saçarak küfür etmek, 2 senede kırılmadık rekor bırakmayan hocasına “sıra sende ohaaaaan” diye bağırmak eleştiri kültürü değildir. bunun adı olsa olsa öfke kültürüdür, cahilliktir. şu kafanın, menemen’de kubilay’ı katleden kafadan zerre farkı yok. sadece motivasyonları farklı. bilgi yok, fikir yok, birinin öbürünün dediğiyle eline tırmık, dirgen alıp kelle istemek var. ilerlemek icin önce bunlarla mücadele etmek, bunların kafasını ezmek şart.
  • 14409
    çok hızlı şekilde oyunun akmadığını, oyuncunun iyi oynamadığını görüp aksiyon alamayan hocamız.
    her puan kaybı sonrası bunu eleştiriyorsak sadece kendisi suçlu olamaz.
    yanındaki yardımcılarda mı hiç uyarmıyor? yani kasımpaşa maçında maç 3-0 devam ederken bile top oynamadığımızı, kerem'in aksadığını, icardi'nin enerjisinin tükendiğini, nelsson'un top yapamadığını hiç mi okuyamadı?
    maç 3-1 oldu ve içeri girildi. hocam bir adet kerem, berkan değişikliği, bir adet de kaan jelert değişikliği ile oyunu tutabilirdin. osimhen sakatlandı bahanesiyle de osimhen mertens yapabilirdin. hem takım oyun alışkanlığına geri dönerdi hem de yumuşak karnımız olan orta sahamız pres gücüne dönerdi.
    ha bu maç böyle olması gerekiyordu oldu bana göre. rotasyon şarttı. ancak 442 sistemine dönüş için erken değil miydi? hem de rotasyon oyuncularıyla. madem 442 ısrarın olacak neden osimhen yerine batşu girmedi? demek ki kendinde bu sisteme inanmadın ve oyuncu isimleri altında ezildin.
    icardi ve osimhen birlikte oynasın diye takımı kırılgan yaptın.
    hocama açık sorum şu.
    çarşamba uefa maçı oynadık, perşembe yenileme çalışması, cuma da taktik idman yaptık diyelim.
    1 tanecik taktik idman ile nasıl bu adamları bu taktiğe inandırdın ve oyun şablonu çizdin?
    bugün dünyanın en iyi oyuncuları bile bir taktik disipline bağlı şekilde verim veriyorken biz nasıl yaptım oldu kafasına girdik?
    bu maç benim ümidimi, gururumu ya da şampiyonluğa olan inancımı kırmadı. çünkü görünen köy kılavuz istemez.
    normal şartlarda çok güçlü bir takım ve hücum oyunumuz var. ancak acemice verilen kararlar bizi sadece biraz geciktirecek.
    okan hocam yine doğruyu bulacaktır.
  • 14410
    milyon eurolar döküp saçma sapan transferler yapan takımların başarızlığı üzerine bir başarı hikayesi yazmak ne kadar mantıklı bilemiyorum. kötü örnek örnek olamaz bizim için. spor bir rekabet oyunu, çıtayı en yükseğe biz taşımalıyız. bu takımın ana hedefi hiçbir zaman şampiyonluk olmamalı. dereyi geçerken at değiştiremeyiz. kendisi mi değişir ona yardımcı olan insanlar mı değişir bilemiyorum. okan hocayla dört transfer dönemi geçirdik. eksiğimiz gediğimiz hiç bitmedi. başladığımız noktadan bir gram ilerde olduğumuzu düşünmüyorum. allahın bir lutfu olarak bize gelen oshimen olmasa futbolumuzda heyecan veren yeni birşey yok. yine de karamsar değilim, kaotik bir ortam oluşsa da burdan en iyi şekilde çıkacak bir oyuncu grubumuz var.
  • 14413
    kraldan çok kralcı taraftarları olduğu sürece bize hayal ettiğimiz avrupa başarılarını yaşatmasını beklemediğim teknik direktörümüz.

    yaşattığı sevinçleri kimse inkar edemez. üstüste 2 şampiyonluk, genel olarak derbi performansları vs. fakat geçen sezonun ikinci yarısından başlayan bir ben “ders almam ders veririm” havası yüklenmiş durumda okan hocaya. kibir bazen bizi öyle noktalara götürdü ki, cl de kopenhag ı altımıza alamadığımız gibi bir de üstüne gittik sparta prag a elendik. içerideki fener maçını, süper kupa bjk maçını yazmayacağım bile. ben bunu bir taraftar olarak hala hazmedemiyorum. sen galatasaray hocası isen, çöp kupası olsa ona da hırs yaparsın. fakat ciddiye almadığın, yeterince konsantre olmadığın rakiplere yenilirsen-elenirsen ve arkanda hala seni kör kötük savunan adamlar olursa bunu görmezden gelirsin. bu insani bir zaaf. benim kızgınlığım da buna değil zaten. bunun katlanarak geldiği günümüzde ise tam bir fikrine aşık olma durumu yaşıyor hocamız. fikrine aşık bir hoca ve ona daha fazla aşık taraftarlar. siz galatasaray için bunun tehlikesini, mantıklı eleştirilerden daha az görüyorsanız ortada büyük bir problem var demektir. kızgınlığım bunu görmeyenlere.

    güzel kardeşlerim yedirmeyelim okan hocayı buna tamam. ama oyunu okumada geliştirilmesi gereken yerler olduğunu ve bizim bundan dolayı defalarca canımızın yandığını görün. bu hatalardan ders çıkarmak yerine gidip man. city, r. madrid tutun denilmesine bile alkış tutmayın.

    bir de kişilerin değil, galatasarayın neferi olun. saygılarımla.
  • 14414
    okan buruk tartışmaya kapalıdır. okan hocayı eleştirebiliriz ama tartışılacak durumu yok. rakip 50 milyon euro harcayıp muadilini getirip oynadıkları futbol, düştükleri durum ortada. mesela kasımpaşa maçındaki ilk 11 de belki kerem demirbay berkan oynasa daha iyi olabilirdi. ama rotasyon yaptı diye hoca eleştirilmez o konuda kimse saçmalamasın lütfen. birde oyunculara fazla güveniyor. güvenilmiycek oyunculara onlara güvendiğini göstererek kazanamassın hocam. adam kendine güvenmiyor ki! bu konuda daha dikkatli olması gerekiyor. son olarak hocanın geç oyuncu degisikliğine dikkat çekilmiş ama ben hic zamanında değişiklik yapan oyunu taraftarın gördüğü gibi yorumlayan teknik direktör (fatih terim de geç değiştiriyordu. fenerlilere göre ismail kartalda oyuncu değişkilkerini kötü yapıyordu vs.) görmedim. ayrıca okan hoca geldiğinden beri değişiklikleri bana göre hatalı yapıyor. mesela buna örnek ofsaytta bulunan entrym.
    (bkz: #3474452)
  • 14415
    iki sene ustuste sampiyon olmus, rekorlar kirmis, feneri laciverte boyamis hocamiz. kimsenin kendisine saygisizlik ettigini dusunmuyorum ama bariz yanlislarimiz var. bu da hic hayra alamet seyler degil. kaideyi taciz eden istisna'nin da paylastigi verilere gore bu sezon rakiplerimizden ortalama 12.7 sut yemisiz. inanilmaz bir rakam. cok kolay pozisyon veriyoruz demek bu. rakip cok rahat demek bu. bir beraberlik almis da olsa haftaya yine 15 sut kalende gorebilir bir anda rakip 2-0 one gecebilir. adamlar 15% ile isabet bulsa 2-0 gerideyiz. biz 4-2-3-1 oynayalim onemli degil. ama o ikiliden biri kesinlikle kaan ayhan olmak zorunda. bu artik tartismaya kapali olmali. konu davinson-torreira-nelsson degil. takim savunmamiz yok. cok bosluk veriyoruz. davinson olunca da bosluk veriyoruz. nelsson olunca da veriyoruz. torreira olunca da veriyoruz. ligde torreira enerjisi ile bir yere kadar kapatiyor ama avrupa'da o da yetmiyor. vallahi sistem falan degismesin sikinti yok. arkaya hangi 4luyu yazarsan yaz. onlerinde kaan ve torreira oldugu muddetce biz kolay pozisyon vermeyiz. biz pozisyon vermezsek her turlu atariz.

    lutfen abi bize bayern macinda, manchester macinda takim direncini yukselten kaan - torreira ikilisi gerek. rotasyon yaparken kaan - berkan, berkan - torreira yaparsin. sara ile martens rotasyonu yaparsin.
  • 14416
    tadic-dzeko’yla harikalar yaratacağını zanneden, topu rakip yarı alana taşıyana kadar dakikalar 30’u bulan, devri geçmiş 22 milyon euro maaşlı teknik direktör ve ajax deplasmanını bernaneu zannedip, bazı sözlük yazarları kafa yapısıyla ne kadar ön libero varsa sahaya sürüp, kaleye gidemeden 4 yiyen rakip takım hocalarını görünce pamuklara sarmamız gereken teknik direktörümüzdür. türkiye gibi anti futbolun merkezi olan ülkede tempolu oyun oynatmaya çalışmaktadır. avrupa’da ileriyi hedefleyen takım için nasıl takım kurması gerekiyorsa bunun için çaba göstermektedir. paok ve fenerbahçe’yi 5’leyebilecek futbol oynatmıştır. yok efendim kadıköy’de neden kalemizde 25 şut görmüşüz. hakem denen müsvedde o penaltıyı uydurunca skoru koruma adına geri çekilip en az 10 şut fazladan yedik. o penaltı olmasa yürüye yürüye rakip ceza sahasına gidiyorduk.

    bazı tümörlerden kurtulduktan sonra tempolu oyun oynatmaya çabalamaktadır. biraz daha sabır.
  • 14418
    fb ve paok maçlarıyla güven tazeleyen, ancak son kasımpaşa maçıyla soru işaretleri oluşturan teknik direktör. okan buruk gitsin diyen tayfadan değilim, ama kendisinin ısrarla değiştirmediği bazı kötü yönleri var. eleştirilere 'real madrid'i manchester city'i tutmanız lazım' diye cevap vermişti. taraftara bunu diyor ama kendisi real ve city hocası gibi davraniyor. stoperimin hem ayağı temiz olsun, hem pozisyon bilgisi üst düzey olsun. sol bekim hem iyi savunma yapsın, hem fizikli olsun hem de sürekli git gel yapsın. elindeki oyuncuların iyi yönlerinden faydalanmak yerine onları kendi sistemine uydurmaya çalışıyor.

    boey sonrası sağ bek, jacobs'a kadar sol bek, sara'ya kadar bir 8 numara bulamadık. yapamadığından değil, aksine barış alper, sacha boey ve son olarak yunus akgün'den güçlü yönlerini kullanıp bambaşka oyuncular çıkardı. barış ve boey için özel antrenör tuttular o yüzden seviye atladılar deniyor, ama hocanın katkısı yok demek haksızlık olur. city ve real gibi her istediğimiz oyuncuyu alamayacağımız için elimizdeki oyunculardan daha iyi faydalanmak lazım. yoksa fatih terim'in son dönemi gibi sürekli transfer isteyip ocak ve temmuz'u işaret etmeye doğru gideriz.
  • 14419
    görevde bulunduğu süre içerisinde ki hiçbir hatası ve kaybettiği puan kasımpaşa maçında ki kadar yaralamadı beni.

    kaç gündür spor haberleri ile ilgili tek bir içerik bile okumadım olayı sindirebilmek için.

    yahu işin teknik taktik boyutunu geçtim kadro kalitesini geçtim galatasaray'ın herhangi bir anadolu kulübüne ilk yarıyı 3-0 önde kapatıp ikinci yarının 3-3 sonuçlanması hayatın olağan akışına aykırı bir şey.

    yazıklar olsun başka bişey demiyorum.
  • 14420
    kanuni sultan süleyman, kendi emriyle boğdurulan oğlu mustafa’nın cansız bedenine sarılıp kendinden geçmiş bir şekilde ağlarken dönemin vezir-i azam’ı, aynı zamanda damadı rüstem paşa yanına gelip kendisine: “hünkarım, metanetinizi koruyun. ah-u figan ederek ağlamanız tebaanızın nazarında sizi güçsüz gösterir. geride üç yiğit şehzademiz var…” v.s laflar edince kanuni ona dönmüş: “konuş rüstem konuş; ne devlet senin, ne evlat senin” demiş.

    belki karar alma mekanizmasına dahil değiliz, belki bireysel olarak maddi anlamda kombine, bilet, forma almak dışında çok fazla desteğimiz yok ama total olarak düşündüğümüzde “taraftar” olmasa bu kulüp de olmaz. yani önce şu konuda anlaşalım: galatasaray’ın sahibi taraftardır. o yüzden de herhangi bir “kayıp”ta en fazla üzülen, canı yanan da taraftar oluyor. “taraftarlık” elbette sınırları olan, benzer tutum ve davranışların sergilendiği bir alan değil. kimisi eleştirel yaklaşır, kimisi biat eder, kimisi daha objektif olur v.s ama ilgi çekmek için marjinal söylemlerde bulunan, havuç taklidi yapıp tavşan avlama gibi bir yaklaşımla farklı amaçların peşinde olan veya giydiği sahte galatasaray formasıyla suyu bulandırmaya çalışanları saymazsak taraftarların tamamı öncül olarak galatasaray’ın menfaatlerini düşünür. haliyle teması tamamen galatasaray üzerine olan şu platformda hakaretamiz söylemlere başvurmadan herkes teknik heyeti de, futbolcuyu da, yönetimi de rahatça eleştirebilir. bu eleştiri yapan kişileri “içimizdeki irlandalı” gibi görmek, galatasaraylılığını tartışmak da kimsenin haddi değil. ne yani, geçtiğimiz sezondan beri okan buruk’u eleştiriyorum diye galatasaray’ın kötü olmasını mı istiyorum? kaldı ki eleştirdiğimiz şey kişiliği değil, futbol aklı. yoksa müflis tüccarın eski defterleri karıştırması gibi okan’ın, emre ile beşinci sene üst üste şampiyon olmamızı nasıl sabote ettiğini, “kimseyle anlaşmadım” deyip inter ile aylar öncesinden sözleşme imzaladığını, o dönem için cüzi bir miktar karşılığında galatasaray değil de beşiktaş’ı tercih ettiğini falan gündeme getiririz ama kime ne fayda sağlayacak? belirttiğim gibi, kişiliğiyle ilgili hiçbir sorunum yok ama futbol aklının olmadığına inanıyorum. bunu söylerken de “tümdengelim” metoduyla “sonuç”tan yola çıkarak değerlendirmiyorum. günümüz futbol kanunu: orta sahan kadar varsın. kasımpaşa maçı henüz başlamadan kadroda sara-kerem demirbay ikilisini yan yana görür görmez “bu maçtan hayır gelmez” dedim. zerre keyif vermeden, tamamen kişisel yeteneklerle 3-0 olduğunda bile içimde hep bir endişe vardı. o oyun kurgusu ile hangi takımın karşısına çıkarsan çık, sonuç hüsran olacaktı. her fırsatta belirttiğim üzere, bu gerçekliği kadın olduğu yani futbolu hayatı boyunca seyirci olmak dışında deneyimlememiş ben görebiliyorsam, ömrünü futbola vakfetmiş okan buruk nasıl göremez? çok uzağa gitmeden gene yakın bir örnek: paok maçı. 2-1 öndeyiz, bu bir eleme maçı değil, averaj çok çok önemli bir faktör değil ve uzatmalarla birlikte neredeyse 10 dakika kalmışken oyuna giren futbolcu batshuayi. üstelik icardi de oyundayken. bu tercihte bulunmak için çıldırmış olmak lazım. çünkü ne bats ne de icardi farklı pozisyonlarda da oynayabilecek oyuncular. ikisi de safkan forvet… belli ki fenerbahçe maçında oynatamadığı için borçlu hissetti. bu durum kendisini belki iyi bir insan, iyi bir psikolog, iyi bir terapist yapabilir ama aynı zamanda berbat bir teknik direktör de yapar.

    başta okan buruk olmak üzere takımda daha önce teknik direktörlük yapmış, formamızı terletmiş bütün insanlar nazarımda galatasaray’a hizmet ettikleri esnada değerlidir. sayısız örneğimiz var: işte bülent korkmaz. galatasaray’dan başka forma giymedi, efsane kaptan mertebesine yükseldi, teknik direktör oldu galatasaray tribünlerine hareket çekti. bize sayısız başarılar yaşatan fatih terim, bizi bırakıp milli takıma geçti, neredeyse kanlı-bıçaklı olduğumuz federasyon başkanı ile nispet yaparcasına kahkahalar eşliğinde fotoğraf çektirdi. küçücük yaşımla aşık olduğum semih yuvakuran, gidip fenerbahçe’ye imza attı… yarın okan buruk galatasaray’dan ayrılsa ve fenerbahçe’ye teknik direktör olsa kim şaşırırı? bunlara “profesyonel” deniyor. bir de profesyonel’in zıttı var: “amatör”. amatör etimolojik olarak “amare”den gelir. amare ise “sevmek” demek. biz taraftarlar amatörüz. sevmek, zahmetlidir, keçiboynuzu misali bir “dirhem” bal için bir “çeki” odun yemeyi göze almaktır. kimsenin sevgisi yarıştırılamaz ve ölçülemez. gerek özel mesajlarla gerekse kimi başlıklarda okan buruk eleştirisi üzerinden kimse galatasaray sevgimize laf etmesin, anne terliğiyle terbiye ederim (gülücük koymaya bile mecali olmayan smiley olsa keşke)
  • 14421
    son zamanlarda çokça dillendirilen "kopenhag, fenerbahçe ve beşiktaş maçından dolayı hocaya çok kızgınım" goygoyu artık çok sıkmaya başladı. zaten ne kaldı * diye bağırmak istiyorum suratlarına. aga siz hakikatten kafayı yemişsiniz. açın bir bakın, jesus, ismail, mourinho bir tarafta milyonlarca euro harcanmış, küçük ortağa "göklerden gelen bir cisim" nasıl olduysa para akıtmış transferler yaptırmış. herkesin biraz sakin olması gerekiyor.
  • 14422
    3 sezondur elinde türkiye'nin en iyi kadrosu var. bu sezon kadroya osimhen gibi top 5 santrfordan birisi eklendi. mevcut kadro ile zaten lig şampiyonu olmalı, aksi başarısızlıktır. ligimizin hali ortada, eli yüzü düzgün takım sayısı 8'i geçmez. en büyük rakibimiz olan fener'in kadro kalitesi bizden aşağıda, beşiktaş'ın 11'i bekleri hariç kaliteli olsa da rotasyonu oldukça dar.

    geçtiğimiz sezon şampiyonlar ligi'nde gruplardan çıkamadık. kopenhag'ın altında kaldık. avrupa ligi'nde sparta prag gibi bir takıma iki maçta 6 gol yiyerek elendik. bu sezon şampiyonlar ligi bileti için young boys gibi vasat bir takımla eşleştik, iki maçı da kaybettik. bunlar olduktan sonra ligde 20'de 20 yap kimsenin umrunda değil. kimse dandik süper lig'i önemsemiyor. hatta futbolcular bile önemsemiyor, öyle ki kasımpaşa'ya 3-0'dan puan verdiler.

    hoca için belirleyici yer avrupa ligi olacak. en kolay eşleşmeler bizde. tottenham, ajax dışında doğru düzgün rakibimiz yok. kaldı ki ajax'ın da eski halinden eser yok. avrupa ligi'nde çıktığı 8 maçtan 5'ini kazanmak zorunda galatasaray. kalan rfs, elfsborg, malmö ve kiev maçlarını kazanmalıyız. spurs, ajax, alkmaar maçlarında puan kaybına çok da bir şey diyemem.

    biz ligdeki serilerle övünürsek kendimizi kandırmaktan başka bir şey yapmayız. kadro olarak ligin fersah fersah üstündeyiz, rakiplerimizin de önündeyiz. orada zaten şampiyon olacağız başka bir olasılık yok bizim için. asıl kendimizi kanıtlamamız gereken yer avrupa.
  • 14423
    sosyal medyada hakem için 2 laf edince rakip takım taraftarları tarafından yer yerinden oynatılıyor.

    okan buruk bu gücü nereden alıyor da hakemlere böyle sallıyor, arkasına mafyayı mı aldı diyenler var.

    morinho efendi geldiğinden beri dünyanın pisliğini yapsın, hatta en son bilgisayarı kamera önüne kadar koyup şov yapsın yine laf yok çünkü kendi taraftarı laf söyletmiyor hovasına hatta adamlar bunu savunurken şöyle diyor " yaw morinho işte class adam ince görüyor, onun kendine has tavırları bunlar" falan filan.

    bizim taraftarımız hocasını savunmak bir kenara gömmek için yer arıyor, düşmandan daha düşman bir taraftarımız var.

    geçen sezon 2 maç kaybetmiş, hakem pisliğine rağmen rekor puan toplamış adamı hakem desteği ile kendisine rakip yapılan hocadan bile kötü olduğunu iddia edecek kadar sapıtmış taraftarlar olduğu sürece bizim hocamıza daha çok laf ederler.

    ulan dünyada tek hata yapan kendisi değil ama sizin gibi gömen başka kimse de dünyada yok.

    son maçta bende eleştirdim çünkü 3-0 dan maç verilmez ama eleştirdik fakat haakret derecesine varırcasına laf söylersek, elimizdekinin değerini bilmezsek düşmanın istediğini eline vermiş oluruz.

    siz önce gidin morinho efendinin, fenerbahçe yönetiminin, 30 eylül 2024 kayserispor beşiktaş maçından sonra 0-3 kazanmalarına rağmen hakemi çatır çatır eleştirip sonra güzelleme yapan beşiktaş yönetimine laf edin.

    bu memlekette sahaya girip hakem dövdüler ama okan hoca hakeme stad içinde anlık sinirle 2 laf söyleyince (onu söylemeyen yok) hemen linç edilsin.

    söz konusu galatasaray ise dümdüz savunacaksın, geçeceksin.
  • 14425
    haysiyet eksikliğinden muzdarip bir şahıs geçen yıl da mourinho'dan bile iyi olduğunu düşündüğü fatih terim'li videolar üzerinden galatasaray düşmanlığı körükleyen powerpoint sunumu hazırlamıştı, okan hocaya yaptığı çok mu? okan hocam kendine dikkat et. magazin haberlerinden gördüğümüz bazı gelişmelerde birilerinin parmağı varmış gibi. ne sen üzül ne de bizi üz. bir de ne olur durup dururken şu heriflerin ağzına laf verme.
App Store'dan indirin Google Play'den alın