9401
yazın dubois'i gönderip dubois yerine transfer ettiği tek sol beki* de sessizce kadrodışı bırakan yönetime rağmen, sağ ayaklı bir hücum oyuncusu olan barış alper'den sol bek yaratarak bir maçı daha kazanmayı başaran teknik direktör*.
neden bu konuya ısrarla dikkat çekiyorum, çünkü taraftarın büyük umutlar beslediği kazımcan zaten bir bek değildi. süper lig'de ne bek olarak ne de kanat olarak doğru dürüst maçı dahi yoktu. geçen sezon van aanholt varken van aanholt, adekugbe varken adekugbe oynuyordu. yedekleri ise emre taşdemir'di. bu yaz üç sol bek de galatasaray'dan ayrıldı, yerine transfer edilen angelino da kadrodışı kaldı. kazımcan'ı oynatıp puan kaybetmesi beklenen okan buruk yine şapkadan tavşan çıkararak çözümü buldu.
buna ek olarak gomis'in gitmesi ta nisan ayında kesinleşmişken yönetim binlerce santrfor arasından aradı taradı ve afrika kupasına gidip maç kaçıracağı kesin olan bakambu'yu aldı. icardi de sakatlanınca okan buruk'a "hadi hocam bu işin içinden bizi ayıkla bakalım" dendi. okan buruk konyaspor'u yenerek şimdilik bu level'ı geçmeyi de başardı. fakat bilgisayar oyununda ilerledikçe zorlaşan levellar gibi, her hafta yeni bir zorluk seviyesiyle uğraşmak zorunda kalması trajikomik bir durum.
dört gün sonra bir sonraki level olarak hem barış alpersiz (dolayısıyla sol beksiz) hem de halil dervişoğlu dışında santrforu olmayan bir kadroyla sivasspor deplasmanında galibiyet kovalayacak. kadro derinliği için kendisine soner dikmen kadar, hakan arslan kadar, uğur çiftçi kadar bile oynayacak yerli transferi yapılmayan bu kadroyla bir imkansız işi daha başarması beklenecek.
artık tete'den sol bek mi yapar, zaha'dan santrfor mu yapar bilmiyorum ama sivas'ta puan kaybederse küfür edilip linç edileceğini adım gibi iyi biliyorum.
neden bu konuya ısrarla dikkat çekiyorum, çünkü taraftarın büyük umutlar beslediği kazımcan zaten bir bek değildi. süper lig'de ne bek olarak ne de kanat olarak doğru dürüst maçı dahi yoktu. geçen sezon van aanholt varken van aanholt, adekugbe varken adekugbe oynuyordu. yedekleri ise emre taşdemir'di. bu yaz üç sol bek de galatasaray'dan ayrıldı, yerine transfer edilen angelino da kadrodışı kaldı. kazımcan'ı oynatıp puan kaybetmesi beklenen okan buruk yine şapkadan tavşan çıkararak çözümü buldu.
buna ek olarak gomis'in gitmesi ta nisan ayında kesinleşmişken yönetim binlerce santrfor arasından aradı taradı ve afrika kupasına gidip maç kaçıracağı kesin olan bakambu'yu aldı. icardi de sakatlanınca okan buruk'a "hadi hocam bu işin içinden bizi ayıkla bakalım" dendi. okan buruk konyaspor'u yenerek şimdilik bu level'ı geçmeyi de başardı. fakat bilgisayar oyununda ilerledikçe zorlaşan levellar gibi, her hafta yeni bir zorluk seviyesiyle uğraşmak zorunda kalması trajikomik bir durum.
dört gün sonra bir sonraki level olarak hem barış alpersiz (dolayısıyla sol beksiz) hem de halil dervişoğlu dışında santrforu olmayan bir kadroyla sivasspor deplasmanında galibiyet kovalayacak. kadro derinliği için kendisine soner dikmen kadar, hakan arslan kadar, uğur çiftçi kadar bile oynayacak yerli transferi yapılmayan bu kadroyla bir imkansız işi daha başarması beklenecek.
artık tete'den sol bek mi yapar, zaha'dan santrfor mu yapar bilmiyorum ama sivas'ta puan kaybederse küfür edilip linç edileceğini adım gibi iyi biliyorum.