kırılmadık rekor bırakmamasına, üst üste 2 sezon şampiyonluk yaşatmasına, daha 2 sene öncesine kadar deplasman fobisi olan taraftara "mağlubiyet" nedir unutturmuş olmasına rağmen mesnetsiz iddialarla eleştirilmesine tahammül edemiyorum.
- kötü derbi performansı: fenerbahçe'yi içeride dışarıda 3'lerken ya da geçen sezon beşiktaş'ı içeride dışarıda yenerken hocamız başka biriydi de ben karıştırıyorum sanırım. geldiğinden beri derbi karnesi toplam 14 maçta 9 galibiyet, 2 beraberlik ve 3 yenilgi.
aldığımız 3 yenilginin birisi aboubakar'ın attığı golle bitirdiği 3-1'lik inönü
*, biri şampiyonluğu ilan etmeye çıktığımız ve taraftarın kaç sıfır yeneriz diye hayaller kurduğu içerideki fenerbahçe maçı
*, biri de sezon öncesi süper kupa maçı
*.
bu karneye kötü diyen gitsin önceki sezonlara baksın, şükür namazı kılar.
- kritik maçlardaki kötü performansı: akla ilk gelen kazanırsak şampiyonlar ligi grubundan çıkacağımız deplasmandaki kopenhag maçı
* ve uefa avrupa ligi'ndeki sparta prag rövanşı
*. ikisi de disiplinli ve fizik gücü yüksek takımdı. nitekim sparta prag maçında talihsiz şekilde 10 kişi kalmasak, muhtemelen turu da geçiyorduk. bu "kritik maç"lardan bahsederken buraya manu deplasmanından 3 puanla çıkmamız veya bayern'e karşı 2 maçta da adamlara futbol dersi verdiğimiz nedense hatırlanmıyor veya göz ardı ediliyor.
ben okan hocam'dan önceki sezonlarda takımın yarı sahasından bile çıkamadığını, kabız futbolunu, stoperler-bekler ve muslera arasında sonsuza doğru uzayan paslaşmaları dün gibi hatırlıyorum ama birçok kişi şampiyonluklardan sonra bunu çabuk unutmuşa benziyor.
kendisi bize tarifi mümkün olmayan 2 muhteşem sezon yaşattı.
dahası da yolda.
yeter ki o inanmaktan, mücadeleden vazgeçmesin.